Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 275935" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 894</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">unutulmayarak, hiçbirini şaşırmayarak, bir surette tedbir ve terbiye etmek öyle bir sikkedir ki, hiçbir şüphe kabul etmez, güneş gibi parlak bir sikke-i Vâhid-i Ehaddir. Hadsiz bir kudret ve muhit bir ilim ve nihayetsiz bir hikmet sahibinden başka kimin haddi var ki, o hadsiz derecede harika olan şu idareye karışsın? Çünkü, şu birbiri içinde girift olan envâları, milletleri, umumunu birden idare ve terbiye edemeyen, onlardan birisine karışsa, elbette karıştıracak. Halbuki, <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">فَارْجِعِ الْبَصَرَ هَلْ تَرىٰ مِنْ فُطُورٍ</span></span> sırrıyla, hiçbir karışık alâmeti yoktur. Demek ki hiçbir parmak karışamıyor. </span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong><span style="font-size: 15px">Dördüncü Pencere</span></strong></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong> </em></span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İstidat lisanıyla bütün tohumlar tarafından; ve ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla bütün hayvanlar tarafından; ve lisan-ı ıztırarî ile bütün muztarlar tarafından edilen duaların makbuliyetidir.<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2 </u></strong> İşte, bu nihayetsiz duaların bilmüşahede kabul ve icabeti, herbiri vücuba ve vahdete şehadet ve işaret ettikleri gibi, mecmuu, büyük bir mikyasta, bilbedâhe, bir Hâlık-ı Rahîm ve Kerîm ve Mücîbe delâlet eder ve baktırır. </span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong><span style="font-size: 15px">Beşinci Pencere</span></strong></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong> </em></span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Görüyoruz ki, eşya, hususan zîhayat olanlar, def’î gibi âni bir zamanda vücuda gelir. Halbuki, def’î ve âni bir surette, basit bir maddeden çıkan şeyler gayet basit, şekilsiz, san’atsız olması lâzım gelirken, çok maharete muhtaç bir hüsn-ü san’atta, çok zamana muhtaç ihtimamkârâne nakışlarla münakkâş, çok âlâta muhtaç acip san’atlarla müzeyyen, çok maddelere muhtaç bir surette halk olunuyorlar. İşte, bu def’î ve âni bir surette bu harika san’at ve güzel heyet, herbiri bir [NOT]Dipnot-1 “Haydi, çevir gözünü: En küçük bir kusur görüyor musun?” Mülk Sûresi, 67:3. Dipnot-2 bk En’âm Sûresi, 6:63; İsrâ Sûresi, 17:67; Neml Sûresi, 27:62.[/NOT]</span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Hâlık-ı Rahîm</strong>: sonsuz merhamet ve şefkat sahibi ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḥ-l-ḳ; r-ḥ-m)</td><td><strong>Kerîm</strong>: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah (bk. k-r-m)</td></tr><tr><td><strong>Mücîb</strong>: bütün dualara cevap veren Allah (bk. c-v-b)</td><td><strong>acip</strong>: şaşırtıcı, hayranlık verici</td></tr><tr><td><strong>bilbedâhe</strong>: ap açık bir şekilde</td><td><strong>bilmüşahede</strong>: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)</td></tr><tr><td><strong>def’î</strong>: birden bire, âni</td><td><strong>delâlet etme</strong>: delil olma, işaret etme</td></tr><tr><td><strong>envâ</strong>: türler, çeşitler</td><td><strong>gayet</strong>: çok</td></tr><tr><td><strong>girift</strong>: karmaşık, iç içe</td><td><strong>had</strong>: yetki</td></tr><tr><td><strong>hadsiz</strong>: sınırsız, sayısız</td><td><strong>halk etme</strong>: yaratma (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>heyet</strong>: şekil, yapı</td><td><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>hususan</strong>: bilhassa, özellikle</td><td><strong>hüsn-ü san’at</strong>: san’at güzelliği (bk. ḥ-s-n; ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>icabet</strong>: cevap verme, kabul etme (bk. c-v-b)</td><td><strong>ihtimamkârâne</strong>: özen göstererek</td></tr><tr><td><strong>ihtiyac-ı fıtrî</strong>: yaratılıştan gelen doğal ihtiyaç (bk. ḥ-v-c; f-ṭ-r)</td><td><strong>istidat</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</td></tr><tr><td><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</td><td><strong>lisan</strong>: dil</td></tr><tr><td><strong>lisan-ı ıztırarî</strong>: çaresizlik ve mecburiyet dili</td><td><strong>maharet</strong>: beceri, ustalık</td></tr><tr><td><strong>makbuliyet</strong>: kabul edilmiş olma</td><td><strong>mecmu</strong>: bütün, hepsi (bk. c-m-a)</td></tr><tr><td><strong>mikyas</strong>: ölçek</td><td><strong>muhit</strong>: kapsamlı, kuşatıcı</td></tr><tr><td><strong>muztar</strong>: çaresiz</td><td><strong>münakkaş</strong>: nakışlanmış, süslenmiş (bk. n-ḳ-ş)</td></tr><tr><td><strong>müzeyyen</strong>: süslenmiş (bk. z-y-n)</td><td><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</td></tr><tr><td><strong>sikke</strong>: mühür, işaret</td><td><strong>sikke-i Vâhid-i Ehad</strong>: bir olan ve birliği herbir şeyde görülen Allah’ı gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)</td></tr><tr><td><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</td><td><strong>tedbir</strong>: idare etme, ihtiyacını karşılama (bk. d-b-r)</td></tr><tr><td><strong>terbiye etme</strong>: belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, yetiştirme (bk. r-b-b)</td><td><strong>umum</strong>: bütün</td></tr><tr><td><strong>vahdet</strong>: Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d)</td><td><strong>vücub</strong>: Allah’ın varlığının zorunlu oluşu (bk. v-c-b)</td></tr><tr><td><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</td><td><strong>zîhayat</strong>: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</td></tr><tr><td><strong>âlât</strong>: âletler</td><td><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 275935, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 894[/b] [FONT=tahoma]unutulmayarak, hiçbirini şaşırmayarak, bir surette tedbir ve terbiye etmek öyle bir sikkedir ki, hiçbir şüphe kabul etmez, güneş gibi parlak bir sikke-i Vâhid-i Ehaddir. Hadsiz bir kudret ve muhit bir ilim ve nihayetsiz bir hikmet sahibinden başka kimin haddi var ki, o hadsiz derecede harika olan şu idareye karışsın? Çünkü, şu birbiri içinde girift olan envâları, milletleri, umumunu birden idare ve terbiye edemeyen, onlardan birisine karışsa, elbette karıştıracak. Halbuki, [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][SIZE=6][FONT=trebuchet ms]فَارْجِعِ الْبَصَرَ هَلْ تَرىٰ مِنْ فُطُورٍ[/FONT][/SIZE] sırrıyla, hiçbir karışık alâmeti yoktur. Demek ki hiçbir parmak karışamıyor. [/FONT][CENTER][FONT=tahoma][I][B][SIZE=4]Dördüncü Pencere [/SIZE][/B] [/I][/FONT] [/CENTER] [FONT=tahoma]İstidat lisanıyla bütün tohumlar tarafından; ve ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla bütün hayvanlar tarafından; ve lisan-ı ıztırarî ile bütün muztarlar tarafından edilen duaların makbuliyetidir.[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2 [/U][/B] İşte, bu nihayetsiz duaların bilmüşahede kabul ve icabeti, herbiri vücuba ve vahdete şehadet ve işaret ettikleri gibi, mecmuu, büyük bir mikyasta, bilbedâhe, bir Hâlık-ı Rahîm ve Kerîm ve Mücîbe delâlet eder ve baktırır. [/FONT][CENTER][FONT=tahoma][I][B][SIZE=4]Beşinci Pencere [/SIZE][/B] [/I][/FONT] [/CENTER] [FONT=tahoma]Görüyoruz ki, eşya, hususan zîhayat olanlar, def’î gibi âni bir zamanda vücuda gelir. Halbuki, def’î ve âni bir surette, basit bir maddeden çıkan şeyler gayet basit, şekilsiz, san’atsız olması lâzım gelirken, çok maharete muhtaç bir hüsn-ü san’atta, çok zamana muhtaç ihtimamkârâne nakışlarla münakkâş, çok âlâta muhtaç acip san’atlarla müzeyyen, çok maddelere muhtaç bir surette halk olunuyorlar. İşte, bu def’î ve âni bir surette bu harika san’at ve güzel heyet, herbiri bir [NOT]Dipnot-1 “Haydi, çevir gözünü: En küçük bir kusur görüyor musun?” Mülk Sûresi, 67:3. Dipnot-2 bk En’âm Sûresi, 6:63; İsrâ Sûresi, 17:67; Neml Sûresi, 27:62.[/NOT][/FONT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Hâlık-ı Rahîm[/B]: sonsuz merhamet ve şefkat sahibi ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḥ-l-ḳ; r-ḥ-m)[/TD] [TD][B]Kerîm[/B]: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah (bk. k-r-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Mücîb[/B]: bütün dualara cevap veren Allah (bk. c-v-b)[/TD] [TD][B]acip[/B]: şaşırtıcı, hayranlık verici[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bilbedâhe[/B]: ap açık bir şekilde[/TD] [TD][B]bilmüşahede[/B]: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]def’î[/B]: birden bire, âni[/TD] [TD][B]delâlet etme[/B]: delil olma, işaret etme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]envâ[/B]: türler, çeşitler[/TD] [TD][B]gayet[/B]: çok[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]girift[/B]: karmaşık, iç içe[/TD] [TD][B]had[/B]: yetki[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hadsiz[/B]: sınırsız, sayısız[/TD] [TD][B]halk etme[/B]: yaratma (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]heyet[/B]: şekil, yapı[/TD] [TD][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hususan[/B]: bilhassa, özellikle[/TD] [TD][B]hüsn-ü san’at[/B]: san’at güzelliği (bk. ḥ-s-n; ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]icabet[/B]: cevap verme, kabul etme (bk. c-v-b)[/TD] [TD][B]ihtimamkârâne[/B]: özen göstererek[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihtiyac-ı fıtrî[/B]: yaratılıştan gelen doğal ihtiyaç (bk. ḥ-v-c; f-ṭ-r)[/TD] [TD][B]istidat[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/TD] [TD][B]lisan[/B]: dil[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]lisan-ı ıztırarî[/B]: çaresizlik ve mecburiyet dili[/TD] [TD][B]maharet[/B]: beceri, ustalık[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]makbuliyet[/B]: kabul edilmiş olma[/TD] [TD][B]mecmu[/B]: bütün, hepsi (bk. c-m-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mikyas[/B]: ölçek[/TD] [TD][B]muhit[/B]: kapsamlı, kuşatıcı[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muztar[/B]: çaresiz[/TD] [TD][B]münakkaş[/B]: nakışlanmış, süslenmiş (bk. n-ḳ-ş)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müzeyyen[/B]: süslenmiş (bk. z-y-n)[/TD] [TD][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sikke[/B]: mühür, işaret[/TD] [TD][B]sikke-i Vâhid-i Ehad[/B]: bir olan ve birliği herbir şeyde görülen Allah’ı gösteren mühür (bk. v-ḥ-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/TD] [TD][B]tedbir[/B]: idare etme, ihtiyacını karşılama (bk. d-b-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]terbiye etme[/B]: belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, yetiştirme (bk. r-b-b)[/TD] [TD][B]umum[/B]: bütün[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vahdet[/B]: Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d)[/TD] [TD][B]vücub[/B]: Allah’ın varlığının zorunlu oluşu (bk. v-c-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/TD] [TD][B]zîhayat[/B]: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âlât[/B]: âletler[/TD] [TD][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst