topraktoprak
Well-known member
Çocuksuz evde bereket de olmaz.
İnsanın kişiliğinin çocuk yaşta şekillendiği artık bilim adamları ve din büyüklerinin açıkça ifade ettiği bir gerçektir, diğer bir deyimle kişinin hayatının temel taşları çocukluk döneminde atılıyor. Bu yaşta çocuklarımızın, büyüklerinden gördükleri ahlak, terbiye ve gelenekler çerçevesinde kişilikleri şekilleniyor.
Dini kaynaklarımız, çocukların temiz bir fıtratla bu dünyaya geldiklerini ancak daha sonra ebeveynlerinden etkilenerek kirli bir inanca sürüklendiklerini açıkça ifade ediyorlar. Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Yeni doğan her çocuk, İslam fıtratı üzerine doğuyor, ancak onun babası veya annesi onu Yahudi veya Hıristiyan yapıyor.
Bu bağlamda anne ve babanın sorumluklarının aslında sanılandan çok daha ağır olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Anne ve baba, çocuklarının doğumundan itibaren onu iyi yöne sevk edecek ortamı sağlamakla yükümlüdürler.
En mükemmel din olan İslam dini, kusursuz bir terbiye planlamasıyla çocukların eğitimine doğumdan önce başlanması gerektiğini vurgulayarak aslında bu konunun önemine değiniyor ve anne ve babaları bu konuda duyarlı olmaları için uyarıyor.
İslam dini, çocuk terbiyesini evlilikten önceki döneme taşıyarak, evlenmek isteyenleri, eş seçimi yaparken aslında sadece bir eş değil de çocuklarının anne veya babasını seçtiklerini ve eşlerini bu gözle seçmeleri gerektiğini anlatmaya çalışıyor.
İslam dininin bu konudaki buyruklarını inceleyenler bu mükemmel ilahi dinin ceninlik dönemine yönelik düzenli bir eğitim programı olduğunu rahatlıkla görebilirler. Çocuğun geleceğini ve hatta cenin halindeki bu çocuğun bir sonraki neslini bile etkileyecek olan önemli eylemleri ebeveynlere hatırlatan İslam dini, hamilelik döneminde ebeveynlerin yapılması gerekenler ve yapılmaması gereken eylemleri çok açık bir şekilde beyan etmiştir.
Doğumdan hemen sonra çocuğun kulağına ezan okunması, kurban kesilmesi, sünnet edilmesi ve diğer tavsiyeler aslında tevhit tohumunu çocuğun kalbine yerleştirmek için yapılan birer eylemlerdir.
İsim Seçimi.
Yeni doğan çocuğun güzel bir isimle isimlendirilmesi, hadis kaynaklarımızda önemle vurgulanan konulardan birisidir. İnsanın hangi isimle çağrılmasının önemine değinen İslam dini, bu konunun insanın hayatında etkili olduğunu hatırlatıyor.
İsim seçimi konusunda ilk öncelik olarak Abdullah, Abdurrahman, Abdulkadir gibi kulluk ruhunu çağrıştıran isimlerin tercih edilmesini tavsiye eden İslam dini, ikinci seçenek olarak ise peygamberler ve vasilerin isimlerinin tercih edilmesini öneriyor.
İkinci seçenek grubundaki isimler içinde ise erkekler için Muhammed ve Ali isimleri, kızla için de Fatime isminin özellikle tavsiye edilmesi, isim seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken diğer bir konudur.
Dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise seçilen isimlerin kişinin dünya ve ahretteki yaşantısını etkilemesidir. Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Kendiniz için güzel isimler seçin, zira kıyamet gününde isimlerinizle çağrılacaksınız, şöyle seslenilecektir: Kalk ey filan oğlu filan.
Peygamber efendimizin kişilerin güzel olmayan isimlerini değiştirdiği, bilinen bir gerçektir.
Güzel isim, çocukların, anne ve babaları üzerindeki bir hakkıdır, çocukların ebeveynleri üzerindeki haklarını açıklayan hemen hemen bütün hadislerde bunu görebilirsiniz. Diğer bir değimle anne ve babalar kıyamet gününde bu konuyla ilgili hesap vereceklerdir. Fatime, Hatice, Meryem, Sakine, Zeynep, Zehra, Raziye, Merziye, Betül, Melihe, Zekiye, Tahire, İnsiye ve benzeri birçok isim gibi güzel anlamlar ifade eden ve Allahın seçkin kullarının isimleri olan bu isimler durduk yerde neden filan şarkıcının ismini kızına koydun diye hesap sorulacaktır.
Mustafa, Muhammed, Hamid, Mahmud, Emin, Ali, Murtaza, Hasan, Hüseyin, Mücteba, Abbas, Cafer, Sadık, Kazım, Mehdi, Cevad, Hadi ve benzeri birçok güzel isim dururken neden oğlunu yeryüzündeki en temiz insanların isminden yoksun bıraktın diye hesap sorulacaktır.
İlahi mahkemede çocuklarınızın kendisi de sizden şikâyetçi olabilir ve bu haklarını çiğnediklerini iddia edebilirler. İslam dini, insan’a değer veriyor ve çocuk olsa dahi güzel bir isimle adlandırılmasını istiyor.
Peygamberin yanındaki çocuklar.
Peygamber efendimiz, her zaman çocuklara şefkatle davranır ve sevgisini onlardan esirgemezdi, öyle ki çocukların oyununa katılır onlarla birlikte oynardı ve çoğu zaman peygamberi yeni gören insanları şaşkın bırakırdı.
Bir hadiste Peygamber efendimizin çocuklara olan sevgisi şöyle anlatılıyor: Namaz vaktiydi ve millet camide saf tutmuş Resulullah’ın gelip namaz kıldırmasını bekliyorlardı, ancak uzun bekleyişlerden sonra peygamberin gelmediğini gören sahabeler endişelenmeğe başlamışlar ve birkaç kişi görevlendirerek Resulullah’ın neden geciktiğini araştırmak üzere camiden çıkıp peygamberin evine doğru gitmeğe başlamışlar ancak Resulullah’ı caminin arkasında, çocuklarla oynarken görmüşler. Peygamber efendimizi (oyun icabı) bir deve gibi çocukları birer birer sırtına bindirip gezdirdiğini gören sahabeler ilk önce ne yapacaklarını şaşırmışlar ancak daha sonra peygamber efendimize yaklaşıp “ya Resulullah millet namaz için sizi camide bekliyor” demişlerdir. Bunun üzerine Peygamber efendimiz, çocuklara dönerek şöyle buyurmuştur: Çocuklar, devenizi kaç cevizle değiştiriyorsunuz? Her birisi bir rakam söylemiş. Peygamber efendimiz de sahabeye dönerek şöyle buyurmuştur: Çocukları duydunuz, şimdi gidin de ceviz getirip beni alın.
Cennet Çiçeği.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Salih evlat, cennet çiçeklerinden bir çiçektir.
Çocuğa Saygı.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Allah’ın mağfiretini kazanmak istiyorsanız, çocuklarınıza saygı gösterin ve onlara edep öğretin.
Sevgi ve Ahde vefa.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuklarınızı sevin ve onlara şefkatle davranın, onlara bir söz verdiğinizde ise onu yerine getirin zira çocuklar, sizin onlara rızık verdiğinizi zannediyorlar.
Adalet.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Size, iyiliklerde adilce davranılmasını istediğiniz gibi, siz de çocuklarınıza karşı adilce davranın.
En Güzel Miras.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Hiçbir baba evladına, Edepten daha güzel bir miras bırakmamıştır.
Bereketsiz Ev.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuksuz evde bereket de olmaz.
Çocuğu Öpmek.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuklarınızı çokça öpün, zira her öpücüğünüzün Allah katında bir sevabı vardır.
Çocuğa Şahsiyet vermek.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuğunuzu saygıyla sesleyin, toplumda ona yer açın ve ona karşı yüzünüzü asmayın.
Çocuk Dili.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Bir çocukla karşılaştığınızda, onunla çocuk diliyle konuşun.
Din Eğitiminin karşılığı.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Bir çocuğa La İlahe İllellah dedirtecek kadar eğiten kişiyi, Allah, hesaba çekmeyecektir.
Yerinde Durmayan Çocuk.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuğun asi ve aşırı hareketli olması onun büyüklüğündeki aklının çokluğunu gösteriyor.
Üç Önemli Eğitim.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuklarınızı üç huy üzerine terbiye edin: Peygamberinizin sevgisi, Ehl-i Beyt’in sevgisi ve kuran okuması.
ALINTI...
İnsanın kişiliğinin çocuk yaşta şekillendiği artık bilim adamları ve din büyüklerinin açıkça ifade ettiği bir gerçektir, diğer bir deyimle kişinin hayatının temel taşları çocukluk döneminde atılıyor. Bu yaşta çocuklarımızın, büyüklerinden gördükleri ahlak, terbiye ve gelenekler çerçevesinde kişilikleri şekilleniyor.
Dini kaynaklarımız, çocukların temiz bir fıtratla bu dünyaya geldiklerini ancak daha sonra ebeveynlerinden etkilenerek kirli bir inanca sürüklendiklerini açıkça ifade ediyorlar. Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Yeni doğan her çocuk, İslam fıtratı üzerine doğuyor, ancak onun babası veya annesi onu Yahudi veya Hıristiyan yapıyor.
Bu bağlamda anne ve babanın sorumluklarının aslında sanılandan çok daha ağır olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Anne ve baba, çocuklarının doğumundan itibaren onu iyi yöne sevk edecek ortamı sağlamakla yükümlüdürler.
En mükemmel din olan İslam dini, kusursuz bir terbiye planlamasıyla çocukların eğitimine doğumdan önce başlanması gerektiğini vurgulayarak aslında bu konunun önemine değiniyor ve anne ve babaları bu konuda duyarlı olmaları için uyarıyor.
İslam dini, çocuk terbiyesini evlilikten önceki döneme taşıyarak, evlenmek isteyenleri, eş seçimi yaparken aslında sadece bir eş değil de çocuklarının anne veya babasını seçtiklerini ve eşlerini bu gözle seçmeleri gerektiğini anlatmaya çalışıyor.
İslam dininin bu konudaki buyruklarını inceleyenler bu mükemmel ilahi dinin ceninlik dönemine yönelik düzenli bir eğitim programı olduğunu rahatlıkla görebilirler. Çocuğun geleceğini ve hatta cenin halindeki bu çocuğun bir sonraki neslini bile etkileyecek olan önemli eylemleri ebeveynlere hatırlatan İslam dini, hamilelik döneminde ebeveynlerin yapılması gerekenler ve yapılmaması gereken eylemleri çok açık bir şekilde beyan etmiştir.
Doğumdan hemen sonra çocuğun kulağına ezan okunması, kurban kesilmesi, sünnet edilmesi ve diğer tavsiyeler aslında tevhit tohumunu çocuğun kalbine yerleştirmek için yapılan birer eylemlerdir.
İsim Seçimi.
Yeni doğan çocuğun güzel bir isimle isimlendirilmesi, hadis kaynaklarımızda önemle vurgulanan konulardan birisidir. İnsanın hangi isimle çağrılmasının önemine değinen İslam dini, bu konunun insanın hayatında etkili olduğunu hatırlatıyor.
İsim seçimi konusunda ilk öncelik olarak Abdullah, Abdurrahman, Abdulkadir gibi kulluk ruhunu çağrıştıran isimlerin tercih edilmesini tavsiye eden İslam dini, ikinci seçenek olarak ise peygamberler ve vasilerin isimlerinin tercih edilmesini öneriyor.
İkinci seçenek grubundaki isimler içinde ise erkekler için Muhammed ve Ali isimleri, kızla için de Fatime isminin özellikle tavsiye edilmesi, isim seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken diğer bir konudur.
Dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise seçilen isimlerin kişinin dünya ve ahretteki yaşantısını etkilemesidir. Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Kendiniz için güzel isimler seçin, zira kıyamet gününde isimlerinizle çağrılacaksınız, şöyle seslenilecektir: Kalk ey filan oğlu filan.
Peygamber efendimizin kişilerin güzel olmayan isimlerini değiştirdiği, bilinen bir gerçektir.
Güzel isim, çocukların, anne ve babaları üzerindeki bir hakkıdır, çocukların ebeveynleri üzerindeki haklarını açıklayan hemen hemen bütün hadislerde bunu görebilirsiniz. Diğer bir değimle anne ve babalar kıyamet gününde bu konuyla ilgili hesap vereceklerdir. Fatime, Hatice, Meryem, Sakine, Zeynep, Zehra, Raziye, Merziye, Betül, Melihe, Zekiye, Tahire, İnsiye ve benzeri birçok isim gibi güzel anlamlar ifade eden ve Allahın seçkin kullarının isimleri olan bu isimler durduk yerde neden filan şarkıcının ismini kızına koydun diye hesap sorulacaktır.
Mustafa, Muhammed, Hamid, Mahmud, Emin, Ali, Murtaza, Hasan, Hüseyin, Mücteba, Abbas, Cafer, Sadık, Kazım, Mehdi, Cevad, Hadi ve benzeri birçok güzel isim dururken neden oğlunu yeryüzündeki en temiz insanların isminden yoksun bıraktın diye hesap sorulacaktır.
İlahi mahkemede çocuklarınızın kendisi de sizden şikâyetçi olabilir ve bu haklarını çiğnediklerini iddia edebilirler. İslam dini, insan’a değer veriyor ve çocuk olsa dahi güzel bir isimle adlandırılmasını istiyor.
Peygamberin yanındaki çocuklar.
Peygamber efendimiz, her zaman çocuklara şefkatle davranır ve sevgisini onlardan esirgemezdi, öyle ki çocukların oyununa katılır onlarla birlikte oynardı ve çoğu zaman peygamberi yeni gören insanları şaşkın bırakırdı.
Bir hadiste Peygamber efendimizin çocuklara olan sevgisi şöyle anlatılıyor: Namaz vaktiydi ve millet camide saf tutmuş Resulullah’ın gelip namaz kıldırmasını bekliyorlardı, ancak uzun bekleyişlerden sonra peygamberin gelmediğini gören sahabeler endişelenmeğe başlamışlar ve birkaç kişi görevlendirerek Resulullah’ın neden geciktiğini araştırmak üzere camiden çıkıp peygamberin evine doğru gitmeğe başlamışlar ancak Resulullah’ı caminin arkasında, çocuklarla oynarken görmüşler. Peygamber efendimizi (oyun icabı) bir deve gibi çocukları birer birer sırtına bindirip gezdirdiğini gören sahabeler ilk önce ne yapacaklarını şaşırmışlar ancak daha sonra peygamber efendimize yaklaşıp “ya Resulullah millet namaz için sizi camide bekliyor” demişlerdir. Bunun üzerine Peygamber efendimiz, çocuklara dönerek şöyle buyurmuştur: Çocuklar, devenizi kaç cevizle değiştiriyorsunuz? Her birisi bir rakam söylemiş. Peygamber efendimiz de sahabeye dönerek şöyle buyurmuştur: Çocukları duydunuz, şimdi gidin de ceviz getirip beni alın.
Cennet Çiçeği.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Salih evlat, cennet çiçeklerinden bir çiçektir.
Çocuğa Saygı.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Allah’ın mağfiretini kazanmak istiyorsanız, çocuklarınıza saygı gösterin ve onlara edep öğretin.
Sevgi ve Ahde vefa.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuklarınızı sevin ve onlara şefkatle davranın, onlara bir söz verdiğinizde ise onu yerine getirin zira çocuklar, sizin onlara rızık verdiğinizi zannediyorlar.
Adalet.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Size, iyiliklerde adilce davranılmasını istediğiniz gibi, siz de çocuklarınıza karşı adilce davranın.
En Güzel Miras.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Hiçbir baba evladına, Edepten daha güzel bir miras bırakmamıştır.
Bereketsiz Ev.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuksuz evde bereket de olmaz.
Çocuğu Öpmek.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuklarınızı çokça öpün, zira her öpücüğünüzün Allah katında bir sevabı vardır.
Çocuğa Şahsiyet vermek.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuğunuzu saygıyla sesleyin, toplumda ona yer açın ve ona karşı yüzünüzü asmayın.
Çocuk Dili.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Bir çocukla karşılaştığınızda, onunla çocuk diliyle konuşun.
Din Eğitiminin karşılığı.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Bir çocuğa La İlahe İllellah dedirtecek kadar eğiten kişiyi, Allah, hesaba çekmeyecektir.
Yerinde Durmayan Çocuk.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuğun asi ve aşırı hareketli olması onun büyüklüğündeki aklının çokluğunu gösteriyor.
Üç Önemli Eğitim.
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: Çocuklarınızı üç huy üzerine terbiye edin: Peygamberinizin sevgisi, Ehl-i Beyt’in sevgisi ve kuran okuması.
ALINTI...