Cevap: 5. Ders: Bin Bir İsmin Cilvesinin Bir Nokta-i Mihrakiyesi
[NOT]Evet, zeminde dört yüz bin muhtelif ayrı ayrı nebâtâtın ve hayvânâtın taifelerini, hiçbirini unutmayarak, şaşırmayarak, vakti vaktine, kemâl-i intizamla, hikmet ve inâyetle terbiye ve idare eden ve küre-i arzın simasında hâtem-i ehadiyeti vaz’ eden, bilbedâhe, belki bilmüşahede, rahmettir. Ve o rahmetin vücudu, bu küre-i arzın simasındaki mevcudatın vücutları kadar kat’î olduğu gibi, o mevcudat adedince tahakkukunun delilleri var.[/NOT]
Küre-i arzda tesadüfe yer bırakmayacak derecede, mahlukatın terbiye edilişi, bir rahmetin tezahürüdür.
Yüzbinlerce tür hayvanat ve nebatatın terbiye ve iaşeleri ve idareleri gibi faaliyetlerin,
tesadüfler ya da sebeblerle gerçekleşebileceğini insanoğlu izah etmekten acizdir.
Çünkü bu faaliyetlerin her biri dünya ve mahlukat yaratıldığı günden beri devam ediyor.
Ve her canlının rızkı öyle bir zamanda veriliyor ki, tesadüfle ya da sebeplerle izah etmenin mümkünü yok.
Mesela en zayıf mahlukatın en kolay ve en leziz gıdalarla rızıklanması faaliyeti tesadüf olamaz.
Ve aciz mahlukatı tanımayan kör ve akılsız sebebler, aciz yavruların rızkını temin etmeyi düşünemez ve temin edemez.
Demek her bir rızıklandırma faaliyetinde kasıt vardır ve bilen, gören,
kudreti ve merhameti olan bir Zat tarafından gerçekleştirilir.
Yeryüzündeki mevcudat adedince bu rahmetin tezahürleri var.
Ve yine her bir canlıda ihtiyaçlarının tam zamanında, tam bir intizamla, hiç unutulmadan,
şaşırmadan, hikmetle karşılanması faaliyetlerinin her biri o sonsuz rahmetin delillerindendir.