Bu zamanın en büyük farz vazîfesi, ittihad-ı İslâmdır. Ittihadın hedef ve maksadı; o kadar uzun,
Bu zamanın en büyük farz vazîfesi, ittihad-ı İslâmdır. Ittihadın hedef ve maksadı; o kadar uzun, münşaib (şubeli), muhit(geniş, kapsamlı), merâkiz ve maâbid-i İslâmiyeyi (İslami merkezleri ve mabedleri) birbirine rabtettiren (bağlayan) bir silsile-i nuran
Tekraren söylüyorum ki, ittihad-ı İslâm hakikatında olan ittihad-ı Muhammedînin (a.s.m.) cihetü'l-vahdeti (birleştiği cihet) Tevhid-i İlâhîdir. Peyman (and) ve yemini de îmandır. Müntesibî, umum mü'minlerdir. Nizamnâmesi (tüzüğü), sünen-i Ahmediye'dir (Peygemberimizin ahlak ve yaşayışıdır) (a.s.m.). Kânunu, evâmir ve nevâhi-i şer'iyedir(Allah'ın emir ve yasaklarıdır)......
......Bu zamanın en büyük farz vazîfesi, ittihad-ı İslâmdır. Ittihadın hedef ve maksadı; o kadar uzun, münşaib (şubeli), muhit(geniş, kapsamlı), merâkiz ve maâbid-i İslâmiyeyi (İslami merkezleri ve mabedleri) birbirine rabtettiren (bağlayan) bir silsile-i nuraniyi ihtizaza (harekete) getirmekle onunla merbut (bağlı) olanları ikaz ve tarîk-ı terakkiye (yükselme yoluna) bir hâhiş (arzu) ve emr-i vicdanî (vicdanen yapma gereklliği) ile sevk etmektir. Bu ittihadın meşrebi (usulü) muhabbettir. Husumet ise, cehalet ve zaruret (çaresizlik, fakirlik ve zorda kalmak) ve nifakadır (fitnelere, ayrılıklara, münafıklığa)dır.