Konuya cevap cer

Nimetin maddi ve manevi olmak üzere  iki türlü lezzeti vardır. Nimetin maddi lezzeti, insanın maddi azalarına hitap eder. Manevi lezzeti ise manevi duygu ve latifelere hitap eder. Nimetin manevi lezzeti ise nimet içindeki nimeti veren eli görmektir. Yani nimetten, nimeti verene intikal etmektir. İşte nimet içinde nimeti vereni görmekte ve ona karşı perestiş etmekte maddi lezzetten daha ziyade bir lezzet vardır.


Mesela, padişah bize bir hediye gönderse, hediyenin kendisinden ziyade, padişahın göndermesi bizi daha çok mutlu eder. Hatta hatıra olsun diye o hediyeyi evimizin baş köşesine asarız ve onu iftiharla gelen dostlarımıza gösteririz. Aynen bunun gibi Allah’ın bütün nimetlerinde de bu mana esastır. Bir elmada maddi lezzetin yanında elmayı ikram ve ihsan eden Allah’ın inam lezzeti de vardır. Zira Allah bizi düşünmüş, bizim ihtiyacımızı görüp, bizi muhatap alarak bize ikram ve ihsanda bulunuyor. Bu onun kullarına bir iltifatı, bir ikramıdır.İşte bu iltifat ve ikram o nimetin maddi lezzetinden daha hoş, daha büyük bir lezzettir. İşte insan bu büyük ve hoş lezzete karşı hamd  ve nimet içinde nimeti vereni düşünmek ile mukabele etmesi gerekir. Yani Allah’ın iltifatı şahanesine karşı şükür ve tefekkür ile karşılık vermek  insana düşen vazifedir.


  Selam ve dua ile...  

  Sorularla Risale-i Nur Editör


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst