Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 174360" data-attributes="member: 15919"><p><strong>İnsanların Kalbini Kazanması</strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">İ</span></span></span></strong><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>nsanların Kalbini Kazanması</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Buhârî’de naklolunduğuna göre Hz. Peygamber (s.a.s.) Necd tarafına bir askerî birlik göndermiş, bölgede yürütülen askerî harekât neticesinde Benu Hanife’den Sümame b. Asal adlı biri esir alınarak Medine’ye getirilmiş ve Mescidin direklerinden birine bağlanmıştı. Rasûlullâh (s.a.s.), Mescide çıktığında: <span style="color: red">“Ey Sümame, gönlünden ne geçiriyorsun?”</span> diye sordu. Sümame şu cevabı verdi: </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>“Gönlümde hayır ümidi var ey Muhammed! Şayet sen beni öldürürsen kanlı bir caniyi öldürmüş olursun, eğer kurtuluş akçesi için mal istersen, ne kadar istersen veririm!”</strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamberimiz (s.a.s.), ona Müslüman olmasını söyledi, fakat Müslüman olmadı. İkinci ve üçüncü gün de böyle devam etti. Karşılıklı sorular cevaplar tarzında konuşmalar oldu, fakat Sümame bir türlü Müslüman olmaya yanaşmıyordu.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Rasûlullâh (s.a.s.) bir süre daha geçince Sümâme’nin salıverilmesini ashabına emretti. Böylece Sümame hiç bir karşılık alınmaksızın salıverildi. Acaba Sümame ne yapacaktı? Herkes bunu merak ediyordu. Çoğu kimsenin memleketine döneceğini sandığı bir sırada Sümame, yıkanıp temizlenmiş olarak Peygamberimiz (s.a.s.)’in huzuruna geldi, Müslüman olarak şöyle dedi:</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>“Ey Muhammed! Vallahi şu yer üzerinde bana senin yüzünden daha düşman bir yüz yoktu. Fakat bu sabah, senin mübarek siman bana, yüzlerin en sevimlisi göründü. Vallahi ben dinler içinde en çok senin dinine düşmandım. </strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>Fakat bu sabah senin dinin bana göre dinlerin en sevimlisidir. Vallahi ben memleketler arasında en çok şu senin şehrinden nefret ediyordum. Fakat bu sabah, senin içinde bulunduğun şehir bana göre şehirlerin en sevimlisidir.”</strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>İbn Hişam’ın <span style="color: red">“es-Siretü’n Nebeviyye”</span> adlı eserinde şu bilgiler yer alıyor: <span style="color: red"><em>Müslüman olduktan sonra da Sümâme’ye yemek çıkarıldı, sabah akşam deve sütü ikram edildi. Daha düne kadar hepsini yiyip içtiği hâlde doymaz gibi davranan Sümâme’ye bugün aynı miktar yemek ve sütün fazla gelmiş olması, sahabeyi hayrette bıraktı.</em> Hz. Peygamber (s.a.s.) şu yorumla sahabenin merakını giderdi:</span></strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>“Bunda şaşılacak bir şey yok! inkârcı hiç doymayacakmış gibi, sanki yedi ağzı ve yedi midesi varmış gibi yer. Müslüman ise açgözlü değildir, o bir ağzı ve bir midesi olduğunun farkındadır.”</strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Birkaç gün sonra Sümâme, Rasûlullâh (s.a.s.)’in tavsiyesi üzerine umre için Mekke’ye gitti. Mekke ileri gelenleri, İslâm’a girdiği için onu kınamak isterlerse de o aldırış etmez, umre ziyaretini tamamlar. Ancak müşriklerin bu tavırlarına kızarak memleketine dönünce Mekkeliler için çok önemli olan buğday sevkiyatını durdurur. Yani Mekkelilere ambargo koyar.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bunun üzerine Mekkeliler Hz. Peygamber (s.a.s.)’e mektup yazarlar, İslâmiyet’in akraba ve sıla-i rahim konusundaki emirlerini de hatırlatarak zahire sevkiyatının tekrar başlatılmasını isterler. Peygamberimiz (s.a.s.) Hz. Sümâme’ye mektup gönderir. Böylece Yemâme bölgesinden Mekke’ye zahire sevkiyatı tekrar başlamış olur.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="color: red">Bu olaydan anlıyoruz ki, Peygamberimiz (s.a.s.), bir insanı İslâm’a kazanmayı dünya ve içindeki her şeyden daha kıymetli tutmaktadır. Ayrıca henüz Müslüman olmadıkları hâlde Mekkelilere zahire sevkiyatını başlatması ve insafı elden bırakmaması da dikkati </span><span style="color: red">çekmektedir.</span> <span style="color: #0000ff">(1)</span></strong></span></span></p><p></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: teal"><strong>(1) Tecrid, X, 374 vd./1647; İbn Hişam, es-Sire IV, 287 vd.</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 174360, member: 15919"] [b]İnsanların Kalbini Kazanması[/b] [B][FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red]İ[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]nsanların Kalbini Kazanması[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Buhârî’de naklolunduğuna göre Hz. Peygamber (s.a.s.) Necd tarafına bir askerî birlik göndermiş, bölgede yürütülen askerî harekât neticesinde Benu Hanife’den Sümame b. Asal adlı biri esir alınarak Medine’ye getirilmiş ve Mescidin direklerinden birine bağlanmıştı. Rasûlullâh (s.a.s.), Mescide çıktığında: [COLOR=red]“Ey Sümame, gönlünden ne geçiriyorsun?”[/COLOR] diye sordu. Sümame şu cevabı verdi: [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]“Gönlümde hayır ümidi var ey Muhammed! Şayet sen beni öldürürsen kanlı bir caniyi öldürmüş olursun, eğer kurtuluş akçesi için mal istersen, ne kadar istersen veririm!”[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Peygamberimiz (s.a.s.), ona Müslüman olmasını söyledi, fakat Müslüman olmadı. İkinci ve üçüncü gün de böyle devam etti. Karşılıklı sorular cevaplar tarzında konuşmalar oldu, fakat Sümame bir türlü Müslüman olmaya yanaşmıyordu.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Rasûlullâh (s.a.s.) bir süre daha geçince Sümâme’nin salıverilmesini ashabına emretti. Böylece Sümame hiç bir karşılık alınmaksızın salıverildi. Acaba Sümame ne yapacaktı? Herkes bunu merak ediyordu. Çoğu kimsenin memleketine döneceğini sandığı bir sırada Sümame, yıkanıp temizlenmiş olarak Peygamberimiz (s.a.s.)’in huzuruna geldi, Müslüman olarak şöyle dedi:[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]“Ey Muhammed! Vallahi şu yer üzerinde bana senin yüzünden daha düşman bir yüz yoktu. Fakat bu sabah, senin mübarek siman bana, yüzlerin en sevimlisi göründü. Vallahi ben dinler içinde en çok senin dinine düşmandım. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]Fakat bu sabah senin dinin bana göre dinlerin en sevimlisidir. Vallahi ben memleketler arasında en çok şu senin şehrinden nefret ediyordum. Fakat bu sabah, senin içinde bulunduğun şehir bana göre şehirlerin en sevimlisidir.”[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][B]İbn Hişam’ın [COLOR=red]“es-Siretü’n Nebeviyye”[/COLOR] adlı eserinde şu bilgiler yer alıyor: [COLOR=red][I]Müslüman olduktan sonra da Sümâme’ye yemek çıkarıldı, sabah akşam deve sütü ikram edildi. Daha düne kadar hepsini yiyip içtiği hâlde doymaz gibi davranan Sümâme’ye bugün aynı miktar yemek ve sütün fazla gelmiş olması, sahabeyi hayrette bıraktı.[/I] Hz. Peygamber (s.a.s.) şu yorumla sahabenin merakını giderdi:[/COLOR][/B][/FONT][/SIZE] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]“Bunda şaşılacak bir şey yok! inkârcı hiç doymayacakmış gibi, sanki yedi ağzı ve yedi midesi varmış gibi yer. Müslüman ise açgözlü değildir, o bir ağzı ve bir midesi olduğunun farkındadır.”[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Birkaç gün sonra Sümâme, Rasûlullâh (s.a.s.)’in tavsiyesi üzerine umre için Mekke’ye gitti. Mekke ileri gelenleri, İslâm’a girdiği için onu kınamak isterlerse de o aldırış etmez, umre ziyaretini tamamlar. Ancak müşriklerin bu tavırlarına kızarak memleketine dönünce Mekkeliler için çok önemli olan buğday sevkiyatını durdurur. Yani Mekkelilere ambargo koyar.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Bunun üzerine Mekkeliler Hz. Peygamber (s.a.s.)’e mektup yazarlar, İslâmiyet’in akraba ve sıla-i rahim konusundaki emirlerini de hatırlatarak zahire sevkiyatının tekrar başlatılmasını isterler. Peygamberimiz (s.a.s.) Hz. Sümâme’ye mektup gönderir. Böylece Yemâme bölgesinden Mekke’ye zahire sevkiyatı tekrar başlamış olur.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Century Gothic][B][COLOR=red]Bu olaydan anlıyoruz ki, Peygamberimiz (s.a.s.), bir insanı İslâm’a kazanmayı dünya ve içindeki her şeyden daha kıymetli tutmaktadır. Ayrıca henüz Müslüman olmadıkları hâlde Mekkelilere zahire sevkiyatını başlatması ve insafı elden bırakmaması da dikkati [/COLOR][COLOR=red]çekmektedir.[/COLOR] [COLOR=#0000ff](1)[/COLOR][/B][/FONT][/SIZE] [FONT=Century Gothic][COLOR=teal][B](1) Tecrid, X, 374 vd./1647; İbn Hişam, es-Sire IV, 287 vd.[/B][/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst