Konuya cevap cer

Risale-i Nur’ların hanımlara bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Üstad Hazretleri bütün meseleleri formüle ediyor. Hanımlar konusundaki formülüyse ihlâs ve şefkat. Hanımlarda bu iki hasletin çok ehemmiyetli olduğunu, bu hasletlerle büyük fedakârlık ve kahramanlıklara vesile olduklarını, yavrusunu kurtarmak için ateşe atılmaktan çekinmediğini anlatıyor. Fakat bu vasıfların zamanın fena cereyanları yüzünden bazen bozulabildiğini ifade ediyor.  “Oğlum paşa olsun!” diyerek malını mülkünü her şeyini oğlunu okutmak için feda edip, ahiretini düşünmeyen zavallı annelerden bahsediyor. Mesele burada, düğümlenmiş. Ama kadının kendisinin korunması, hayatı, fıtrî yapısının erkekler gibi, olmadığı, yaratılış olarak daha nazik insanlar olduklarını, aile hayatında müdür-ü dâhilî olmak lâzım geldiğini, dolayısıyla aile hayatının da dünyada bir cennet olduğunu anlatıyor. Hakikaten de öyle. Aile hayatı olmasa insanın diğer mahlûkattan farkı ne olur?

Tabii İslâm terbiyesiyle yetişen bir genç, aile hayatı olmadan da müstakim yaşayabilir, ama cemiyet aile hayatıyla kaim.

Onun için Üstad Hazretleri aile saadetinin hanımın tesettürlü bir hayat yaşamasıyla mümkün olabileceğini,  yoksa çeşitli malûm arızalara sebep olabileceğini çok acip izahlarla anlatmış. 

Avrupalılar aile hayatına gerekli ehemmiyeti vermedi, ama şimdi reklâm panolarında aile kurmanın ne kadar mühim olduğunu anlatıyorlar. Çünkü boşanma oranları neredeyse % 100.  Aile hayatının yıkılma sebeplerinden bir tanesi de tesettürsüzlük. Avrupa’da eşler birbirlerinden ayrılıp gidiyorlar, ama bizim memleketimizde eşler birbirini öldürüyorlar. Canhıraş neticeler… Dolayısıyla bizim memleketimizin insanları, yani idarecileri illâ Avrupa’ya benzeyeceğiz diye bu meseleleri dinlemediler. Onlar da zaten bu hayattan memnun değiller, yanlış yaptıklarını kabul ediyorlar. Bizimkiler hâlâ 50 sene evvelki Avrupa’yı takip ederek, orada terk edilen yanlışlıkları kopya etmeye çalışıyorlar. Onlarda bu konularda hayatı tanzim eden vahy-i semavî az olduğu veya olmadığı için onlar iyilikleri deneme- yanılma yoluyla buluyorlar. Hâlbuki bizim elimizde Kur’ân-ı Azimüşşan var. Aileyi ilgilendiren tüm konuları tafsil etmiş. 

Hatta bir kardeşten yeni öğrendim. Malûm İslâmda Müslüman bir erkek ehl-i kitaptan bir hanımla evlenebilir, müşriklerle evlenemez. Evlenmeden önce eşine Müslüman olması için telkinde bulunabiliyor, evlendikten sonra “Dinde zorlama yoktur!” ayeti gereğince o hakkı kaybediyormuş. Dinimizin evlendikten sonra kadının şahsiyetine, kimliğine verdiği öneme bakın. Yani dinimizde aile hayatı en küçük teferruata kadar anlatılmış. 


Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur’ları neşir hizmetinde istihdam ettiği mümtaz talebelerinden bir tanesi de Mehmet Nuri Güleç, nam-ı diğer “Fırıncı Ağabey” ile yapilan bir roportajdan alintidir.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst