Mutsuz evlilik sınav mı ceza mı?

topraktoprak

Well-known member
SORU:
Mutsuz evlilik bir sınav mı yoksa ceza mıdır?
Bütün çabalarım ve gayretlerim boşa gidiyor. Umutsuz ve mutsuzum.
Neler tavsiye edersiniz?

CEVAP:
Mutsuz evlilik ne sınavdır ne de cezadır, her şeyden önce hayatın bir gerçeğidir.

Çünkü hayatta her şey bizim isteğimiz ve beklentilerimiz doğrultusunda gelişmiyor.

Bazen elinizden gelen her şeyi yaparsınız, bütün aklınızı, bilginizi kullanırsınız, ama yine de mutlu olamazsınız.

Öyle olsaydı, en akıllı insanlar, en varlıklı kişiler mutlu ve huzurlu olurdu.
Fakat görünen ve yaşananlar öyle değildir.

Bunun için hayata bir bütün olarak bakmak gerekiyor.

Bahar da bir gerçektir, kış da fırtına ve soğuk da...

***

İnancımıza göre, mutsuz evlilik hiç şüphesiz bir sınavdır.
Yani Allah'ın kulunu denemesi, kendine yakınlık derecesini ölçmesidir.

İki büyük peygamber olan Hz. Nuh ile Hz. Lut'u düşünün.
Her ikisinin de hanımı inançsızdılar.

Bu hal onlar için tam bir sınavdı.
Bu peygamberler hanımlarına sabretmişler, katlanmışlar, Allah da onları kendi derecesini yükseltmiştir.

Kur'ân'ın verdiği bilgiye göre insan en yakınlarıyla sınav ediliyor:

"
Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır; onlardan sakının. Fakat affeder, hoş görür ve kusurlarını örterseniz, hiç şüphe yok ki Allah da çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
"
(64:14)

Demek ki, insanın eşi ve çocukları kendisine düşman kesilebiliyor, onlardan zarar görebiliyor.
Bunun için dikkatli hareket etmesi, bir yerde sakınması, dolayısıyla onlarla geçinme yollarını araması gerekiyor.

Geçinme yolları nedir?
Affetmesi, hoş görmesi ve kusurlarını örtmesidir.
Böyle yaparsanız Allah da sizi bağışlar ve merhamet eder.

Şu hususu da bilmekte fayda vardır:
Yapılan hiçbir emek boşa gitmez, Hiçbir çaba ve gayret karşılıksız kalmaz.
Er veya geç yaptığınız iyiliklerin ve kötülüklerin karşılığını görürsünüz.

Ama insan aceleci ve tez canlı bir varlıktır.
Yaptığı her şeyin hemen anında karşılığını görmeyi bekliyor.
Oysa zafer, sabır sonucu ulaşılan bir sonuçtur.


Alıntı: Mehmet Paksu


 
Üst