17.lem'a
ama konu felsefeyle ilgili,baglantıyı koparınca ne demek istedıgını anlıyamadım.eger kur'anla ılglı soruyorsan aklıma gelenlerı yazayım;
Kur'an, kendi şakirdlerinin ruhuna öyle bir inbisat ve ulviyet verir ki;
"Nihayet izzet içinde, nihayet tevazuu cem'ediyor.”
Kur'an. Kitabım: Hayattır. Muhatâbım: Yine benim. Sen ise ey kàri! Müstemi'sin. Müstemi'in tenkide hakkı yoktur; beğendiğini alır, beğenmediğine ilişmez
"Kur'an, bitmez ve tükenmez bir hazinedir. Her asır nusus ve muhkematını teslim ve kabul ile beraber, tetimmat kabilinden hakaik-i hafiyesinden dahi hissesini alır; başkasının gizli kalmış hissesine ilişmez." Evet zaman geçtikçe, Kur'an-ı Hakîm'in daha ziyade hakaiki inkişaf eder demektir. Yoksa hâşâ ve kellâ selef-i sâlihînin beyan ettikleri hakaik-i zâhiriye-i Kur'aniyeye şüphe getirmek değil. Çünki onlara îman lâzımdır. Onlar nasstır, kat'îdir, esastırlar, temeldirler. Kur'an عَرَبِىّ ٌ مُبِينٌ fermanıyla mânası vazıh olduğunu bildirir. Baştan başa hitab-ı İlâhî, o mânalar üzerine döner, takviye eder, bedahet derecesine getirir.
Kur'an Âyine İster, Vekil İstemez
Ümmetteki cumhuru, hem avâmın umumu; bürhândan ziyade me'hazdaki kudsiyet şevk-i itaat verir, sevkeder imtisâle.
Şeriat yüzde doksanı; müsellemât-ı şer'î, zaruriyâ t-ı dinî birer elmas sütundur.
İçtihadî, hilafî, fer'î olan mesâil; yüzde ancak on olur. Doksan elmas sütunu, on altının sahibi
Kesesine koyamaz, ona tâbi kılamaz. Elmasların mâdeni: Kur'an ve hem Hadîstir. Onun malı.. oradan, her zaman istemeli.
Kitablar, içtihadlar Kur'anın âyinesi, yahut dürbin olmalı. Gölge, vekil istemez o Şems-i Mu'cizbeyân.