Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247395" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - Sayfa 88</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem bütün raiyet manevra için bu meydan-ı imtihanda bulunuyorlar. Meydan ise her saat tebdil ediliyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem bütün raiyet, padişahın kıymettar ihsânâtının nümunelerini ve harika san’atlarının antikalarını sergilerde temâşâ etmek için, şu teşhirgâhta birkaç dakika durup seyrediyorlar. Meşher ise her dakika tahavvül ediyor. Giden gelmez, gelen gider.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte bu hal, şu vaziyet kat’î gösteriyor ki, şu misafirhane ve şu meydan ve şu meşherlerin arkasında daimî saraylar, müstemir meskenler, şu nümunelerin ve suretlerin halis ve yüksek asıllarıyla dolu bağ ve hazineler vardır. Demek burada çabalamak onlar içindir. Şurada çalıştırır, orada ücret verir. Herkesin istidadına göre orada bir saadeti var.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>YEDİNCİ SURET</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Gel, bir parça gezelim. Şu medenî ahali içinde ne var, ne yok, görelim. İşte, bak: Her yerde, her köşede müteaddit fotoğraflar kurulmuş, suret alıyorlar. Bak, her yerde müteaddit kâtipler oturmuşlar, birşeyler yazıyorlar, herşeyi kaydediyorlar. En ehemmiyetsiz bir hizmeti, en âdi bir vukuatı zaptediyorlar.<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> Ha, şu yüksek dağda padişaha mahsus bir büyük fotoğraf kurulmuş ki,<strong><u><strong><u> HAŞİYE-1</u></strong></u></strong>bütün bu yerlerde ne cereyan eder, suretini alıyorlar. Demek, o zât emretmiş ki, mülkünde cereyan eden bütün muamele ve işler zaptedilsin. Demek oluyor ki, o zât-ı muazzam bütün hadisâtı kaydettirir, suretini alır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. Kehf Sûresi, 18:49; Kaf Sûresi, 50:17-18; İnfitâr Sûresi, 82:10-12.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Haşiye-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şu Suretin işaret ettiği mânâların bir kısmı Yedinci Hakikatte beyan edilmiş. Yalnız, burada “padişaha mahsus bir büyük fotoğraf” işareti ve hakikati, “Levh-i Mahfuz” demektir. Levh-i Mahfuzun tahakkuk-u vücudu Yirmi Altıncı Sözde şöyle ispat edilmiş ki: Nasıl küçük küçük cüzdanlar büyük bir kütüğün vücudunu ihsas eder; ve küçük küçük senetler bir defter-i kebirin bulunduğunu iş’ar eder; ve küçük, kesretli tereşşuhatlar büyük bir su menbaını işmam eder. Aynen öyle de, küçük küçük cüzdanlar hükmünde, hem birer küçük levh-i mahfuz mânâsında, hem büyük Levh-i Mahfuzu yazan kalemden tereşşuh eden küçük küçük noktalar suretinde olan benî beşerin kuvve-i hafızaları, ağaçların meyveleri, meyvelerin çekirdekleri, tohumları, elbette bir hâfıza-i kübrâyı, bir defter-i ekberi, bir Levh-i Mahfuz-u Âzamı ihsas eder, iş’ar eder ve ispat eder. Belki, keskin akıllara gösterir.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Levh-i Mahfuz: herşeyin bütün ayrıntılarıyla yazıldığı kader levhası, Allah’ın ilminin bir adı (bk. ḥ-f-ẓ)</strong></td><td><strong>ahali: halk</strong></td></tr><tr><td><strong>benî beşer: insanlar</strong></td><td><strong>beyan edilmek: açıklanmak (bk. b-y-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>cereyan: oluşma, vuku bulma</strong></td><td><strong>defter-i ekber: çok büyük defter (bk. k-b-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>defter-i kebir: büyük defter (bk. k-b-r)</strong></td><td><strong>hadisât: olaylar</strong></td></tr><tr><td><strong>hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td><td><strong>halis: katıksız, saf (bk. ḫ-l-ṣ)</strong></td></tr><tr><td><strong>haşiye: dipnot, açıklayıcı not</strong></td><td><strong>hâfıza-i kübrâ: çok büyük hafıza (bk. ḥ-f-ẓ; k-b-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>ihsas: hissettirme</strong></td><td><strong>ihsânât: bağışlar, ikramlar, iyilikler (bk. ḥ-s-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>istidat: kabiliyet (bk. a-d-d)</strong></td><td><strong>işmam: hissetirme</strong></td></tr><tr><td><strong>iş’ar etmek: bildirmek</strong></td><td><strong>kat’î: kesin</strong></td></tr><tr><td><strong>kesretli: çok (bk. k-s̱-r)</strong></td><td><strong>kuvve-i hafıza: hafıza duygusu, bellek (bk. ḥ-f-ẓ)</strong></td></tr><tr><td><strong>kâtip: yazıcı (bk. k-t-b)</strong></td><td><strong>kıymettar: kıymetli, değerli</strong></td></tr><tr><td><strong>mahsus: özel</strong></td><td><strong>manevra: eğitim ve deneme</strong></td></tr><tr><td><strong>menba: kaynak</strong></td><td><strong>mesken: ev, mekan (bk. s-k-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>meydan-ı imtihan: imtihan meydanı</strong></td><td><strong>meşher: sergi</strong></td></tr><tr><td><strong>muamele: iş, davranış</strong></td><td><strong>mülk: sahip olunan ve hükmedilen yer (bk. m-l-k)</strong></td></tr><tr><td><strong>müstemir: yerleşmiş, devamlı</strong></td><td><strong>müteaddit: çeşitli, birden fazla</strong></td></tr><tr><td><strong>nümune: örnek</strong></td><td><strong>raiyet: halk, vatandaşlar</strong></td></tr><tr><td><strong>saadet: mutluluk</strong></td><td><strong>suret: şekil; resim, görüntü (bk. ṣ-v-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>tahakkuk-u vücudu: varlığının gerçekliği, kesinliği (bk. ḥ-ḳ-ḳ; v-c-d)</strong></td><td><strong>tahavvül: değişme</strong></td></tr><tr><td><strong>tebdil edilmek: değiştirilmek</strong></td><td><strong>temâşâ etmek: seyretmek</strong></td></tr><tr><td><strong>tereşşuhat: sızıntılar</strong></td><td><strong>terreşşuh: sızma</strong></td></tr><tr><td><strong>teşhirgâh: sergi yeri</strong></td><td><strong>vaziyet: durum</strong></td></tr><tr><td><strong>vukuat: olaylar</strong></td><td><strong>vücud: varlık (bk. v-c-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>zaptetmek: kaydetmek, korumak</strong></td><td><strong>zât-ı muazzam: çok büyük zât (bk. a-ẓ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>âdi: sıradan, basit</strong></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247395, member: 1"] [b]Onuncu Söz - Sayfa 88[/b] [FONT=Tahoma]Hem bütün raiyet manevra için bu meydan-ı imtihanda bulunuyorlar. Meydan ise her saat tebdil ediliyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem bütün raiyet, padişahın kıymettar ihsânâtının nümunelerini ve harika san’atlarının antikalarını sergilerde temâşâ etmek için, şu teşhirgâhta birkaç dakika durup seyrediyorlar. Meşher ise her dakika tahavvül ediyor. Giden gelmez, gelen gider. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte bu hal, şu vaziyet kat’î gösteriyor ki, şu misafirhane ve şu meydan ve şu meşherlerin arkasında daimî saraylar, müstemir meskenler, şu nümunelerin ve suretlerin halis ve yüksek asıllarıyla dolu bağ ve hazineler vardır. Demek burada çabalamak onlar içindir. Şurada çalıştırır, orada ücret verir. Herkesin istidadına göre orada bir saadeti var. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]YEDİNCİ SURET [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]Gel, bir parça gezelim. Şu medenî ahali içinde ne var, ne yok, görelim. İşte, bak: Her yerde, her köşede müteaddit fotoğraflar kurulmuş, suret alıyorlar. Bak, her yerde müteaddit kâtipler oturmuşlar, birşeyler yazıyorlar, herşeyi kaydediyorlar. En ehemmiyetsiz bir hizmeti, en âdi bir vukuatı zaptediyorlar.[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] Ha, şu yüksek dağda padişaha mahsus bir büyük fotoğraf kurulmuş ki,[B][U][B][U] HAŞİYE-1[/U][/B][/U][/B]bütün bu yerlerde ne cereyan eder, suretini alıyorlar. Demek, o zât emretmiş ki, mülkünde cereyan eden bütün muamele ve işler zaptedilsin. Demek oluyor ki, o zât-ı muazzam bütün hadisâtı kaydettirir, suretini alır. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. Kehf Sûresi, 18:49; Kaf Sûresi, 50:17-18; İnfitâr Sûresi, 82:10-12. Haşiye-1[/FONT] [FONT=Tahoma]Şu Suretin işaret ettiği mânâların bir kısmı Yedinci Hakikatte beyan edilmiş. Yalnız, burada “padişaha mahsus bir büyük fotoğraf” işareti ve hakikati, “Levh-i Mahfuz” demektir. Levh-i Mahfuzun tahakkuk-u vücudu Yirmi Altıncı Sözde şöyle ispat edilmiş ki: Nasıl küçük küçük cüzdanlar büyük bir kütüğün vücudunu ihsas eder; ve küçük küçük senetler bir defter-i kebirin bulunduğunu iş’ar eder; ve küçük, kesretli tereşşuhatlar büyük bir su menbaını işmam eder. Aynen öyle de, küçük küçük cüzdanlar hükmünde, hem birer küçük levh-i mahfuz mânâsında, hem büyük Levh-i Mahfuzu yazan kalemden tereşşuh eden küçük küçük noktalar suretinde olan benî beşerin kuvve-i hafızaları, ağaçların meyveleri, meyvelerin çekirdekleri, tohumları, elbette bir hâfıza-i kübrâyı, bir defter-i ekberi, bir Levh-i Mahfuz-u Âzamı ihsas eder, iş’ar eder ve ispat eder. Belki, keskin akıllara gösterir.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]Levh-i Mahfuz: herşeyin bütün ayrıntılarıyla yazıldığı kader levhası, Allah’ın ilminin bir adı (bk. ḥ-f-ẓ)[/B][/TD] [TD][B]ahali: halk[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]benî beşer: insanlar[/B][/TD] [TD][B]beyan edilmek: açıklanmak (bk. b-y-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cereyan: oluşma, vuku bulma[/B][/TD] [TD][B]defter-i ekber: çok büyük defter (bk. k-b-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]defter-i kebir: büyük defter (bk. k-b-r)[/B][/TD] [TD][B]hadisât: olaylar[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]halis: katıksız, saf (bk. ḫ-l-ṣ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]haşiye: dipnot, açıklayıcı not[/B][/TD] [TD][B]hâfıza-i kübrâ: çok büyük hafıza (bk. ḥ-f-ẓ; k-b-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihsas: hissettirme[/B][/TD] [TD][B]ihsânât: bağışlar, ikramlar, iyilikler (bk. ḥ-s-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]istidat: kabiliyet (bk. a-d-d)[/B][/TD] [TD][B]işmam: hissetirme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]iş’ar etmek: bildirmek[/B][/TD] [TD][B]kat’î: kesin[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kesretli: çok (bk. k-s̱-r)[/B][/TD] [TD][B]kuvve-i hafıza: hafıza duygusu, bellek (bk. ḥ-f-ẓ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâtip: yazıcı (bk. k-t-b)[/B][/TD] [TD][B]kıymettar: kıymetli, değerli[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mahsus: özel[/B][/TD] [TD][B]manevra: eğitim ve deneme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]menba: kaynak[/B][/TD] [TD][B]mesken: ev, mekan (bk. s-k-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]meydan-ı imtihan: imtihan meydanı[/B][/TD] [TD][B]meşher: sergi[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muamele: iş, davranış[/B][/TD] [TD][B]mülk: sahip olunan ve hükmedilen yer (bk. m-l-k)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müstemir: yerleşmiş, devamlı[/B][/TD] [TD][B]müteaddit: çeşitli, birden fazla[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nümune: örnek[/B][/TD] [TD][B]raiyet: halk, vatandaşlar[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]saadet: mutluluk[/B][/TD] [TD][B]suret: şekil; resim, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tahakkuk-u vücudu: varlığının gerçekliği, kesinliği (bk. ḥ-ḳ-ḳ; v-c-d)[/B][/TD] [TD][B]tahavvül: değişme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tebdil edilmek: değiştirilmek[/B][/TD] [TD][B]temâşâ etmek: seyretmek[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tereşşuhat: sızıntılar[/B][/TD] [TD][B]terreşşuh: sızma[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]teşhirgâh: sergi yeri[/B][/TD] [TD][B]vaziyet: durum[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vukuat: olaylar[/B][/TD] [TD][B]vücud: varlık (bk. v-c-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zaptetmek: kaydetmek, korumak[/B][/TD] [TD][B]zât-ı muazzam: çok büyük zât (bk. a-ẓ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âdi: sıradan, basit[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst