Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 279386" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 910</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">edebilirsin? Bu nihayet derecede mu’cize ve harika keyfiyeti neyle izah edebilirsin? Bu hadsiz derecede acip şu san’atları neye isnad edebilirsin? Bu yeryüzü derecesinde geniş bu pencereye hangi perde-i gafleti atıp kapatabilirsin? Senin tesadüfün nerede, tabiat dediğin ve güvendiğin şuursuz yoldaşın ve dalâlette istinadgâhın ve arkadaşın nerede? Bu işlere tesadüfün karışması yüz derece muhal değil mi? Ve şu harika işlerin binden birinin tabiata havalesi bin derece muhal olmuyor mu? Yoksa câmid, âciz tabiatın, herbir şeyin içinde o şeyden yapılan eşya adedince mânevî makine ve matbaaları mı var?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 18px"><strong>On Sekizinci Pencere</strong></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 18px"><strong></strong></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 18px"><strong></strong></span><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">اَوَلَمْ يَنْظُرُوا فِى مَلَكُوتِ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ</span></span> <img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><strong>1</strong></span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Yirmi İkinci Sözde izah edilen şu temsile bak ki: Nasıl mükemmel, muntazam, san’atlı, saray gibi bir eser, bilbedâhe, muntazam bir fiile delâlet eder. Yani, bir bina, bir dülgerliğe delâlet eder. Ve mükemmel, muntazam bir fiil, bizzarure, mükemmel bir fâile ve mahir bir ustaya, bir dülgere delâlet eder. Ve mükemmel usta ve dülger ünvanları, bilbedâhe, mükemmel bir sıfata, yani san’at melekesine delâlet eder. Ve mükemmel sıfat ve o mükemmel meleke-i san’at, bilbedâhe, mükemmel bir istidadın vücuduna delâlet eder. Ve mükemmel bir istidat ise, âli bir ruh ve yüksek bir zâtın vücuduna delâlet eder.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Öyle de, zeminin yüzünü, belki kâinatı dolduran müteceddid eserler, bilbedâhe, gayet derece-i kemâlde bulunan ef’âli gösteriyor.Ve şu nihayet derecedeki intizam ve hikmet dairesindeki ef’âl, bilbedâhe, ünvanları ve isimleri mükemmel olan bir fâili gösteriyor. Çünkü muntazam, hakîmâne fiiller fâilsiz olmadığı, kat’iyen malûm.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Ve son derece mükemmel ünvanlar, o fâilin son derece kemâldeki sıfatlarına delâlet eder. Çünkü, fenn-i sarfça, nasıl ism-i fâil masdardan yapılır. Öyle de, unvanların ve isimlerin dahi masdarları ve menşeleri, sıfatlardır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Dipnot-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">“Onlar, göklerin ve yerin iç yüzüne (özüne) bakmadılar mı?” A’râf Sûresi, 7:185.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>acip</strong>: şaşırtıcı, hayret verici</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bilbedâhe</strong>: ap açık bir şekilde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bizzarure</strong>: zorunlu olarak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dalâlet</strong>: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>derece-i kemâl</strong>: mükemmellik derecesi (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dülger</strong>: yapı ustası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dülgerlik</strong>: yapı ustalığı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ef’âl</strong>: fiiller (bk. f-a-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>eşya</strong>: şeyler, varlıklar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fenn-i sarf</strong>: gramer ilmi, dilbilgisi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fâil</strong>: işi yapan (bk. f-a-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakîmâne</strong>: hikmetli bir şekilde (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intizam</strong>: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ism-i fâil</strong>: gramerde bir işi yapan kimse için kullanılan kip (bk. s-m-v; f-a-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>isnad</strong>: dayandırma (bk. s-n-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istidad</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istinadgâh</strong>: dayanak, sığınak (bk. s-n-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>izah</strong>: açıklama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’iyen</strong>: kesinlikle</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl</strong>: kusursuzluk, mükemmellik (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: durum, özellik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahir</strong>: maharetli, becerikli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>malûm</strong>: bilinen (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>masdar</strong>: fiillerin asıl kökü</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meleke</strong>: kabiliyet, beceri (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meleke-i san’at</strong>: san’at kabiliyeti, becerisi (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>menşe</strong>: kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkansız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muntazam</strong>: düzenli (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mu’cize</strong>: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müteceddid</strong>: yenilenen, tazelenen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>perde-i gaflet</strong>: gaflet, umursamazlık ve duyarsızlık perdesi (bk. ğ-f-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tabiat</strong>: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zemin</strong>: yer</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âciz</strong>: güçsüz (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âli</strong>: yüce</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şuursuz</strong>: bilinçsiz, idraksiz (bk. ş-a-r)</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 279386, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 910[/b] [FONT=tahoma]edebilirsin? Bu nihayet derecede mu’cize ve harika keyfiyeti neyle izah edebilirsin? Bu hadsiz derecede acip şu san’atları neye isnad edebilirsin? Bu yeryüzü derecesinde geniş bu pencereye hangi perde-i gafleti atıp kapatabilirsin? Senin tesadüfün nerede, tabiat dediğin ve güvendiğin şuursuz yoldaşın ve dalâlette istinadgâhın ve arkadaşın nerede? Bu işlere tesadüfün karışması yüz derece muhal değil mi? Ve şu harika işlerin binden birinin tabiata havalesi bin derece muhal olmuyor mu? Yoksa câmid, âciz tabiatın, herbir şeyin içinde o şeyden yapılan eşya adedince mânevî makine ve matbaaları mı var? [/FONT][CENTER][FONT=tahoma][SIZE=5][B]On Sekizinci Pencere [/B][/SIZE][SIZE=6][FONT=trebuchet ms]اَوَلَمْ يَنْظُرُوا فِى مَلَكُوتِ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ[/FONT][/SIZE] [IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG][B]1[/B][/FONT] [/CENTER] [FONT=tahoma] Yirmi İkinci Sözde izah edilen şu temsile bak ki: Nasıl mükemmel, muntazam, san’atlı, saray gibi bir eser, bilbedâhe, muntazam bir fiile delâlet eder. Yani, bir bina, bir dülgerliğe delâlet eder. Ve mükemmel, muntazam bir fiil, bizzarure, mükemmel bir fâile ve mahir bir ustaya, bir dülgere delâlet eder. Ve mükemmel usta ve dülger ünvanları, bilbedâhe, mükemmel bir sıfata, yani san’at melekesine delâlet eder. Ve mükemmel sıfat ve o mükemmel meleke-i san’at, bilbedâhe, mükemmel bir istidadın vücuduna delâlet eder. Ve mükemmel bir istidat ise, âli bir ruh ve yüksek bir zâtın vücuduna delâlet eder. Öyle de, zeminin yüzünü, belki kâinatı dolduran müteceddid eserler, bilbedâhe, gayet derece-i kemâlde bulunan ef’âli gösteriyor.Ve şu nihayet derecedeki intizam ve hikmet dairesindeki ef’âl, bilbedâhe, ünvanları ve isimleri mükemmel olan bir fâili gösteriyor. Çünkü muntazam, hakîmâne fiiller fâilsiz olmadığı, kat’iyen malûm. Ve son derece mükemmel ünvanlar, o fâilin son derece kemâldeki sıfatlarına delâlet eder. Çünkü, fenn-i sarfça, nasıl ism-i fâil masdardan yapılır. Öyle de, unvanların ve isimlerin dahi masdarları ve menşeleri, sıfatlardır. [NOT]Dipnot-1 “Onlar, göklerin ve yerin iç yüzüne (özüne) bakmadılar mı?” A’râf Sûresi, 7:185.[/NOT] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]acip[/B]: şaşırtıcı, hayret verici[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]bilbedâhe[/B]: ap açık bir şekilde[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bizzarure[/B]: zorunlu olarak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]dalâlet[/B]: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]derece-i kemâl[/B]: mükemmellik derecesi (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]dülger[/B]: yapı ustası[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]dülgerlik[/B]: yapı ustalığı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ef’âl[/B]: fiiller (bk. f-a-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]eşya[/B]: şeyler, varlıklar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]fenn-i sarf[/B]: gramer ilmi, dilbilgisi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]fâil[/B]: işi yapan (bk. f-a-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hadsiz[/B]: sonsuz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hakîmâne[/B]: hikmetli bir şekilde (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]intizam[/B]: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ism-i fâil[/B]: gramerde bir işi yapan kimse için kullanılan kip (bk. s-m-v; f-a-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]isnad[/B]: dayandırma (bk. s-n-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]istidad[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istinadgâh[/B]: dayanak, sığınak (bk. s-n-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]izah[/B]: açıklama[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kat’iyen[/B]: kesinlikle[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl[/B]: kusursuzluk, mükemmellik (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]keyfiyet[/B]: durum, özellik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahir[/B]: maharetli, becerikli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]malûm[/B]: bilinen (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]masdar[/B]: fiillerin asıl kökü[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]meleke[/B]: kabiliyet, beceri (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]meleke-i san’at[/B]: san’at kabiliyeti, becerisi (bk. ṣ-n-a)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]menşe[/B]: kaynak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muhal[/B]: imkansız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muntazam[/B]: düzenli (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mu’cize[/B]: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müteceddid[/B]: yenilenen, tazelenen[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]perde-i gaflet[/B]: gaflet, umursamazlık ve duyarsızlık perdesi (bk. ğ-f-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tabiat[/B]: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zemin[/B]: yer[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âciz[/B]: güçsüz (bk. a-c-z)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âli[/B]: yüce[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şuursuz[/B]: bilinçsiz, idraksiz (bk. ş-a-r)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst