Önce kendileri örnek almalı.
“Çocuk, gördüğünü değerlendiren bir mercek gibidir.” diyor ilahiyatçı yazar Reşit Haylamaz. Sözleri, çocuklara yalnızca Efendimiz’e ait hikâyeleri anlatmanın yetmediğinin kanıtı. Evet, anne-babaların çocuklarının hayatını bu tür hikâyelerle renklendirmesi önemli. Ancak hikâyelerdeki yaşam tarzını ve güzel davranışları gündelik hayatlarına taşıyarak çocuklarına örnek olmaları da gerekiyor.
Haylamaz’a göre, anne-babanın eğilimleri, gündemleri, evde konuştukları, verdikleri tepkiler, hatta hareketleriyle onayladıkları meseleler, kısacası onlardan tezahür eden her görüntü çocuğun geleceğine yön veren deniz fenerleri gibi. Yani çocuğuna Efendimiz’i tanıtıp sevdirmeyi düşünenlerin öncelikle kendilerine bakması, varsa eksiklerini telafi etmesi şart.
Psikolog Farika Teymur Artır’a göre anne-babanın hassasiyeti, çocukta sevgi ve güven duygusunun gelişmesi için de önemli. Çünkü çocuk hikâyeler içindeki güzel davranışları örnek alırken, anne-babasının da aynı kişiyi örnek aldığını görmesiyle sevgi ve güven duygusu gelişiyor.