Risale-i nur okuyanların mutluluğunu ölçtüler

harp

Well-known member
Risale-i Nur okuyanların mutluluğunu ölçtüler

72480.jpg

Risale-i Nur okuyanların mutluluğunu ölçtüler
20 Ekim 2010 / 23:55
Florida State Üniversitesinde ögretim üyesi olan Dr. Eron Manusov ve Dr. Furkan Aydıner, Risale-i Nur okuyanların mutluluğunu araştırdı

Risale Haber-Haber Merkezi

Florida State Universitesinde ögretim üyesi olan Dr.Eron Manusov ve Dr.Furkan Aydıner, Batıda kayıp olan mutluluğu Türkiye'de aradılar. Gelişmiş Batı toplumlarında materyalist değerlere dayalı, para, eğlence, şan ve şöhret odaklı yaşam tarzının kalıcı mutluluk getirmediğini anlayan sözkonusu araştırmacılar, Türkiye'de manevi ve moral değerlere dayalı bir grubu mercek altına yatırdılar.
Bu yaz, İstanbul'da 1523 kişi üzerinde yaptıkları ampirik çalışma mutluluğun sırlarıyla ilgili şaşirtıcı sonuçlar içeriyor. Sözkonusu çalışma, manevi değerleri hayatın birincil gayesi yapan, ailevi yaşamı ebedi beraberlik gören, menfaat beklemeksizin samimi dostluk ve arkadaşlık edinen, entellektüel faaliyetlerle hayatın manasını anlamaya çalışan, dürüstlüğü ve hakkaniyeti rehber edinen insanların mutlulukta zirve yaptığını ortaya çıkardı. ÖRisale-i Nuregin, TUİK'in 2010 yılı verilerine göre, Türkiye'deki yetişkinlerin yüzde 54'ü hayatından memnun iken, sözkonusu çalışmaya katılanlardan ileri düzeyde manevi ve moral değerlere önem veren insanların yaşam memnuniyet oranı yüzde 93 gibi astronomik bir rakama çıktı. Daha da ilginci, bu çalışmanin bulgularına göre, kişilerin mutluluk düzeyi, maddiyat, menfaat, eğlenceler, şan ve şöhret gibi değerlere önem verdikçe azalıyor, maneviyata, hakkaniyete, aile yaşamına, arkadaşlık ve dostluğa, sosyal ve entellektüel faaliyetlere, estetiksel deneyime önem verdikçe artıyor.
Çalışma, mutlulukta zirve yapanların lezzetler piramidini de çiziyor. Piramidin tepesinde manevi, entellektüel, duygusal lezzetler yer alıyor. Yani, sözkonusu kişiler için, en çok mutluluk verici şeyler sırasıyla inanç, öğrenme, sevgi ve şefkat göstermedir.
Nöroiktisat ve Mutluluk Araştırmaları Merkezi direktörü olan Dr.Furkan Aydıner'le sözkonusu çalışmayı konuştuk.

Böyle bir çalışmaya ilginizin nasıl başladı? Siz iktisatçısınız, Dr.Manusov da tıp hocası. Mutluluğa ilginiz nereden geldi?

Mutluluğa ilgi duymayan mı var? Birey olarak aslında herkes bir nebze mutluluk konusuna ilgi duyuyor. Çünkü, mutluluk hemen herkesin aradığı birşey. Gerçi arama şekilleri farklı olabilir, ancak nihai gaye belki insanlıktan beri aynı: herkes şu üç günlük dünyada huzurlu bir hayatı arzuluyor. Biz de herkesin içine dahiliz. Dolayısıyla, konuya kişisel bir ilgimiz var. Kelin ilaç araması gibi, mutluluğun ilacını bulsak önce kendimiz kullanacağız.

Uzmanlık alanınızla nasıl ilişkilendirdiniz mutluluk konusunu?

Mutluluk, herbireyin ilgi alanına girdiği gibi neredeyse her bilim adamının da uzmanlık alanına giriyor. Mutluluk arayışına filozoflar, edebiyatçılar, teologlar, psikologlar dahil olduğu gibi son yıllarda nörologlar ve iktisatçılar da dolu dizgin dahil olmuşlar. İktisatda, "mutluluk iktisadı", "nöroiktisat" gibi yeni alanlar var artık. Mutluluk disiplinlerarası araştırma konusu haline gelmiş. Çalıştığımız araştırma merkezinde farklı uzmanlık alanı olan bilim adamlarıyla işbirliği içinde mutluluğu irdelemeye çalışıyoruz. Eron'la disiplinlerarası mutluluk kavşağında tanıştık. Birlikte mutluluk konusunda teorik ve ampirik çalışmalar yapıyoruz.

Niye Türkiye'yi seçtiniz? Batıda niye yapmadınız bu çalışmayi? Batıdaki insanların ekonomik refah seviyeleri daha yüksek olduğu için huzuru yakalama ihtimalleri daha yüksek olmalı. Dolayısıyla, mutluluğun sırrını Batıda aramanız daha uygun olmaz mıydı?

Mutluluk konusunda Batıda yapılan binlerce çalışma var. Paradoksal bir şekilde, sözkonusu çalışmaların birçoğu, üretim ve tüketimdeki müthiş artışın beklenilen huzuru getirmediğini söylüyor. Geçim seviyesinin ötesinde paranın mutluluğa katkısının önemsenmeyecek kadar az olduğunu ortaya koyuyor. Anlayacağınız, Batının daha fazla tüketim ve daha fazla eğlenceye dayalı yaşam tarzı insanlara mutluluk değil, birçok psikolojik ve sosyal sorunlar getirmiş. Bu nedenle, Türkiye'de farklı yaşam tarzı olanları, yani farklı bir yolla mutluluğu arayanları incelemeye karar verdik. Çalışmanın bulguları bu konuda seçimimizin hayli isabetli olduğunu gösteriyor.

eronmanusov_furkanaydiner.jpg
Peki niye Risale-i Nur okuyan bir grubu seçtiniz?


Biraz önce söylediğimiz gibi, mutluluğu farklı şekilde arayanları çalışmak istiyorduk. Said Nursi'nin kitaplarındaki mutluluk modeli kapitalist mutluluk modelinden çok farklı geldi bize. Nursi, Batıdaki mutluluk paradoksunu manevi ve moral değerlerden uzaklaşip, hazcı ve materyalist değerlere yönelmeye bağlıyor. Eserlerinde, insanın hayvani ihtiyaçlarının ötesinde, manevi, sosyal, zihinsel, vicdani ihtiyaçlarının olduğunu, hakiki ve daimi huzurun sözkonusu ihtiyaçları dengeli birşekilde karşılamakla mümkün olduğunu söylüyor. Nefsani lezzetleri tatmak ve egosunu tatmin için materyalist ve hazcı yaşam tarzını benimseyen insanların bu dünyada inşa etmeye çalıştığı yalancı cennetlerinin aslında bir nevi cehennem olduğunu, öte yandan, aşkın gayelerle hayatını manevi ve moral değerler üzerine inşa eden insanların daha cennete gitmeden bu dünyada bir nevi cenneti yaşamaya başladıklarını iddia ediyor. Kendi ifadeleriyle, “Risâle-i Nur), bu dünyâda bir mânevî Cehennemi dalâlette gösterdiği gibi, îmânda dahi bu dünyâda mânevî bir Cennet bulunduğunu isbât ediyor. Ve günahların ve fenalıkların ve haram lezzetlerin içinde mânevî elîm elemleri gösterip, hasenat ve güzel hasletlerde ve hakâik-ı Şeriatın amelinde Cennet lezâizi gibi mânevî lezzetler bulunduğunu isbat ediyor.”Acaba, Said Nursinin dediği gibi, Cennet lezzetleri veya hakiki mutluluk, İslamın istediği manevi değerlere dayalı güzel amel ve faziletli yaşamla mı mümkündür? Yaptığımız çalışmayla temelde bu soruya cevap vermeye çalıştık.

Birazda çalışmanın dizaynından bahseder misiniz?

2010 yılının yaz aylarında, geniş kapsamlı bir anket dizayn edip, 1523 RİSALE-İ NUR okuyucusuna e-posta yoluyla mesaj göndererek, onları online ankete katılmaya davet ettik. Toplamda 489 kişi (%32) ankete cevap verdi. Ancak, katılımcılar içinde, soru sayısını fazla bularak, soruların yüzde 50’sinden fazlasına cevap vermeyenleri dikkate almadık. Geriye kalan 341 kişinin cevaplarını değerlendirmeye aldık. Ankete katılanlara, değerler dünyasını ve yaşam felsefelerini ortaya çikarmak ve subjektif yaşam mennuniyetlerini ölçmek için hazırlanan 100’ün üzerinde soru sorduk. Anket, Yaşam Memnuniyeti Skalası, Aspirasyon İndeksi, Lezzetler Skalasını ölçen bölümlerden oluşuyordu. Mevcut Aspirasyon İndekslerindeki 11 alana entellektüel yaşam, dürüstlük ve hakkaniyet ve estetiki deneyim alanları da ekledik. Anketin sonuçlarını analiz ederken, RİSALE-İ NUR okuyucularını, RİSALE-İ NUR külliyatını bitirme, günlük okuma yapma, tesbihat yapma ve sohbetlere katılma sıklıklarına göre üç kategoride (başlangıç, orta düzey, ve ileri düzey) değerlendirdik.

Bu üç grubun kısa bir profilini çizer misiniz?

Veri analizi, başlangıç düzeyindekilerin, ortalamada, RİSALE-İ NUR külliyatını bir defadan az okuduklarını ortaya çıkardı. Bu gruptakiler günlük RİSALE-İ NUR okumalarını ve uzun tesbihatı ya hiç yapmıyor veya çok az yapıyor. Genelikle haftada bir sohbetlere katılıyorlar. Yaklaşık dört yıldır RİSALE-İ NURları biliyorlar. Orta seviyedeki RİSALE-İ NUR okuyucuları, ortalamada, RİSALE-İ NUR külliyatını 1-3 defa bitirmiş, günde beş sayfa kadar RİSALE-İ NUR okuyan, günde birkaç defa uzun tesbihatı yapan, haftada iki sohbete katılan ve RİSALE-İ NURları 4-12 senedir bilen kişilerden oluşuyor. İleri düzeydeki RİSALE-İ NUR okuyucuları ise, ortalamada, RİSALE-İ NUR külliyatını 7 veya daha fazla defa bitirmiş, günde 10-15 sayfa veya daha fazla RİSALE-İ NUR okuyan, tesbihatı düzenli olarak her namazdan sonra yapan, haftada 3-5 sohbete katılan ve RİSALE-İ NURları 13 yıldır bilen kişilerden oluşuyor.

Dindar bir grubu çalışarak elde ettiğiniz bulguların evrensel geçerliliği var mıdır? Yani bulgularınızın herkes için geçerli olduğunu söyleyebilir misiniz?

Bulgularımızın evrensel geçerliliğe sahip olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, Nursi’nin anlattığı şeyler birçok açıdan evrensel değerler. Aynı değerleri neredeyse bütün dinlerde bulabilirsiniz. Hatta, filozoflar bile sözkonusu değerlerin insanı huzurlu kılacağını söylüyor. ÖRisale-i Nureğin, Aristo’yu okuduğunuzda, gerçek mutluluğun ahlaki değerlere dayalı, aşırılıklardan uzak, bütün insani duyguların dengeli tatminiyle mümkün olduğunu öğreniyorsunuz. Herkes dürüstlük, dostluk, samimi arkadaşlık gibi değerlerin iyi olduğunda hemfikir. Ancak, mesele bunları hayata geçirmek. Özellikle, bireyseliğin, hazcılığın, egoistik tatminin, gösterişin, şan ve şöhretin bütün cazibesiyle insanları kendine çektiği bir asırda moral ve manevi değerlere dayalı yaşam tarsi hayli zorlaşmış. Nursi, okuyanlarını bu zoru başarmaya teşvik ediyor. Biz çalışmamızda hem RİSALE-İ NUR okuyucularının materyalist ve hazcı yaşam felsefesinden ne derece kendilerini koruduklarını ve Nursi’nin iddia ettiği gibi ne ölçüde dünyevi saadeti yakaladıklarını ölçmeye çalıştık. Bulgularımızın benzer manevi ve moral değerleri tatbik eden herkes için geçerli olduğunu düşünüyoruz.

Neler buldunuz çalıştığınız üç kitlenin mutluluk seviyeleriyle ilgili?

İki farklı yöntemle yaşam memnuniyetini ölçtük. Karşılaştırma yapmak için TUİK’in yaşam memnuniyeti anketindeki bir soruya benzer bir soruyla katılımcıların hayatından genel anlamda ne kadar memnun olduklarını sorduk. TUIK’in 2010 yılında yaptığı memnuniyet anketinde sözkonusu soruya verilen cevaba gore, Türkiye’deki yetişkin insanların yüzde 54’ü hayatından memnundur. Bizim ankete katılanlardan başlangıç düzeyindeki RİSALE-İ NUR okurlarının memnuniyet oranı yüzde 62, orta düzeydekiler için bu oran yüzde 82’ye ve ileri düzeydekiler için yüzde 93’e çıkıyor. (Aşağıdaki grafik Türkiye’deki yetişkin nüfusla bu çalışmadaki üç grubun mutluluk yüzdelerini gösteriyor)

Hayatından Memnun Olanların Yüzdesi (Türkiye Ortalaması, Başlangıç, Orta ve İleri Düzey RİSALE-İ NUR Okuyucuları)
tablo1.20101021065636.jpg

İkinci olarak, dünyada yaygınlıkla kullanılan Yaşam Memnuniyeti Skalası (YMS) yöntemiyle RİSALE-İ NUR okuyanların subjektif refahlarını ölçtük. YMS, yaşam memnuniyetini dolaylı olarak beş kısa soruyla ölçüyor. YMS puanlarına gore,üç numaralı soruyu esas aldığımızda, başlangıç düzeyindeki RİSALE-İ NUR okuyucuları, dünya standarlarında yüksek memnuniyet kategorisine, orta ve ileri seviyedekiler ise en yüksek memnuniyet kategorisine denk geliyor. Ortalama memnuniyet puanı, RİSALE-İ NUR okuma seviyesi artınca, 5.5’ten 6.3’e çıkıyor. Beş sorunun herbiri için, RİSALE-İ NUR okuma seviyesi artıkça, kişilerin memnuniyet puanında artış olduğu görülüyor. Bu da RİSALE-İ NUR okumadaki artışın yaşam memnuniyetini artırdığına somut delil oluyor. YMS skalasına göre, bütün soruları birlikte değerlendirip, toplam memnuniyet puanlarını esas alıdığmızda ise, başlangıç düzeyindekiler, 23.4 puanla üçüncü memnuniyet kategorisine düşerken orta seviyediler ikinci kategoriye denk geliyor. Öte yandan, ileri seviyedekiler, 28.5’lık medyan puanıyla en üst kategorinin bir puan altına kadar yükseliyor. YMS klavuzuna göre, bu puanla, ileri düzeydekiler, “hayatlarını sevip, herşeyin çok iyi gittiğine hissediyor. Hayatlarını mükemmel değil, ancak olabileceğini en güzeli biliyorlar.” Orta düzeydekiler ise, herşeyin çogunlukla iyi gittiğini düşünüyor. Ancak, daha da iyi olmasını istedikleri alanlar var.

Anlaşılan her iki yöntemde RİSALE-İ NUR okuyanların çok yüksek mutluluk seviyesini yakaladığını gösteriyor. Peki, nedir onları mutlu yapan?

Çok güzel bir soru. Biz de aynı şeyi merak ettik. Literatürde, bu soruya cevap vermek için yaygınlıkla kullanılan araçlardan biri Aspirasyon İndeksi. Anketimizde bu indeksi hesaplamak için 14 farklı alanla ilgili 86 soru sorduk. Sorular, katılımcıların 14 farklı alandaki değerler ve gayelerini ölçecek şekilde dizayn edildi. Bu ölçüm, bireylerin dünyalarında nelere çok önem verdiklerini ortaya çıkarıyor. Cevapları analiz ettiğimizde, maneviyat, dürüstlük ve hakkaniyet, ailevi ve arkadaş bağları, entellektüel faaliyetler, kişisel gelişim, estetiki deneyim, çevreye uyum, yardımlaşma ve fedakarlık, ve sağlık alanları bütün RİSALE-İ NUR okuyucuları için pozitif ortalama puana sahip. RİSALE-İ NUR okuma seviyeleri yükseldikçe sözkonusu alanların pozitif puanları daha da yükseliyor. Başka bir deyişle, kişiler RİSALE-İ NUR okuyup, ilgili faaliyetlere katıldıkça, sözkonusu değerlere kendi dünyalarında daha çok önem veriyorlar. Öte yandan, hazcılık, şan ve şöhret, para, imaj, endişe ve korku gibi şeyler RİSALE-İ NUR okuyucularının dünyasında pek yer etmeyen şeyler. RİSALE-İ NUR okuma seviyesi artıkça, sözkonusu değerlere verilen önem gittikçe azalıyor. Başka deyişle, RİSALE-İ NUR okudukça, hazcılıktan, şan ve şöhretten, para ve maddiyatçılıktan, imaj ve endişeden uzaklaşıyor insanlar.Kısacası, RİSALE-İ NUR okuyan ve ilgili aktivitelere katılanlar pozitif puan alan değerlere daha önem verirken, negatif puan alan değerlerin kötü olduğunu gittikçe daha çok anlıyor. Başka bir deyişle, RİSALE-İ NUR okudukça, kişiler içsel değerlere daha çok önem verirken dışsal değerlerden daha çok uzaklaşıyor.
İleri düzeydeki RİSALE-İ NUR okuyucularının ortalama pozitif AI puanları en yüksek olduğu için onları yaşam memnuniyeti ve değerler sistemi açısından ayrıca mercek altına yatırmakta yarar var. Şekil 1 sözkonusu grubun değerler dünyasını resmediyor. Dairenin yarısı pozitif değerlere verdikleri önemi resmederken, diğer yarısı da negatif değerlerle mücadelesini resmediyor.

Şekil 1: İleri Düzeydeki RİSALE-İ NUR Okuyucuları için Gaye ve Değerler Sistemi
tablo2.20101021065825.jpg


Bir de lezzetler piramidini ölçmeye çalıştınız. Nedir insanlara ençok lezzet veren şeyler?

Ankete katılanlara 10 ayrı lezzet türünü en düşüğüne 1 puan ve yükseğine 10 puan vererek sıralamalarını istedik. Herbir lezzet türü için kümülatif puanlar hesaplayıp lezzetler piramidini ortaya çıkardık. İleri düzeydeki RİSALE-İ NUR okuyucuları en yüskek mutluluk seviyesinde çıktıkları için onların lezzetler piramidinini ayrıntılı olarak inceledik. Onlar için, manevi, entellektüel, duygusal lezzetler piramidin tepesinde yer alıyor.

Şekil: İleri Düzey RİSALE-İ NUR Okuyucularının Lezzetler Piramidi
tablo3.jpg


Ankette sorulan sorulara verilen cevaplar içinde ilginç bulup paylaşmak istediğiniz var mı?

Bazı sorulara aldığımız cevaplar RİSALE-İ NUR okuyanların değerler dünyasını anlamak için hayli ilginç bugulara içeriyor. ÖRisale-i Nureğin, hayatını ne sıklıkta anlamlı ve dolu yaşadıklarını sorduğumuzda, başlangıç seviyesindekilerin yüzde 37’si her zaman ve çoğu zaman diye cevap verirken bulurken, bu oran orta seviyedekiler için yüzde 54’e ve ileri seviyedekiler için yüzde 69’a kadar çıkıyor. Mutlu bir hayvan mı yoksa mutsuz bir insan mı olmayı tercih edeceklerini sorunca, insani hayata yükledikleri anlamdan dolayı, mutsuz dahi olsa insan olmayı mutlu hayvan olmaya tercih edenlerin oranı, RİSALE-İ NUR okuma seviyeleri artıkça artıyor. Örneğin, başlangıç seviyesindekilerin yüzde 76’sı mutsuz bir insan olmayı mutlu bir hayvan olmaya tercih ederken, bu oran orta seviyedekiler için yüzde 89 ve ileri seviyedikleri için yüzde 96’ya yükseliyor. Bu sorulara verilen cevaplar, RİSALE-İ NUR okuyup ilgili aktivitelerine katıldıkça insanların hayatlarını anlamlı ve dolu geçirdiklerine inandığını gösteriyor.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
Hayatımı her zaman veya çoğu zaman dolu ve anlamlı geçirdiğimi düşünüyorum.
37%
54%
69%
Mutlu bir hayvan olmayı mutsuz bir insan olmaya tercih ederim.
24%
11%
4%
Mutsuz bir insan olmayı mutlu bir hayvan olmaya tercih ederim.
76%
89%
96%

RİSALE-İ NUR okuyucuları arkadaş canlısı ve yardımsever

Nursi, eserlerinde okuyanlarını, iyilik, fedakarlık ve yardımseverlik gibi şeyleri beklenti veya övgü için değil, sadece Allah rızası için yapmaya teşvik ediyor. Bundandır ki, yardım ederken teşekkür dahi hiçbir beklenti içinde olmadığını söyleyenlerin yüzdesi, başlangıç seviyesindekiler için 26, orta seviyedekiler için 28 ve ileri seviyedikeler için 34 çıkmıs. Aynı şekilde, muhtaç olduğunda kendisine yardım etmeyene bile daima yardım edeceğini söyleyenlerin oranı da yüzde 20’den yüzde 25’e çıkıyor RİSALE-İ NUR seviyeleri artıkça.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
İnsanlara her zaman, teşekkür dahil, hiçbir şey beklemeksizin yardım ederim.
26%
28%
34%
Ben muhtaç olduğumdan bana yardım etmeye bile her zaman için gerektiğinde yardım ederim.
20%
16%
25%

RİSALE-İ NUR okuyucuları materyalist değerlere fazla önem vermiyor

Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, RİSALE-İ NUR okuyucularının seviyeleri yükseldikçe finansal başarıyı kendi dünyalarında önemli ve çok önemli bulanların yüzdeleri düşüyor. Tablodaki ikinci soruya verilen cevap bunun gerekçesini bir nebze ortaya çıkarıyor. Birşeyi ekonomik olarak gücüm yetmediği alamadığımda hiç üzülmem veya nadiren üzülürüm diyenlerin oranı başlangıç seviyesindekiler için yüzde 67 iken bu oran orta seviyedikelerin için yüzde 75 ve ileri seviyedikelerin için yüzde 81’e çıkıyor. Bu da ekonomik olarak her istediğini alamadıklarında bile mutlu kalmalarına imkan veriyor. Ortalama 1500-2000 YTL düzeyindeki aylık hane halkı geliriyle en yüksek memnuniyet seviyesine çıkmalarının bir sırrı da bu olsa gerek. Bu durum, Nursi’nin eserlerini okuyunca, finansal güvenliğin olmamasının mutluluk önünde engel olmadığına işaret ediyor ki, hayli ilginçtir. İleride hususan bu konunun çalışmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
Finansal olarak başarılı olmanın benim için önemli ve çok önemli olduğu doğrudur.
20%
17%
13%
Sevdiğim birşeyi pahalı olduğu için alamayınca hiçbir zaman üzülmem veya nadiren üzülürüm.
67%
76%
81%
RİSALE-İ NUR okuyucuları büyük bir kanaat duygusuna sahipler

Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, RİSALE-İ NUR okuma seviyeleri ilerledikçe, insanlar hırsı bırakıp daha kanaatkar oluyorlar. ÖRisale-i Nuregin, ileri seviyedekilerin yüzde 34’ü birlikte başvurduğu bir işe arkadaşının alınmasına kıskanıp üzülmeyeceğini aksine sevineceğini söylüyor. Bu durum Nursi’nin “isar hasleti” diye tarif ettiği ihtiyaç halindeyken bile kardeşininin nefsini kendi nefsine tercih etme ögretisine hayli paralel gözüküyor. Diğer iki soruya verilen cevaplar ise, RİSALE-İ NUR okuyucularının kıyaslama yoluna gidip hırs göstermek yerine, sahip olduklarıyla kanaatkarane memnun olduklarına işaret ediyor. ÖRisale-i Nuregin, maddi olarak sahip olduğumla istediklerim arasında fark olunca üzülmem diyenlerin oranı başlangıç düzeyindekiler için yüzde 82, ileri düzeyindekiler için yüzde 90 çıkmış. Aynı şekilde, maddi olarak sahip olduklarını başkalarıyla kıyaslayınca üzülmem diyenlerin oranı başlangıç seviyesindekiler için yüzde 79, ileri seviyedekiler için yüzde 90 oranında.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
Birlikte başvurduğumuz bir işe arkadaşımın alınmasına her zaman sevinirim.
26%
28%
34%
Maddi olarak sahip olduğumla istediklerim arasında fark olunca asla üzülmem (veya nadiren üzülürüm).
82%
90%
90%
Maddi olarak sahip olduklarını başkalarıyla kıyaslayınca asla üzülmem (veya nadiren üzülürüm).
79%
86%
90%
 

nurul reþha

Well-known member
72480.jpg



Risale-i Nur okuyanların mutluluğunu ölçtüler



Florida State Üniversitesinde ögretim üyesi olan Dr. Eron Manusov ve Dr. Furkan Aydıner, Risale-i Nur okuyanların mutluluğunu araştırdı




Florida State Universitesinde ögretim üyesi olan Dr.Eron Manusov ve Dr.Furkan Aydıner, Batıda kayıp olan mutluluğu Türkiye'de aradılar. Gelişmiş Batı toplumlarında materyalist değerlere dayalı, para, eğlence, şan ve şöhret odaklı yaşam tarzının kalıcı mutluluk getirmediğini anlayan sözkonusu araştırmacılar, Türkiye'de manevi ve moral değerlere dayalı bir grubu mercek altına yatırdılar.
Bu yaz, İstanbul'da 1523 kişi üzerinde yaptıkları ampirik çalışma mutluluğun sırlarıyla ilgili şaşirtıcı sonuçlar içeriyor. Sözkonusu çalışma, manevi değerleri hayatın birincil gayesi yapan, ailevi yaşamı ebedi beraberlik gören, menfaat beklemeksizin samimi dostluk ve arkadaşlık edinen, entellektüel faaliyetlerle hayatın manasını anlamaya çalışan, dürüstlüğü ve hakkaniyeti rehber edinen insanların mutlulukta zirve yaptığını ortaya çıkardı. ÖRisale-i Nuregin, TUİK'in 2010 yılı verilerine göre, Türkiye'deki yetişkinlerin yüzde 54'ü hayatından memnun iken, sözkonusu çalışmaya katılanlardan ileri düzeyde manevi ve moral değerlere önem veren insanların yaşam memnuniyet oranı yüzde 93 gibi astronomik bir rakama çıktı. Daha da ilginci, bu çalışmanin bulgularına göre, kişilerin mutluluk düzeyi, maddiyat, menfaat, eğlenceler, şan ve şöhret gibi değerlere önem verdikçe azalıyor, maneviyata, hakkaniyete, aile yaşamına, arkadaşlık ve dostluğa, sosyal ve entellektüel faaliyetlere, estetiksel deneyime önem verdikçe artıyor.
Çalışma, mutlulukta zirve yapanların lezzetler piramidini de çiziyor. Piramidin tepesinde manevi, entellektüel, duygusal lezzetler yer alıyor. Yani, sözkonusu kişiler için, en çok mutluluk verici şeyler sırasıyla inanç, öğrenme, sevgi ve şefkat göstermedir.
Nöroiktisat ve Mutluluk Araştırmaları Merkezi direktörü olan Dr.Furkan Aydıner'le sözkonusu çalışmayı konuştuk.

Böyle bir çalışmaya ilginizin nasıl başladı? Siz iktisatçısınız, Dr.Manusov da tıp hocası. Mutluluğa ilginiz nereden geldi?

Mutluluğa ilgi duymayan mı var? Birey olarak aslında herkes bir nebze mutluluk konusuna ilgi duyuyor. Çünkü, mutluluk hemen herkesin aradığı birşey. Gerçi arama şekilleri farklı olabilir, ancak nihai gaye belki insanlıktan beri aynı: herkes şu üç günlük dünyada huzurlu bir hayatı arzuluyor. Biz de herkesin içine dahiliz. Dolayısıyla, konuya kişisel bir ilgimiz var. Kelin ilaç araması gibi, mutluluğun ilacını bulsak önce kendimiz kullanacağız.

Uzmanlık alanınızla nasıl ilişkilendirdiniz mutluluk konusunu?

Mutluluk, herbireyin ilgi alanına girdiği gibi neredeyse her bilim adamının da uzmanlık alanına giriyor. Mutluluk arayışına filozoflar, edebiyatçılar, teologlar, psikologlar dahil olduğu gibi son yıllarda nörologlar ve iktisatçılar da dolu dizgin dahil olmuşlar. İktisatda, "mutluluk iktisadı", "nöroiktisat" gibi yeni alanlar var artık. Mutluluk disiplinlerarası araştırma konusu haline gelmiş. Çalıştığımız araştırma merkezinde farklı uzmanlık alanı olan bilim adamlarıyla işbirliği içinde mutluluğu irdelemeye çalışıyoruz. Eron'la disiplinlerarası mutluluk kavşağında tanıştık. Birlikte mutluluk konusunda teorik ve ampirik çalışmalar yapıyoruz.

Niye Türkiye'yi seçtiniz? Batıda niye yapmadınız bu çalışmayi? Batıdaki insanların ekonomik refah seviyeleri daha yüksek olduğu için huzuru yakalama ihtimalleri daha yüksek olmalı. Dolayısıyla, mutluluğun sırrını Batıda aramanız daha uygun olmaz mıydı?

Mutluluk konusunda Batıda yapılan binlerce çalışma var. Paradoksal bir şekilde, sözkonusu çalışmaların birçoğu, üretim ve tüketimdeki müthiş artışın beklenilen huzuru getirmediğini söylüyor. Geçim seviyesinin ötesinde paranın mutluluğa katkısının önemsenmeyecek kadar az olduğunu ortaya koyuyor. Anlayacağınız, Batının daha fazla tüketim ve daha fazla eğlenceye dayalı yaşam tarzı insanlara mutluluk değil, birçok psikolojik ve sosyal sorunlar getirmiş. Bu nedenle, Türkiye'de farklı yaşam tarzı olanları, yani farklı bir yolla mutluluğu arayanları incelemeye karar verdik. Çalışmanın bulguları bu konuda seçimimizin hayli isabetli olduğunu gösteriyor.

eronmanusov_furkanaydiner.jpg
Peki niye Risale-i Nur okuyan bir grubu seçtiniz?


Biraz önce söylediğimiz gibi, mutluluğu farklı şekilde arayanları çalışmak istiyorduk. Said Nursi'nin kitaplarındaki mutluluk modeli kapitalist mutluluk modelinden çok farklı geldi bize. Nursi, Batıdaki mutluluk paradoksunu manevi ve moral değerlerden uzaklaşip, hazcı ve materyalist değerlere yönelmeye bağlıyor. Eserlerinde, insanın hayvani ihtiyaçlarının ötesinde, manevi, sosyal, zihinsel, vicdani ihtiyaçlarının olduğunu, hakiki ve daimi huzurun sözkonusu ihtiyaçları dengeli birşekilde karşılamakla mümkün olduğunu söylüyor. Nefsani lezzetleri tatmak ve egosunu tatmin için materyalist ve hazcı yaşam tarzını benimseyen insanların bu dünyada inşa etmeye çalıştığı yalancı cennetlerinin aslında bir nevi cehennem olduğunu, öte yandan, aşkın gayelerle hayatını manevi ve moral değerler üzerine inşa eden insanların daha cennete gitmeden bu dünyada bir nevi cenneti yaşamaya başladıklarını iddia ediyor. Kendi ifadeleriyle, “Risâle-i Nur), bu dünyâda bir mânevî Cehennemi dalâlette gösterdiği gibi, îmânda dahi bu dünyâda mânevî bir Cennet bulunduğunu isbât ediyor. Ve günahların ve fenalıkların ve haram lezzetlerin içinde mânevî elîm elemleri gösterip, hasenat ve güzel hasletlerde ve hakâik-ı Şeriatın amelinde Cennet lezâizi gibi mânevî lezzetler bulunduğunu isbat ediyor.”Acaba, Said Nursinin dediği gibi, Cennet lezzetleri veya hakiki mutluluk, İslamın istediği manevi değerlere dayalı güzel amel ve faziletli yaşamla mı mümkündür? Yaptığımız çalışmayla temelde bu soruya cevap vermeye çalıştık.

Birazda çalışmanın dizaynından bahseder misiniz?

2010 yılının yaz aylarında, geniş kapsamlı bir anket dizayn edip, 1523 RİSALE-İ NUR okuyucusuna e-posta yoluyla mesaj göndererek, onları online ankete katılmaya davet ettik. Toplamda 489 kişi (%32) ankete cevap verdi. Ancak, katılımcılar içinde, soru sayısını fazla bularak, soruların yüzde 50’sinden fazlasına cevap vermeyenleri dikkate almadık. Geriye kalan 341 kişinin cevaplarını değerlendirmeye aldık. Ankete katılanlara, değerler dünyasını ve yaşam felsefelerini ortaya çikarmak ve subjektif yaşam mennuniyetlerini ölçmek için hazırlanan 100’ün üzerinde soru sorduk. Anket, Yaşam Memnuniyeti Skalası, Aspirasyon İndeksi, Lezzetler Skalasını ölçen bölümlerden oluşuyordu. Mevcut Aspirasyon İndekslerindeki 11 alana entellektüel yaşam, dürüstlük ve hakkaniyet ve estetiki deneyim alanları da ekledik. Anketin sonuçlarını analiz ederken, RİSALE-İ NUR okuyucularını, RİSALE-İ NUR külliyatını bitirme, günlük okuma yapma, tesbihat yapma ve sohbetlere katılma sıklıklarına göre üç kategoride (başlangıç, orta düzey, ve ileri düzey) değerlendirdik.

Bu üç grubun kısa bir profilini çizer misiniz?

Veri analizi, başlangıç düzeyindekilerin, ortalamada, RİSALE-İ NUR külliyatını bir defadan az okuduklarını ortaya çıkardı. Bu gruptakiler günlük RİSALE-İ NUR okumalarını ve uzun tesbihatı ya hiç yapmıyor veya çok az yapıyor. Genelikle haftada bir sohbetlere katılıyorlar. Yaklaşık dört yıldır RİSALE-İ NURları biliyorlar. Orta seviyedeki RİSALE-İ NUR okuyucuları, ortalamada, RİSALE-İ NUR külliyatını 1-3 defa bitirmiş, günde beş sayfa kadar RİSALE-İ NUR okuyan, günde birkaç defa uzun tesbihatı yapan, haftada iki sohbete katılan ve RİSALE-İ NURları 4-12 senedir bilen kişilerden oluşuyor. İleri düzeydeki RİSALE-İ NUR okuyucuları ise, ortalamada, RİSALE-İ NUR külliyatını 7 veya daha fazla defa bitirmiş, günde 10-15 sayfa veya daha fazla RİSALE-İ NUR okuyan, tesbihatı düzenli olarak her namazdan sonra yapan, haftada 3-5 sohbete katılan ve RİSALE-İ NURları 13 yıldır bilen kişilerden oluşuyor.

Dindar bir grubu çalışarak elde ettiğiniz bulguların evrensel geçerliliği var mıdır? Yani bulgularınızın herkes için geçerli olduğunu söyleyebilir misiniz?

Bulgularımızın evrensel geçerliliğe sahip olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, Nursi’nin anlattığı şeyler birçok açıdan evrensel değerler. Aynı değerleri neredeyse bütün dinlerde bulabilirsiniz. Hatta, filozoflar bile sözkonusu değerlerin insanı huzurlu kılacağını söylüyor. ÖRisale-i Nureğin, Aristo’yu okuduğunuzda, gerçek mutluluğun ahlaki değerlere dayalı, aşırılıklardan uzak, bütün insani duyguların dengeli tatminiyle mümkün olduğunu öğreniyorsunuz. Herkes dürüstlük, dostluk, samimi arkadaşlık gibi değerlerin iyi olduğunda hemfikir. Ancak, mesele bunları hayata geçirmek. Özellikle, bireyseliğin, hazcılığın, egoistik tatminin, gösterişin, şan ve şöhretin bütün cazibesiyle insanları kendine çektiği bir asırda moral ve manevi değerlere dayalı yaşam tarsi hayli zorlaşmış. Nursi, okuyanlarını bu zoru başarmaya teşvik ediyor. Biz çalışmamızda hem RİSALE-İ NUR okuyucularının materyalist ve hazcı yaşam felsefesinden ne derece kendilerini koruduklarını ve Nursi’nin iddia ettiği gibi ne ölçüde dünyevi saadeti yakaladıklarını ölçmeye çalıştık. Bulgularımızın benzer manevi ve moral değerleri tatbik eden herkes için geçerli olduğunu düşünüyoruz.

Neler buldunuz çalıştığınız üç kitlenin mutluluk seviyeleriyle ilgili?

İki farklı yöntemle yaşam memnuniyetini ölçtük. Karşılaştırma yapmak için TUİK’in yaşam memnuniyeti anketindeki bir soruya benzer bir soruyla katılımcıların hayatından genel anlamda ne kadar memnun olduklarını sorduk. TUIK’in 2010 yılında yaptığı memnuniyet anketinde sözkonusu soruya verilen cevaba gore, Türkiye’deki yetişkin insanların yüzde 54’ü hayatından memnundur. Bizim ankete katılanlardan başlangıç düzeyindeki RİSALE-İ NUR okurlarının memnuniyet oranı yüzde 62, orta düzeydekiler için bu oran yüzde 82’ye ve ileri düzeydekiler için yüzde 93’e çıkıyor. (Aşağıdaki grafik Türkiye’deki yetişkin nüfusla bu çalışmadaki üç grubun mutluluk yüzdelerini gösteriyor)

Hayatından Memnun Olanların Yüzdesi (Türkiye Ortalaması, Başlangıç, Orta ve İleri Düzey RİSALE-İ NUR Okuyucuları)
tablo1.20101021065636.jpg

İkinci olarak, dünyada yaygınlıkla kullanılan Yaşam Memnuniyeti Skalası (YMS) yöntemiyle RİSALE-İ NUR okuyanların subjektif refahlarını ölçtük. YMS, yaşam memnuniyetini dolaylı olarak beş kısa soruyla ölçüyor. YMS puanlarına gore,üç numaralı soruyu esas aldığımızda, başlangıç düzeyindeki RİSALE-İ NUR okuyucuları, dünya standarlarında yüksek memnuniyet kategorisine, orta ve ileri seviyedekiler ise en yüksek memnuniyet kategorisine denk geliyor. Ortalama memnuniyet puanı, RİSALE-İ NUR okuma seviyesi artınca, 5.5’ten 6.3’e çıkıyor. Beş sorunun herbiri için, RİSALE-İ NUR okuma seviyesi artıkça, kişilerin memnuniyet puanında artış olduğu görülüyor. Bu da RİSALE-İ NUR okumadaki artışın yaşam memnuniyetini artırdığına somut delil oluyor. YMS skalasına göre, bütün soruları birlikte değerlendirip, toplam memnuniyet puanlarını esas alıdığmızda ise, başlangıç düzeyindekiler, 23.4 puanla üçüncü memnuniyet kategorisine düşerken orta seviyediler ikinci kategoriye denk geliyor. Öte yandan, ileri seviyedekiler, 28.5’lık medyan puanıyla en üst kategorinin bir puan altına kadar yükseliyor. YMS klavuzuna göre, bu puanla, ileri düzeydekiler, “hayatlarını sevip, herşeyin çok iyi gittiğine hissediyor. Hayatlarını mükemmel değil, ancak olabileceğini en güzeli biliyorlar.” Orta düzeydekiler ise, herşeyin çogunlukla iyi gittiğini düşünüyor. Ancak, daha da iyi olmasını istedikleri alanlar var.

Anlaşılan her iki yöntemde RİSALE-İ NUR okuyanların çok yüksek mutluluk seviyesini yakaladığını gösteriyor. Peki, nedir onları mutlu yapan?

Çok güzel bir soru. Biz de aynı şeyi merak ettik. Literatürde, bu soruya cevap vermek için yaygınlıkla kullanılan araçlardan biri Aspirasyon İndeksi. Anketimizde bu indeksi hesaplamak için 14 farklı alanla ilgili 86 soru sorduk. Sorular, katılımcıların 14 farklı alandaki değerler ve gayelerini ölçecek şekilde dizayn edildi. Bu ölçüm, bireylerin dünyalarında nelere çok önem verdiklerini ortaya çıkarıyor. Cevapları analiz ettiğimizde, maneviyat, dürüstlük ve hakkaniyet, ailevi ve arkadaş bağları, entellektüel faaliyetler, kişisel gelişim, estetiki deneyim, çevreye uyum, yardımlaşma ve fedakarlık, ve sağlık alanları bütün RİSALE-İ NUR okuyucuları için pozitif ortalama puana sahip. RİSALE-İ NUR okuma seviyeleri yükseldikçe sözkonusu alanların pozitif puanları daha da yükseliyor. Başka bir deyişle, kişiler RİSALE-İ NUR okuyup, ilgili faaliyetlere katıldıkça, sözkonusu değerlere kendi dünyalarında daha çok önem veriyorlar. Öte yandan, hazcılık, şan ve şöhret, para, imaj, endişe ve korku gibi şeyler RİSALE-İ NUR okuyucularının dünyasında pek yer etmeyen şeyler. RİSALE-İ NUR okuma seviyesi artıkça, sözkonusu değerlere verilen önem gittikçe azalıyor. Başka deyişle, RİSALE-İ NUR okudukça, hazcılıktan, şan ve şöhretten, para ve maddiyatçılıktan, imaj ve endişeden uzaklaşıyor insanlar.Kısacası, RİSALE-İ NUR okuyan ve ilgili aktivitelere katılanlar pozitif puan alan değerlere daha önem verirken, negatif puan alan değerlerin kötü olduğunu gittikçe daha çok anlıyor. Başka bir deyişle, RİSALE-İ NUR okudukça, kişiler içsel değerlere daha çok önem verirken dışsal değerlerden daha çok uzaklaşıyor.
İleri düzeydeki RİSALE-İ NUR okuyucularının ortalama pozitif AI puanları en yüksek olduğu için onları yaşam memnuniyeti ve değerler sistemi açısından ayrıca mercek altına yatırmakta yarar var. Şekil 1 sözkonusu grubun değerler dünyasını resmediyor. Dairenin yarısı pozitif değerlere verdikleri önemi resmederken, diğer yarısı da negatif değerlerle mücadelesini resmediyor.

Şekil 1: İleri Düzeydeki RİSALE-İ NUR Okuyucuları için Gaye ve Değerler Sistemi
tablo2.20101021065825.jpg


Bir de lezzetler piramidini ölçmeye çalıştınız. Nedir insanlara ençok lezzet veren şeyler?

Ankete katılanlara 10 ayrı lezzet türünü en düşüğüne 1 puan ve yükseğine 10 puan vererek sıralamalarını istedik. Herbir lezzet türü için kümülatif puanlar hesaplayıp lezzetler piramidini ortaya çıkardık. İleri düzeydeki RİSALE-İ NUR okuyucuları en yüskek mutluluk seviyesinde çıktıkları için onların lezzetler piramidinini ayrıntılı olarak inceledik. Onlar için, manevi, entellektüel, duygusal lezzetler piramidin tepesinde yer alıyor.

Şekil: İleri Düzey RİSALE-İ NUR Okuyucularının Lezzetler Piramidi
tablo3.jpg


Ankette sorulan sorulara verilen cevaplar içinde ilginç bulup paylaşmak istediğiniz var mı?

Bazı sorulara aldığımız cevaplar RİSALE-İ NUR okuyanların değerler dünyasını anlamak için hayli ilginç bugulara içeriyor. ÖRisale-i Nureğin, hayatını ne sıklıkta anlamlı ve dolu yaşadıklarını sorduğumuzda, başlangıç seviyesindekilerin yüzde 37’si her zaman ve çoğu zaman diye cevap verirken bulurken, bu oran orta seviyedekiler için yüzde 54’e ve ileri seviyedekiler için yüzde 69’a kadar çıkıyor. Mutlu bir hayvan mı yoksa mutsuz bir insan mı olmayı tercih edeceklerini sorunca, insani hayata yükledikleri anlamdan dolayı, mutsuz dahi olsa insan olmayı mutlu hayvan olmaya tercih edenlerin oranı, RİSALE-İ NUR okuma seviyeleri artıkça artıyor. Örneğin, başlangıç seviyesindekilerin yüzde 76’sı mutsuz bir insan olmayı mutlu bir hayvan olmaya tercih ederken, bu oran orta seviyedekiler için yüzde 89 ve ileri seviyedikleri için yüzde 96’ya yükseliyor. Bu sorulara verilen cevaplar, RİSALE-İ NUR okuyup ilgili aktivitelerine katıldıkça insanların hayatlarını anlamlı ve dolu geçirdiklerine inandığını gösteriyor.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
Hayatımı her zaman veya çoğu zaman dolu ve anlamlı geçirdiğimi düşünüyorum.
37%
54%
69%
Mutlu bir hayvan olmayı mutsuz bir insan olmaya tercih ederim.
24%
11%
4%
Mutsuz bir insan olmayı mutlu bir hayvan olmaya tercih ederim.
76%
89%
96%

RİSALE-İ NUR okuyucuları arkadaş canlısı ve yardımsever

Nursi, eserlerinde okuyanlarını, iyilik, fedakarlık ve yardımseverlik gibi şeyleri beklenti veya övgü için değil, sadece Allah rızası için yapmaya teşvik ediyor. Bundandır ki, yardım ederken teşekkür dahi hiçbir beklenti içinde olmadığını söyleyenlerin yüzdesi, başlangıç seviyesindekiler için 26, orta seviyedekiler için 28 ve ileri seviyedikeler için 34 çıkmıs. Aynı şekilde, muhtaç olduğunda kendisine yardım etmeyene bile daima yardım edeceğini söyleyenlerin oranı da yüzde 20’den yüzde 25’e çıkıyor RİSALE-İ NUR seviyeleri artıkça.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
İnsanlara her zaman, teşekkür dahil, hiçbir şey beklemeksizin yardım ederim.
26%
28%
34%
Ben muhtaç olduğumdan bana yardım etmeye bile her zaman için gerektiğinde yardım ederim.
20%
16%
25%

RİSALE-İ NUR okuyucuları materyalist değerlere fazla önem vermiyor

Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, RİSALE-İ NUR okuyucularının seviyeleri yükseldikçe finansal başarıyı kendi dünyalarında önemli ve çok önemli bulanların yüzdeleri düşüyor. Tablodaki ikinci soruya verilen cevap bunun gerekçesini bir nebze ortaya çıkarıyor. Birşeyi ekonomik olarak gücüm yetmediği alamadığımda hiç üzülmem veya nadiren üzülürüm diyenlerin oranı başlangıç seviyesindekiler için yüzde 67 iken bu oran orta seviyedikelerin için yüzde 75 ve ileri seviyedikelerin için yüzde 81’e çıkıyor. Bu da ekonomik olarak her istediğini alamadıklarında bile mutlu kalmalarına imkan veriyor. Ortalama 1500-2000 YTL düzeyindeki aylık hane halkı geliriyle en yüksek memnuniyet seviyesine çıkmalarının bir sırrı da bu olsa gerek. Bu durum, Nursi’nin eserlerini okuyunca, finansal güvenliğin olmamasının mutluluk önünde engel olmadığına işaret ediyor ki, hayli ilginçtir. İleride hususan bu konunun çalışmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
Finansal olarak başarılı olmanın benim için önemli ve çok önemli olduğu doğrudur.
20%
17%
13%
Sevdiğim birşeyi pahalı olduğu için alamayınca hiçbir zaman üzülmem veya nadiren üzülürüm.
67%
76%
81%
RİSALE-İ NUR okuyucuları büyük bir kanaat duygusuna sahipler

Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, RİSALE-İ NUR okuma seviyeleri ilerledikçe, insanlar hırsı bırakıp daha kanaatkar oluyorlar. ÖRisale-i Nuregin, ileri seviyedekilerin yüzde 34’ü birlikte başvurduğu bir işe arkadaşının alınmasına kıskanıp üzülmeyeceğini aksine sevineceğini söylüyor. Bu durum Nursi’nin “isar hasleti” diye tarif ettiği ihtiyaç halindeyken bile kardeşininin nefsini kendi nefsine tercih etme ögretisine hayli paralel gözüküyor. Diğer iki soruya verilen cevaplar ise, RİSALE-İ NUR okuyucularının kıyaslama yoluna gidip hırs göstermek yerine, sahip olduklarıyla kanaatkarane memnun olduklarına işaret ediyor. ÖRisale-i Nuregin, maddi olarak sahip olduğumla istediklerim arasında fark olunca üzülmem diyenlerin oranı başlangıç düzeyindekiler için yüzde 82, ileri düzeyindekiler için yüzde 90 çıkmış. Aynı şekilde, maddi olarak sahip olduklarını başkalarıyla kıyaslayınca üzülmem diyenlerin oranı başlangıç seviyesindekiler için yüzde 79, ileri seviyedekiler için yüzde 90 oranında.

Başlangıç
Orta Seviye
İleri Seviye
Birlikte başvurduğumuz bir işe arkadaşımın alınmasına her zaman sevinirim.
26%
28%
34%
Maddi olarak sahip olduğumla istediklerim arasında fark olunca asla üzülmem (veya nadiren üzülürüm).
82%
90%
90%
Maddi olarak sahip olduklarını başkalarıyla kıyaslayınca asla üzülmem (veya nadiren üzülürüm).
79%
86%
90%
 
Üst