nurlar böyle yapar adamı...

illailayh

Active member
--------------------------------------------------------------------------------
Mustafa sungur ağabey'in gençlik yıllarında ateist olduğunu ve de üstadı (güya) ilzam etmek için yanına gittiğini ve çıkışta da nur talebesi olarak çıktığını duymuş muydunuz?

Nurlar böyle yapar adamı.Fena halde çarpar
 

Huseyni

Müdavim
ben ilk defa duydum, böyle çarpan nura can kurban olsun, iki dünyasını kurtarmış ne güzel,ya öbür türlü çarpsaydı?
 

Garib

Well-known member
illailayh ' Alıntı:
--------------------------------------------------------------------------------
Mustafa sungur ağabey'in gençlik yıllarında ateist olduğunu ve de üstadı (güya) ilzam etmek için yanına gittiğini ve çıkışta da nur talebesi olarak çıktığını duymuş muydunuz?

Nurlar böyle yapar adamı.Fena halde çarpar
bunu nerden aldın ağabey dedeme sordum yok öle bişey dedi öğretmenmiş sungur ağabey aldığın yeri yassan olurmu
 

Sergerdan

Well-known member
h.altınbaşak ' Alıntı:
bunu nerden aldın ağabey dedeme sordum yok öle bişey dedi öğretmenmiş sungur ağabey aldığın yeri yassan olurmu
Ben Mustafa Sungur abinin tesir altında kalabildigi şeklinde biliyorum,yoksa tamamen o fikre kapıldıgı bir dönem olmamıştır diye biliyorum.Yani muvakkat sualler ve evhamlar gibi... nasıl üstad hazretlerine de şer namına şahsı manevinin sualleri oluyordu ve üstad galebe ederdi .Sungur abi ise küçük veya genç yaşlarında galebe edemiyordu kafasında suallerin net cevabı olmuyordu belki ve nurları tanıyınca o şekilde çarpılmış, sualler de izale olmuş oldu
 

istiðna

Active member
illailayh ' Alıntı:
Mustafa sungur ağabey'in gençlik yıllarında ateist olduğunu ve de üstadı (güya) ilzam etmek için yanına gittiğini ve çıkışta da nur talebesi olarak çıktığını duymuş muydunuz?

Nurlar böyle yapar adamı.Fena halde çarpar
nurlar fena carparda emin misin hata yapıyor gibisin....
Sergerdan ' Alıntı:
Ben Mustafa Sungur abinin tesir altında kalabildigi şeklinde biliyorum,yoksa tamamen o fikre kapıldıgı bir dönem olmamıştır diye biliyorum.Yani muvakkat sualler ve evhamlar gibi... nasıl üstad hazretlerine de şer namına şahsı manevinin sualleri oluyordu ve üstad galebe ederdi .Sungur abi ise küçük veya genç yaşlarında galebe edemiyordu kafasında suallerin net cevabı olmuyordu belki ve nurları tanıyınca o şekilde çarpılmış, sualler de izale olmuş oldu

bende boyle bılıyorum.öyle ateistklık boyutunda degıl ya...
bunu bi arasatıralım iyice.
 

istiðna

Active member
Sergerdan ' Alıntı:
Ben sungurlu abiye sormuştum bir ara bu minvalde cevap vermişti.

abi bi ulaşsanız usuluyle bızede cvb verse....
şimdi merak ettım.cvbı alırsak cok mutlu olurum._________________________________________________
illailayh ' Alıntı:
kaynagı sormam gerekiyo galiba...güvedigim biri söylemişti nur talebesi... yarın yokum öbür gün sorarım inş...
yoksa o cok guvendıgın nur talebesi hocan mı??????????
 

illailayh

Active member
yoksa o cok guvendıgın nur talebesi hocan mı?


hayır tabiki..... senin benim gibi bi talebe.......hocam kaynak göstererek ve şahıslara takılmadan anlatırr hakikatleri.....
 

istiðna

Active member
illailayh ' Alıntı:
hayır tabiki..... senin benim gibi bi talebe.......hocam kaynak göstererek ve şahıslara takılmadan anlatırr hakikatleri.....

demek sen talabe oldun ha...vaybe bin masallah...ben daha emeklıyorum.
ben hocana bı sey demedım kı,sana bunu soyleyen o mu dedım sadece.sankı hıddet var gıbı bu sozlerde ...
 

Sungurlu

Member
Gul in kuntum tuhibbunalllahe fettebiuni yuhbibkumullah...ilh ayet.
Meali Şerifini bilirsiniz. O'na benzemek. Allah'ın bizden istediği.
O ise Emin'di. Düşmanları bile Muhammedul Emin diyorlardı.
İşte Eminlik sıfatı iktiza ederki kesin bir bilgiye dayanmadan bir delile isnad edilmeden o bilgiyi başkalarına vermemek iletmemektir.

Bu denizden bir katre yeter diyerek kısa keselim.
Sungur abiye ifrat mertebesinde itham yapılmış. Hakikat Allahu A'lem fikirlerden etkilenmiş veya vesvese bırakmış zira o dönemde Köy Enstitüleri meselesini kendisi anlatır. Ancak burda yazıldığı gibi o meşum sıfatı ona izafe etmek. Hoş olmamış.
Kardeşler dikkat ediniz.
"Yarın ahirette kardeşinin kusurunu görmen sana kusur olarak yeter" Hadis meali

Selamla
 

Garib

Well-known member
Sungurlu ' Alıntı:
Gul in kuntum tuhibbunalllahe fettebiuni yuhbibkumullah...ilh ayet.
Meali Şerifini bilirsiniz. O'na benzemek. Allah'ın bizden istediği.
O ise Emin'di. Düşmanları bile Muhammedul Emin diyorlardı.
İşte Eminlik sıfatı iktiza ederki kesin bir bilgiye dayanmadan bir delile isnad edilmeden o bilgiyi başkalarına vermemek iletmemektir.

Bu denizden bir katre yeter diyerek kısa keselim.
Sungur abiye ifrat mertebesinde itham yapılmış. Hakikat Allahu A'lem fikirlerden etkilenmiş veya vesvese bırakmış zira o dönemde Köy Enstitüleri meselesini kendisi anlatır. Ancak burda yazıldığı gibi o meşum sıfatı ona izafe etmek. Hoş olmamış.
Kardeşler dikkat ediniz.
"Yarın ahirette kardeşinin kusurunu görmen sana kusur olarak yeter" Hadis meali

Selamla
bumudur eeet budur a.s ağabey i :angel:
mustafa sungur
1929'da Eflâni'de doğdu. Kastamonu
Gölköy Enstitüsü mezunudur. Evli ve
yedi çocuk sahibir. Bediüzzaman Said
Nursî'nin en yakın talebe ve hizmetkârlarındandır.

"Henüz Köy Enstitüsünden yeni mezun olmuştum"
"Biz o Nur'un, o İlâhî ve Kur'anî Nur'un, hayat-ı maneviye bahşeden feyiziyle tecellisine ilk önce 1946 yılında nail olduk. Henüz Kastamonu Gölkök Enstitüsünden yeni mezun olmuş, kendi köyümde muallimlik vazifesine almıştım. Gerçi okul sıralarında iken 1942 yılında,'Kastamonu'da bir hoca varmış, Cennet, Cehennemi görerek kitap yazıyormuş...' diye okul arkadaşlarıma söylediğimi hatırlıyorum.
"1944 senesinde mezuniyetten bir sene önce stajyer olarak Kastamonu'nun Oğul köyünde bir ay kalmıştım. Oranın muallimi Şevket Bey (merhum) 23 Nisan tatili için Kastamonu'ya gelirken yolda mütemadiyen Hz. Üstaddan, büyük bir hocadan bahsediyor, uğradığı zulümleri bana anlatıyordu. Demek Rahmet-i İlahiye bu suretle ruhumuzda ilk tohumlarını ekiyordu. Mezuniyetten sonra Eflânili muhterem Ahmet Fuat Efendi (emekli muallim) ve Safranbolu'da mukim esnaftan muhterem Mustafa Osman ve Hıfzı Bayram ve Kastamonuda ziyaret ettiğim Mehmet Fevzi Efendiler benim ilk ağabeylerim, Nur yolunda öncülerim, uzun yıllar ve daima da istifade ve istifaze ettiğim büyüklerim olarak Rahmanü'r-Rahim'in rahmetine nâiliyetime vesile oldular. Allah onlardan razı olsun.
 

Sergerdan

Well-known member
Mustafa Sungur abinin 14.Şua da geçen müdafasında kendisine dair degindigi bir yer var.

2. Ben şahidim ki: Ben Kastamonu Gölköy Enstitüsünde okurken bazı muallimler tarafından bize dinsizlik dersi verilmişti. Hâşâ, Hazret-i Kur'ân'ı Hazret-i Peygamberin yazdığını ve İslâmiyetin artık mülga olunacağını, medeniyetin ilerlediğini, bu asırda Kur'ân'a ittibâ etmek büyük bir % 2 ve gerilik olduğunu, hattâ birgün bir muallimin yaptığı gibi, İslâmlar namaz kıldıkları ve âhireti düşündükleri için daima muztarip bir halde, ömürleri elem içinde geçtiğini ve İslâm camilerinde daima bir ölgünlük havası estiğini, Hıristiyanların kiliselerinde ise daima neşe ve canlı hayat bulunduğunu ve Hıristiyanlar çalgı ve saire gibi eğlencelerle hayatın tadını alıp ömürlerini neşe içinde geçirdiklerini söylüyorlar,

İşte böyle zehirli fikirlerle aşılanmış ve böyle tehlikeli, muzır dinsizlerin dersleriyle mâneviyatı öldürülmek istenmiş ve hattâ o muzır fikirlere kapılarak ve - hâşâ - inanarak etrafına neşretmeye başlamış bir bîçare insanın, birdenbire Risale-i Nur gibi Kur'ân'ın feyzinden fışkıran, İmân ve İslâmiyet hakikatlerini gayet parlak bürhanlar ve harika delillerle ispat eden ve din-i İslâmın daima insanların saadet ve selâmetine vesile, sönmez ve söndürülmez bir mânevî güneş olduğunu izah eden eşsiz bir nur-u Kur'ân'ın birkaç risalesini okumakla bütün o zehirli fikirlerini atıp imanı elde ederek duyduğu sonsuz sevinç ve bahtiyarlığı, telif ettiği mübarek Nur risaleleriyle ona kazandıran müşfik ve vefakâr ve hakiki kahraman Üstad Bediüzzaman Hazretlerine arz etmesi, eski gaflet ve dalâlet hayatından kurtulup, İmân ve nura kavuştuğunu ve hakikî imanı kazandıran Risale-i Nur'un bu asrın ...


http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2116&a=ben şahidim
 

Huseyni

Müdavim
Sungurlu ' Alıntı:
Gul in kuntum tuhibbunalllahe fettebiuni yuhbibkumullah...ilh ayet.
Meali Şerifini bilirsiniz. O'na benzemek. Allah'ın bizden istediği.
O ise Emin'di. Düşmanları bile Muhammedul Emin diyorlardı.
İşte Eminlik sıfatı iktiza ederki kesin bir bilgiye dayanmadan bir delile isnad edilmeden o bilgiyi başkalarına vermemek iletmemektir.

Bu denizden bir katre yeter diyerek kısa keselim.
Sungur abiye ifrat mertebesinde itham yapılmış. Hakikat Allahu A'lem fikirlerden etkilenmiş veya vesvese bırakmış zira o dönemde Köy Enstitüleri meselesini kendisi anlatır. Ancak burda yazıldığı gibi o meşum sıfatı ona izafe etmek. Hoş olmamış.
Kardeşler dikkat ediniz.
"Yarın ahirette kardeşinin kusurunu görmen sana kusur olarak yeter" Hadis meali

Selamla
bence burda mustafa sungur abiye itham etmekten ziyade, nurların etkisine dikkat çekilmiş.
 
Üst