Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ..

memluk

Hatim Sorumlusu
Mal senin..mülk
Sen*in..buyuran Sen*sin,
Hükmünü, apaçık duyuran Sen*sin,
Yaratan.. yaşatan.. doyuran Sen*sin,
Yine de kulların, şeytana tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ..

Kur'ân'a cür'et var, göz göre göre,
Ayaklar altında, örf, âdet, töre,
'islam' türetmişiz, herkese göre;
Olmuşuz... para, pul, putlara tâbî;
Ne kadar da sabırlısın yâ RABBİ...

Cezâ ve mükâfat, kur'ân'da çok net,
Kimsede ne korku.. ne de bir gayret.
Sanki.. bize değil, cehennem cennet
Olmuşuz.. fal, büyü, cinlere tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Dünyayı boğarken, zulmün tekeli,
Terâziyi tutan, eller lekeli.
Çatıları basmış, cehâlet seli;
Olmuşuz.. bir kara vicdâna tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

O 'kâlû belâ' yı unuttuk çoktan,
İşret soframızda, kuş sütü noksan.
Kimin umûrunda; 'mâide doksan';
Olmuşuz.. 'hayyamcı' fırkaya tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Fakirdik.. ve lâkin, haddi bilirdik,
Secdede hamd ile, vecde gelirdik.
Üç kuruş gördükçe, sanki delirdik;
Kıldık.. her güzeli, çirkine tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Delik deşik olmuş, âhlak yasası,
Sülüklerle dolmuş, devrân kasası.
Mahşermiş... mîzanmış... kimin tasası;
Artık.. rüşvet bile, rüşvete tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Yüz yüze ikrâmda, sahte bir yarış,
Dostun arkasından, diller bir karış.
Lâfta kalmış... sevgi, saygı ve barış;
Olmuşuz.. selâmsız bir nesle tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Bir yanda milyonlar, aç, sefil bekler,
Bir deri bir kemik, üryân bebekler,
Bir yanda el bebek, kaniş köpekler;
Olmuşuz.. bencil bir nesle tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Denizler kokuşmuş, dağlar yanmada,
Bacalar, göklere zehir sunmada,
Dünya can çekişir; son savunmada;
Nîmete nâmertçe, açmışız harbi,
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Herşeyi uydurduk, hâşâ kitaba,
Haram ve helâli, koyduk bir kaba;
Çorbamıza bile, karıştı ribâ,
Sana ve resûl'e, açmışız harbi,
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Alışmış dilimiz, fitne tadına,
İslâm zulmedermiş, güyâ kadına.
Yalan söylüyoruz, kur'ân adına;
Yüce kelâmına, açmışız harbi
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ....

Nasıl da bastırmış.. küfrân sisleri,
Kaybolmuş.. nebî'nin, nûrlu izleri.
Bunca belâ.. uyarmıyor bizleri;
Olmuşuz.. kör, sağır bir nesle tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. yâ RABBİ...

Anlatmaya, dilde lisan yetmiyor,
Utancından, durdu kalem gitmiyor,
Ne yapsak da, bizde kusur bitmiyor;
Olmuşuz.. bir kere isyâna tâbî;
Kurtar bizi.. kurtar bizi.. yâ RABBİ...

Cengiz Numanoğlu
 

müdavim

Üye Sorumlusu
kuslar8.jpg

Bir dönüşle dönüyoruz
Hiç yağmur yağmıyor
Kum taneleri uçuşuyor üstümüze
Bir dönüşle dönüyoruz
Yorgunuz, tenimiz esmer
İçimizde mağrur bir hüzün
Yaralarımız var eczası olmayan vurgunlar
En çok kadınlarımıza yakışan ağlamakla
En çok erkeklerimize dokunan çaresizlikle
Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine
Biraz daha yaklaşıyoruz
Bir el uzatımında akşamın alacasında
Bu
Senin gidişinin hemen ertesinde
Dudaklarımızın kuruduğu
Suların çekildiği Kızıl Deniz’in Dicle’nin
Önümüzde Musa elimizde asa ile
Yarıp geçtiğimiz Nil’in
Ve eteklerimizi savura savura
Tükettiğimiz birlikteliğimizin ardından
Kayıp giden yıldızların şarkısı gibiyiz
Bir dönüşle dönüyoruz
Ne güzel oluyordu
Sağımıza dönüp seni görünce
Ne güzel oluyordu
Düştüğünde önümüzde
Adı safranlara sarılı bir aşk gibi maceramız
Adı kıskanç kervanların zümrüt yüklerinde yazılı
Adı Leyla
Bir vaveyla
Kadar dokunsanız ağlamaklıyız
Bir dönüşle dönüyoruz
Seni unutmamak için şaşkın
İnanmamak için ölümüne inanıyoruz
Gittin mi aramızdan
Elini çektin mi üzerimizden
Bizi yetim
Şehrini öksüz bıraktın mı?
Ne yapalım işte
Ağlamamayı beceremiyoruz
ısındıkça kanayan dudaklarımızdan
Dökülen boş sözlerle birbirimize soruyoruz
Hava nasıl ?
Sat kaç ?
Yine çayırların yeşilliğinde otlayan kuzularımızın arasındayız
Yine çayırların üzerinde matem işliyoruz
İnceldiği yerden kopan dünya
Bir araftan yol bularak başımıza düşüyor
Gökkubbe patlıyor tepemize
Hissediyor anlıyor anlatıyor ama anlatamıyoruz
Bu dönüşle dönüyoruz
Bırakıp gittiğin kadarız
Hiç yağmur yağmıyor
Kum taneleri uçuşuyor üstümüze
Bir dönüşle dönüyoruz
Yorgunuz tenimiz esmer
İçimizde mavi bir hüzün
Yaralarımız var eczası olmayan vurgunlar
En çok kadınlarımıza yakışan ağlamakla
En çok erkeklerimize dokunan çaresizlikle
Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine
Biraz daha yaklaşıyoruz
Bir el uzatımında akşamın tuhaf alacasında
Ne yapalım?
Hiç yağmur yağmıyor
Sensiz yürüyünce
Bir dönüşle dönüyoruz
Kıyamet bize
Kıyamet bize
Sen yine
Merhamet et bize
 
Üst