Risale-i Nur Talebesi Olmanın Şartları

topraktoprak

Well-known member
Risale-i Nur'a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi,
onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran,
Risale-i Nur talebesi ünvanını alır.
Ve o ünvan altında,
her yirmidört saatte benim lisanımla belki yüz defa,
bazan daha ziyade hayırlı dualarımda
ve manevî kazançlarımda hissedar olmakla beraber;
benim gibi dua eden kıymetdar binler kardeşlerin
ve Risale-i Nur talebelerinin dualarına
ve kazançlarına dahi hissedar olur.”
(Kastamonu Lahikası)
 

_vatan_

Well-known member
Risale-i Nur'a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi,
onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran,
Risale-i Nur talebesi ünvanını alır.

ŞİMDİ YAZMAYINCA TALEBE OLAMIYORMUYUZ YANİ O ZAMAN OKUYUCU DİYE BİLİNEN ABİLERİMİZ VAR ONLAR NUR TALEBESİ DEĞİL Mİ?
 

nurul reþha

Well-known member
Vatan kardeşim inşALLAH bu yazı açıklayıcı nitelikte olur.
...
Bediüzzaman’ın kendisini ziyarete gelenlere verdiği bir dersi vardır. O derste ziyaretçileri şöyle tasnif eder:

1- Dünya hayatı cihetinde gelir; o kapı kapatılmıştır.


2- Ahiret hayatı cihetinde gelir. O cihette iki kapı bulunmaktadır:


a- Şahsını mübarek ve makam sahibi zannedip gelir. O kapı dahi kapatılmıştır.


b- Sırf Kur’ân-ı Hakîmin dellâlı olduğu cihetledir. Bu kapıdan gelenleri kabul etmektedir. Onlar da üç tarzda olmaktadır:


1) Dost olur,


2) Kardeş olur,


3) Talebe olur.


Bediüzzaman, Kur’ân-ı Hakîm’in dellâlı yönünden gelen dost, kardeş ve talebelerin özelliklerini sistematik olarak şöyle açıklamaktadır:


1- Dost: “Katiyen Söz(risâle)lere ve envâr-ı Kur’âniyeye dair olan hizmetimize ciddî taraftar olsun ve haksızlığa ve bid’alara ve dalâlete kalben taraftar olmasın; kendine de istifadeye çalışsın.”


2- Kardeş: “Hakikî olarak Söz(risâle)lerin neşrine ciddî çalışmakla beraber, beş farz namazını edâ etmek, yedi kebâiri işlememektir.”


3- Talebe: “Söz(risale)leri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini onun neşir ve hizmeti bilsin.”


Yukarıda sayılan üç tabakanın buluşma noktası Risâle-i Nur’dur. Onlar Bediüzzaman’ın üç şahsiyetiyle ilgilidir. Bunlar Said Nursî’nin iman ve Kur’ân hizmetindeki görevlerini ifade eder:


1- Dost,
“şahsî ve zâtî” şahsiyetiyle ilgilidir.


2- Kardeş,
“abdiyeti ve ubûdiyet” noktasındaki şahsiyetiyle ilgilidir.


3- Talebe ise, “Kur’ân-ı Hakîmin dellâlı” cihetinde ve hocalık vazifesindeki şahsiyetiyle ilgilidir...


ayrıntılar içinbknz: EuroNur - www.SaidNursi.de - Nur literatrnde kelime: Talebe, karde ve dost
 

harp

Well-known member
bence bir kere adam gibi adam erkek gibi erkek olacaksın ki sonra takva ve ihlasın oldu muydu tamamdır baba..yani....selametle....
 

topraktoprak

Well-known member
Nura Dostluğun şartları
1-Bediüzzaman Said Nursi yi Kuran-ı hakimin dellalı bilecek,(mektubat 26.mektup)

2-Risale-i Nur ve Kuran hakikatın da ki hizmetime ciddi taraftar olacak, (mektubat 26.mektup)

3-Haksızlığa,bid’a lara, dalalete taraftar olmayacak, (mektubat 26.mektup)

4-Risale-i Nurdan istifade etmeye çalışacak,(mektubat 26.mektup)



Nura Kardeşliğin şartları

1-Hakiki olarak Risale-i Nurun neşrine çalışacak, ,(mektubat 26.mektup)

2-Beş farz namazı kılacak, ,(mektubat 26.mektup)

3-Yedi kebair den uzak kalacak, ,(mektubat 26.mektup)

yani Katl, zina, şarap, ukuk-u vâlideyn (yani kat-ı sıla-i rahim), kumar, yalancı şahadetlik, dine zarar verecek bid’a lara taraftar olmaktır. ,(barla L.m.257)



Nur Talebeliğinin şartları

1-Risale-i Nuru kendi malı gibi ve telifi hissedip kabul edecek, ,(mektubat 26.mektup)

2-Risale-i Nura sahip çıkacak, ,(mektubat 26.mektup)

3-Hayatının en mühim vazifesi Risale-i nur neşri ve hizmeti bilecek. ,(mektubat 26.mektup)



Dost,Kardeş,Talebenin Hükmü

1-Nura dost olan kişi bediüzzaman ın dellallık cihetiyle kuran mücevherini risale-i nurdan ders alacak, ,(mektubat 26.mektup)

bir derste olsa, ,(mektubat 26.mektup)

2-Nura kardeş olan kişi ibadeti yönüyle şahsı manevinin hayırlarına hissedar olur, ,(mektubat 26.mektup)

3-Nura talebe olan kişi beraber ilahi dergaha yönelecek kalbi bir bağ kuracak kuranı hakimin hizmetinde el ele verip tevfik ve hidayet isteyecek…,(mektubat 26.mektup)



Dost Kardeş,Talebenin Said Nursi(h.z)nin yanındaki Kazancı

1-Eğer Talebe ise her sabah ismiyle bazen hayaliyle Bediüzzamanın yanında bulunur hissedar olur, ,(mektubat 26.mektup)

2-Eğer Kardeş ise birkaç defa hususi ismiyle ve suretiyle Bediüzzamanın uhrevi kazanca hissedar olur, ,(mektubat 26.mektup)

3-Eğer Dost ise farzları yapıp günahlardan çekinirse umumi olarak Bediüzzamanın duasına dahil olur,(mektubat 26.mektup)

An şart ki bu üç tabaka bediüzzaman Said nursiyi manevi kazanç ve dualarına dahil etmesi şart tır. ,(mektubat 26.mektup)



Hakiki ve Has Nur Talebesi Olmanın şartları
1-Yaratılış gayesini dünyaya gönderiliş sebebini ve tek görevini Risale-i Nur neşri ve hizmeti bilir. ,(Emirdağ .L.1)

2-Risale-i Nur haricindeki hiçbir düşünce fikir nasihat onun için önemi yoktur ve etkilenmez sadece Risale-i Nur neyi yap derse tüm teslimiyetle onu ifaya çalışır. ,(Kastamonu L.mektup no:49)

3-Sadece Risale-i Nur için konuşur onun için yer onun için oturur, (Emirdağ .L.1)

4-Risale-i Nur o nurcunun atan kalbi düşünen aklı alıp verdiği nefesi attığı adımı dır. ,(Emirdağ .L.1)

5-Risale-i Nuru şahsi hiçbir şeye alet etmez,(tüm külliyatın hasetsen ihlas risalesi düsturu )

6-Dünyevi rütbede,dünya ya güzel gözükmeye asla çalışmaz nazarları Risale-i Nura verir.(Emirdağ .L.1 ve ihlas risalesi)

7-Risale-i Nur davası için anadan babadan yardan ayrılır dünyayı terk eder ölüme gülerek gider, (Emirdağ .L.1)

8-Risale-i Nur davası için her türlü işkence saldırı ve taarruza karşı ehemmiyet vermez işine devam eder. (hutbe-i şamiye)

9-Risalei Nur davasında Nurcu olmayan insanların görüşleri nurcunun nazarında önemi yoktur dinlenmez(1.şua,8,18,28Lma)

10-Risale-i Nur davasında ki Nurcu tarikatın zamanı olmadığını bilir ve evliya kutup hatta gavs gelse ancak nur talebesinin yanında kardeş olmaya çalışsın ama evliyalığı yada kutupluğu nurcunun yanında bir şey ifade etmez.(Kastamonu L.m.no.21)

11-Risale-i Nura karşı çıkan Allah’a savaş ilan etmiştir,(14.şua)

12-Risale-i Nur Kuranla bir bütündür onun müdafisidir mucizesidir,(1.şua 8,18,28, lema. lahikalar)

13-Nur talebesi bilir ki dünya risale-i nurla dönüyor o yok edilirse o an kıyamet kopar. (14.şua)

14-Nur talebesi nurcuyum diyen herkesle istişare etmez risale-i nuru mihenk yapar eğer karşısındakinin nurcu olduğuna kanaat getirirse o zaman fikrini alır an şart ki Risale-i Nura bağlı kalınsın.(bir düstur )

15-Nur talebesi Risale-i Nur içine giren fitneleri izaleye çalışır,(hutvat- sitte)

16-Nur talebesi sadaka zekat almaz mecburi kalsa alsa açlıktan ölse dahi o zekat sadakayı risale-i nur neşrine verir.(ihlas R.)

17-Nurcu için Risale-i Nur canından kendi saadetinden önemlidir.(1.şua.T.hayat)

18-Nur talebesi dünya saadetini de gerekirse ahretini de feda eder,(bütün külliyat)

19-Nur talebesi neticeye değil hizmetine bakar.(ihlas risalesi)

20-Nur talebesi Risale-i Nuru sadeleştirmeye kalkmak isteyenlere ve o zihniyete düşmandır. (Mektubat sh:372)

21-Nur talebesi farzlara ayrıntı füruat diye hitap edenlere düşmandır.(müslümanın görevidir)

22-Nur talebesinin hizmetni gören kişiler sen uçmuşsun dendiğinde onu diyen kişi sadece ahmaktır süfyaniyete yamak tır.(th)

23-Nur talebesine Fanatik sin dendiğinde o nurcu anlar ki davasına sahip çıkıyor.(t.hayat)

24-Nur talebesi her şeyini feda eder ama Risale-i Nuru asla.(R.külliyatı)

25-Nur talebesi zulme rıza göstermez tavrını gösterir.(M.28.mektup)

26-Nur talebesi ispatlı olmayanın peşinden gitmez akli mantıki ilmi delilli müdakkik olur.(Risale-i Nur düsturu)

27-Nur talebesi sadık ihlaslı sebatkar olur elindeki baki elmasları cam kırıklarıyla asla değiştirmez (Risale-i Nur düsturu)

28-NUR TALEBESı RıSALE-ı NURU SÜREKLı OKUR haricindekilere Risale-i nur için nazar eder. (Emirdağ .L.1)

Kaynak:Muhabbet Fedaileri...
 

La-Tahzen

Well-known member
Risale-i Nur'a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi,
onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran,
Risale-i Nur talebesi ünvanını alır.

ŞİMDİ YAZMAYINCA TALEBE OLAMIYORMUYUZ YANİ O ZAMAN OKUYUCU DİYE BİLİNEN ABİLERİMİZ VAR ONLAR NUR TALEBESİ DEĞİL Mİ?


bir hafta kadar önce Sungur abiyle bu konuyu istişare etme fırsatı bılduk Elhamdülillah..abimiz dedi ki;şu zamanda teksir makineleri varken el ile yazmakla vakit kaybı yapmak yerine hizmetle ve risalelerin intişarı ile daha fazla alakadar olmak elzemdir....
 

Zuhr

Talebe
bir hafta kadar önce Sungur abiyle bu konuyu istişare etme fırsatı bılduk Elhamdülillah..abimiz dedi ki;şu zamanda teksir makineleri varken el ile yazmakla vakit kaybı yapmak yerine hizmetle ve risalelerin intişarı ile daha fazla alakadar olmak elzemdir....


Risale-i Nur'u yazmayı, sadece çoğaltma olarak algılıyorsak .. evet söylenen çok doğrudur.

lakin Ustad Hazretleri Risale-i Nur yazısının bir ibadet olduğunu vurguluyor. ve hangi yönlerde ibadet olduğunu sayıyor ve saydığı maddeler geçmiş zaman gelecek zaman gibi kısıtları olmayan maddelerdir.

daha detaylı bir inceleme için aşağıdaki konuyu okumanızı rica ederim.

Yazı Mektubu - Yazıya gerek var mı ?
 

_vatan_

Well-known member
Risale-i Nur'u yazmayı, sadece çoğaltma olarak algılıyorsak .. evet söylenen çok doğrudur.

lakin Ustad Hazretleri Risale-i Nur yazısının bir ibadet olduğunu vurguluyor. ve hangi yönlerde ibadet olduğunu sayıyor ve saydığı maddeler geçmiş zaman gelecek zaman gibi kısıtları olmayan maddelerdir.

daha detaylı bir inceleme için aşağıdaki konuyu okumanızı rica ederim.

Yazı Mektubu - Yazıya gerek var mı ?

sayın nükte abicim Allah razı olsun bizim gibi avamlar hazırlayıp sunana kadarsen o bilgiyi hazım yapmalarını bile sağlatmışsın yahu bu vesile ile bi kez daha okuduk
Demekki yazı sadece çoğaltmak için yazılmıyormuş
tekrar sağol nukte abi
saygılar _vatan_kardeşiniz
 
Üst