Gazi Osman Paşanın savunduğu Plevnede ruslar hiç beklemedikleri bir durumla karşılaştılar. Osman paşa Plevneyi beklenmedik şekilde şiddetle savunuyordu. ruslar plevneyi almak için 100 bin kişilik bir kuvvet ve 450 topla saldırıya geçtiler. Osman paşanın kuvveti ise 25 bin kişi ve 70 toptan ibaretti. Buna rağmen rusların plevneye dalga dalga giriştikleri hücumlar geri püskürtülüyor ve ruslar ağır kayıplara uğruyordu. çar II. Aleksandr da Plevne cephesine gelmişti. rus kuvvetlerinin uğradığı ağır kayıplar karışısında kendisini tutamamış ve "Burada hristiyanlık mahvoluyor" diye bağırmıştı.
Gazi Osman Paşanın teslim olma kararını müteakip, rus çarı Plevne kasabasına gelerek Osman paşayı da oraya getirtmişti. Osman paşa çarın ikametgahı olan evin kapısından içeri girdiğinde 150 kadar rus subayı "Yaşa Osman" diye bağırdılar. Osman Paşa bir koltuğunda ordu başhekimi Hasib bey ve bir koltuğunda da hizmetçisi bulunduğu halde evin üst katına çıkarılarak çarın odasına girdiğinde, çar ve generallaeri kendisini ayakta karşıladılar. Çar:
"Nereye gidiyordunuz? 160 bin rus askeriyle kuşatma altında olduğunuzu bilmiyor muydunuz?" diye sorunca, Osman Paşa:
"Evet biliyordum fakat maksadım şavaş hattınızı yarıp çıkmaktı. gerçi bizim kuvvetimiz sizinkine nisbetle azdı ancak bundan önce üstün geldiğimiz muharebelerde de kuvvetimiz o nisbette idi. Üstünlük aza çoğa bakmaz" cevabını verdi.
Çar "Niçin silah bırakmadınız" diye sorunca, Osman Paşa:
"Devletim bana düşmanı çok görünce silahı teslim et demedi, kavga için gönderdi" dedi. Bunun üzerine çar:
"Senin gibi bir kumandanın kılıcı alınmaz, burada ve rusyada kılıcını taşımakta serbestsin. Rusyada bir rus generali gibi karşılanacaksınız" diyerek konuşmasını bitirdi.
Bundan sonra Osman paşayı rus karargahına götürdüler ve oradan bükreş yoluyla rusyaya sevkedip harkof kasabasında kendisine ikametgah tahsis ettiler. Osman paşa yolda giderken karşılaştığı başkomutan grandük nikola tarafından da tebrik edilmiştir.
Padişah da Gazi Osman Paşa ya bir tebrik ve takdir telgrafı göndererek, kendisine Nişan ı Osmani tevcih etmiştir. Padişah telgrafında diğer asker ve subaylara da gerekli nişanların verileceğini bildirmiş ve Osman Paşaya "Gazanla Osmanlılığın şanını ve ordumuzun şeref ve haysiyetini yücelttin... Öz evlatların olan bütün komutan ve subaylarına ve övünç kaynağım olan muzaffer askerlerime, ayrı ayrı selam ederim" demiştir.
Gazi Osman Paşanın teslim olma kararını müteakip, rus çarı Plevne kasabasına gelerek Osman paşayı da oraya getirtmişti. Osman paşa çarın ikametgahı olan evin kapısından içeri girdiğinde 150 kadar rus subayı "Yaşa Osman" diye bağırdılar. Osman Paşa bir koltuğunda ordu başhekimi Hasib bey ve bir koltuğunda da hizmetçisi bulunduğu halde evin üst katına çıkarılarak çarın odasına girdiğinde, çar ve generallaeri kendisini ayakta karşıladılar. Çar:
"Nereye gidiyordunuz? 160 bin rus askeriyle kuşatma altında olduğunuzu bilmiyor muydunuz?" diye sorunca, Osman Paşa:
"Evet biliyordum fakat maksadım şavaş hattınızı yarıp çıkmaktı. gerçi bizim kuvvetimiz sizinkine nisbetle azdı ancak bundan önce üstün geldiğimiz muharebelerde de kuvvetimiz o nisbette idi. Üstünlük aza çoğa bakmaz" cevabını verdi.
Çar "Niçin silah bırakmadınız" diye sorunca, Osman Paşa:
"Devletim bana düşmanı çok görünce silahı teslim et demedi, kavga için gönderdi" dedi. Bunun üzerine çar:
"Senin gibi bir kumandanın kılıcı alınmaz, burada ve rusyada kılıcını taşımakta serbestsin. Rusyada bir rus generali gibi karşılanacaksınız" diyerek konuşmasını bitirdi.
Bundan sonra Osman paşayı rus karargahına götürdüler ve oradan bükreş yoluyla rusyaya sevkedip harkof kasabasında kendisine ikametgah tahsis ettiler. Osman paşa yolda giderken karşılaştığı başkomutan grandük nikola tarafından da tebrik edilmiştir.
Padişah da Gazi Osman Paşa ya bir tebrik ve takdir telgrafı göndererek, kendisine Nişan ı Osmani tevcih etmiştir. Padişah telgrafında diğer asker ve subaylara da gerekli nişanların verileceğini bildirmiş ve Osman Paşaya "Gazanla Osmanlılığın şanını ve ordumuzun şeref ve haysiyetini yücelttin... Öz evlatların olan bütün komutan ve subaylarına ve övünç kaynağım olan muzaffer askerlerime, ayrı ayrı selam ederim" demiştir.