Ukbaa
Well-known member
On Dördüncü Lem’a
İki Makamdır. Birinci Makamı, iki sualin cevabıdır.
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
1 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
2
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ
3
İki Makamdır. Birinci Makamı, iki sualin cevabıdır.
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ
Aziz, sıddık kardeşim Refet Bey,
Sevr ve hût’a dair sorduğun sualin bazı risalelerde cevabı vardır. O nevi suallere göre cevap, Yirmi Dördüncü Sözün Üçüncü Dalında “On İki Asıl” namıyla on iki kaide-i mühimme beyan edilmiştir. O kaideler ehâdis-i Nebeviyeye dair muhtelif tevilâta dair birer mihenktirler ve ehâdise gelen evhâmı def edecek mühim esaslardır. Maatteessüf şimdilik sünuhattan başka ilmî mesâille iştigalime mâni bazı haller var. Onun için, sualinize göre cevap veremiyorum. Eğer sünuhat-ı kalbiye olsa, bilmecburiye meşgul oluyorum. Bazan suallere sünuhata tevafuk ettiği için cevap verilir; gücenmeyiniz. Onun için, herbir sualinize lâyıkınca cevap veremiyorum. Haydi, bu defaki sualinize kısa bir cevap vereyim.
Bu defaki sualinizde diyorsunuz ki: “Hocalar diyorlar: Arz öküz ve balık üstünde duruyor. Halbuki arz, muallâkta bir yıldız gibi gezdiğini coğrafya görüyor. Ne öküz var, ne de balık!”
Elcevap: İbni Abbas (r.a.) gibi zatlara isnad edilen sahih bir rivayet var ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan sormuşlar: “Dünya ne üstündedir?” Ferman etmiş:
[NOT]Dipnot-1 Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
Dipnot-2 “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
Dipnot-3 Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
[/NOT]
<TABLE border=0 cellSpacing=2 cellPadding=0><TBODY><TR><TD>Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâm üzerine olsun</TD><TD>Refet Bey: (bk. bilgiler)</TD></TR><TR><TD>Resul-i Ekrem: Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)</TD><TD>arz: yeryüzü</TD></TR><TR><TD>aziz: çok değerli, izzetli</TD><TD>beyan etmek: açıklamak</TD></TR><TR><TD>bilmecburiye: zorunlu olarak</TD><TD>ehâdis: hadisler, Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış</TD></TR><TR><TD>ehâdis-i Nebeviye: Hz. Peygamber tarafından söylenen sözler</TD><TD>esas: temel</TD></TR><TR><TD>evhâm: vehimler, kuruntular</TD><TD>ferman etmek: buyurmak</TD></TR><TR><TD>hal: tavır, davranış</TD><TD>hût: büyük balık</TD></TR><TR><TD>ilmî: bilimsel</TD><TD>isnad edilen: dayandırılan</TD></TR><TR><TD>iştigal: meşgul olma</TD><TD>kaide: kural</TD></TR><TR><TD>kaide-i mühimme: önemli kural</TD><TD>lem’a: parıltı</TD></TR><TR><TD>maatteessüf: ne yazık ki</TD><TD>makam: derece, bölüm</TD></TR><TR><TD>mesâil: meseleler</TD><TD>mihenk: ölçü</TD></TR><TR><TD>muallâk: asılı, boşta</TD><TD>muhtelif: çeşitli</TD></TR><TR><TD>mâni: engel</TD><TD>mühim: önemli</TD></TR><TR><TD>namıyla: adıyla</TD><TD>nevi: çeşit, tür</TD></TR><TR><TD>risale: Risale-i Nur’u oluşturan bölümlerden her birisi</TD><TD>rivayet: Peygamberimizden duyulan sözlerin ve görülen davranışların nakledilmesi</TD></TR><TR><TD>sahih: doğru, sağlıklı</TD><TD>sevr: öküz</TD></TR><TR><TD>sünuhat: kalbe gelen mânâlar</TD><TD>sünuhat-ı kalbiye: Allah’ın yardımıyla kalbe gelen mânâlar</TD></TR><TR><TD>sıddık: çok doğru, sadık</TD><TD>tevafuk: uygunluk</TD></TR><TR><TD>tevilât: yorumlar</TD><TD>zat: kişi</TD></TR><TR><TD>İbni Abbas: [bk. bilgiler – Abdullah İbni Abbas (r.a.)]</TD></TR></TBODY></TABLE>
<TABLE role=presentation cellSpacing=0 cellPadding=0><TBODY role=presentation><TR role=presentation></TR></TBODY></TABLE>