Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 275933" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 892</strong></p><p></p><p>o küllî ve umumî desâtiri içinde hususî ihsânâtı, hususî imdatları, hususî cilveleri var ki, herşey, her vakit, her hâceti için Ondan istimdat eder, Ona bakabilir.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1 Sonra, her menzilden, her tabakadan, her âlemden, her taifeden, her fertten, herşeyden kendini gösterecek, yani vücudunu ve vahdetini bildirecek pencereler açmış. Her kalb içinde bir telefon bırakmış. Şimdi, şu hadsiz percerelerden, elbette haddimizin fevkinde olarak bahse girişemeyeceğiz. Onları ilm-i muhit-i İlâhîye havale edip, yalnız âyât-ı Kur’âniyenin lemeâtı olan Otuz Üç Pencereyi, Otuz Üçüncü Sözün Otuz Üçüncü Mektubunun, namazdan sonraki tesbihatın otuz üç aded-i mübarekine muvafık olmak için Otuz Üç Pencereye icmâlî ve muhtasar bir surette işaret edip, izahını sair Sözlere havale ederiz. <p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px"><strong>Birinci Pencere</strong></span> </p><p>Bilmüşahede görüyoruz ki, bütün eşya, hususan zîhayat olanların pek çok muhtelif hâcâtı ve pek çok mütenevvi metâlibi vardır. O matlapları, o hâcetleri, ummadığı ve bilmediği ve eli yetişmediği yerden, münasip ve lâyık bir vakitte onlara veriliyor, imdada yetiştiriliyor.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2 Halbuki, o hadsiz maksudların en küçüğüne, o muhtaçların kudreti yetişmez, elleri ulaşmaz. Sen kendine bak: Zâhirî ve bâtınî hasselerin ve onların levazımatı gibi, elin yetişmediği ne kadar eşyaya muhtaçsın. Bütün zîhayatları kendine kıyas et. İşte, bütün onlar, birer birer vücub-u Vâcibe şehadet ve vahdetine işaret ettikleri gibi, heyet-i mecmuasıyla, güneşin ziyası güneşi gösterdiği gibi, o hal ve bu keyfiyet, perde-i gayb arkasında bir Vâcibü’l-Vücudu, bir Vâhid-i Ehadi, hem gayet Kerîm, Rahîm, Mürebbî, Müdebbir ünvanları içinde akla gösterir. [NOT]<span style="font-size: 10px">Dipnot-1 bk. Bakara Sûresi, 2:186; Âl-i İmran Sûresi, 3:195; Enfâl Sûresi, 8:9; Yûsuf Sûresi, 12: 34; Enbiyâ Sûresi, 21:76, 84, 88, 90; Neml Sûresi, 27:62; Mü’min Sûresi, 40:60; Şûrâ Sûresi, 42:26. Dipnot-2 bk. Talâk Sûresi, 65:3.</span>[/NOT] <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Kerîm</strong>: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah (bk. k-r-m)</td><td><strong>Müdebbir</strong>: ilmiyle herşeyin sonunu görüp ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. d-b-r)</td></tr><tr><td><strong>Mürebbî</strong>: herşeyi terbiye eden, eğiten, yetiştiren Allah (bk. r-b-b)</td><td><strong>Rahîm</strong>: rahmeti herşeyi kuşatan, sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah (bk. r-ḥ-m)</td></tr><tr><td><strong>Vâcibü’l-Vücud</strong>: varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)</td><td><strong>Vâhid-i Ehad</strong>: bir olan ve birliği her bir şeyde görülen Allah (bk. v-ḥ-d)</td></tr><tr><td><strong>aded-i mübarek</strong>: mübarek sayı (bk. b-r-k)</td><td><strong>bilmüşahede</strong>: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)</td></tr><tr><td><strong>bâtınî</strong>: görünmeyen, iç</td><td><strong>cilve</strong>: görüntü, akis (bk. c-l-y)</td></tr><tr><td><strong>desâtir</strong>: prensipler, kurallar</td><td><strong>eşya</strong>: şeyler, varlıklar</td></tr><tr><td><strong>fevkinde</strong>: üstünde</td><td><strong>had</strong>: sınır, yetki</td></tr><tr><td><strong>hadsiz</strong>: sayısız</td><td><strong>hasse</strong>: duyu</td></tr><tr><td><strong>heyet-i mecmua</strong>: genel yapı, bütün (bk. c-m-a)</td><td><strong>hususan</strong>: özellikle</td></tr><tr><td><strong>hâcet</strong>: ihtiyaç (bk. ḥ-v-c)</td><td><strong>hâcât</strong>: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)</td></tr><tr><td><strong>icmâlî</strong>: kısaca, özetle (bk. c-m-l)</td><td><strong>ihsânât</strong>: bağışlar, iyilikler (bk. ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>ilm-i muhit-i İlâhîye</strong>: Allah’ın herşeyi kuşatan ve kapsayan ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)</td><td><strong>imdat</strong>: yardım</td></tr><tr><td><strong>istimdat</strong>: yardım dileme</td><td><strong>izah</strong>: açıklama</td></tr><tr><td><strong>keyfiyet</strong>: durum, nitelik</td><td><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</td></tr><tr><td><strong>küllî</strong>: bütün fertleri içine alan, kapsamlı (bk. k-l-l)</td><td><strong>lemeât</strong>: parıltılar</td></tr><tr><td><strong>levazımat</strong>: gerekli şeyler</td><td><strong>maksud</strong>: kastedilen, istenen şey (bk. ḳ-ṣ-d)</td></tr><tr><td><strong>matlap</strong>: istek (bk. ṭ-l-b)</td><td><strong>menzil</strong>: yer, durak (bk. n-z-l)</td></tr><tr><td><strong>metâlib</strong>: istekler, arzular (bk. ṭ-l-b)</td><td><strong>muhtasar</strong>: kısa, özet</td></tr><tr><td><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</td><td><strong>muvafık</strong>: uygun</td></tr><tr><td><strong>münasip</strong>: uygun (bk. n-s-b)</td><td><strong>mütenevvi</strong>: çeşit çeşit</td></tr><tr><td><strong>perde-i gayb</strong>: mânevî âlemleri gözümüzden saklayan perde (bk. ğ-y-b)</td><td><strong>sair</strong>: diğer, başka</td></tr><tr><td><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</td><td><strong>taife</strong>: grup, topluluk</td></tr><tr><td><strong>tesbihat</strong>: tesbihler, Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)</td><td><strong>umumî</strong>: genel, herkese ait</td></tr><tr><td><strong>vahdet</strong>: birlik (bk. v-ḥ-d)</td><td><strong>vücub-u Vâcib</strong>: varlığı zorunlu olan Allah’ın varlığı (bk. v-c-b)</td></tr><tr><td><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</td><td><strong>ziya</strong>: ışık</td></tr><tr><td><strong>zâhirî</strong>: görünen, dış (bk. ẓ-h-r)</td><td><strong>zîhayat</strong>: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</td></tr><tr><td><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</td><td><strong>âyât-ı Kur’âniye</strong>: Kur’ân’ın âyetleri</td></tr><tr><td><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 275933, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 892[/b] o küllî ve umumî desâtiri içinde hususî ihsânâtı, hususî imdatları, hususî cilveleri var ki, herşey, her vakit, her hâceti için Ondan istimdat eder, Ona bakabilir.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1 Sonra, her menzilden, her tabakadan, her âlemden, her taifeden, her fertten, herşeyden kendini gösterecek, yani vücudunu ve vahdetini bildirecek pencereler açmış. Her kalb içinde bir telefon bırakmış. Şimdi, şu hadsiz percerelerden, elbette haddimizin fevkinde olarak bahse girişemeyeceğiz. Onları ilm-i muhit-i İlâhîye havale edip, yalnız âyât-ı Kur’âniyenin lemeâtı olan Otuz Üç Pencereyi, Otuz Üçüncü Sözün Otuz Üçüncü Mektubunun, namazdan sonraki tesbihatın otuz üç aded-i mübarekine muvafık olmak için Otuz Üç Pencereye icmâlî ve muhtasar bir surette işaret edip, izahını sair Sözlere havale ederiz. [CENTER][SIZE=4][B]Birinci Pencere[/B][/SIZE] [/CENTER] Bilmüşahede görüyoruz ki, bütün eşya, hususan zîhayat olanların pek çok muhtelif hâcâtı ve pek çok mütenevvi metâlibi vardır. O matlapları, o hâcetleri, ummadığı ve bilmediği ve eli yetişmediği yerden, münasip ve lâyık bir vakitte onlara veriliyor, imdada yetiştiriliyor.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2 Halbuki, o hadsiz maksudların en küçüğüne, o muhtaçların kudreti yetişmez, elleri ulaşmaz. Sen kendine bak: Zâhirî ve bâtınî hasselerin ve onların levazımatı gibi, elin yetişmediği ne kadar eşyaya muhtaçsın. Bütün zîhayatları kendine kıyas et. İşte, bütün onlar, birer birer vücub-u Vâcibe şehadet ve vahdetine işaret ettikleri gibi, heyet-i mecmuasıyla, güneşin ziyası güneşi gösterdiği gibi, o hal ve bu keyfiyet, perde-i gayb arkasında bir Vâcibü’l-Vücudu, bir Vâhid-i Ehadi, hem gayet Kerîm, Rahîm, Mürebbî, Müdebbir ünvanları içinde akla gösterir. [NOT][SIZE=2]Dipnot-1 bk. Bakara Sûresi, 2:186; Âl-i İmran Sûresi, 3:195; Enfâl Sûresi, 8:9; Yûsuf Sûresi, 12: 34; Enbiyâ Sûresi, 21:76, 84, 88, 90; Neml Sûresi, 27:62; Mü’min Sûresi, 40:60; Şûrâ Sûresi, 42:26. Dipnot-2 bk. Talâk Sûresi, 65:3.[/SIZE][/NOT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Kerîm[/B]: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah (bk. k-r-m)[/TD] [TD][B]Müdebbir[/B]: ilmiyle herşeyin sonunu görüp ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. d-b-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Mürebbî[/B]: herşeyi terbiye eden, eğiten, yetiştiren Allah (bk. r-b-b)[/TD] [TD][B]Rahîm[/B]: rahmeti herşeyi kuşatan, sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah (bk. r-ḥ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Vâcibü’l-Vücud[/B]: varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah (bk. v-c-b; v-c-d)[/TD] [TD][B]Vâhid-i Ehad[/B]: bir olan ve birliği her bir şeyde görülen Allah (bk. v-ḥ-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]aded-i mübarek[/B]: mübarek sayı (bk. b-r-k)[/TD] [TD][B]bilmüşahede[/B]: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bâtınî[/B]: görünmeyen, iç[/TD] [TD][B]cilve[/B]: görüntü, akis (bk. c-l-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]desâtir[/B]: prensipler, kurallar[/TD] [TD][B]eşya[/B]: şeyler, varlıklar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]fevkinde[/B]: üstünde[/TD] [TD][B]had[/B]: sınır, yetki[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hadsiz[/B]: sayısız[/TD] [TD][B]hasse[/B]: duyu[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]heyet-i mecmua[/B]: genel yapı, bütün (bk. c-m-a)[/TD] [TD][B]hususan[/B]: özellikle[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hâcet[/B]: ihtiyaç (bk. ḥ-v-c)[/TD] [TD][B]hâcât[/B]: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]icmâlî[/B]: kısaca, özetle (bk. c-m-l)[/TD] [TD][B]ihsânât[/B]: bağışlar, iyilikler (bk. ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ilm-i muhit-i İlâhîye[/B]: Allah’ın herşeyi kuşatan ve kapsayan ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)[/TD] [TD][B]imdat[/B]: yardım[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]istimdat[/B]: yardım dileme[/TD] [TD][B]izah[/B]: açıklama[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]keyfiyet[/B]: durum, nitelik[/TD] [TD][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]küllî[/B]: bütün fertleri içine alan, kapsamlı (bk. k-l-l)[/TD] [TD][B]lemeât[/B]: parıltılar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]levazımat[/B]: gerekli şeyler[/TD] [TD][B]maksud[/B]: kastedilen, istenen şey (bk. ḳ-ṣ-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]matlap[/B]: istek (bk. ṭ-l-b)[/TD] [TD][B]menzil[/B]: yer, durak (bk. n-z-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]metâlib[/B]: istekler, arzular (bk. ṭ-l-b)[/TD] [TD][B]muhtasar[/B]: kısa, özet[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/TD] [TD][B]muvafık[/B]: uygun[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]münasip[/B]: uygun (bk. n-s-b)[/TD] [TD][B]mütenevvi[/B]: çeşit çeşit[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]perde-i gayb[/B]: mânevî âlemleri gözümüzden saklayan perde (bk. ğ-y-b)[/TD] [TD][B]sair[/B]: diğer, başka[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/TD] [TD][B]taife[/B]: grup, topluluk[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tesbihat[/B]: tesbihler, Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)[/TD] [TD][B]umumî[/B]: genel, herkese ait[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vahdet[/B]: birlik (bk. v-ḥ-d)[/TD] [TD][B]vücub-u Vâcib[/B]: varlığı zorunlu olan Allah’ın varlığı (bk. v-c-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/TD] [TD][B]ziya[/B]: ışık[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zâhirî[/B]: görünen, dış (bk. ẓ-h-r)[/TD] [TD][B]zîhayat[/B]: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/TD] [TD][B]âyât-ı Kur’âniye[/B]: Kur’ân’ın âyetleri[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst