Konuya cevap cer

“Bütün mevcûdâtta sebeb-i medh ü senâ (övgüye vesîle) olan kemâlât (mükemmellikler) O’nundur.


Öyle ise hamd (övgü) dahi O’na âittir.


Ezelden ebede kadar her kimden, her kime karşı gelen ve gelecek medh ü senâ O’na âittir.


Çünki sebeb-i medih olan ni‘met ve ihsan ve kemâl ve cemâl (güzellik) ve medâr-ı hamd (hamde vesîle) olan her şey O’nundur. O’na âittir. Evet âyât-ı Kur’âniyenin (Kur’ân âyetlerinin) işârâtıyla (işâretleriyle) bütün mevcûdâttan dâimî bir sûrette dergâh-ı İlâhiyeye (Allah katına) giden bir ubûdiyettir (kulluktur), bir tesbihtir, bir secdedir, bir duâdır ve bir hamd ü senâdır ki, dâimî o dergâha gidiyor.”


 


Mektûbât


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst