Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 268420" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuzuncu Söz - Sayfa 756</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">hadsiz muhtelif mevcudata menşe oluyorlar, ayrı ayrı makam ve nur sahibi oluyorlar. Elbette, hidemât-ı hayatiye ve hayattaki tesbihat-ı Rabbâniyede defaatle bir zerre bulunmuşsa ve hizmet etmişse, o zerrenin mânevî alnında o mânâların hikmetlerini, hiçbir şeyi kaybetmeyen kader kalemiyle kaydetmesi, mukteza-yı ihata-i ilmîdir. Ve şunda pek muazzam bir <em>kanun-u ilm-i muhitin</em> ucu görünüyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Öyle ise, zerreler<strong><u><strong><u>HAŞİYE-1</u></strong></u></strong> başıboş değiller.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Netice-i kelâm: Geçmiş yedi kanun, yani kanun-u rububiyet, kanun-u kerem, kanun-u cemâl, kanun-u rahmet, kanun-u hikmet, kanun-u adl, kanun-u ihata-i ilmî gibi pek çok muazzam kanunların görünen uçları arkalarında birer İsm-i Âzam ve o İsm-i Âzamın tecellî-i âzamını gösteriyorlar. Ve o tecellîden anlaşılıyor ki, sair mevcudat gibi, şu dünyadaki tahavvülât-ı zerrât dahi, gayet âli hikmetler için kaderin çizdiği hudut üzerine kudretin verdiği evâmir-i tekvîniyeye göre hassas bir mizan-ı ilmî ile cevelân ediyorlar. Adeta başka, yüksek bir âleme<strong><u><strong><u>HAŞİYE-2</u></strong></u></strong> gitmeye hazırlanıyorlar. Öyle ise, zîhayat cisimler, o seyyah zerrelere</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Haşiye-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">Şu cevap, yedi “madem” kelimelerine bakar.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Haşiye-2</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">Çünkü, bilmüşahede, gayet cevâdâne bir faaliyetle şu âlem-i kesif ve süflîde pek kesretle nur-u hayatı serpmek ve iş’âl etmek, hattâ en hasis maddelerde ve taaffün etmiş cisimlerde kesretle taze bir nur-u hayatı ışıklandırmak, o kesif ve hasis maddeleri nur-u hayatla letâfetlendirmek, cilâlandırmak, sarahate yakın işaret ediyor ki, gayet lâtif, ulvî, nazif, hayattar diğer bir âlemin hesabına şu kesif, câmid âlemi, zerrâtın hareketiyle, hayatın nuruyla cilâlandırıyor, eritiyor, güzelleştiriyor, güya lâtif bir âleme gitmek için ziynetlendiriyor. İşte, beşer haşrini aklına sığıştıramayan dar akıllı adamlar, Kur’ân’ın nuruyla rasat etseler görecekler ki, bütün zerrâtı bir ordu gibi haşredecek kadar muhit bir kanun-u kayyûmiyet görünüyor, bilmüşahede tasarruf ediyor.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bilmüşahede</strong>: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cevelân</strong>: dolaşma, gezme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cevâdâne</strong>: cömertçe (bk. c-v-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>defaat</strong>: defalarca</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evâmir-i tekvîniye</strong>: yaratılışla ilgili emirler (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sınırsız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hasis</strong>: âdi, değersiz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hayattar</strong>: canlı (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşiye</strong>: dipnot, açıklayıcı not</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşr</strong>: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hidemât-ı hayatiye</strong>: hayata ait hizmetler, görevler (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: sır, incelik; fayda, gaye (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hudud</strong>: sınır</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iş’al etmek</strong>: nurlandırmak, ışıklandırmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u adl</strong>: adalet kanunu (bk. ḳ-n-n; a-d-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u cemâl</strong>: güzellik kanunu (bk. ḳ-n-n; c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u hikmet</strong>: hikmet kanunu (bk. ḳ-n-n; ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u ihata-i ilmî</strong>: Allah’ın ilminin herşeyi kuşatmasının kanunu (bk. ḳ-n-n; a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u ilm-i muhit</strong>: Allah’ın herşeyi kuşatan ilminin kanunu (bk. ḳ-n-n; a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u kayyûmiyet</strong>: Allah’ın yarattıklarının varlıklarını ayakta tutup devam ettirme kanunu (bk. ḳ-n-n; ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u kerem</strong>: cömertlik, ikram ve bağış kanunu (bk. ḳ-n-n; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u rahmet</strong>: rahmet kanunu (bk. ḳ-n-n; r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u rububiyet</strong>: Allah’ın bütün varlık âlemini terbiye ve idare ediciliğinin kanunu (bk. ḳ-n-n; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kesif</strong>: yoğun, katı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kesretle</strong>: çoklukla (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret</strong>: İlâhî güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>letâfetlendirmek</strong>: güzelleştirmek (bk. l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>lâtif</strong>: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>menşe</strong>: kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mizan-ı ilmî</strong>: ilmî ölçü (bk. v-z-n; a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muazzam</strong>: çok büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhit</strong>: kuşatıcı, kapsamlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mukteza-yı ihata-i ilmî</strong>: Allah’ın ilminin herşeyi kuşatmasının gereği (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazif</strong>: temiz, pak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>netice-i kelâm</strong>: sözün özü (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nur-u hayat</strong>: hayat nuru (bk. n-v-r; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rasat</strong>: gözetleme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer, başka</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sarahat</strong>: açıklık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyyah</strong>: hareketli, gezici</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>süflî</strong>: aşağılık, alçak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taaffün etmek</strong>: bozulmak, çürümek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahavvülât-ı zerrât</strong>: atomların değişim, dönüşüm ve hareketleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tasarruf</strong>: herşeyi dilediği gibi kullanma ve yönetme (bk. ṣ-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tecellî</strong>: yansıma (bk. c-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tecellî-i âzam</strong>: en büyük yansıma (bk. c-l-y; a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesbihat-ı Rabbâniye</strong>: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ulvî</strong>: yüce</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerre</strong>: atom, en küçük madde parçası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerrât</strong>: atomlar, en küçük madde parçaları</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ziynetlendirmek</strong>: süslendirmek (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem-i kesif</strong>: yoğun madde âlemi, dünya (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âli</strong>: yüce</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>İsm-i Âzam</strong>: Cenâb-ı Hakkın binbir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı (bk. s-m-v; a-ẓ-m)</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 268420, member: 1"] [b]Otuzuncu Söz - Sayfa 756[/b] [FONT=tahoma]hadsiz muhtelif mevcudata menşe oluyorlar, ayrı ayrı makam ve nur sahibi oluyorlar. Elbette, hidemât-ı hayatiye ve hayattaki tesbihat-ı Rabbâniyede defaatle bir zerre bulunmuşsa ve hizmet etmişse, o zerrenin mânevî alnında o mânâların hikmetlerini, hiçbir şeyi kaybetmeyen kader kalemiyle kaydetmesi, mukteza-yı ihata-i ilmîdir. Ve şunda pek muazzam bir [I]kanun-u ilm-i muhitin[/I] ucu görünüyor. Öyle ise, zerreler[B][U][B][U]HAŞİYE-1[/U][/B][/U][/B] başıboş değiller. Netice-i kelâm: Geçmiş yedi kanun, yani kanun-u rububiyet, kanun-u kerem, kanun-u cemâl, kanun-u rahmet, kanun-u hikmet, kanun-u adl, kanun-u ihata-i ilmî gibi pek çok muazzam kanunların görünen uçları arkalarında birer İsm-i Âzam ve o İsm-i Âzamın tecellî-i âzamını gösteriyorlar. Ve o tecellîden anlaşılıyor ki, sair mevcudat gibi, şu dünyadaki tahavvülât-ı zerrât dahi, gayet âli hikmetler için kaderin çizdiği hudut üzerine kudretin verdiği evâmir-i tekvîniyeye göre hassas bir mizan-ı ilmî ile cevelân ediyorlar. Adeta başka, yüksek bir âleme[B][U][B][U]HAŞİYE-2[/U][/B][/U][/B] gitmeye hazırlanıyorlar. Öyle ise, zîhayat cisimler, o seyyah zerrelere [NOT]Haşiye-1 Şu cevap, yedi “madem” kelimelerine bakar. Haşiye-2 Çünkü, bilmüşahede, gayet cevâdâne bir faaliyetle şu âlem-i kesif ve süflîde pek kesretle nur-u hayatı serpmek ve iş’âl etmek, hattâ en hasis maddelerde ve taaffün etmiş cisimlerde kesretle taze bir nur-u hayatı ışıklandırmak, o kesif ve hasis maddeleri nur-u hayatla letâfetlendirmek, cilâlandırmak, sarahate yakın işaret ediyor ki, gayet lâtif, ulvî, nazif, hayattar diğer bir âlemin hesabına şu kesif, câmid âlemi, zerrâtın hareketiyle, hayatın nuruyla cilâlandırıyor, eritiyor, güzelleştiriyor, güya lâtif bir âleme gitmek için ziynetlendiriyor. İşte, beşer haşrini aklına sığıştıramayan dar akıllı adamlar, Kur’ân’ın nuruyla rasat etseler görecekler ki, bütün zerrâtı bir ordu gibi haşredecek kadar muhit bir kanun-u kayyûmiyet görünüyor, bilmüşahede tasarruf ediyor.[/NOT] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]beşer[/B]: insan[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]bilmüşahede[/B]: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cevelân[/B]: dolaşma, gezme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cevâdâne[/B]: cömertçe (bk. c-v-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]defaat[/B]: defalarca[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]evâmir-i tekvîniye[/B]: yaratılışla ilgili emirler (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hadsiz[/B]: sınırsız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hasis[/B]: âdi, değersiz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hayattar[/B]: canlı (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]haşiye[/B]: dipnot, açıklayıcı not[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]haşr[/B]: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hidemât-ı hayatiye[/B]: hayata ait hizmetler, görevler (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: sır, incelik; fayda, gaye (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hudud[/B]: sınır[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]iş’al etmek[/B]: nurlandırmak, ışıklandırmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u adl[/B]: adalet kanunu (bk. ḳ-n-n; a-d-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u cemâl[/B]: güzellik kanunu (bk. ḳ-n-n; c-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u hikmet[/B]: hikmet kanunu (bk. ḳ-n-n; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u ihata-i ilmî[/B]: Allah’ın ilminin herşeyi kuşatmasının kanunu (bk. ḳ-n-n; a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u ilm-i muhit[/B]: Allah’ın herşeyi kuşatan ilminin kanunu (bk. ḳ-n-n; a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u kayyûmiyet[/B]: Allah’ın yarattıklarının varlıklarını ayakta tutup devam ettirme kanunu (bk. ḳ-n-n; ḳ-v-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u kerem[/B]: cömertlik, ikram ve bağış kanunu (bk. ḳ-n-n; k-r-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u rahmet[/B]: rahmet kanunu (bk. ḳ-n-n; r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u rububiyet[/B]: Allah’ın bütün varlık âlemini terbiye ve idare ediciliğinin kanunu (bk. ḳ-n-n; r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kesif[/B]: yoğun, katı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kesretle[/B]: çoklukla (bk. k-s̱-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kudret[/B]: İlâhî güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]letâfetlendirmek[/B]: güzelleştirmek (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]lâtif[/B]: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]menşe[/B]: kaynak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mizan-ı ilmî[/B]: ilmî ölçü (bk. v-z-n; a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muazzam[/B]: çok büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muhit[/B]: kuşatıcı, kapsamlı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mukteza-yı ihata-i ilmî[/B]: Allah’ın ilminin herşeyi kuşatmasının gereği (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nazif[/B]: temiz, pak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]netice-i kelâm[/B]: sözün özü (bk. k-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nur-u hayat[/B]: hayat nuru (bk. n-v-r; ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rasat[/B]: gözetleme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sair[/B]: diğer, başka[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sarahat[/B]: açıklık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]seyyah[/B]: hareketli, gezici[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]süflî[/B]: aşağılık, alçak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]taaffün etmek[/B]: bozulmak, çürümek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tahavvülât-ı zerrât[/B]: atomların değişim, dönüşüm ve hareketleri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tasarruf[/B]: herşeyi dilediği gibi kullanma ve yönetme (bk. ṣ-r-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tecellî[/B]: yansıma (bk. c-l-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tecellî-i âzam[/B]: en büyük yansıma (bk. c-l-y; a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tesbihat-ı Rabbâniye[/B]: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ; r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ulvî[/B]: yüce[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zerre[/B]: atom, en küçük madde parçası[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zerrât[/B]: atomlar, en küçük madde parçaları[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ziynetlendirmek[/B]: süslendirmek (bk. z-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âlem-i kesif[/B]: yoğun madde âlemi, dünya (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âli[/B]: yüce[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]İsm-i Âzam[/B]: Cenâb-ı Hakkın binbir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı (bk. s-m-v; a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst