NuruAhsen
Sonsuz Temâþâ
Aile hekimi Dr. Ömer Tarhan, grip ve nezlenin aynı rahatsızlıkmış gibi algılanmaması gerektiğini belirtti.
Dr. Ömer Tarhan, bu iki hastalığın birbirinden farklı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Nezle, virüslerle meydana gelen bir hastalıktır ve hafif seyreder. Acil tedavi gerektirmeyen bir enfeksiyon hastalığıdır. Havadan solunarak alınan rhinovirüsler burun mukozasına tutunurlar. Bağışıklık sistemi devreye girerek virüsü vücuttan uzaklaştırmaya çalışır. Virüsleri atma çabasıyla burun akması, hapşırma ve ateş gibi tepkilere neden olur. Vücut virüsten kurtulunca bu reaksiyonlarda sona erer. Grip ise daha ani başlayan ve sıklıkla ateşin daha yüksek seyrettiği bir hastalıktır. Salgınlar yapar ve yatağa düşürür."
Mevsimsel hastalıkların başında gribin geldiğini kaydeden Tarhan, "Hastalık, burunda kuruma ve yanma, genizde yanma, kaşıntı hissi, burunda tıkanıklığın yanı sıra, önce beyaz, şeffaf daha sonra da giderek koyulaşan burun akıntısı ile kendini gösteriyor. Grip başlangıcında hafif olmak üzere ateş de görülüyor. Hastada genel vücut kırgınlığı oluyor. Ayrıca gribe yakalanan kişinin eklem ve adalelerinde yorgunluk hissi, burundan ve genizden gelen akıntıya bağlı olarak öksürük, balgam çıkarma hissi ve baş ağrısı ile karşı karşıya kalıyor." diye konuştu.
Grip tedavisinde antibiyotik kullanılmaması önerisinde bulunan Tarhan, "Hastada çok yüksek ateşe eşlik eden, çok koyu ve kanlı burun akıntısı olursa, öksürük ve balgam devam ederse antibiyotik gerekebilir. Onun dışında bol sıvı alarak akıntının yumuşatılması kolayca çıkarılmasının sağlanması, gün içerisinde sıcak buharla genzi yumuşatmak, sebze ve meyve yiyerek, vitaminle vücuda takviye yapılması, çok aktif olan dönemlerde de vücudun dinlendirilmesi tedavinin esas parçasıdır." şeklinde konuştu.
Özellikle alerjisi olanlarda ve vücut direnci zayıf kişilerde hastalığın uzun sürüp tekrarlayabileceğini belirten Tarhan, "Yaşlılarda ve akciğer hastalıklarında gribin ortaya çıkması, bu problemleri ağırlaştırabilir. Yakından takip edilmesi gerekiyor. Gribal enfeksiyonlarda esas vücudun direncinin yüksek tutulup koruma mekanizmasının geliştirilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Dr. Ömer Tarhan, bu iki hastalığın birbirinden farklı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Nezle, virüslerle meydana gelen bir hastalıktır ve hafif seyreder. Acil tedavi gerektirmeyen bir enfeksiyon hastalığıdır. Havadan solunarak alınan rhinovirüsler burun mukozasına tutunurlar. Bağışıklık sistemi devreye girerek virüsü vücuttan uzaklaştırmaya çalışır. Virüsleri atma çabasıyla burun akması, hapşırma ve ateş gibi tepkilere neden olur. Vücut virüsten kurtulunca bu reaksiyonlarda sona erer. Grip ise daha ani başlayan ve sıklıkla ateşin daha yüksek seyrettiği bir hastalıktır. Salgınlar yapar ve yatağa düşürür."
Mevsimsel hastalıkların başında gribin geldiğini kaydeden Tarhan, "Hastalık, burunda kuruma ve yanma, genizde yanma, kaşıntı hissi, burunda tıkanıklığın yanı sıra, önce beyaz, şeffaf daha sonra da giderek koyulaşan burun akıntısı ile kendini gösteriyor. Grip başlangıcında hafif olmak üzere ateş de görülüyor. Hastada genel vücut kırgınlığı oluyor. Ayrıca gribe yakalanan kişinin eklem ve adalelerinde yorgunluk hissi, burundan ve genizden gelen akıntıya bağlı olarak öksürük, balgam çıkarma hissi ve baş ağrısı ile karşı karşıya kalıyor." diye konuştu.
Grip tedavisinde antibiyotik kullanılmaması önerisinde bulunan Tarhan, "Hastada çok yüksek ateşe eşlik eden, çok koyu ve kanlı burun akıntısı olursa, öksürük ve balgam devam ederse antibiyotik gerekebilir. Onun dışında bol sıvı alarak akıntının yumuşatılması kolayca çıkarılmasının sağlanması, gün içerisinde sıcak buharla genzi yumuşatmak, sebze ve meyve yiyerek, vitaminle vücuda takviye yapılması, çok aktif olan dönemlerde de vücudun dinlendirilmesi tedavinin esas parçasıdır." şeklinde konuştu.
Özellikle alerjisi olanlarda ve vücut direnci zayıf kişilerde hastalığın uzun sürüp tekrarlayabileceğini belirten Tarhan, "Yaşlılarda ve akciğer hastalıklarında gribin ortaya çıkması, bu problemleri ağırlaştırabilir. Yakından takip edilmesi gerekiyor. Gribal enfeksiyonlarda esas vücudun direncinin yüksek tutulup koruma mekanizmasının geliştirilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.