Soru
15. sözde geçen tuyurun ve hudrun adlı cennet kuşlarından bahsediliyor birde bazı ruhların bazı hayvanların bedenlerine giripcisim alemini seyrettiği söyleniyor bunun reenkarnasyonla bir alakası var mı?
18-Nisan-2008 - 15:48:00 Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
Reenkarnasyon, insanın öldükten sonra, ruhunun başka bir bedene girerek hayatını orda devam ettirmesi ve olgunlaştırması fikridir.
Eski tabir ile “tanasüh”, yeni tabir ile “ruh göçü”, felsefi tabiri ile “reenkarnasyon”, bir mitolojidir.
Yani her toplum ve milletin bazı kesimlerinin tarihi kökeninde farklı isimler altında inandığı ve yaşatmaya çalıştığı bir efsanedir. Toplumlardaki bu inanç, insanın fıtratında var olan ebedi yaşama arzusunun ve ölümle yokluk ve hiçliğe gitmekten kurtulmanın çırpınışları ve bir tatmin olma şeklidir. Yani bu gibi inançlarla kendine bir türlü ebediyet kazandırmaya çalışıyorlar. İkinci, yeni bir hayatı kabul etmeyip, böyle bir fikre sapmadaki faktör ise; dünyaya ve içindekilere olan ülfet ve ünsiyetdir.
Dünya ve içindekilerinden ayrılmak ve bir daha görememek düşüncesi onu çaresiz kılıp böyle hurafelere sevk ediyor. Reenkarnasyon düşüncesini hem akıl, hem de Kuran açısından değerlendirecek olursak, ikisi de cevaz vermez.
Öncelikle İslam’a göre reenkarnasyon fikri küfürdür. Kur’anın üçte ikisi ölümden sonra ikinci yeni bir hayattan bahsediyor. kesinlikle reenkarnasyon düşünceyi kabul etmiyor.
Şu ayet, bunu açıkça ilan ediyor: "Nihayet, onlardan birine ölüm gelip çattığında, "Rabbim, der, lütfen beni geri gönder. Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır." (Muminun Suresi 99-100)
Akıl açısından bakacak olursak; tenasüh fikrinin tutar bir yanı yoktur.
Mesela, tenasüh inancına göre ruhlar cevherdir ve sayısı sabittir. O zaman ruhların sayısında bir artış olmaması gerekir. Dünyanın her döneminde nüfusun aynı olması lazım gelirdi. Halbuki nüfus sürekli artış gösteriyor. Bir asır öncesi nüfus, bir milyar; bir asır sonra altı milyar oluyor. Reenkarnasyona göre bu bir çelişkidir.
Yine eski tarihlerde büyük işler yapmış Peygamberler, evliyalar, alimler, filozoflar, bilim adamları şimdi kimin bedenindedirler ve neden varlık gösteremiyorlar. Mesela iki cihan serveri Hazreti Muhammed (s.a.v) acaba hangi bedende, neden o haşmetli ruhu tezahür etmiyor.
Yine anne ve babadan çocuğa geçen irsiyeti ne ile izah edeceğiz. Zira, aralarında kopmaz bir bağ vardır. Bu, sadece cismani bir irsiyet değil, ruhi irsiyet de vardır.
Ruh başka bedene geçtiğinde, neden geçmişini tamamen hatırlamıyor. Şayet hatırlıyorsa, neden herkeste sabit olmuyor da sadece ruh hastaları tarafından iddia ediliyor.
Ruh, bedeni kendi mi seçiyor. Seçiyorsa, bunu hangi ölçüler ile seçiyor. Seçme durumunda en iyisini istemez mi. Buna benzer çok çelişkiler, reenkarnasyonun batıl olduğunu ispata kafidir.
Ruhlar o bedeni mesken ittihaz etmek için değil, sadece onun cihaz ve aletleri ile alemi seyir için zaman zaman onların vücudunu kullanıyor. Ameli iyi olan bir insan öldükten sonra, ruhu serbest olduğu için ve nuraniyet sahibi olmasının avantajı ile de o cesetlere girip seyaran etmesi vardır. Ama reenkarnasyon, tamamen farklı bir durumdur, karıştırmamak lazım.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör
15. sözde geçen tuyurun ve hudrun adlı cennet kuşlarından bahsediliyor birde bazı ruhların bazı hayvanların bedenlerine giripcisim alemini seyrettiği söyleniyor bunun reenkarnasyonla bir alakası var mı?
Değerli Kardeşimiz;
Reenkarnasyon, insanın öldükten sonra, ruhunun başka bir bedene girerek hayatını orda devam ettirmesi ve olgunlaştırması fikridir.
Eski tabir ile “tanasüh”, yeni tabir ile “ruh göçü”, felsefi tabiri ile “reenkarnasyon”, bir mitolojidir.
Yani her toplum ve milletin bazı kesimlerinin tarihi kökeninde farklı isimler altında inandığı ve yaşatmaya çalıştığı bir efsanedir. Toplumlardaki bu inanç, insanın fıtratında var olan ebedi yaşama arzusunun ve ölümle yokluk ve hiçliğe gitmekten kurtulmanın çırpınışları ve bir tatmin olma şeklidir. Yani bu gibi inançlarla kendine bir türlü ebediyet kazandırmaya çalışıyorlar. İkinci, yeni bir hayatı kabul etmeyip, böyle bir fikre sapmadaki faktör ise; dünyaya ve içindekilere olan ülfet ve ünsiyetdir.
Dünya ve içindekilerinden ayrılmak ve bir daha görememek düşüncesi onu çaresiz kılıp böyle hurafelere sevk ediyor. Reenkarnasyon düşüncesini hem akıl, hem de Kuran açısından değerlendirecek olursak, ikisi de cevaz vermez.
Öncelikle İslam’a göre reenkarnasyon fikri küfürdür. Kur’anın üçte ikisi ölümden sonra ikinci yeni bir hayattan bahsediyor. kesinlikle reenkarnasyon düşünceyi kabul etmiyor.
Şu ayet, bunu açıkça ilan ediyor: "Nihayet, onlardan birine ölüm gelip çattığında, "Rabbim, der, lütfen beni geri gönder. Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır." (Muminun Suresi 99-100)
Akıl açısından bakacak olursak; tenasüh fikrinin tutar bir yanı yoktur.
Mesela, tenasüh inancına göre ruhlar cevherdir ve sayısı sabittir. O zaman ruhların sayısında bir artış olmaması gerekir. Dünyanın her döneminde nüfusun aynı olması lazım gelirdi. Halbuki nüfus sürekli artış gösteriyor. Bir asır öncesi nüfus, bir milyar; bir asır sonra altı milyar oluyor. Reenkarnasyona göre bu bir çelişkidir.
Yine eski tarihlerde büyük işler yapmış Peygamberler, evliyalar, alimler, filozoflar, bilim adamları şimdi kimin bedenindedirler ve neden varlık gösteremiyorlar. Mesela iki cihan serveri Hazreti Muhammed (s.a.v) acaba hangi bedende, neden o haşmetli ruhu tezahür etmiyor.
Yine anne ve babadan çocuğa geçen irsiyeti ne ile izah edeceğiz. Zira, aralarında kopmaz bir bağ vardır. Bu, sadece cismani bir irsiyet değil, ruhi irsiyet de vardır.
Ruh başka bedene geçtiğinde, neden geçmişini tamamen hatırlamıyor. Şayet hatırlıyorsa, neden herkeste sabit olmuyor da sadece ruh hastaları tarafından iddia ediliyor.
Ruh, bedeni kendi mi seçiyor. Seçiyorsa, bunu hangi ölçüler ile seçiyor. Seçme durumunda en iyisini istemez mi. Buna benzer çok çelişkiler, reenkarnasyonun batıl olduğunu ispata kafidir.
Ruhlar o bedeni mesken ittihaz etmek için değil, sadece onun cihaz ve aletleri ile alemi seyir için zaman zaman onların vücudunu kullanıyor. Ameli iyi olan bir insan öldükten sonra, ruhu serbest olduğu için ve nuraniyet sahibi olmasının avantajı ile de o cesetlere girip seyaran etmesi vardır. Ama reenkarnasyon, tamamen farklı bir durumdur, karıştırmamak lazım.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör