Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Risale-i Nurlar'ın Âyet ve Hadîs Meâlleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 586309" data-attributes="member: 1040028"><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Üçüncü Nokta</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>İstinâd ve istimdâd noktalarını hâvî olan îmândan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Evet, beşerin gâyet aczi ve düşmanlarının çokluğu sırrıyla, hadsiz düşmanlarını def' etmek için beşer şiddetli bir şekilde bir nokta-i istinâda muhtacdır ki ona ilticâ etsin. İhtiyaclarının ve emellerinin gâyet kesretiyle berâber insânın gâyet fakrı sebebiyle, bir nokta-i istimdâda şiddetli bir şekilde muhtâc olur ki, ondan yardım istesin ve ihtiyâclarını onunla taleb etsin.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Allâh'a îmân, fıtrat-ı beşer için bir nokta-i istinâddır. Âhirete îmân ise, O'nun vicdânı için bir nokta-i istimdâddır. Kim bu iki noktayı bilmezse, O'nun kalbi ve rûhu tevahhuş eder ve vicdânı onu dâimâ muazzeb kılar. Kim îmân ile birinci noktaya istinâd eder ve ikinci noktadan istimdâd ederse, ma'nevî lezzetler ve tesellî verici bir ünsiyet ve vicdânının mutmain olacağı bir i'timâd hisseder. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><strong><span style="font-family: 'arial'">(Osmanlıca Lem'alar sh: 676) </span></strong></span></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻟﻨُّﻘْﻄَﺔُ ﺍﻟﺮَّﺍﺑِﻌَﺔُ</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ِﻟﻠَّﻪ*ِ ﻋَﻠَﻰ ﻧُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺍﻟْﻤُﺰِﻳﻞِ ﻟِْﻠﺎَﻟﺎَﻡِ ﻋَﻦِ ﺍﻟﻠَّﺬَﺍﺋِﺬِ ﺍﻟْﻤَﺸْﺮُﻭﻋَﺔِ ﺑِﺎِﺭَﺍﺋَﺔِ ﺩَﻭَﺭَﺍﻥِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ، ﻭَ ﺍﻟْﻤُﺪِﻳﻢِ ﻟِﻠﻨِّﻌَﻢِ ﺑِﺎِﺭَﺍﺋَﺔِ ﺷَﺠَﺮَﺓِ ﺍْﻟﺎِﻧْﻌَﺎﻡِ ﻭَ ﺍﻟْﻤُﺰِﻳﻞِ ﺍَﻟﺎَﻡَ ﺍﻟْﻔِﺮَﺍﻕِ ﺑِﺎِﺭَﺍﺋَﺔِ ﻟَﺬَّﺓِ ﺗَﺠَﺪُّﺩِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ. ﻳَﻌْﻨِﻰ ﺍَﻥَّ ﻓِﻰ ﻛُﻞِّ ﻟَﺬَّﺓٍ ﺍَﻟﺎَﻣًﺎ ﺗَﻨْﺸَﺄُ ﻣِﻦْ ﺯَﻭَﺍﻟِﻬَﺎ.. ﻓَﺒِﻨُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﻳَﺰُﻭﻝُ ﺍﻟﺰَّﻭَﺍﻝُ ﻭَ ﻳَﻨْﻘَﻠِﺐُ ﺍِﻟَﻰ ﺗَﺠَﺪُّﺩِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ، ﻭَ ﻓِﻰ ﺍﻟﺘَّﺠَﺪُّﺩِ ﻟَﺬَّﺓٌ ﺍُﺧْﺮَﻯ ٭</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻓَﻜَﻤَﺎ ﺍَﻥَّ ﺍﻟﺜَّﻤَﺮَﺓَ ﺍِﺫَﺍ ﻟَﻢْ ﺗُﻌْﺮَﻑْ ﺷَﺠَﺮَﺗُﻬَﺎ ﺗَﻨْﺤَﺼِﺮُ ﺍﻟﻨِّﻌْﻤَﺔُ ﻓِﻰ ﺗِﻠْﻚَ ﺍﻟﺜَّﻤَﺮَﺓِ، ﻓَﺘَﺰُﻭﻝُ ﺑِﺎَﻛْﻠِﻬَﺎ ﻭَ ﺗُﻮﺭِﺙُ ﺗَﺎَﺳُّﻔًﺎ ﻋَﻠَﻰ ﻓَﻘْﺪِﻫَﺎ. ﻭَ ﺍِﺫَﺍ ﻋُﺮِﻓَﺖْ ﺷَﺠَﺮَﺗُﻬَﺎ ﻭَ ﺷُﻮﻫِﺪَﺕْ، ﻳَﺰُﻭﻝُ ﺍْﻟﺎَﻟَﻢُ ﻓِﻰ ﺯَﻭَﺍﻟِﻬَﺎ ﻟِﺒَﻘَﺎﺀِ ﺷَﺠَﺮَﺗِﻬَﺎ ﺍﻟْﺤَﺎﺿِﺮَﺓِ، ﻭَ ﺗَﺒْﺪِﻳﻞِ ﺍﻟﺜَّﻤَﺮَﺓِ ﺍﻟْﻔَﺎﻧِﻴَﺔِ ﺑِﺎَﻣْﺜَﺎﻟِﻬَﺎ ٭</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﻛَﺬَﺍ ﺍِﻥَّ ﻣِﻦْ ﺍَﺷَﺪِّ ﺣَﺎﻟﺎَﺕِ ﺭُﻭﺡِ ﺍﻟْﺒَﺸَﺮِ ﻫِﻰَ ﺍﻟﺘَّﺎَﻟُّﻤَﺎﺕُ ﺍﻟﻨَّﺎﺷِﺌَﺔُ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﻔِﺮَﺍﻗَﺎﺕِ. ﻓَﺒِﻨُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺗَﻔْﺘَﺮِﻕُ ﺍﻟْﻔِﺮَﺍﻗَﺎﺕُ ﻭَ ﺗَﻨْﻌَﺪِﻡُ ﺑَﻞْ ﺗَﻨْﻘَﻠِﺐُ ﺑِﺘَﺠَﺪُّﺩِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﻓِﻴﻪِ ﻟَﺬَّﺓٌ ﺍُﺧﺮَﻯ ﺍِﺫْ ﴿ﻛُﻞُّ ﺟَﺪِﻳﺪٍ ﻟَﺬِﻳﺬٌ(.</span></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Dördüncü Nokta</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Emsâlinin deverânını göstermekle meşrû' lezzetlerden hâsıl olan elemleri izâle eden ve in'âmın ağacını göstermekle ni'metleri devâm ettiren ve emsâlin teceddüdündeki lezzeti göstermekle firâk elemini izâle eden îmân nûrundan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur. Yani her lezzet içinde, zevâlinden neş'et eden elemler vardır. İşte îmân nûruyla o zevâl izâle olur. Ve emsâlin teceddüdüne inkılâb eder. Teceddüdde başka bir lezzet de vardır. Nasıl ki meyve, eğer ağacı bilinmezse, ni'met bu meyvede münhasır kalır ve yenmesiyle zail olur. Kaybolmasından dolayı bir teessüf îrâs eder. Fakat ağacı bilinir ve görülürse, hâzır olan o ağacın bekâsı ve o fânî meyvenin emsâliyle tebdîlinden dolayı O'nun zevâlindeki elem zail olur.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Ve kezâ rûh-ı beşerin en şiddetli hâli, ayrılıklardan neş'et eden elemlerdir. İşte o ayrılıklar îmân nûruyla dağılır, belki içinde başka bir lezzet bulunan emsâlin teceddüdü ile inkılâb eder. Zîrâ her yeni lezzetlidir. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><strong><span style="font-family: 'arial'">(Osmanlıca Lem'alar sh: 677) </span></strong></span></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻟﻨُّﻘْﻄَﺔُ ﺍﻟْﺨَﺎﻣِﺴَﺔُ</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ِﻟﻠَّﻪ*ِ ﻋَﻠَﻰ ﻧُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﻳُﺼَﻮِّﺭُ ﻣَﺎ ﻳُﺘَﻮَﻫَّﻢُ ﺍَﻋْﺪَﺍﺀً ﻭَ ﺍَﺟَﺎﻧِﺐَ ﻭَ ﺍَﻣْﻮَﺍﺗًﺎ ﻣُﻮﺣِﺸِﻴﻦَ ﻭَ ﺍَﻳْﺘَﺎﻣًﺎ ﺑَﺎﻛِﻴﻦَ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﻤَﻮْﺟُﻮﺩَﺍﺕِ ﺍَﺣْﺒَﺎﺑًﺎ ﻭَ ﺍِﺧْﻮَﺍﻧًﺎ ﻭَ ﺍَﺣْﻴَﺎﺀً ﻣُﻮﻧِﺴِﻴﻦَ ﻭَ ﻋِﺒَﺎﺩًﺍ ﻣُﺴَﺒِّﺤِﻴﻦَ ﺫَﺍﻛِﺮِﻳﻦَ ٭</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻳَﻌْﻨِﻰ ﺍَﻥَّ ﻧَﻈَﺮَ ﺍﻟْﻐَﻔْﻠَﺔِ ﻳَﺮَﻯ ﻣَﻮْﺟُﻮﺩَﺍﺕِ ﺍﻟْﻌَﺎﻟَﻢِ ﻣُﻀِﺮِّﻳﻦَ ﻛَﺎْﻟﺎَﻋْﺪَﺍﺀِ ﻭَ ﻳَﺘَﻮَﺣَّﺶُ ﻣِﻦْ ﻛُﻞِّ ﺷَﻲْﺀٍ، ﻭَ ﻳَﺮَﻯ ﺍْﻟﺎَﺷْﻴَﺎﺀَ ﻛَﺎْﻟﺎَﺟَﺎﻧِﺐِ.. ﺍِﺫْ ﻓِﻰ ﻧَﻈَﺮِ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﺗَﻨْﻘَﻄِﻊُ ﻋَﻠﺎَﻗَﺔُ ﺍْﻟﺎُﺧُﻮَّﺓِ ﻓِﻰ ﻛُﻞِّ ﺍْﻟﺎَﺯْﻣِﻨَﺔِ ﺍﻟْﻤَﺎﺿِﻴَﺔِ ﻭَ ﺍْﻟﺎِﺳْﺘِﻘْﺒَﺎﻟِﻴَّﺔِ ﻭَ ﻣَﺎ ﺍُﺧُﻮَّﺗُﻪُ ﻭَ ﻋَﻠﺎَﻗَﺘُﻪُ ﺍِﻟﺎَّ ﻓِﻰ ﺯَﻣَﺎﻥٍ ﺣَﺎﺿِﺮٍ ﺻَﻐِﻴﺮٍ ﻗَﻠِﻴﻞٍ؛ ﻓَﺎُﺧُﻮَّﺓُ ﺍَﻫْﻞِ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﻛَﺪَﻗِﻴﻘَﺔٍ ﻓِﻰ ﺍُﻟُﻮﻑِ ﺳَﻨَﺔٍ ﻣِﻦَ ﺍْﻟﺎَﺟْﻨَﺒِﻴَّﺔِ.. ﻭَ ﺍُﺧُﻮَّﺓُ ﺍَﻫْﻞِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺗَﻤْﺘَﺪُّ ﻣِﻦْ ﻣَﺒْﺪَﺍِ ﺍﻟْﻤَﺎﺿِﻰ ﺍِﻟَﻰ ﻣُﻨْﺘَﻬَﻰ ﺍْﻟﺎِﺳْﺘِﻘْﺒَﺎﻝِ ٭</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﺍِﻥَّ ﻧَﻈَﺮَ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﻳَﺮَﻯ ﺍَﺟْﺮَﺍﻡَ ﺍﻟْﻜَﺎﺋِﻨَﺎﺕِ ﺍَﻣْﻮَﺍﺗًﺎ ﻣُﻮﺣِﺸِﻴﻦَ.. ﻭَ ﻧَﻈَﺮَ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﻳُﺸَﺎﻫِﺪُ ﺍُﻭﻟَﺌِﻚَ ﺍْﻟﺎَﺟْﺮَﺍﻡَ ﺍَﺣْﻴَﺎﺀً ﻣُﻮﻧِﺴِﻴﻦَ ﻳَﺘَﻜَﻠَّﻢُ ﻛُﻞُّ ﺟِﺮْﻡٍ ﺑِﻠِﺴَﺎﻥِ ﺣَﺎﻟِﻪِ ﺑِﺘَﺴْﺒِﻴﺤَﺎﺕِ ﻓَﺎﻃِﺮِﻩِ؛ ﻓَﻠَﻬَﺎ ﺭُﻭﺡٌ ﻭَ ﺣَﻴَﺎﺓٌ ﻣِﻦْ ﻫَﺬِﻩِ ﺍﻟْﺠِﻬَﺔِ. ﻓَﻠﺎَ ﺗَﻜُﻮﻥُ ﻣُﻮﺣِﺸًﺎ ﻣُﺪْﻫِﺸًﺎ، ﺑَﻞْ ﺍَﻧِﻴﺴًﺎ ﻣُﻮﻧِﺴًﺎ ٭ ﻭَ ﺍِﻥَّ ﻧَﻈَﺮَ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﻳَﺮَﻯ ﺫَﻭِﻯ ﺍﻟْﺤَﻴَﺎﺓِ ﺍﻟْﻌَﺎﺟِﺰِﻳﻦَ ﻋَﻦْ ﻣَﻄَﺎﻟِﺒِﻬِﻢْ ﻟَﻴْﺲَ ﻟَﻬُﻢْ ﺣَﺎﻡٍ ﻣُﺘَﻮَﺩِّﺩٌ ﻭَ ﺻَﺎﺣِﺐٌ ﻣُﺘَﻌَﻬِّﺪٌ؛ ﻛَﺎَﻧَّﻬَﺎ ﺍَﻳْﺘَﺎﻡٌ ﻳَﺒْﻜُﻮﻥَ ﻣِﻦْ ﻋَﺠْﺰِﻫِﻢْ ﻭَ ﺣُﺰْﻧِﻬِﻢْ ﻭَ ﻳَﺎْﺳِﻬِﻢْ ٭</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻭَ ﻧَﻈَﺮ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﻳَﻘُﻮﻝُ ﺍِﻥَّ ﺫَﻭِﻯ ﺍﻟْﺤَﻴَﺎﺓِ ﻟَﻴْﺴُﻮﺍ ﺍَﻳْﺘَﺎﻣًﺎ ﺑَﺎﻛِﻴﻦَ، ﺑَﻞْ ﻫُﻢْ ﻋِﺒَﺎﺩٌ ﻣُﻜَﻠَّﻔُﻮﻥَ ﻭَ ﻣَﺄْﻣُﻮﺭُﻭﻥَ ﻣُﻮَﻇَّﻔُﻮﻥَ ﻭَ ﺫَﺍﻛِﺮُﻭﻥَ ﻣُﺴَﺒِّﺤُﻮﻥَ ٭</span></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Beşinci Nokta</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Mevcûdâttan düşman ve ecnebî ve korkunç ölüler ve ağlayan yetîmler tevehhüm edilen şeyleri, dost ve kardeş ve mûnis hayâtdârlar ve tesbîh edici ve zikredici kullar şeklinde gösteren îmân nûrundan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Yani gaflet nazarı, âlemin mevcûdâtını düşman gibi muzır görür ve her şeyden tevahhuş eder. Ve eşyâyı ecnebîler gibi görür. Zîrâ dalâlet nazarında, bütün mâzî ve istikbâl zamânlarındaki kardeşlik alâkası kesilir. O'nun kardeşliği ve alâkası ancak hâzır ve küçük ve az bir zamân içindedir. Bu yüzden, ehl-i dalâletin ecnebîler ile olan uhuvveti, binler sene içinde bir dakîka gibidir. Ehl-i îmânın uhuvveti ise, mâzînin mebdeinden istikbâlin nihâyetine kadar uzanır.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Hem dalâlet nazarı kâinâtın ecrâmını korkunç ölüler şeklinde görür. Îmân nazarı ise, o ecrâmı, her bir cirmin lisân-ı hâliyle ve fâtırının tesbîhâtıyla konuştuğu mûnis hayâtdârlar olarak müşâhede eder. Bu cihetten bakılınca onlarda bir rûh ve bir hayât vardır. Bundan dolayı korkunç ve dehşet verici olmazlar, enîs ve mûnis olurlar.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Dalâlet nazarı matlablarından âciz olan hayât sâhiblerini, kendileri için muhabbet eden bir hâmî ve onlara sâhib çıkmayı taahhüd eden bir sâhib olmadığını görür. Sanki onlar aczlerinden ve hüzünlerinden ve yeislerinden ağlayan yetîmlerdir. Fakat îmân nazarı der ki; Zevi'l-hayât ağlayan yetîmler değildir. Belki onlar mükellef ibâd ve muvazzaf me'mûrlar ve tesbîh edici zâkirlerdir. </em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><strong><span style="font-family: 'arial'">(Osmanlıca Lem'alar sh: 678) </span></strong></span></p><p></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻟﻨُّﻘْﻄَﺔُ ﺍﻟﺴَّﺎﺩِﺳَﺔُ</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ِﻟﻠَّﻪ*ِ ﻋَﻠَﻰ ﻧُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺍﻟْﻤُﺼَﻮِّﺭِ ﻟِﻠﺪَّﺍﺭَﻳْﻦِ ﻛَﺴُﻔْﺮَﺗَﻴْﻦِ ﻣَﻤْﻠُﻮﺋَﺘَﻴْﻦِ ﻣِﻦَ ﺍﻟﻨِّﻌَﻢِ ﻳَﺴْﺘَﻔِﻴﺪُ ﻣِﻨْﻬُﻤَﺎ ﺍﻟْﻤُﺆْﻣِﻦُ ﺑِﻴَﺪِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺑِﺎَﻧْﻮَﺍﻉِ ﺣَﻮَﺍﺳِّﻪِ ﺍﻟﻈَّﺎﻫِﺮَﺓِ ﻭَ ﺍﻟْﺒَﺎﻃِﻨَﺔِ ﻭَ ﺍَﻗْﺴَﺎﻡِ ﻟَﻄَﺎﺋِﻔِﻪِ ﺍﻟْﻤَﻌْﻨَﻮِﻳَّﺔِ ﻭَ ﺍﻟﺮُّﻭﺣِﻴَّﺔِ ﺍﻟْﻤُﻨْﻜَﺸِﻔَﺔِ ﺑِﻀِﻴَﺎﺀِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ٭ ﻧَﻌَﻢْ ﻓِﻰ ﻧَﻈَﺮِ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﺗَﺘَﺼَﺎﻏَﺮُ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓُ ﺍِﺳْﺘِﻔَﺎﺩَﺓِ ﺫَﻭِﻯ ﺍﻟْﺤَﻴَﺎﺓِ ﺍِﻟَﻰ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓِ ﻟَﺬَﺍﺋِﺬِﻩِ ﺍﻟْﻤَﺎﺩِّﻳَّﺔِ ﺍﻟْﻤُﻨْﻐَﺼَّﺔِ ﺑِﺰَﻭَﺍﻟِﻬَﺎ ٭ ﻭَ ﺑِﻨُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺗَﺘَﻮَﺳَّﻊُ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓُ ﺍْﻟﺎِﺳْﺘِﻔَﺎﺩَﺓِ ﺍِﻟَﻰ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓٍ ﺗُﺤِﻴﻂُ ﺑِﺎﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ﻭَ ﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ ﺑَﻞْ ﺑِﺎﻟﺪُّﻧْﻴَﺎ ﻭَ ﺍْﻟﺎَﺧِﺮَﺓِ. ﻓَﺎﻟْﻤُﺆْﻣِﻦُ ﻳَﺮَﻯ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲَ ﻛَﺴِﺮَﺍﺝٍ ﻓِﻰ ﺑَﻴْﺘِﻪِ ﻭَ ﺭَﻓِﻴﻘًﺎ ﻓِﻰ ﻭَﻇِﻴﻔَﺘِﻪِ ﻭَ ﺍَﻧِﻴﺴًﺎ ﻓِﻰ ﺳَﻔَﺮِﻩِ؛ ﻭَ ﺗَﻜُﻮﻥُ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲُ ﻧِﻌْﻤَﺔً ﻣِﻦْ ﻧِﻌَﻤِﻪِ ﻭَ ﻣَﻦْ ﺗَﻜُﻮﻥُ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲُ ﻧِﻌْﻤَﺔً ﻟَﻪُ، ﺗَﻜُﻮﻥُ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓُ ﺍِﺳْﺘِﻔَﺎﺩَﺗِﻪِ ﻭَ ﺳُﻔْﺮَﺓُ ﻧِﻌْﻤَﺘِﻪِ ﺍَﻭْﺳَﻊَ ﻣِﻦَ ﺍﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ٭</span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'"></span></span></span></p><p><span style="color: #a52a2a"><span style="font-size: 18px"><span style="font-family: 'arial'">ﻓَﺎﻟْﻘُﺮْﺍَﻥُ ﺍﻟْﻤُﻌْﺠِﺮُ ﺍﻟْﺒَﻴَﺎﻥِ ﺑِﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ ﴿ﻭَ ﺳَﺨَّﺮَ ﻟَﻜُﻢُ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲَ ﻭَ ﺍﻟْﻘَﻤَﺮَ ﻭَ ﺳَﺨَّﺮَ ﻟَﻜُﻢْ ﻣَﺎ ﻓِﻰ ﺍﻟْﺒَﺮِّ ﻭَ ﺍﻟْﺒَﺤْﺮِ﴾ ﻳُﺸِﻴﺮُ ﺑِﺒَﻠﺎَﻏَﺘِﻪِ ﺍِﻟَﻰ ﻫَﺬِﻩِ ﺍْﻟﺎِﺣْﺴَﺎﻧَﺎﺕِ ﺍﻟْﺨَﺎﺭِﻗَﺔِ ﺍﻟﻨَّﺎﺷِﺌَﺔِ ﻣِﻦَ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ٭</span></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Altıncı Nokta</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Dünyâ ve âhireti ni'metlerle dolu iki sofra olarak gösteren îmân nûrundan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur. Mü'min olan, îmân eliyle ve çeşit çeşit zâhirî ve bâtınî duygularıyla ve îmânın ziyâsıyla inkişâf eden kısım kısım ma'nevî ve rûhî letâifiyle o iki sofradan istifâde eder. Evet, dalâlet nazarında zevi'l-hayâtın dâire-i istifâdesi, zevâliyle bulanmış mâddî lezâizi dâiresine doğru küçülür. Îmân nûruyla ise, istifâde dâiresi, semâvât ve arzı belki dünyâ ve âhireti ihâta eden bir dâireye doğru tevessü' eder. Mü'min olan kimse, güneşi evinde bir lamba ve vazîfesinde refîk ve yolculuğunda bir enîs olarak görür. Ve güneş O'nun ni'metlerinden bir ni'met olur. Güneş ise kime ni'met olursa, O'nun dâire-i istifâdesi ve ni'metinin sofrası semâvâttan daha geniş olur.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'arial'"><em>Evet, Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân "Güneşi ve ayı size musahhar kıldı" (İbrahim Sûresi, 14:33) ve "Yeryüzünde olanları size musahhar kıldı" (Hac Sûresi, 22:65) emsâli âyetleriyle, îmândan neş'et eden bu hârika ihsânâta belâgatiyle işâret eder.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><strong><span style="font-family: 'arial'">(Osmanlıca Lem'alar sh: 679)</span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 586309, member: 1040028"] [SIZE=3][FONT=arial][I]Üçüncü Nokta[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]İstinâd ve istimdâd noktalarını hâvî olan îmândan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Evet, beşerin gâyet aczi ve düşmanlarının çokluğu sırrıyla, hadsiz düşmanlarını def' etmek için beşer şiddetli bir şekilde bir nokta-i istinâda muhtacdır ki ona ilticâ etsin. İhtiyaclarının ve emellerinin gâyet kesretiyle berâber insânın gâyet fakrı sebebiyle, bir nokta-i istimdâda şiddetli bir şekilde muhtâc olur ki, ondan yardım istesin ve ihtiyâclarını onunla taleb etsin.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Allâh'a îmân, fıtrat-ı beşer için bir nokta-i istinâddır. Âhirete îmân ise, O'nun vicdânı için bir nokta-i istimdâddır. Kim bu iki noktayı bilmezse, O'nun kalbi ve rûhu tevahhuş eder ve vicdânı onu dâimâ muazzeb kılar. Kim îmân ile birinci noktaya istinâd eder ve ikinci noktadan istimdâd ederse, ma'nevî lezzetler ve tesellî verici bir ünsiyet ve vicdânının mutmain olacağı bir i'timâd hisseder. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][B][FONT=arial](Osmanlıca Lem'alar sh: 676) [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻟﻨُّﻘْﻄَﺔُ ﺍﻟﺮَّﺍﺑِﻌَﺔُ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ِﻟﻠَّﻪ*ِ ﻋَﻠَﻰ ﻧُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺍﻟْﻤُﺰِﻳﻞِ ﻟِْﻠﺎَﻟﺎَﻡِ ﻋَﻦِ ﺍﻟﻠَّﺬَﺍﺋِﺬِ ﺍﻟْﻤَﺸْﺮُﻭﻋَﺔِ ﺑِﺎِﺭَﺍﺋَﺔِ ﺩَﻭَﺭَﺍﻥِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ، ﻭَ ﺍﻟْﻤُﺪِﻳﻢِ ﻟِﻠﻨِّﻌَﻢِ ﺑِﺎِﺭَﺍﺋَﺔِ ﺷَﺠَﺮَﺓِ ﺍْﻟﺎِﻧْﻌَﺎﻡِ ﻭَ ﺍﻟْﻤُﺰِﻳﻞِ ﺍَﻟﺎَﻡَ ﺍﻟْﻔِﺮَﺍﻕِ ﺑِﺎِﺭَﺍﺋَﺔِ ﻟَﺬَّﺓِ ﺗَﺠَﺪُّﺩِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ. ﻳَﻌْﻨِﻰ ﺍَﻥَّ ﻓِﻰ ﻛُﻞِّ ﻟَﺬَّﺓٍ ﺍَﻟﺎَﻣًﺎ ﺗَﻨْﺸَﺄُ ﻣِﻦْ ﺯَﻭَﺍﻟِﻬَﺎ.. ﻓَﺒِﻨُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﻳَﺰُﻭﻝُ ﺍﻟﺰَّﻭَﺍﻝُ ﻭَ ﻳَﻨْﻘَﻠِﺐُ ﺍِﻟَﻰ ﺗَﺠَﺪُّﺩِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ، ﻭَ ﻓِﻰ ﺍﻟﺘَّﺠَﺪُّﺩِ ﻟَﺬَّﺓٌ ﺍُﺧْﺮَﻯ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻓَﻜَﻤَﺎ ﺍَﻥَّ ﺍﻟﺜَّﻤَﺮَﺓَ ﺍِﺫَﺍ ﻟَﻢْ ﺗُﻌْﺮَﻑْ ﺷَﺠَﺮَﺗُﻬَﺎ ﺗَﻨْﺤَﺼِﺮُ ﺍﻟﻨِّﻌْﻤَﺔُ ﻓِﻰ ﺗِﻠْﻚَ ﺍﻟﺜَّﻤَﺮَﺓِ، ﻓَﺘَﺰُﻭﻝُ ﺑِﺎَﻛْﻠِﻬَﺎ ﻭَ ﺗُﻮﺭِﺙُ ﺗَﺎَﺳُّﻔًﺎ ﻋَﻠَﻰ ﻓَﻘْﺪِﻫَﺎ. ﻭَ ﺍِﺫَﺍ ﻋُﺮِﻓَﺖْ ﺷَﺠَﺮَﺗُﻬَﺎ ﻭَ ﺷُﻮﻫِﺪَﺕْ، ﻳَﺰُﻭﻝُ ﺍْﻟﺎَﻟَﻢُ ﻓِﻰ ﺯَﻭَﺍﻟِﻬَﺎ ﻟِﺒَﻘَﺎﺀِ ﺷَﺠَﺮَﺗِﻬَﺎ ﺍﻟْﺤَﺎﺿِﺮَﺓِ، ﻭَ ﺗَﺒْﺪِﻳﻞِ ﺍﻟﺜَّﻤَﺮَﺓِ ﺍﻟْﻔَﺎﻧِﻴَﺔِ ﺑِﺎَﻣْﺜَﺎﻟِﻬَﺎ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﻛَﺬَﺍ ﺍِﻥَّ ﻣِﻦْ ﺍَﺷَﺪِّ ﺣَﺎﻟﺎَﺕِ ﺭُﻭﺡِ ﺍﻟْﺒَﺸَﺮِ ﻫِﻰَ ﺍﻟﺘَّﺎَﻟُّﻤَﺎﺕُ ﺍﻟﻨَّﺎﺷِﺌَﺔُ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﻔِﺮَﺍﻗَﺎﺕِ. ﻓَﺒِﻨُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺗَﻔْﺘَﺮِﻕُ ﺍﻟْﻔِﺮَﺍﻗَﺎﺕُ ﻭَ ﺗَﻨْﻌَﺪِﻡُ ﺑَﻞْ ﺗَﻨْﻘَﻠِﺐُ ﺑِﺘَﺠَﺪُّﺩِ ﺍْﻟﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﻓِﻴﻪِ ﻟَﺬَّﺓٌ ﺍُﺧﺮَﻯ ﺍِﺫْ ﴿ﻛُﻞُّ ﺟَﺪِﻳﺪٍ ﻟَﺬِﻳﺬٌ(.[/FONT][/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Dördüncü Nokta[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Emsâlinin deverânını göstermekle meşrû' lezzetlerden hâsıl olan elemleri izâle eden ve in'âmın ağacını göstermekle ni'metleri devâm ettiren ve emsâlin teceddüdündeki lezzeti göstermekle firâk elemini izâle eden îmân nûrundan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur. Yani her lezzet içinde, zevâlinden neş'et eden elemler vardır. İşte îmân nûruyla o zevâl izâle olur. Ve emsâlin teceddüdüne inkılâb eder. Teceddüdde başka bir lezzet de vardır. Nasıl ki meyve, eğer ağacı bilinmezse, ni'met bu meyvede münhasır kalır ve yenmesiyle zail olur. Kaybolmasından dolayı bir teessüf îrâs eder. Fakat ağacı bilinir ve görülürse, hâzır olan o ağacın bekâsı ve o fânî meyvenin emsâliyle tebdîlinden dolayı O'nun zevâlindeki elem zail olur.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Ve kezâ rûh-ı beşerin en şiddetli hâli, ayrılıklardan neş'et eden elemlerdir. İşte o ayrılıklar îmân nûruyla dağılır, belki içinde başka bir lezzet bulunan emsâlin teceddüdü ile inkılâb eder. Zîrâ her yeni lezzetlidir. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][B][FONT=arial](Osmanlıca Lem'alar sh: 677) [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻟﻨُّﻘْﻄَﺔُ ﺍﻟْﺨَﺎﻣِﺴَﺔُ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ِﻟﻠَّﻪ*ِ ﻋَﻠَﻰ ﻧُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﻳُﺼَﻮِّﺭُ ﻣَﺎ ﻳُﺘَﻮَﻫَّﻢُ ﺍَﻋْﺪَﺍﺀً ﻭَ ﺍَﺟَﺎﻧِﺐَ ﻭَ ﺍَﻣْﻮَﺍﺗًﺎ ﻣُﻮﺣِﺸِﻴﻦَ ﻭَ ﺍَﻳْﺘَﺎﻣًﺎ ﺑَﺎﻛِﻴﻦَ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﻤَﻮْﺟُﻮﺩَﺍﺕِ ﺍَﺣْﺒَﺎﺑًﺎ ﻭَ ﺍِﺧْﻮَﺍﻧًﺎ ﻭَ ﺍَﺣْﻴَﺎﺀً ﻣُﻮﻧِﺴِﻴﻦَ ﻭَ ﻋِﺒَﺎﺩًﺍ ﻣُﺴَﺒِّﺤِﻴﻦَ ﺫَﺍﻛِﺮِﻳﻦَ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻳَﻌْﻨِﻰ ﺍَﻥَّ ﻧَﻈَﺮَ ﺍﻟْﻐَﻔْﻠَﺔِ ﻳَﺮَﻯ ﻣَﻮْﺟُﻮﺩَﺍﺕِ ﺍﻟْﻌَﺎﻟَﻢِ ﻣُﻀِﺮِّﻳﻦَ ﻛَﺎْﻟﺎَﻋْﺪَﺍﺀِ ﻭَ ﻳَﺘَﻮَﺣَّﺶُ ﻣِﻦْ ﻛُﻞِّ ﺷَﻲْﺀٍ، ﻭَ ﻳَﺮَﻯ ﺍْﻟﺎَﺷْﻴَﺎﺀَ ﻛَﺎْﻟﺎَﺟَﺎﻧِﺐِ.. ﺍِﺫْ ﻓِﻰ ﻧَﻈَﺮِ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﺗَﻨْﻘَﻄِﻊُ ﻋَﻠﺎَﻗَﺔُ ﺍْﻟﺎُﺧُﻮَّﺓِ ﻓِﻰ ﻛُﻞِّ ﺍْﻟﺎَﺯْﻣِﻨَﺔِ ﺍﻟْﻤَﺎﺿِﻴَﺔِ ﻭَ ﺍْﻟﺎِﺳْﺘِﻘْﺒَﺎﻟِﻴَّﺔِ ﻭَ ﻣَﺎ ﺍُﺧُﻮَّﺗُﻪُ ﻭَ ﻋَﻠﺎَﻗَﺘُﻪُ ﺍِﻟﺎَّ ﻓِﻰ ﺯَﻣَﺎﻥٍ ﺣَﺎﺿِﺮٍ ﺻَﻐِﻴﺮٍ ﻗَﻠِﻴﻞٍ؛ ﻓَﺎُﺧُﻮَّﺓُ ﺍَﻫْﻞِ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﻛَﺪَﻗِﻴﻘَﺔٍ ﻓِﻰ ﺍُﻟُﻮﻑِ ﺳَﻨَﺔٍ ﻣِﻦَ ﺍْﻟﺎَﺟْﻨَﺒِﻴَّﺔِ.. ﻭَ ﺍُﺧُﻮَّﺓُ ﺍَﻫْﻞِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺗَﻤْﺘَﺪُّ ﻣِﻦْ ﻣَﺒْﺪَﺍِ ﺍﻟْﻤَﺎﺿِﻰ ﺍِﻟَﻰ ﻣُﻨْﺘَﻬَﻰ ﺍْﻟﺎِﺳْﺘِﻘْﺒَﺎﻝِ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﺍِﻥَّ ﻧَﻈَﺮَ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﻳَﺮَﻯ ﺍَﺟْﺮَﺍﻡَ ﺍﻟْﻜَﺎﺋِﻨَﺎﺕِ ﺍَﻣْﻮَﺍﺗًﺎ ﻣُﻮﺣِﺸِﻴﻦَ.. ﻭَ ﻧَﻈَﺮَ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﻳُﺸَﺎﻫِﺪُ ﺍُﻭﻟَﺌِﻚَ ﺍْﻟﺎَﺟْﺮَﺍﻡَ ﺍَﺣْﻴَﺎﺀً ﻣُﻮﻧِﺴِﻴﻦَ ﻳَﺘَﻜَﻠَّﻢُ ﻛُﻞُّ ﺟِﺮْﻡٍ ﺑِﻠِﺴَﺎﻥِ ﺣَﺎﻟِﻪِ ﺑِﺘَﺴْﺒِﻴﺤَﺎﺕِ ﻓَﺎﻃِﺮِﻩِ؛ ﻓَﻠَﻬَﺎ ﺭُﻭﺡٌ ﻭَ ﺣَﻴَﺎﺓٌ ﻣِﻦْ ﻫَﺬِﻩِ ﺍﻟْﺠِﻬَﺔِ. ﻓَﻠﺎَ ﺗَﻜُﻮﻥُ ﻣُﻮﺣِﺸًﺎ ﻣُﺪْﻫِﺸًﺎ، ﺑَﻞْ ﺍَﻧِﻴﺴًﺎ ﻣُﻮﻧِﺴًﺎ ٭ ﻭَ ﺍِﻥَّ ﻧَﻈَﺮَ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﻳَﺮَﻯ ﺫَﻭِﻯ ﺍﻟْﺤَﻴَﺎﺓِ ﺍﻟْﻌَﺎﺟِﺰِﻳﻦَ ﻋَﻦْ ﻣَﻄَﺎﻟِﺒِﻬِﻢْ ﻟَﻴْﺲَ ﻟَﻬُﻢْ ﺣَﺎﻡٍ ﻣُﺘَﻮَﺩِّﺩٌ ﻭَ ﺻَﺎﺣِﺐٌ ﻣُﺘَﻌَﻬِّﺪٌ؛ ﻛَﺎَﻧَّﻬَﺎ ﺍَﻳْﺘَﺎﻡٌ ﻳَﺒْﻜُﻮﻥَ ﻣِﻦْ ﻋَﺠْﺰِﻫِﻢْ ﻭَ ﺣُﺰْﻧِﻬِﻢْ ﻭَ ﻳَﺎْﺳِﻬِﻢْ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻭَ ﻧَﻈَﺮ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﻳَﻘُﻮﻝُ ﺍِﻥَّ ﺫَﻭِﻯ ﺍﻟْﺤَﻴَﺎﺓِ ﻟَﻴْﺴُﻮﺍ ﺍَﻳْﺘَﺎﻣًﺎ ﺑَﺎﻛِﻴﻦَ، ﺑَﻞْ ﻫُﻢْ ﻋِﺒَﺎﺩٌ ﻣُﻜَﻠَّﻔُﻮﻥَ ﻭَ ﻣَﺄْﻣُﻮﺭُﻭﻥَ ﻣُﻮَﻇَّﻔُﻮﻥَ ﻭَ ﺫَﺍﻛِﺮُﻭﻥَ ﻣُﺴَﺒِّﺤُﻮﻥَ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Beşinci Nokta[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Mevcûdâttan düşman ve ecnebî ve korkunç ölüler ve ağlayan yetîmler tevehhüm edilen şeyleri, dost ve kardeş ve mûnis hayâtdârlar ve tesbîh edici ve zikredici kullar şeklinde gösteren îmân nûrundan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Yani gaflet nazarı, âlemin mevcûdâtını düşman gibi muzır görür ve her şeyden tevahhuş eder. Ve eşyâyı ecnebîler gibi görür. Zîrâ dalâlet nazarında, bütün mâzî ve istikbâl zamânlarındaki kardeşlik alâkası kesilir. O'nun kardeşliği ve alâkası ancak hâzır ve küçük ve az bir zamân içindedir. Bu yüzden, ehl-i dalâletin ecnebîler ile olan uhuvveti, binler sene içinde bir dakîka gibidir. Ehl-i îmânın uhuvveti ise, mâzînin mebdeinden istikbâlin nihâyetine kadar uzanır.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Hem dalâlet nazarı kâinâtın ecrâmını korkunç ölüler şeklinde görür. Îmân nazarı ise, o ecrâmı, her bir cirmin lisân-ı hâliyle ve fâtırının tesbîhâtıyla konuştuğu mûnis hayâtdârlar olarak müşâhede eder. Bu cihetten bakılınca onlarda bir rûh ve bir hayât vardır. Bundan dolayı korkunç ve dehşet verici olmazlar, enîs ve mûnis olurlar.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Dalâlet nazarı matlablarından âciz olan hayât sâhiblerini, kendileri için muhabbet eden bir hâmî ve onlara sâhib çıkmayı taahhüd eden bir sâhib olmadığını görür. Sanki onlar aczlerinden ve hüzünlerinden ve yeislerinden ağlayan yetîmlerdir. Fakat îmân nazarı der ki; Zevi'l-hayât ağlayan yetîmler değildir. Belki onlar mükellef ibâd ve muvazzaf me'mûrlar ve tesbîh edici zâkirlerdir. [/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][B][FONT=arial](Osmanlıca Lem'alar sh: 678) [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻟﻨُّﻘْﻄَﺔُ ﺍﻟﺴَّﺎﺩِﺳَﺔُ[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ِﻟﻠَّﻪ*ِ ﻋَﻠَﻰ ﻧُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺍﻟْﻤُﺼَﻮِّﺭِ ﻟِﻠﺪَّﺍﺭَﻳْﻦِ ﻛَﺴُﻔْﺮَﺗَﻴْﻦِ ﻣَﻤْﻠُﻮﺋَﺘَﻴْﻦِ ﻣِﻦَ ﺍﻟﻨِّﻌَﻢِ ﻳَﺴْﺘَﻔِﻴﺪُ ﻣِﻨْﻬُﻤَﺎ ﺍﻟْﻤُﺆْﻣِﻦُ ﺑِﻴَﺪِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺑِﺎَﻧْﻮَﺍﻉِ ﺣَﻮَﺍﺳِّﻪِ ﺍﻟﻈَّﺎﻫِﺮَﺓِ ﻭَ ﺍﻟْﺒَﺎﻃِﻨَﺔِ ﻭَ ﺍَﻗْﺴَﺎﻡِ ﻟَﻄَﺎﺋِﻔِﻪِ ﺍﻟْﻤَﻌْﻨَﻮِﻳَّﺔِ ﻭَ ﺍﻟﺮُّﻭﺣِﻴَّﺔِ ﺍﻟْﻤُﻨْﻜَﺸِﻔَﺔِ ﺑِﻀِﻴَﺎﺀِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ٭ ﻧَﻌَﻢْ ﻓِﻰ ﻧَﻈَﺮِ ﺍﻟﻀَّﻠﺎَﻟَﺔِ ﺗَﺘَﺼَﺎﻏَﺮُ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓُ ﺍِﺳْﺘِﻔَﺎﺩَﺓِ ﺫَﻭِﻯ ﺍﻟْﺤَﻴَﺎﺓِ ﺍِﻟَﻰ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓِ ﻟَﺬَﺍﺋِﺬِﻩِ ﺍﻟْﻤَﺎﺩِّﻳَّﺔِ ﺍﻟْﻤُﻨْﻐَﺼَّﺔِ ﺑِﺰَﻭَﺍﻟِﻬَﺎ ٭ ﻭَ ﺑِﻨُﻮﺭِ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ﺗَﺘَﻮَﺳَّﻊُ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓُ ﺍْﻟﺎِﺳْﺘِﻔَﺎﺩَﺓِ ﺍِﻟَﻰ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓٍ ﺗُﺤِﻴﻂُ ﺑِﺎﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ﻭَ ﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ ﺑَﻞْ ﺑِﺎﻟﺪُّﻧْﻴَﺎ ﻭَ ﺍْﻟﺎَﺧِﺮَﺓِ. ﻓَﺎﻟْﻤُﺆْﻣِﻦُ ﻳَﺮَﻯ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲَ ﻛَﺴِﺮَﺍﺝٍ ﻓِﻰ ﺑَﻴْﺘِﻪِ ﻭَ ﺭَﻓِﻴﻘًﺎ ﻓِﻰ ﻭَﻇِﻴﻔَﺘِﻪِ ﻭَ ﺍَﻧِﻴﺴًﺎ ﻓِﻰ ﺳَﻔَﺮِﻩِ؛ ﻭَ ﺗَﻜُﻮﻥُ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲُ ﻧِﻌْﻤَﺔً ﻣِﻦْ ﻧِﻌَﻤِﻪِ ﻭَ ﻣَﻦْ ﺗَﻜُﻮﻥُ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲُ ﻧِﻌْﻤَﺔً ﻟَﻪُ، ﺗَﻜُﻮﻥُ ﺩَﺍﺋِﺮَﺓُ ﺍِﺳْﺘِﻔَﺎﺩَﺗِﻪِ ﻭَ ﺳُﻔْﺮَﺓُ ﻧِﻌْﻤَﺘِﻪِ ﺍَﻭْﺳَﻊَ ﻣِﻦَ ﺍﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial] [/FONT][/SIZE][/COLOR] [COLOR=#a52a2a][SIZE=5][FONT=arial]ﻓَﺎﻟْﻘُﺮْﺍَﻥُ ﺍﻟْﻤُﻌْﺠِﺮُ ﺍﻟْﺒَﻴَﺎﻥِ ﺑِﺎَﻣْﺜَﺎﻝِ ﴿ﻭَ ﺳَﺨَّﺮَ ﻟَﻜُﻢُ ﺍﻟﺸَّﻤْﺲَ ﻭَ ﺍﻟْﻘَﻤَﺮَ ﻭَ ﺳَﺨَّﺮَ ﻟَﻜُﻢْ ﻣَﺎ ﻓِﻰ ﺍﻟْﺒَﺮِّ ﻭَ ﺍﻟْﺒَﺤْﺮِ﴾ ﻳُﺸِﻴﺮُ ﺑِﺒَﻠﺎَﻏَﺘِﻪِ ﺍِﻟَﻰ ﻫَﺬِﻩِ ﺍْﻟﺎِﺣْﺴَﺎﻧَﺎﺕِ ﺍﻟْﺨَﺎﺭِﻗَﺔِ ﺍﻟﻨَّﺎﺷِﺌَﺔِ ﻣِﻦَ ﺍْﻟﺎِﻳﻤَﺎﻥِ ٭[/FONT][/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Altıncı Nokta[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Dünyâ ve âhireti ni'metlerle dolu iki sofra olarak gösteren îmân nûrundan dolayı hamd Allâh'a mahsûstur. Mü'min olan, îmân eliyle ve çeşit çeşit zâhirî ve bâtınî duygularıyla ve îmânın ziyâsıyla inkişâf eden kısım kısım ma'nevî ve rûhî letâifiyle o iki sofradan istifâde eder. Evet, dalâlet nazarında zevi'l-hayâtın dâire-i istifâdesi, zevâliyle bulanmış mâddî lezâizi dâiresine doğru küçülür. Îmân nûruyla ise, istifâde dâiresi, semâvât ve arzı belki dünyâ ve âhireti ihâta eden bir dâireye doğru tevessü' eder. Mü'min olan kimse, güneşi evinde bir lamba ve vazîfesinde refîk ve yolculuğunda bir enîs olarak görür. Ve güneş O'nun ni'metlerinden bir ni'met olur. Güneş ise kime ni'met olursa, O'nun dâire-i istifâdesi ve ni'metinin sofrası semâvâttan daha geniş olur.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][I]Evet, Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân "Güneşi ve ayı size musahhar kıldı" (İbrahim Sûresi, 14:33) ve "Yeryüzünde olanları size musahhar kıldı" (Hac Sûresi, 22:65) emsâli âyetleriyle, îmândan neş'et eden bu hârika ihsânâta belâgatiyle işâret eder.[/I][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=arial][/FONT][/SIZE] [SIZE=2][B][FONT=arial](Osmanlıca Lem'alar sh: 679)[/FONT][/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Risale-i Nurlar'ın Âyet ve Hadîs Meâlleri
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst