Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
Ölüm; son nokta değil üç noktadır
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="NuruAhsen" data-source="post: 29559" data-attributes="member: 857"><p style="text-align: left"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: darkred"><span style="color: red"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">ÖLÜM </span></span></strong></span></span></span><span style="color: darkred"><span style="color: red"></span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber </span></strong></span></span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber </span></strong></span></span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="color: red"></span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: darkred"><strong><span style="font-size: 12px">N.F.K</span></strong> </span></span></span></p><p><span style="color: darkred"></span></p><p> <span style="color: darkred"></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">ÖLÜM NEDİR?</span></span></strong> </span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Ölüm yokluk değil, hiçlik değil, bitiş değil, bir ebedi uyku değil; bilakis bir var oluştur. Aynen bir tohum gibi; yerin altına girer fakat vakt-i merhunu gelince, bir sünbül olarak arz-ı didar eder.Yine o, bir hiç hükmünde olan dünyadan her şey olan Allah’a yürüyüştür. O, bir başlangıçtır. Esas ve ebedi hayatın başlangıcı. Ve o bir uyanıştır. Hazreti Ali Efendimiz’in ifadesiyle, bu dünya bir rüyadır. İnsanlar ölünce uyanırlar. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">O bir vuslattır; aşığın Maşuk’a, dostun Dost’a vuslatı. Sahabeden Huzeyfe el Yemanî, son demlerini yaşarken şöyle diyordu: “Dost aniden geldi, dostun gelişine pişman olan asla iflah olmaz.” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Ölüm yıllardır süren vatan hasretinin bitişidir. Zira, inanan bir insanın ana vatanı cennettir. Oraya göre bu dünya ise bir zindandan ibarettir. Hadiste, dünyanın mü’min için bir zindan olduğu ifade edilir. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Ölüm, bir istirahate çekiliştir. Zira insan yıllarca bu dünyanın yükünü çekmekle yorulmuştur. Ölümle o yükü sırtından atar ve rahatlar. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Hadisin ifadesiyle; “Mü’minin armağanı ölümdür.” Zira, bu dünya cennete kıyasla bir zindan gibidir. Ölen bu zindandan kurtularak en büyük hediyeyi kazanmış olur. Ölüm bize bayram sevinci, Yolda bulunmuş inci. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Ölüm, bu dünyadan öbür dünyaya atılan bir adımdır. Niceleri vardır ki, “ah ne olur, bir adım atsam ve sanki şu evin bir odasından diğer odasına geçer gibi öbür tarafa geçiversem” diyerek ölümü çok rahat karşılamışlardır. Fakat nice çok okumuş, çok görmüş insanlar da vardır ki, ölüm karşısındaki ürpertilerini yenememişlerdir.Ölüm, hadisin ifadesiyle bir nasihatçidir. İmam Gazali, iki vaiz vardır der. Biri vicdan, diğeri ölüm. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">ÖLÜMÜ HATIRLAMAK: </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">“Her nefis ölümü tatmaktadır, tadacaktır. Sonra hepiniz O’na döndürüleceksiniz.” (Ayet) </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">“Uyku ölümün küçük kardeşidir.”(Hadis) Uykuyla insan ölümü tadar. Sonbahar bir ölüm gösterisidir. Vücudundaki hücrelerin her altı ayda bir değişmesiyle insan, senede iki defa ölümü tatmış olur. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">“İnsanların hesap günleri yaklaştı. Böyleyken onlar hala gaflet içindeler. Ölümü düşünmekten nasıl da yüz çeviriyorlar!”(Enbiya, 1) </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">“De ki, kendisinden kaçtığınız ölüm bir gün mutlaka karşınıza çıkacaktır. Sonra görülen görülmeyen her şeyi bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O siz yaptığınız her şeyi teker teker haber verecektir.” (Cuma, </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Hadis:Eksirû zikra hâdimil lezzât: “Bütün lezzetleri acılaştıran ölümü çok zikredin.” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Hadis: “Ölümü çokca anın. Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz.” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Rivayete göre Hazreti Ömer, kendisine ölümü hatırlatacak bir adam tutmuştu. Sonra saçları ağarmaya başlayınca adama gerek kalmadığını söyledi ve bıraktı. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Bir kadın Hazreti Aişe Validemiz’e gelerek kalbim çok katı, ne yapayım der. Validemiz de ona ölümü hatırlamasını tavsiye eder. Kadın denileni yapar ve gelir Validemiz’e teşekkür eder. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">İbrahim et Teymi der ki; “İki şey var ki benim için dünyada zevk lezzet bırakmadı: Ölüm ve Allah’ın huzuruna çıkma endişesi. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Ömer b. Abdülaziz, her gece bir sohbet grubu toplar, onların ölümden bahsetmelerini sağlardı.Ölümden bahsedilince hepsi de hüngür hüngür ağlardı. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Ömer b. Abdülaziz der ki; “Sıkıntılı bir hayat yaşayan ölümü hatırlasa teselli bulur, rahat bir hayata sahipse, dünya sevgisinden kurtulur.” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Eş’as diyor ki, “Ben ne zaman Hasan Basri Hazretlerinin yanına girsem, devamlı cehennemden, ölümden bahsederdi.” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Hadis: El Keyyisü men dâne nefsehû ve amile lima ba’del mevt: “akıllı kimse kendini Allah karşısında küçük gören ve ölümden sonrası için çalışandır.” Hasan Basri Hazretleri der ki; “Ne kadar büyük ve akıllı insan tanıdıysam, hepsini de ölümle içli dışlı gördüm.” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Hadis: “Allah’a kavuşmak istemeyene Allah da kavuşmak istemez.” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">O’nunla büyük randevu, yani O’na kavuşma vesilesi ölümdür. Ölümü hatırlamayanı Allah da hatırlamaz. Ölüm istenmez ama hatırlanmalıdır. </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Abdullah b. Salebe şöyle diyordu: “Kefeniniz kefencinin elinden çıkmış, siz hâlâ gülüyorsunuz.!” </span></strong></span></p><p></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: darkred"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong><span style="font-size: 12px">Demir fırınında kalan bir işçinin yaşanmış hikayesi: Bir işçi yanlışlıkla demirin bilmem kaçbin derecede eritildiği fırında kalır. Fırının çalışma saati yaklaştıkça adam erir. Her saniyesi bir yıllık cehennem azabı olur. Nihayet adam, çalışma saatine az bir zaman kala arkadaşı vesilesiyle kurtulur; kurtulur ama simsiyah saçları o bir iki saat içinde bembeyaz olmuştur. </span></strong></span></p><p></span><p style="text-align: left"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="NuruAhsen, post: 29559, member: 857"] [LEFT][FONT=Book Antiqua][COLOR=darkred][COLOR=red][B][SIZE=3][COLOR=darkred]ÖLÜM [/COLOR][/SIZE][/B][/COLOR][/COLOR][/FONT][COLOR=darkred][COLOR=red] [FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber [/SIZE][/B][/FONT] [/COLOR][FONT=Book Antiqua][COLOR=darkred][B][SIZE=3]N.F.K[/SIZE][/B] [/COLOR][/FONT][/COLOR][/LEFT][COLOR=darkred] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3][COLOR=red]ÖLÜM NEDİR?[/COLOR][/SIZE][/B] [/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Ölüm yokluk değil, hiçlik değil, bitiş değil, bir ebedi uyku değil; bilakis bir var oluştur. Aynen bir tohum gibi; yerin altına girer fakat vakt-i merhunu gelince, bir sünbül olarak arz-ı didar eder.Yine o, bir hiç hükmünde olan dünyadan her şey olan Allah’a yürüyüştür. O, bir başlangıçtır. Esas ve ebedi hayatın başlangıcı. Ve o bir uyanıştır. Hazreti Ali Efendimiz’in ifadesiyle, bu dünya bir rüyadır. İnsanlar ölünce uyanırlar. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]O bir vuslattır; aşığın Maşuk’a, dostun Dost’a vuslatı. Sahabeden Huzeyfe el Yemanî, son demlerini yaşarken şöyle diyordu: “Dost aniden geldi, dostun gelişine pişman olan asla iflah olmaz.” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Ölüm yıllardır süren vatan hasretinin bitişidir. Zira, inanan bir insanın ana vatanı cennettir. Oraya göre bu dünya ise bir zindandan ibarettir. Hadiste, dünyanın mü’min için bir zindan olduğu ifade edilir. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Ölüm, bir istirahate çekiliştir. Zira insan yıllarca bu dünyanın yükünü çekmekle yorulmuştur. Ölümle o yükü sırtından atar ve rahatlar. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Hadisin ifadesiyle; “Mü’minin armağanı ölümdür.” Zira, bu dünya cennete kıyasla bir zindan gibidir. Ölen bu zindandan kurtularak en büyük hediyeyi kazanmış olur. Ölüm bize bayram sevinci, Yolda bulunmuş inci. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Ölüm, bu dünyadan öbür dünyaya atılan bir adımdır. Niceleri vardır ki, “ah ne olur, bir adım atsam ve sanki şu evin bir odasından diğer odasına geçer gibi öbür tarafa geçiversem” diyerek ölümü çok rahat karşılamışlardır. Fakat nice çok okumuş, çok görmüş insanlar da vardır ki, ölüm karşısındaki ürpertilerini yenememişlerdir.Ölüm, hadisin ifadesiyle bir nasihatçidir. İmam Gazali, iki vaiz vardır der. Biri vicdan, diğeri ölüm. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]ÖLÜMÜ HATIRLAMAK: [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]“Her nefis ölümü tatmaktadır, tadacaktır. Sonra hepiniz O’na döndürüleceksiniz.” (Ayet) [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]“Uyku ölümün küçük kardeşidir.”(Hadis) Uykuyla insan ölümü tadar. Sonbahar bir ölüm gösterisidir. Vücudundaki hücrelerin her altı ayda bir değişmesiyle insan, senede iki defa ölümü tatmış olur. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]“İnsanların hesap günleri yaklaştı. Böyleyken onlar hala gaflet içindeler. Ölümü düşünmekten nasıl da yüz çeviriyorlar!”(Enbiya, 1) [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]“De ki, kendisinden kaçtığınız ölüm bir gün mutlaka karşınıza çıkacaktır. Sonra görülen görülmeyen her şeyi bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O siz yaptığınız her şeyi teker teker haber verecektir.” (Cuma, [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Hadis:Eksirû zikra hâdimil lezzât: “Bütün lezzetleri acılaştıran ölümü çok zikredin.” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Hadis: “Ölümü çokca anın. Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz.” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Rivayete göre Hazreti Ömer, kendisine ölümü hatırlatacak bir adam tutmuştu. Sonra saçları ağarmaya başlayınca adama gerek kalmadığını söyledi ve bıraktı. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Bir kadın Hazreti Aişe Validemiz’e gelerek kalbim çok katı, ne yapayım der. Validemiz de ona ölümü hatırlamasını tavsiye eder. Kadın denileni yapar ve gelir Validemiz’e teşekkür eder. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]İbrahim et Teymi der ki; “İki şey var ki benim için dünyada zevk lezzet bırakmadı: Ölüm ve Allah’ın huzuruna çıkma endişesi. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Ömer b. Abdülaziz, her gece bir sohbet grubu toplar, onların ölümden bahsetmelerini sağlardı.Ölümden bahsedilince hepsi de hüngür hüngür ağlardı. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Ömer b. Abdülaziz der ki; “Sıkıntılı bir hayat yaşayan ölümü hatırlasa teselli bulur, rahat bir hayata sahipse, dünya sevgisinden kurtulur.” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Eş’as diyor ki, “Ben ne zaman Hasan Basri Hazretlerinin yanına girsem, devamlı cehennemden, ölümden bahsederdi.” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Hadis: El Keyyisü men dâne nefsehû ve amile lima ba’del mevt: “akıllı kimse kendini Allah karşısında küçük gören ve ölümden sonrası için çalışandır.” Hasan Basri Hazretleri der ki; “Ne kadar büyük ve akıllı insan tanıdıysam, hepsini de ölümle içli dışlı gördüm.” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Hadis: “Allah’a kavuşmak istemeyene Allah da kavuşmak istemez.” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]O’nunla büyük randevu, yani O’na kavuşma vesilesi ölümdür. Ölümü hatırlamayanı Allah da hatırlamaz. Ölüm istenmez ama hatırlanmalıdır. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Abdullah b. Salebe şöyle diyordu: “Kefeniniz kefencinin elinden çıkmış, siz hâlâ gülüyorsunuz.!” [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT] [LEFT][FONT=Book Antiqua][B][SIZE=3]Demir fırınında kalan bir işçinin yaşanmış hikayesi: Bir işçi yanlışlıkla demirin bilmem kaçbin derecede eritildiği fırında kalır. Fırının çalışma saati yaklaştıkça adam erir. Her saniyesi bir yıllık cehennem azabı olur. Nihayet adam, çalışma saatine az bir zaman kala arkadaşı vesilesiyle kurtulur; kurtulur ama simsiyah saçları o bir iki saat içinde bembeyaz olmuştur. [/SIZE][/B][/FONT][/LEFT][/COLOR][LEFT][/LEFT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
Ölüm; son nokta değil üç noktadır
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst