Konuya cevap cer

Cevap: 6. Ders: İnsan Tevhid Anlayışı İle Kainatın En Mükemmel Mahluku Olur..


[NOT]Hem meselâ: İnsanın en lezzetli ve tatlı ve kıymetli hissi olan  muhabbet, eğer sırr-ı tevhid yardım etse, bu küçücük insanı, kâinat  kadar büyüttürür ve genişlik verir ve mahlûkata nazenin bir sultan  yapar. Eğer şirk ve küfre düşse —el’iyâzû billah!— öyle bir musibet olur  ki, mütemadiyen zevâl ve fenâda mahvolan hadsiz mahbuplarının ebedî  firaklarıyla biçare kalb-i insanîyi her dakika parça parça eder. Fakat,  gaflet veren lehviyatlar, muvakkaten iptal-i his nev’inden zahiren  hissettirmiyor.[/NOT]



Hem o hususî dünyamız, âhiret ve Cennetin muvakkat bir fidanlığı olduğunu derk edip, ona karşı şedit hırs ve talep ve muhabbet gibi hissiyatımızı onun neticesi ve semeresi ve sümbülü olan uhrevî fevâidine çevirsek, o vakit o mecazî aşk hakikî aşka inkılâp eder. Yoksa [SUP]1[/SUP] نَسُوا اللهَ فَاَنْسٰيهُمْ اَنْفُسَهُمْ اُولٰۤئِكَ هُمُ الْفاَسِقُونَ  sırrına mazhar olup, nefsini unutup, hayatın zevâlini düşünmeyerek  hususî, kararsız dünyasını aynı umumî dünya gibi sabit bilip kendini  lâyemut farz ederek dünyaya saplansa, şedit hissiyatla ona sarılsa, onda  boğulur, gider. O muhabbet onun için hadsiz belâ ve azaptır.


Çünkü,  o muhabbetten yetimâne bir şefkat, meyusâne bir rikkat tevellüt eder.  Bütün zîhayatlara acır, hattâ güzel ve zevâle maruz bütün mahlûkata bir  rikkat ve bir firkat hisseder; elinden birşey gelmez, ye’s-i mutlak  içinde elem çeker.


Fakat gafletten kurtulan evvelki adam, o şedit  şefkatin elemine karşı ulvî bir tiryak bulur ki, acıdığı bütün  zîhayatların mevt ve zevâlinde bir Zât-ı Bâkînin bâki esmâsının daimî  cilvelerini temsil eden âyine-i ervahları bâki görür; şefkati bir sürura  inkılâp eder.


Hem zeval ve fenâya maruz bütün güzel mahlûkatın  arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsas eden bir nakış  ve tahsin ve san’at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i daimîyi görür. O  zeval ve fenâyı, tezyid-i hüsün ve tecdid-i lezzet ve teşhir-i san’at  için bir tazelendirmek şeklinde görüp, lezzetini ve şevkini ve hayretini  ziyadeleştirir.



[SUP]1[/SUP]  :    “Onlar Allah’ı unuttular. Allah da onlara kendilerini unutturdu. Onlar  yoldan çıkmış kimselerin tâ kendisidir.” Haşir Sûresi, 59:19.



Mektubat


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst