Oruç Tutacaksın....

teblið

Vefasýz
Dünya, bütün cazibesiyle gel diyecek; “Gençsin, güzelsin, yakışıklısınşimdi gelmeyeceksin de ne zaman geleceksin!”

Hazreti Yusuf olacak kılavuzun ve sen oruç tutacaksın.

Sesler duyacaksın sonra, “Bir kereden ne çıkar, gel, dokun, bak, yaklaş! Nimet değil mi bunlar ve bir kere gelmiyor muyuz dünyaya?” “Evet Bir kere geliyoruz!”diyeceksin, “Dünya ahiretin tarlasıdır; ve her günahta küfre giden bir yol vardır.”

Dokunmayacak, bakmayacak, yaklaşmayacak, oruç tutacaksın.


Taşıdığın emanetlerde hakkın olduğunu fısıldayacak bazıları. “Ceremesini sen çek, keyfini başkaları sürsün. Uzat elini, al payını. Kim görecek, kim bilecek.”


Kara gecede, kara taşın üzerindeki kara karıncadan haberi olandan haber vereceksin onlara ve oruç tutacaksın.

Görün ve bilindiyecek içinden bir ses. Şöhret senin de hakkın … “Bu güne dek çalışıp çabaladın, var mı kimsenin haberi.?” Ne önemi var ki diyeceksin, Allah biliyor ya; hem en önemli prensibimiz değil mi, hizmette ileri, ücrette geri durmak.


Gün gelecek devlet kuşu konacak omuzlarına… ve kanatlarında devlet nimetleri taşıyacak sana: makam, mevki, rütbe; ama sen hiçbirine tama’ etmeyecek,
orucunu asla bozmayacaksın
.

Geçtiğin yollarda sana ait olmayan dallardan türlü meyveler gülümseyecek. Uzatmayacaksın ellerini, bir kez yitirdiğimiz cenneti bir daha zamanın yasak meyvelerine feda etmeyecek,
oruç tutacaksın
.

Güneşin harareti beyinleri ve damarları kaynatırken sen, Nur suretinde ve Nur suresinde yaşayacaksın. Güneşe de, güneşin gayzını sinelerinde taşıyanlara da asla buğz etmeyecek,
oruç tutacaksın
.

Geceyi bölecek, uykuyu bir avuç abdest suyunda eritecek, dilinle, elinle, gözünle, kalbinle hasılı bütün azalarınla öyle bir oruç tutacaksın ki,

iftarın ölümün olacak
 
Üst