Cevap: 5. Ders: Bin Bir İsmin Cilvesinin Bir Nokta-i Mihrakiyesi
[NOT]Evet, zeminin yüzünde öyle bir hâtem-i rahmet ve sikke-i ehadiyet bulunduğu gibi, insanın mahiyet-i mâneviyesinin simasında dahi öyle bir sikke-i rahmet vardır ki, küre-i arz simasındaki sikke-i merhamet ve kâinat simasındaki sikke-i uzmâ-yı rahmetten daha aşağı değil. Âdeta bin bir ismin cilvesinin bir nokta-i mihrakiyesi hükmünde bir câmiiyeti var.[/NOT]
Mahlukatın tamamında görünen tedbir, terbiye gibi faaliyetler Rahim olan bir Zatı ve O Zatın birliğini gerekli kılıyor.
Allah cc. tüm mahlukatını içerisine alan rahimiyet mührünü, insanın manevi simasına da
küçük bir surette yerleştirmiştir. Bütün kainatta ve alemlerde mevcudatla yazılan isim ve sıfatları,
küçük bir kalemle insanın mahiyetinde dahi yazılmıştır.
Manevi simadan anladığımız insanın ruhudur. Ruh Allah'ın bütün isimlerinin tecelligahı olan ahirete namzed olduğundan,
ahiretteki mekanlara layık bir libası bu dünyada dahi giyiyor. Yani insanların hayat tarzlarının, istek ve arzularının,
vücutlarındaki maddi ya da manevi azaların sadece bu dünya için yaratılmadığını,
cennet ve cehenneme aday olacak şekilde yaratıldığını, mahiyetlerinden anlayabiliyoruz.
Allah cc. bu manevi simayı bize vermiş olmakla rahimiyetini ifade ediyor. Yani biz kullarını, Cenneti ve Cemaline
müşerref etmek için yarattığını ihtar ediyor ki; bir insan için bundan daha büyük bir rahmete nailiyet olamaz.