Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 174370" data-attributes="member: 15919"><p><strong>Örnek Alalım Örnek Olalım</strong></p><p></p><p><span style="color: teal"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><strong>:037::037::037:<span style="color: red">Ö</span></strong></span></span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>rnek Alalım Örnek Olalım</strong></span></span></span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><strong>:037::037::037:</strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Peygamber Efendimiz (s.a.s.) gerek suret yani beden yapısı, gerekse siret yani ahlâk, âdâb ve davranış bakımından mükemmel bir insandır. Cenâb-ı Hak, O’nun bu istikametteki bir duasını kabul etmiş ve İslâm ahlâkını en kâmil bir şekilde yaşadığı için O’nu ümmeti için<span style="color: red"> üsve-i hasene (uyulması gereken en güzel misal)</span> kılmıştır.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Bu ise, insanlık için, Ümmet-i Muhammed (s.a.s.) için ilâhi bir rahmettir. Zaten Kur’ân-ı Kerim’de beyan buyrulduğuna göre, O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Nedir bu rahmet? Yani Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, Ümmeti için üsve-i hasane olarak gösterilmesindeki rahmet nedir? <span style="color: red">Bunun izahından dil ve kalem âcizdir. Bununla beraber ehemmiyetine binâen birkaç cümle ile işaret etmemiz faydalı olur.</span></strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Bilindiği gibi, tarihte yaşanmış güzel örnekler; insanlara, hayrı, doğruluğu, temiz inancı, ahlâk ve âdabı kazandırmak hususunda en tesirli öğretim vasıtalarıdır.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Keza, Cenâb-ı Hak tarafından Peygamber Aleyhisselâma vayh ile indirilen prensiplerin, O’nun ve ashabının şahsında en belirgin şekliyle yaşandığını hepimiz biliyoruz. İşte, <span style="color: red">Peygamber (s.a.s.)’in ve Ashâb-ı Kiramın İslâmî esasları nasıl yaşadıklarını; şahıslarında, ailelerinde ve cemiyette bunu nasıl tatbik ve temsil ettiklerini bilmek, bizim için en büyük ilâhî rahmettir, lütuftur, saadet kaynağıdır. Hatta bu kaynak bu kadarla da kalmıyor, müteakip asırlara doğru arı ve duru bir şekilde akıyor, akıyor... İşte biz akıp giden bu kaynak içinde, tarih boyunca Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in İslâm’ı anlama ve yaşama ile, Ashâb-ı Kiramın İslâm’ı anlama cehdi ve yaşama gayretini misâl alarak ruhen yükselen, insanlık ufkunda ilerleyen değerli şahsiyetleri de tanıma şansına sahibiz. Bu da bizim için bir rahmettir. Bize genişlik ve kolaylık sağlayan bir rahmettir. Şayet bu imkânlara sahip bulunmasaydık İslâm’ı asıl şekliyle anlamakta binbir müşkilâtla karşılaşabilirdik.</span></strong></span></span></span></p><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>O hâlde bize düşen nedir? Bize düşen, Hz. Peygamber (s.a.s.)’den günümüze uzanan çizgide İslâm nokta-i nazarından örnek şahsiyet olarak tarihe geçen muhterem simalardan feyz almak ve onlardan aldığımız mânevî ışıkla yolumuzu aydınlatmaktır.</strong></span></span></span></p><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Bu takdirde hiçbir Müslüman <span style="color: red">“Ben kâmil bir ahlâk sahibi olmak isterdim, ama buna imkân bulamadım”</span> diyemez, böyle bir mazeret ileri süremez. Çünkü bu, en açık bir şekilde gözlerimiz önüne serilmiş vaziyettedir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki, asr-ı saadet toplumu kâmil imân sahibidir, imânını muhafaza için ibâdetlerini muntazam bir şekilde ifâ etmektedir, ibâdetin gereği olarak iyi ahlâk sahibidir, iyi ahlâkın gereği olarak da muamelâtında, alışverişinde dürüsttür, vazifesinde üstün bir sorumluluk duygusuna sahiptir. Güler yüzlüdür, tatlı dillidir, komşularıyla ilgilenmektedir ve onlar için ümit ve güven kaynağıdır. Adaletli olup, zulme düşmandır. </strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Mü’minlere karşı merhametli, kâfirlere, münafıklara ve mürâilere karşı ise tavır ve tedbir sahibidir. Yetime, yoksula acımakta, muhtaçlara yardım elini daima uzatmaktadır. İslâmiyet’i canı ile, malı ile yayma gayretlerine iştirak etmekte, hakkı tavsiye etmekte, hakkın tebliğinde herhangi bir sıkıntı ile karşılaşırsa da sabretmekte, herkese de sabrı tavsiye etmektedir. </strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Çevresinde bir münker (aklen ve dinen kötü bir şey) görünce bizzat alâkadar olarak bu kötülüğü önlemeyi en mühim bir iş saymakta, bütün çabalarına rağmen önleyemiyorsa hiç değilse buna sebebiyet verenlere kalben buğzetmektedir. Fert plânında müsamahakâr, mütebessim, yumuşak; cemiyet plânında ise ağırbaşlıdır. Toplumda din kardeşlerinin sıkıntılarını kendi sıkıntıları, sevinçlerini kendi sevinci bilmektedir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Bu durum muvacehesinde, bugünkü Müslümanlar bu üstün vasıflı asr-ı saadet devri toplumunu ve bu toplumu oluşturan fertleri iyi bilmek durumundadırlar. Çünkü <span style="color: red">bilmeden örnek alınamaz.</span> <span style="color: red">Ama bilme, öğrenme yolları farklı olabilir. Kimi bu alanda yazılmış bir kitabı okur, kimi bu konuları iyi bilenlerden dinler; kimi hâzık bir vaizin nasihatine kulak verir, kimi gönülleri teshir eden bir âlim ve fâzılın sohbetine katılır.</span></strong></span></span></span></p><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Hâl böyle iken günümüzde bir Müslüman; imân, ibadet, ahlâk ve muamelat konularına gereken ehemmiyeti vermiyorsa, alışverişte helâle harama riâyet etmiyorsa, İslâmî emirlerin bazılarını yapıyor bazılarını yapmıyorsa, ilâhî yasakların kimilerini gözetiyor kimilerini ise kaâle almıyorsa o zaman üstün bir İslâmî şahsiyete sahip olamaz. </strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Böyle bir Müslüman Kur’ân-ı da Sünneti de yeterince anlamamış, üsve-i hasene olarak gösterilen Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’i de gereğince örnek almamış demektir. O’nu ve ashabını örnek alabilseydi dinî şahsiyetinde belirli ve net bir ilerleme olacaktı.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Şimdi şu hususa dikkat etmek lâzımdır: <span style="color: red">Şayet biz örnek birer Müslüman olamazsak bu durumda bizden sonrakilere örnek olma vazifemizi de yerine getirememiş oluruz. Bu ise büyük vebaldir. Biz geçmişe baktığımızda asr-ı saadet neslini ve onların peşinden giden bahtiyarları nasıl örnek alarak yolumuzu aydınlatıyorsak, bizden sonrakilere de geriye dönüp baktıklarında kendilerine rahatlık verecek mânevî ışıklar hazırlayabilmeliyiz.</span></strong></span></span></span></p><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">Şunu da iyi bilmeliyiz ki, İslâmiyet, samimîyetle yaşandığı zaman bütün güzellikleriyle ortaya çıkan bir dindir.</span> <span style="color: red">Bugün bir Müslüman tembelse, gayretsizse, plânsız intizamsızsa, temizliğe riâyet etmiyorsa, ibadetlerinde ihmalkârsa; ticaretinde doğruluğu gözetmiyor, zekâtını iyice hesaplayıp vermiyorsa; hayır hasenatta bulunmuyorsa, harcamasında helâle harama dikkat etmiyorsa; komşularını incitiyor, cami ve cemaatla alâkalanmıyorsa, Müslümanların dertleriyle dertlenmiyorsa, içtimâi tesanüdü sarsacak eksik ve yanlış tutumlar içine giriyorsa... Bu taktirde Kur’ân’a Sünnete, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in örnek alınması gereken hayatına yeterince bağlanmamış, gerektiğince düşünmemiş demektir. </span></strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Allah’ın ipine yeterince sarılmamış demektir. Burada Müslüman’ın ihmali, gafleti, vurdumduymazlığı ve şuursuzluğu söz konusudur. Böyle olunca İslâmî güzellikleri görememekte, yakalayamamakta, bu güzelliklerin insan yüreğinde oluşturduğu sımsıcak sevgiyi hissedememektedir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İşte her kusurlu Müslüman, <span style="color: red">Kur’ân’a Sünnete ve Hz. Peygamber (s.a.s.) ile O’nu örnek alabilen salihlere</span> dönerek eksiklerini telâfi etmek durumundadır.</strong></span></span></span></p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: red"><strong>Bu vesile ile şunu da ifade etmeliyiz ki, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e ve ashâb-ı kirama olan muhabbetimizde ne derece samimî olduğumuz, onların yaşayışını ne derece örnek aldığımıza bağlıdır. Onları örnek alabildiğimiz nisbette bizden sonraki nesillere örnek olabileceğiz demektir.</strong></span></span></span></p><p></p><p></p><p>:037::037::037:<strong><span style="color: red">İKİNCİ ESERİN SONU</span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #ff0000">:037::037::037:</span></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 174370, member: 15919"] [b]Örnek Alalım Örnek Olalım[/b] [COLOR=teal][FONT=Book Antiqua][SIZE=4][B]:037::037::037:[COLOR=red]Ö[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT][FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=red][B]rnek Alalım Örnek Olalım[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Book Antiqua][SIZE=4][B]:037::037::037:[/B][/SIZE][/FONT][/COLOR] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Peygamber Efendimiz (s.a.s.) gerek suret yani beden yapısı, gerekse siret yani ahlâk, âdâb ve davranış bakımından mükemmel bir insandır. Cenâb-ı Hak, O’nun bu istikametteki bir duasını kabul etmiş ve İslâm ahlâkını en kâmil bir şekilde yaşadığı için O’nu ümmeti için[COLOR=red] üsve-i hasene (uyulması gereken en güzel misal)[/COLOR] kılmıştır.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Bu ise, insanlık için, Ümmet-i Muhammed (s.a.s.) için ilâhi bir rahmettir. Zaten Kur’ân-ı Kerim’de beyan buyrulduğuna göre, O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Nedir bu rahmet? Yani Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, Ümmeti için üsve-i hasane olarak gösterilmesindeki rahmet nedir? [COLOR=red]Bunun izahından dil ve kalem âcizdir. Bununla beraber ehemmiyetine binâen birkaç cümle ile işaret etmemiz faydalı olur.[/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Bilindiği gibi, tarihte yaşanmış güzel örnekler; insanlara, hayrı, doğruluğu, temiz inancı, ahlâk ve âdabı kazandırmak hususunda en tesirli öğretim vasıtalarıdır.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Keza, Cenâb-ı Hak tarafından Peygamber Aleyhisselâma vayh ile indirilen prensiplerin, O’nun ve ashabının şahsında en belirgin şekliyle yaşandığını hepimiz biliyoruz. İşte, [COLOR=red]Peygamber (s.a.s.)’in ve Ashâb-ı Kiramın İslâmî esasları nasıl yaşadıklarını; şahıslarında, ailelerinde ve cemiyette bunu nasıl tatbik ve temsil ettiklerini bilmek, bizim için en büyük ilâhî rahmettir, lütuftur, saadet kaynağıdır. Hatta bu kaynak bu kadarla da kalmıyor, müteakip asırlara doğru arı ve duru bir şekilde akıyor, akıyor... İşte biz akıp giden bu kaynak içinde, tarih boyunca Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in İslâm’ı anlama ve yaşama ile, Ashâb-ı Kiramın İslâm’ı anlama cehdi ve yaşama gayretini misâl alarak ruhen yükselen, insanlık ufkunda ilerleyen değerli şahsiyetleri de tanıma şansına sahibiz. Bu da bizim için bir rahmettir. Bize genişlik ve kolaylık sağlayan bir rahmettir. Şayet bu imkânlara sahip bulunmasaydık İslâm’ı asıl şekliyle anlamakta binbir müşkilâtla karşılaşabilirdik.[/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=red][B]O hâlde bize düşen nedir? Bize düşen, Hz. Peygamber (s.a.s.)’den günümüze uzanan çizgide İslâm nokta-i nazarından örnek şahsiyet olarak tarihe geçen muhterem simalardan feyz almak ve onlardan aldığımız mânevî ışıkla yolumuzu aydınlatmaktır.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Bu takdirde hiçbir Müslüman [COLOR=red]“Ben kâmil bir ahlâk sahibi olmak isterdim, ama buna imkân bulamadım”[/COLOR] diyemez, böyle bir mazeret ileri süremez. Çünkü bu, en açık bir şekilde gözlerimiz önüne serilmiş vaziyettedir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki, asr-ı saadet toplumu kâmil imân sahibidir, imânını muhafaza için ibâdetlerini muntazam bir şekilde ifâ etmektedir, ibâdetin gereği olarak iyi ahlâk sahibidir, iyi ahlâkın gereği olarak da muamelâtında, alışverişinde dürüsttür, vazifesinde üstün bir sorumluluk duygusuna sahiptir. Güler yüzlüdür, tatlı dillidir, komşularıyla ilgilenmektedir ve onlar için ümit ve güven kaynağıdır. Adaletli olup, zulme düşmandır. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Mü’minlere karşı merhametli, kâfirlere, münafıklara ve mürâilere karşı ise tavır ve tedbir sahibidir. Yetime, yoksula acımakta, muhtaçlara yardım elini daima uzatmaktadır. İslâmiyet’i canı ile, malı ile yayma gayretlerine iştirak etmekte, hakkı tavsiye etmekte, hakkın tebliğinde herhangi bir sıkıntı ile karşılaşırsa da sabretmekte, herkese de sabrı tavsiye etmektedir. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Çevresinde bir münker (aklen ve dinen kötü bir şey) görünce bizzat alâkadar olarak bu kötülüğü önlemeyi en mühim bir iş saymakta, bütün çabalarına rağmen önleyemiyorsa hiç değilse buna sebebiyet verenlere kalben buğzetmektedir. Fert plânında müsamahakâr, mütebessim, yumuşak; cemiyet plânında ise ağırbaşlıdır. Toplumda din kardeşlerinin sıkıntılarını kendi sıkıntıları, sevinçlerini kendi sevinci bilmektedir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Bu durum muvacehesinde, bugünkü Müslümanlar bu üstün vasıflı asr-ı saadet devri toplumunu ve bu toplumu oluşturan fertleri iyi bilmek durumundadırlar. Çünkü [COLOR=red]bilmeden örnek alınamaz.[/COLOR] [COLOR=red]Ama bilme, öğrenme yolları farklı olabilir. Kimi bu alanda yazılmış bir kitabı okur, kimi bu konuları iyi bilenlerden dinler; kimi hâzık bir vaizin nasihatine kulak verir, kimi gönülleri teshir eden bir âlim ve fâzılın sohbetine katılır.[/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Hâl böyle iken günümüzde bir Müslüman; imân, ibadet, ahlâk ve muamelat konularına gereken ehemmiyeti vermiyorsa, alışverişte helâle harama riâyet etmiyorsa, İslâmî emirlerin bazılarını yapıyor bazılarını yapmıyorsa, ilâhî yasakların kimilerini gözetiyor kimilerini ise kaâle almıyorsa o zaman üstün bir İslâmî şahsiyete sahip olamaz. [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Böyle bir Müslüman Kur’ân-ı da Sünneti de yeterince anlamamış, üsve-i hasene olarak gösterilen Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’i de gereğince örnek almamış demektir. O’nu ve ashabını örnek alabilseydi dinî şahsiyetinde belirli ve net bir ilerleme olacaktı.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Şimdi şu hususa dikkat etmek lâzımdır: [COLOR=red]Şayet biz örnek birer Müslüman olamazsak bu durumda bizden sonrakilere örnek olma vazifemizi de yerine getirememiş oluruz. Bu ise büyük vebaldir. Biz geçmişe baktığımızda asr-ı saadet neslini ve onların peşinden giden bahtiyarları nasıl örnek alarak yolumuzu aydınlatıyorsak, bizden sonrakilere de geriye dönüp baktıklarında kendilerine rahatlık verecek mânevî ışıklar hazırlayabilmeliyiz.[/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B][COLOR=red]Şunu da iyi bilmeliyiz ki, İslâmiyet, samimîyetle yaşandığı zaman bütün güzellikleriyle ortaya çıkan bir dindir.[/COLOR] [COLOR=red]Bugün bir Müslüman tembelse, gayretsizse, plânsız intizamsızsa, temizliğe riâyet etmiyorsa, ibadetlerinde ihmalkârsa; ticaretinde doğruluğu gözetmiyor, zekâtını iyice hesaplayıp vermiyorsa; hayır hasenatta bulunmuyorsa, harcamasında helâle harama dikkat etmiyorsa; komşularını incitiyor, cami ve cemaatla alâkalanmıyorsa, Müslümanların dertleriyle dertlenmiyorsa, içtimâi tesanüdü sarsacak eksik ve yanlış tutumlar içine giriyorsa... Bu taktirde Kur’ân’a Sünnete, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in örnek alınması gereken hayatına yeterince bağlanmamış, gerektiğince düşünmemiş demektir. [/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Allah’ın ipine yeterince sarılmamış demektir. Burada Müslüman’ın ihmali, gafleti, vurdumduymazlığı ve şuursuzluğu söz konusudur. Böyle olunca İslâmî güzellikleri görememekte, yakalayamamakta, bu güzelliklerin insan yüreğinde oluşturduğu sımsıcak sevgiyi hissedememektedir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İşte her kusurlu Müslüman, [COLOR=red]Kur’ân’a Sünnete ve Hz. Peygamber (s.a.s.) ile O’nu örnek alabilen salihlere[/COLOR] dönerek eksiklerini telâfi etmek durumundadır.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=5][COLOR=red][B]Bu vesile ile şunu da ifade etmeliyiz ki, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e ve ashâb-ı kirama olan muhabbetimizde ne derece samimî olduğumuz, onların yaşayışını ne derece örnek aldığımıza bağlıdır. Onları örnek alabildiğimiz nisbette bizden sonraki nesillere örnek olabileceğiz demektir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] :037::037::037:[B][COLOR=red]İKİNCİ ESERİN SONU[/COLOR][FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=#ff0000]:037::037::037:[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst