Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 173304" data-attributes="member: 15919"><p><strong>Peygamberimizin hayasi</strong></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>PEYGAMBERİMİZİN HAYASI</strong></span></span></span></span></p><p> </p><p>Haya, hoşa gitmeyen yahut terk edilmesi yapılmasından daha uygun olan, bir şeyin yapılması esnasında yüzünde beliren ince kızarma hali olarak tanımlanır. Utanma, sıkılma manalarına da gelen haya, en geniş şekliyle İslâm ahlâkında yerini bulmuştu.</p><p> </p><p><span style="color: black">Bu ahlâk en mükemmel haliyle yine Peygamberimizde görülmektedir. Peygamberimiz her türlü temiz huyda olduğu gibi, haya bakımından da insanların en üstünü ve en utangacı idi.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">Peygamberimiz son derece haya sahibiydi. Görülmesi ve açılması ayıp sayılan şeylere karşı gözü kapalı, âdeta yumuktu. Bu hususta da insanların en edeplisiydi.</span></span></p><p> </p><p><span style="color: black">Ebû Said el-Hudri, Peygamberimizin fevkalâde haya sahibi olduğunu ifade ederek şöyle demektedir:</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">"Peygamber (a.s.m) öyle bir haya ve edep sahibiydi ki, kimseye hoşlanmadığı şeyle hitap etmezdi."</span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">Peygamberimizin haya ve edebinin üstünlüğü, o zamanlar Arabistan ve diğer ülkelerle kıyas edilirse daha açık bir şekilde görülebilir. Çünkü o devirde insanlığın haya ve edep adına hiçbir şeyden haberi yoktu.</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">Araplar herkesin gözü önünde çıplak olarak yıkanır. Hatta bazen Kabe'yi bile çırılçıplak tavaf ederlerdi. Utanmak ve ayıp diye bir şey bilmiyorlardı.</span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="color: black">İşte Peygamberimiz, yaratılışı gereği Arapların bu çirkin halinden tiksinir, rahatsızlık duyardı. İslâmı insanlara duyurmaya başladıktan sonra Sahabîlerine her fırsatta edep ve haya dersi veriyordu. Cahiliyeden kalma âdetleri temelinden kaldırıyor; yerine Allah'ın razı olduğu en güzel ahlâk kurallarını yerleştiriyordu.</span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">Abdullah bin Mes'ud'un rivayetine göre, bir gün Resul-i Ekrem Efendimiz, Sahabîlere şu tavsiyede bulundu:</span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">"Yüce Allah'tan hakkıyla, gerçek haya ile haya ediniz" buyurunca, Sahabîler:</span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black">"Ya Resulallah, Allah'a hamd olsun, biz Allah'tan haya edip utanıyoruz" dediler.</span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.m) şu tavsiyede bulunur:</span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">"Haya etmek böyle değildir. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve başın taşıdığı organları, karnı ve karnının içine doldurduğu organları, haramdan korumak, ölümü ve toprak altında çürümeyi hatırda tutmaktır. Âhireti isteyen kişi de dünyanın zinetini bırakır. İşte, kim böyle yaparsa, Allah'tan gerçek manada haya etmiş olur."</span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">Peygamberimizden haya dersi alan Sahabîler o derece yücelmişlerdi ki, onların her hareket ve davranışlarında edep ve hayanın bir yönünü görmek mümkündü.</span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black">Yaratılışları icabı her türlü kusur ve hatadan uzak bulunan, çirkin ve kötü şeylere yanaşmayan meleklerin bile haya edip utandıkları Hz. Osman, bu bakımdan bir </span><span style="color: black">sembol haline gelmişti. Bazı zamanlar Peygamberimiz onun hayasını açıkça takdir ve methederdi.</span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black">Peygamber Efendimiz insanların kusurlarını görmez, bazen görmezden gelir, çok zaman gözünü çevirir, kusurunu görse de yüzüne vurmaz, o kişiyle arasındaki saygı ve sevgi perdesini yırtmazdı.</span> </span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black">Ancak bazı kusurlar vardı ki, o kusuru o insanın düzeltmesi gerekirdi. Çünkü o kişi o kusurun ya farkında değildir veya o davranışın bir ayıp ve kusur olduğunu bilmemektedir.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Bir de kusur düzeltirken karşı taraf mahcup edilmemeli, herkesin içinde onun yanlışları, eksik yanları, ayıp ve eksikleri yüzüne vurulur şeklinde söylenmemelidir.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">İşte Sevgili Peygamberimiz bütün bunlara dikkat eder, ona göre insanlara davranırdı.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Peygamberimize yıllarca hizmet etmiş ve onun terbiyesi altında yetişmiş olan özel talebesi Enes bin Mâlik anlatıyor:</span> </span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">"Peygamber Efendimiz bir adamın elbisesinde sarı bir leke gördü. Fakat adama bir şey söylemedi. Adamcağız kalkıp gittikten sonra Sahabîlere:</span> </span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">"Ona söyleyin de o lekeyi temizlesin" buyurdu.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></p><p> </p><p><span style="color: black">"Çünkü Peygamber Efendimiz hoşlanmadığı herhangi bir şeyi bir kimsede gördüğü zaman, yüzyüze ona söylemeye yüzü tutmazdı."</span> </p><p> </p><p><span style="color: black">Bir başka seferinde benzer bir olayda Peygamberimizin tavrını yine Hz. Enes'ten dinleyelim:</span> </p><p> </p><p><span style="color: black">"Bir gün Peygamberimizin huzuruna bir adam geldi. Sarı renkli bir koku sürünmüştü. Süründüğü koku rahatsız edici bir şekilde çevreye dağılıyordu.</span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black">"Peygamberimiz sevmediği, hoşlanmadığı bir şey görürse, o kişinin yüzüne vurmaz, söylemezdi. O adamı üzüp hatırını kırmazdı. Bu sebepten, o adam dışarı çıkınca yakınlarına şöyle buyurdu.</span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">"Keşke şu adama sarı renkli kokuyu sürünmemesini söyleseydiniz de yüzündekini yıkasaydı."</span> </span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Peygamberimizin hayası başkalarının kusur ve ayıplarını hatırlatmaya ve söylemeye meydan vermezdi. Söylenmesi gerekse dahi, doğrudan değil de, dolaylı olarak uyarıda bulunurdu.</span></span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Aynı şekilde birisinden kötü bir şey duyduğu, hoşuna gitmeyen bir söz işittiği zaman da benzer biçimde davranır, o adamın yüzüne vurmazdı.</span></span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">"Falanca adam niçin böyle konuşuyor?" demez, <em>"Bazı </em>kimseler niçin böyle konuşuyorlar?" derdi.</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Bu konuyla ilgili bir başka halini Hazret-i Âişe annemiz anlatıyor:</span></span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Peygamberimize, bir kimsenin hoş olmayan bir şeyi yaptığı bildirilince, "Neden falan kimse böyle diyor, böyle yapıyor?" demez, genel anlamda "Niçin böyle yapıyorlar ve diyorlar?" şeklinde konuşurdu.</span> </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Böylece, o kimseyi yaptığı işten veya söylediği çirkin bir sözden alıkoyar, fakat o adamın ismini vermezdi.</span></span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black"><span style="color: black">Yine Hz. Âişe validemizin ifadelerine göre, Peygamberimiz edebe aykırı bir söz söylemez, böyle bir söz söylemeye kesinlikle teşebbüs bile etmezdi. Çarşı ve pazarda herkesi rahatsız edecek şekilde yüksek sesle konuşmazdı. Kötülüğe aynı ile karşılık vermez, aksine, </span><span style="color: black">hoşgörülü davranır veya affederdi. Hoşlanmayacağı bir şeyi söylemek zorunda kalsa bile dolaylı olarak söylerdi. Hayasının fazlalığından dolayı hiç kimsenin yüzüne dik ve sabit bir şekilde bakıp kalmazdı.</span></span></span></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 173304, member: 15919"] [b]Peygamberimizin hayasi[/b] [COLOR=black][FONT=Arial][SIZE=4][COLOR=red][B]PEYGAMBERİMİZİN HAYASI[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/COLOR] Haya, hoşa gitmeyen yahut terk edilmesi yapılmasından daha uygun olan, bir şeyin yapılması esnasında yüzünde beliren ince kızarma hali olarak tanımlanır. Utanma, sıkılma manalarına da gelen haya, en geniş şekliyle İslâm ahlâkında yerini bulmuştu. [COLOR=black]Bu ahlâk en mükemmel haliyle yine Peygamberimizde görülmektedir. Peygamberimiz her türlü temiz huyda olduğu gibi, haya bakımından da insanların en üstünü ve en utangacı idi.[/COLOR] [FONT=Arial][COLOR=black]Peygamberimiz son derece haya sahibiydi. Görülmesi ve açılması ayıp sayılan şeylere karşı gözü kapalı, âdeta yumuktu. Bu hususta da insanların en edeplisiydi.[/COLOR][/FONT] [COLOR=black]Ebû Said el-Hudri, Peygamberimizin fevkalâde haya sahibi olduğunu ifade ederek şöyle demektedir:[/COLOR] [FONT=Arial][COLOR=black]"Peygamber (a.s.m) öyle bir haya ve edep sahibiydi ki, kimseye hoşlanmadığı şeyle hitap etmezdi."[/COLOR][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black]Peygamberimizin haya ve edebinin üstünlüğü, o zamanlar Arabistan ve diğer ülkelerle kıyas edilirse daha açık bir şekilde görülebilir. Çünkü o devirde insanlığın haya ve edep adına hiçbir şeyden haberi yoktu.[/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black]Araplar herkesin gözü önünde çıplak olarak yıkanır. Hatta bazen Kabe'yi bile çırılçıplak tavaf ederlerdi. Utanmak ve ayıp diye bir şey bilmiyorlardı.[/COLOR][/FONT][/FONT][/FONT] [COLOR=black]İşte Peygamberimiz, yaratılışı gereği Arapların bu çirkin halinden tiksinir, rahatsızlık duyardı. İslâmı insanlara duyurmaya başladıktan sonra Sahabîlerine her fırsatta edep ve haya dersi veriyordu. Cahiliyeden kalma âdetleri temelinden kaldırıyor; yerine Allah'ın razı olduğu en güzel ahlâk kurallarını yerleştiriyordu.[/COLOR] [FONT=Arial][COLOR=black]Abdullah bin Mes'ud'un rivayetine göre, bir gün Resul-i Ekrem Efendimiz, Sahabîlere şu tavsiyede bulundu:[/COLOR][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black]"Yüce Allah'tan hakkıyla, gerçek haya ile haya ediniz" buyurunca, Sahabîler:[/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black]"Ya Resulallah, Allah'a hamd olsun, biz Allah'tan haya edip utanıyoruz" dediler.[/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.m) şu tavsiyede bulunur:[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]"Haya etmek böyle değildir. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve başın taşıdığı organları, karnı ve karnının içine doldurduğu organları, haramdan korumak, ölümü ve toprak altında çürümeyi hatırda tutmaktır. Âhireti isteyen kişi de dünyanın zinetini bırakır. İşte, kim böyle yaparsa, Allah'tan gerçek manada haya etmiş olur."[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][COLOR=black]Peygamberimizden haya dersi alan Sahabîler o derece yücelmişlerdi ki, onların her hareket ve davranışlarında edep ve hayanın bir yönünü görmek mümkündü.[/COLOR][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black]Yaratılışları icabı her türlü kusur ve hatadan uzak bulunan, çirkin ve kötü şeylere yanaşmayan meleklerin bile haya edip utandıkları Hz. Osman, bu bakımdan bir [/COLOR][COLOR=black]sembol haline gelmişti. Bazı zamanlar Peygamberimiz onun hayasını açıkça takdir ve methederdi.[/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black]Peygamber Efendimiz insanların kusurlarını görmez, bazen görmezden gelir, çok zaman gözünü çevirir, kusurunu görse de yüzüne vurmaz, o kişiyle arasındaki saygı ve sevgi perdesini yırtmazdı.[/COLOR] [/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black]Ancak bazı kusurlar vardı ki, o kusuru o insanın düzeltmesi gerekirdi. Çünkü o kişi o kusurun ya farkında değildir veya o davranışın bir ayıp ve kusur olduğunu bilmemektedir.[/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Bir de kusur düzeltirken karşı taraf mahcup edilmemeli, herkesin içinde onun yanlışları, eksik yanları, ayıp ve eksikleri yüzüne vurulur şeklinde söylenmemelidir.[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]İşte Sevgili Peygamberimiz bütün bunlara dikkat eder, ona göre insanlara davranırdı.[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Peygamberimize yıllarca hizmet etmiş ve onun terbiyesi altında yetişmiş olan özel talebesi Enes bin Mâlik anlatıyor:[/COLOR] [/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]"Peygamber Efendimiz bir adamın elbisesinde sarı bir leke gördü. Fakat adama bir şey söylemedi. Adamcağız kalkıp gittikten sonra Sahabîlere:[/COLOR] [/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][FONT=Arial][FONT=Arial][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]"Ona söyleyin de o lekeyi temizlesin" buyurdu.[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/FONT][/FONT] [COLOR=black]"Çünkü Peygamber Efendimiz hoşlanmadığı herhangi bir şeyi bir kimsede gördüğü zaman, yüzyüze ona söylemeye yüzü tutmazdı."[/COLOR] [COLOR=black]Bir başka seferinde benzer bir olayda Peygamberimizin tavrını yine Hz. Enes'ten dinleyelim:[/COLOR] [COLOR=black]"Bir gün Peygamberimizin huzuruna bir adam geldi. Sarı renkli bir koku sürünmüştü. Süründüğü koku rahatsız edici bir şekilde çevreye dağılıyordu.[/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black]"Peygamberimiz sevmediği, hoşlanmadığı bir şey görürse, o kişinin yüzüne vurmaz, söylemezdi. O adamı üzüp hatırını kırmazdı. Bu sebepten, o adam dışarı çıkınca yakınlarına şöyle buyurdu.[/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]"Keşke şu adama sarı renkli kokuyu sürünmemesini söyleseydiniz de yüzündekini yıkasaydı."[/COLOR] [/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Peygamberimizin hayası başkalarının kusur ve ayıplarını hatırlatmaya ve söylemeye meydan vermezdi. Söylenmesi gerekse dahi, doğrudan değil de, dolaylı olarak uyarıda bulunurdu.[/COLOR][/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Aynı şekilde birisinden kötü bir şey duyduğu, hoşuna gitmeyen bir söz işittiği zaman da benzer biçimde davranır, o adamın yüzüne vurmazdı.[/COLOR][/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]"Falanca adam niçin böyle konuşuyor?" demez, [I]"Bazı [/I]kimseler niçin böyle konuşuyorlar?" derdi.[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Bu konuyla ilgili bir başka halini Hazret-i Âişe annemiz anlatıyor:[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Peygamberimize, bir kimsenin hoş olmayan bir şeyi yaptığı bildirilince, "Neden falan kimse böyle diyor, böyle yapıyor?" demez, genel anlamda "Niçin böyle yapıyorlar ve diyorlar?" şeklinde konuşurdu.[/COLOR] [/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Böylece, o kimseyi yaptığı işten veya söylediği çirkin bir sözden alıkoyar, fakat o adamın ismini vermezdi.[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR] [COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black][COLOR=black]Yine Hz. Âişe validemizin ifadelerine göre, Peygamberimiz edebe aykırı bir söz söylemez, böyle bir söz söylemeye kesinlikle teşebbüs bile etmezdi. Çarşı ve pazarda herkesi rahatsız edecek şekilde yüksek sesle konuşmazdı. Kötülüğe aynı ile karşılık vermez, aksine, [/COLOR][COLOR=black]hoşgörülü davranır veya affederdi. Hoşlanmayacağı bir şeyi söylemek zorunda kalsa bile dolaylı olarak söylerdi. Hayasının fazlalığından dolayı hiç kimsenin yüzüne dik ve sabit bir şekilde bakıp kalmazdı.[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst