Konuya cevap cer

Cevap: Risale-i Nurdan Vecizeler


Enbiya ve evliyaya muhabbetin ise: Ehl-i gaflete karanlıklı bir  vahşetgâh görünen âlem-i berzah, o nuranîlerin vücutlarıyla tenevvür  etmiş menzilgâhları suretinde sana göründüğü için, o âleme gitmeye  tevahhuş, tedehhüş değil, belki bilâkis temayül ve iştiyak hissini  verir; hayat-ı dünyeviyenin lezzetini kaçırmaz.


Yoksa, onların  muhabbeti, ehl-i medeniyetin meşâhir-i insaniyeye muhabbeti nev’inden  olsa, o kâmil insanların fenâ ve zevâllerini ve mazi denilen mezar-ı  ekberinde çürümelerini düşünmekle, elemli hayatına bir keder daha ilâve  eder.


Yani, “Öyle kâmilleri çürüten bir mezara ben de gireceğim”  diye düşünür, mezaristana endişeli bir nazarla bakar, ah çeker. Evvelki  nazarda ise, cisim libasını mazide bırakıp kendileri istikbal salonu  olan berzah âleminde kemâl-i rahatla ikametlerini düşünür, mezaristana  ünsiyetkârâne bakar.


Hem güzel şeylere muhabbetin, madem Sânileri hesabınadır,1  “Ne güzel yapılmışlar” tarzındadır. O muhabbetin bir leziz tefekkür  olduğu halde, hüsünperest, cemâlperest zevkinin nazarını daha yüksek,  daha mukaddes ve binler defa daha güzel cemâl mertebelerinin  definelerine yol açar, baktırır.


Çünkü, o güzel âsârdan ef’âl-i  İlâhiyenin güzelliğine intikal ettirir. Ondan esmânın güzelliğine, ondan  sıfâtın güzelliğine, ondan Zât-ı Zülcelâlin cemâl-i bîmisâline karşı  kalbe yol açar. İşte bu muhabbet bu surette olsa, hem lezzetlidir, hem  ibadettir ve hem tefekkürdür.Çünkü, o güzel âsârdan ef’âl-i İlâhiyenin güzelliğine intikal ettirir.  Ondan esmânın güzelliğine, ondan sıfâtın güzelliğine, ondan Zât-ı  Zülcelâlin cemâl-i bîmisâline karşı kalbe yol açar. İşte bu muhabbet bu  surette olsa, hem lezzetlidir, hem ibadettir ve hem tefekkürdür.Gençliğe muhabbetin ise, madem Cenâb-ı Hakkın güzel bir nimeti cihetinde  sevmişsin. Elbette onu ibadette sarf edersin, sefahette boğdurup  öldürmezsin. Öyle ise, o gençlikte kazandığın ibadetler, o fâni  gençliğin bâki meyveleridir. Sen ihtiyarlandıkça, gençliğin iyilikleri  olan bâki meyvelerini elde ettiğin halde, gençliğin zararlarından,  taşkınlıklarından kurtulursun.


Hem ihtiyarlıkta daha ziyade  ibadete muvaffakiyet ve merhamet-i İlâhiyeye daha ziyade liyakat  kazandığını düşünürsün. Ehl-i gaflet gibi beş on senelik bir gençlik  lezzetine mukabil, elli senede “Eyvah, gençliğim gitti” diye teessüf  edip gençliğe ağlamayacaksın.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst