Ol dedİ oldu

[hayru nisa]

İnsan, peygamberleri tasdik edince iman makamına geldi ve mümin adını aldı. peygamberlere uyunca ve onlara sığınınca, çokça ibadet etme gereğini duydu ve ibadet makamına erişerek abid adını alarak kısmen kemale (olgunluğa) erdi. ibadetinin çokluğu oranında olgunluğa derece derece ulaştı ve züht makamına erişerek zahit oldu. nefsini mertebe mertebe yükseltince, ilim sahipliğine erdi ve alim oldu. zahitlik ve alimliği kendisine dar gelmeye başlayınca, bu kez eşyanın özünü anlamaya çalıştı ve kendini tanıdı. kendini tanıyınca, rabb' ine yakınlık duyduğunu anladı ve böylece marifet makamına ulaştı ve arif oldu. bu da yetmedi, yüce allah, onu marifetle kendi muhabbet ve ilhamına mahsus kılınca, velilik makamına ulaştırdı ve veli ünvanını kazandı. bu kez halkı, hakk' a davet için kendisine bir görev düştü, nübüvvet (peygamberlik) makamına geldi ve nebi adını aldı. nihayet nübüvvet makamından da üstün bir makam gördü ve bu makamda kitapla halkı aydınlatmak istedi ve risalet makamına ulaşınca da, bu kez adı resul oldu.

 

[teblið]

Açıkcası bu yazıdan ben bişey anlamadım;Böyle aşama aşama peygamber olmadı Efendimiz (sav);

Zaten hz adem'ın ruhu yaratılmadan peygamberliği semalarda,belliydi zaten ..Efendimiz 40 yaşına gelince peygamberliği hem semada hem dünyada ilan edildi;

bahsedilen ruhi güzellikler zaten mubareğin ahlak ve maneviyatında vardı zaten;Ki bu hakikat kuranı kerimin bir çok ayetinde buyrulmuştu ;Hemen aklıma gelen ve çok bilinen bir ayet ;

( EY MUHAMMED BİZ SENİ ALEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERDİK)
Ayrıca yazıda geçen şu kısım biraz dikkatimi çekti;

peygamberlere uyunca ve onlara sığınınca, çokça ibadet etme gereğini duydu ve ibadet makamına erişerek abid adını alarak kısmen kemale (olgunluğa) erdi. ibadetinin çokluğu oranında olgunluğa derece derece ulaştı

yukarıya aldığım şu kısımı anlayamadım özür dilerim;

Peygamberimiz ,peygamber olmadanda hanif dini üzerine ibadet eder ve kavminde ahlaken çok üstün olduğu için EMİN ismiyle anılmıştır;

diyeceğim o ki efendimiz zaten temiz yaratılmıştı..

Yoksa ifade edilen yazıyı ben mi yanlış anladım..Aydınlatırmısınız lütfen?

 

[Abidin1]

Selam,
Sn. Tebliğ benim anladığım kadarıyla hayru nisa kardeş İnsan'ın nasıl Kamil Mü'min olduğunu anlatmaya çalışıyor. İnsanın derecelerini anlatıyor. Tabii ki Resullerin derecesi en yukarıda..

Yani İnsan deyip ardına ( ; ) eklese yazıya aşağıdaki satırdan başlasa. En altta Abid den balşlayan ve en üstte nübüvvet makamı bulunan Hiyerarşi belki daha açık anlaşılırdı. Bence nisa kardeş tasavvuftaki makamları anlatmaya çalışmış ama tabii ben tasavvufu pek iyi bilmem.
Saygılar..

 

[teblið]

Tamamda insan olarak yazıda alimlik ve velilikten bahsedilse ve tassavufi olarak açıklanıp bir insanın abid zahit veli mertebeleri anlatılsa kabulumdur..Bu silsileyle manevi derceler yükselir bu doğru;

AMA İŞ RESUL VE NEBİİ BOYUTUNA GELİNCE BU DEĞİŞİR ;

Bütün resuller ve nebiler seçilmiş insanlardı;

Vallahi ben bunu böyle biliyorum....

 

[Abidin1]

AMA İŞ RESUL VE NEBİİ BOYUTUNA GELİNCE BU DEĞİŞİR ;

Bütün resuller ve nebiler seçilmiş insanlardı;

Vallahi ben bunu böyle biliyorum....

Selam,
Haklısınız Vallahi Bende böyle biliyorum. Allah (c.c.) dilediğini seçer.

bu kez halkı, hakk' a davet için kendisine bir görev düştü, nübüvvet (peygamberlik) makamına geldi ve nebi adını aldı. nihayet nübüvvet makamından da üstün bir makam gördü ve bu makamda kitapla halkı aydınlatmak istedi ve risalet makamına ulaşınca da, bu kez adı resul oldu.

Sanırım en çok da şu kısım iyi açıklanmamış. Sanki makam istiyor makam için çalışıyor gibi bir anlam çıkıyor. Bu yanlış tabii ama ne bileyim ben Hayru nisa kardeşin yazdığına empati kurmayı tercih ettim. Olur insan bazen yanlış ta yazar.
Saygılar..

 

[hayru nisa]

Cevap veriyorum ki, tabi umarım bu bir zeka, testi değildir...
Evet, sizler yorumlarınızı yaparken küçük bir ayrıntıyı gözden kaçırdınız şöyleki, o da metnin hiç bir kısmında efendimizin isminin geçmemesi, sadece sonlarda "resul" gibi bir terim var,buda peygamberlik olgusuna aittir, resulu sadece peygamberimize tercüme etmek doğru değil...Haşa burda CENAB I HAKKIN iradesini sorgulamak sözkonusu bile olamaz böyle bir buhrana düşmekten ALLAH saklasın
Birde ne yazıkki sizler, bu yazının haşa peygamberimizi daire haricinde gösterme gayretinde zannetmeniz ve bu yönde eleştirmeniz,halbuki yazı tamamiyle insanın, kamil insan olmayı arayışı ve çabasının anlamı üzerinedir,tabi CENAB I HAKKIN dilemesiyle,ve bu metin önemli bilimadamlarından Taşkın Tuna ya ait bir eser de geçer.CENAB I HAKKIN iradesini zaten bilen çok iyi biliyor yazarın bunu her seferinde belirtmemesi kendi insiyatifidir,Cevabım uzun oldu ama umarım sorularınızı yanıtlamışdır...
Selamet ve dua ile

 

[teblið]

SİZi ŞİMDİ DAHA İYİ ANLADIM..ALLAH (C.C) RAZI OLSUN KARDEŞİM;
bizimde yaptığımız yorumlara dikkat ederseniz kamil mümin olarak mertebelenir insan diye belirttik.. ;şu şekliyle kabul ediyoruz..burada hem fikiriz zaten..

Benim anlamadığım resul ve nebii konusuydu..Tamam doğru yazıda efendimiz (as) ismi geçmiyor..Ama sonuçta o'da(sav) nebii ve Resuldu aynı zamanda;Velevki diğer peygamberler olsun onlarda Rabbleri katında seçkin insanlardı..Ben bunu anlatmaya çalıştım..

fakat açıklamanızda bizim için yeterli, olmuştur..Allah (c.c) razı olsun kardeşim;

SELAM VE DUALAR BİZDENDE SİZLERE GELSİN KARDEŞİM..

 

[hayru nisa]

Benim anlamadığım resul ve nebii konusuydu..Tamam doğru yazıda efendimiz (as) ismi geçmiyor..Ama sonuçta o'da(sav) nebii ve Resuldu aynı zamanda;Velevki diğer peygamberler olsun onlarda Rabbleri katında seçkin insanlardı..Ben bunu anlatmaya çalıştım..


Bence bir kavram karmaşası oldu çünkü yazıda bahsedilen tek bir bireyin en dip den resulluğe uzanan serüveni değildirki.ordaki "insan" bir olgudur.Elbetteki bütün peygamberler seçilmişdir ama sonuç da insandırlar,bana göre yazıda anlatılmak istenen, insan unsurunun CENAB I HAKKIN lutfuyla ve dillemesiyle ne denli kıymetli ve sevilesi olduğudur, şunuda söylemeden edemiycem,elbette bir çok şeyi daha iyi anlıyabilmek için sorgulamak gerekebilir, ancak abartmamak da fayda var çokda şüpheci olmamak lazım, inşaallah bu kez meramımı anlatabilmişimdir...