Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Sadeleştirme Analizi
Sadeleştirme Analizi - On Dördüncü Lem'anın İkinci Makamı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 424455" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Sadeleştirilmiş Sözler Hatalarla Dolu - On Dördüncü Lem'a'dan..</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #000080">Orjinal metin: </span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #000080"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span><strong><span style="color: #ff0000"><span style="font-family: 'verdana'">Öyle de,</span></span> <span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">وَ ِللهِ الْمَثَلُ اْلاَعْلٰى</span></span> <span style="font-family: 'verdana'">temsilde hata olmasın, <span style="color: #0000ff">ehadiyet ve samediyet-i İlâhiye,</span> herbir şeyde, <span style="color: #008000">hususan zîhayatta, </span><span style="color: #800080">hususan insanın mahiyet âyinesinde</span> <span style="color: #ff0000">bütün esmâsıyla bir cilvesi olduğu gibi,</span> <span style="color: #0000ff">vahdet ve vâhidiyet cihetiyle dahi,</span><span style="color: #008000"> mevcudatla alâkadar herbir ismi, bütün mevcudatı ihata ediyor.</span></span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'">Orjinal olmayan metin. </span><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span><span style="font-family: 'verdana'"> <span style="color: #ff0000">Aynı şekilde,</span> </span><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">وَ ِللهِ الْمَثَلُ اْلاَعْلٰى</span></span><span style="font-family: 'verdana'"> temsilde hata olmasın- <span style="color: #0000ff">Cenâb-ı Hakk’ın ehadiyet ve samediyetinin,</span> her bir şeyde, <span style="color: #008000">bilhassa canlılarda,</span> <span style="color: #800080">hele İnsanın mahiyetinin aynasında</span> <span style="color: #ff0000">bütün isimleriyle bir cilvesi bulunduğu gibi,</span> <span style="color: #0000ff">vahdet ve vahidiyet yönüyle de</span> <span style="color: #008000">varlıklarla alâkalı olan her bir ismi onları kuşatıyor,</span> </span></strong><span style="font-size: 9px"><span style="font-family: 'verdana'">işte Kur’an, akılları birlik tecellileri içinde boğmamak ve kalblere Zât-ı Akdes’i unutturmamak için daima vahidiyetteki ehadiyet mührünü nazara veriyor ki,</span><span style="font-family: 'trebuchet ms'">بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ</span> <span style="font-family: 'verdana'">o mührün üç mühim düğüm noktasını gösterir.</span></span><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'">Yayıncı notundan:</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span><span style="font-family: 'verdana'">Anlamayı kolaylaştıracağı düşünülen yerlerde, kelimelerin bugünkü karşılıklarının seçilmesinin yanında, <span style="font-size: 12px"><span style="color: #ff0000">uzun cümleler bölündü ve aynı malzemeyle yeniden kuruldu. </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'"></span></strong><span style="font-family: 'verdana'">Birincisi: Yayıncı Notu başlıklı yazıdan alıntı yaptığım şu yukarıdaki cümlede, uzun cümlelerin bölündüğü ve aynı malzemeyle yeniden kurulduğu söyleniyor. Peki bakalım öyle mi olmuş ? İşte yalanın belgesi: 3 satırlık tek cümleye en az 2 satır daha ilave edilerek, 2 uzun cümle tek cümle haline getirilmiş. Bu değiştirdikleri cümle diyor ki <strong>"biz kocaman bir yalan söylüyoruz." </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span><span style="font-family: 'verdana'">İkincisi: </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000">"Öyle de"</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000"></span></strong><strong><span style="color: #ff0000">"Aynı şekilde"</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bu değişikliğe bakalım.<strong> "Öyle de" </strong>nin anlaşılmayan bir yeri var mı, ya da ben bunu anlamıyorum, <strong>"aynı şekilde"</strong> daha anlaşılır olmuş diyecek var mı ? </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Üçüncüsü:</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000ff">"</span><span style="color: #ff0000">ehadiyet ve samediyet-i</span><span style="color: #008000"> İlâhiye</span></strong>"</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000ff">"</span><span style="color: #008000">Cenâb-ı Hakk’ın</span><span style="color: #ff0000"> ehadiyet ve samediyetinin</span></strong>"</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>"Ehadiyet ve Samediyet"</strong> kavramları zaten sayfanın altında dipnot olarak açıklanmış. Geriye ne kalıyor ? Sadece bir <strong>"İlahiye"</strong>. Karşılığı <strong>"Cenâb-ı Hakk" </strong>olarak verilmiş. <strong>"İlah"</strong> ı bilmeyen <strong>"Cenâb-ı Hakk" </strong>ı nasıl bilir ? Hem orjinalinde <strong>"in"</strong> ekiyle yapılan bir aidiyet vurgusu var mı ? İlla değiştirilmek gerekse bile <strong>-ki hakikatçe gerekmez-</strong> <strong>"ehadiyet ve ilahi samediyet"</strong> olarak değişilmesi gerekirdi.. Peki <strong>"İlahiye"</strong> yerine neden <strong>"Cenâb-ı Hakk"</strong> koyuldu ? Ve onun sonundaki <strong>"ın" </strong>eki nerden çıktı ve yine <strong>"sametiyet"</strong> in sonundaki <strong>"in" </strong>eki neye binaen ilave edildi ?</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Dördüncüsü: </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>"<span style="color: #008000">herbir şeyde,</span> <span style="color: #ff0000">hususan zîhayatta</span><span style="color: #008000">"</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #008000"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #008000">"</span></strong><strong><span style="color: #008000">her bir şeyde,</span> <span style="color: #ff0000"> bilhassa canlılarda</span><span style="color: #008000">"</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Burdaki değişikliklerde isabetle birlikte tezat var. Bu tezatı bir sonraki kısımda daha net göreceğiz. Tabi o ikinci tezat olacak. Burdaki <strong>"hususan"</strong> kelimesinin <strong>"bilhassa"</strong> şeklinde çevrilmesi isabetli olabilir ancak eğer ki <strong>"hususan" </strong>bizim dilimize yabancı bir kelime ise,<strong> "bilhassa"</strong> da en az onun kadar yabancıdır. O halde <strong>"özellikle"</strong> gibi kolay bir kelime tercih edilmesi gerekirdi.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Beşincisi: </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #800080">"</span><span style="color: #ff0000">hususan</span><span style="color: #800080"> insanın </span><span style="color: #00ffff">mahiyet </span><span style="color: #008000">âyinesinde</span><span style="color: #800080">"</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #800080"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #800080">"</span></strong><strong><span style="color: #ff0000">hele</span><span style="color: #800080"> İnsanın </span><span style="color: #00ffff">mahiyetinin</span><span style="color: #008000"> aynasında</span></strong>"</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">İşte asıl tezat burada. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>"Hususan"</strong> bir önce geçtiği yerde (aynı cümle içinde) <strong>"bilhassa"</strong> diye aynı oranda bilinmeyen bir kelimeye değiştiriliyor ve bir sonraki geçtiği bu kısımda ise, aynı kelimenin manası <strong>"hele"</strong> diye değişiyor. Herhalde olsa olsa bu kadar körlük olabilir, bu kadar dalgınlık olabilir, ya da cehalet, yada ihanet adı her ne ise. Olsa olsa bu kadar olur. <strong>"hususan"</strong> ile <strong>"hele"</strong> aynı şey mi ? Aynı olduğunu farzedelim, o halde bir önceki<strong> "hususan" </strong>neden<strong> "bilhassa"</strong> olarak değişti ? </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bu kısımdaki 2. hata: <strong>"mahiyet"</strong> ile <strong>"mahiyetinin"</strong> aynı şey mi ? Birisi yalın, diğerinde ek var. Ek dediğiniz manayı başka şekilde anlatmak için kullanılır. Yoksa durduk yerde neden <strong>"mahiyet" "mahiyetinin"</strong> olsun ? Demek ki bu terkibin manası beğenilmedi ki başka birşey anlatılmaya çalışıldı.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">3. <strong>"Âyine"</strong> anlaşılmayacak bir kelime midir ? <strong>"Ayna"</strong> olarak değiştirmeye ne gerek var ? Az bir tefekkürle anlaşılabilecek bir kelime değil midir bu ? Ki Risaleleri orjinalinden okuyan biri bu kelimeyi de sıkça göreceğinden, bir yerdekini anlamasa, bir başka yerdekinden yine o manayı bulacaktır. Bırakın insanlar azıcıkta tefekkür etsinler..</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">4. <strong>"Mahiyet"</strong> kelimesi, <strong>"hususan"</strong> ve <strong>"ayine"</strong> kelimelerinden daha çok bilinen bir kelime midir ki değiştirilmemiş ? Yanlış anlaşılmasın, değiştirilsin demiyoruz. Sadeleştiicilerin mantığına göre meseleyi değerlendiriyoruz. Madem sadeleşiyor, önce zor olanları, sonra kolay olanları değiştirmeleri gerekmez mi ? Ama görüyoruz ki biçok yerde zor olanlar olduğu gibi duruyor, çok kolay olanlar değiştiriliyor, hatta onlarda yanlış değiştiriliyor.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Altıncısı:</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000">"bütün </span><span style="color: #008000">esmâsıyla</span><span style="color: #ff0000"> bir cilvesi </span><span style="color: #0000FF">olduğu</span><span style="color: #ff0000"> gibi</span></strong><strong><span style="color: #ff0000">"</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #ff0000">"bütün </span><span style="color: #008000"> isimleriyle</span><span style="color: #ff0000"> bir cilvesi </span><span style="color: #0000FF">bulunduğu</span><span style="color: #ff0000"> gibi</span></strong>"</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">1. Bu terkibde <strong>"esmâ"</strong> k<strong>elimesinin karşılığı "isim" olarak verilmiş. Bu </strong>kelime her ne kadar sık kullandığımız bir kelim<strong>e olmasa da, sürekli duyduğumuz ve telkin edilen bir kelimedir. Mesela "esmâü'l hüsna" en çok duyduğumuz ve bu kelimenin geçtiği terkiblerden biridir. Hatta </strong>bu kelime Risalelerde en çok ders konusu olan kelimelerden biridir. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">2. <strong>"Olduğu"</strong> kelimesi, <strong>"bulunduğu" </strong>şeklinde değiştirilmiş. Herhalde sokakta birine böyle bir değişikliğin anlaşılmama sıkıntısı yüzünden yapıldığını söyleseler, "OHA" derdi. Biz de YUH diyoruz.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Yedincisi: </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000ff">"vahdet ve vâhidiyet </span><span style="color: #FF0000">cihetiyle</span><span style="color: #008000"> dahi</span></strong><strong><span style="color: #0000ff">"</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000ff"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #0000ff">"vahdet ve vahidiyet </span><span style="color: #FF0000">yönüyle</span><span style="color: #008000"> de</span></strong>"</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Burada <strong>"cihet" "yön"</strong> olarak cihetin manalarından biriyle değiştirilmiş. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Ancak yine her zamanki keyfi kısaltma ve uzatmalardan biri daha burada yapılmış. <strong>"dahi"</strong> yi <strong>"de"</strong> ye çevirmek, hangi amaca hizmet eder, nasıl bir fikrin neticesidir ?</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Sekizincisi: </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #008000">"mevcudatla </span><span style="color: #FF0000">alâkadar</span><span style="color: #008000"> herbir ismi, </span><span style="color: #0000FF">bütün mevcudatı</span><span style="color: #B22222"> ihata ediyor</span></strong><strong>" <span style="color: #008000"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #008000"></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong><span style="color: #008000">"varlıklarla </span><span style="color: #FF0000">alâkalı olan</span><span style="color: #008000"> her bir ismi </span><span style="color: #0000FF">onları</span><span style="color: #B22222"> kuşatıyor</span></strong>"</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bu kısım <strong>"herbir ismi"</strong> mahfuz kalmak suretiyle, tamamen değiştirilmiş. Bilineni de, bilinmeyeni de.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p> <span style="font-family: 'verdana'"><strong>"Alâkadar"</strong> Türkçede oldukça sık kullandığımız bir kelimedir. Mesela <strong>"seni alâkadar etmez" </strong>bu kelimenin geçtiği sık kullanılan cümlelerden sadece birisidir. Herşeyi bir yana koyalım. Bu kitabı alan insanlardan sadece bir tane bile <strong>"alâkadar"</strong> denildiğinde ne denilmek istendiğini anlamayacak kadar cahil ya da Türkçeden yoksun biri olduğunu düşünemiyorum. Ama Ufuk Yayınları düşünmüş. O halde bu kelimeyi bile anlamayanlar, sizin <strong>"Yayıncı Notu"</strong> nuzu nasıl anlasın ? Hatta bu dersin sonunda <strong>"Yayıncı Notu"</strong> başlıklı yazıda kullanılan kelimeler ve aynısı, Risalede geçtiğinde değiştirilen kelimeleri paylaşmaya çalışacağım ki, ne kadar yüz kızartıcı bir iş yaptıkları ortaya çıksın. Müslüman müslümanın ayıbını araştırmaz, ancak o ayıb bir alimin tefsirine yapılıyorsa ve bundan razı olmayan, müellifinden talebelerine kadar azim bir cemaat varsa, ve dahi bu yapılan iş tamamen safsataya çevrilmiş ise, bunun değil gizlenmesi, ortaya çıkarılması bir vazifedir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">2. <strong>"Bütün mevcudatı"</strong> nın ne lugatta ne başka yerde, <strong>"onları"</strong> şeklinde bir karşılığı yoktur. Zaten hemen bu kısmın başında da aynı kelime <strong>"varlıklar"</strong> şeklinde değiştirilmiştir. 4 kelime sonra neden <strong>"onları"</strong> diye değiştirilsin ? Herhalde fazla yer kapladığından olabilir.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 424455, member: 27"] [b]Cevap: Sadeleştirilmiş Sözler Hatalarla Dolu - On Dördüncü Lem'a'dan..[/b] [FONT=verdana][B][COLOR=#000080]Orjinal metin: [/COLOR] [/B][/FONT][B][COLOR=#ff0000][FONT=verdana]Öyle de,[/FONT][/COLOR] [SIZE=6][FONT=trebuchet ms]وَ ِللهِ الْمَثَلُ اْلاَعْلٰى[/FONT][/SIZE] [FONT=verdana]temsilde hata olmasın, [COLOR=#0000ff]ehadiyet ve samediyet-i İlâhiye,[/COLOR] herbir şeyde, [COLOR=#008000]hususan zîhayatta, [/COLOR][COLOR=#800080]hususan insanın mahiyet âyinesinde[/COLOR] [COLOR=#ff0000]bütün esmâsıyla bir cilvesi olduğu gibi,[/COLOR] [COLOR=#0000ff]vahdet ve vâhidiyet cihetiyle dahi,[/COLOR][COLOR=#008000] mevcudatla alâkadar herbir ismi, bütün mevcudatı ihata ediyor.[/COLOR][/FONT] [FONT=verdana]Orjinal olmayan metin. [/FONT][FONT=verdana] [/FONT][FONT=verdana] [COLOR=#ff0000]Aynı şekilde,[/COLOR] [/FONT][SIZE=6][FONT=trebuchet ms]وَ ِللهِ الْمَثَلُ اْلاَعْلٰى[/FONT][/SIZE][FONT=verdana] temsilde hata olmasın- [COLOR=#0000ff]Cenâb-ı Hakk’ın ehadiyet ve samediyetinin,[/COLOR] her bir şeyde, [COLOR=#008000]bilhassa canlılarda,[/COLOR] [COLOR=#800080]hele İnsanın mahiyetinin aynasında[/COLOR] [COLOR=#ff0000]bütün isimleriyle bir cilvesi bulunduğu gibi,[/COLOR] [COLOR=#0000ff]vahdet ve vahidiyet yönüyle de[/COLOR] [COLOR=#008000]varlıklarla alâkalı olan her bir ismi onları kuşatıyor,[/COLOR] [/FONT][/B][SIZE=1][FONT=verdana]işte Kur’an, akılları birlik tecellileri içinde boğmamak ve kalblere Zât-ı Akdes’i unutturmamak için daima vahidiyetteki ehadiyet mührünü nazara veriyor ki,[/FONT][FONT=trebuchet ms]بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ[/FONT] [FONT=verdana]o mührün üç mühim düğüm noktasını gösterir.[/FONT][/SIZE][B][FONT=verdana] [/FONT][FONT=verdana] Yayıncı notundan: [/FONT][FONT=verdana]Anlamayı kolaylaştıracağı düşünülen yerlerde, kelimelerin bugünkü karşılıklarının seçilmesinin yanında, [SIZE=3][COLOR=#ff0000]uzun cümleler bölündü ve aynı malzemeyle yeniden kuruldu. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=verdana] [/FONT][/B][FONT=verdana]Birincisi: Yayıncı Notu başlıklı yazıdan alıntı yaptığım şu yukarıdaki cümlede, uzun cümlelerin bölündüğü ve aynı malzemeyle yeniden kurulduğu söyleniyor. Peki bakalım öyle mi olmuş ? İşte yalanın belgesi: 3 satırlık tek cümleye en az 2 satır daha ilave edilerek, 2 uzun cümle tek cümle haline getirilmiş. Bu değiştirdikleri cümle diyor ki [B]"biz kocaman bir yalan söylüyoruz." [/B] [/FONT][FONT=verdana]İkincisi: [B][COLOR=#ff0000]"Öyle de" [/COLOR][/B][B][COLOR=#ff0000]"Aynı şekilde"[/COLOR][/B] Bu değişikliğe bakalım.[B] "Öyle de" [/B]nin anlaşılmayan bir yeri var mı, ya da ben bunu anlamıyorum, [B]"aynı şekilde"[/B] daha anlaşılır olmuş diyecek var mı ? Üçüncüsü: [B][COLOR=#0000ff]"[/COLOR][COLOR=#ff0000]ehadiyet ve samediyet-i[/COLOR][COLOR=#008000] İlâhiye[/COLOR][/B]" [B][COLOR=#0000ff]"[/COLOR][COLOR=#008000]Cenâb-ı Hakk’ın[/COLOR][COLOR=#ff0000] ehadiyet ve samediyetinin[/COLOR][/B]" [B]"Ehadiyet ve Samediyet"[/B] kavramları zaten sayfanın altında dipnot olarak açıklanmış. Geriye ne kalıyor ? Sadece bir [B]"İlahiye"[/B]. Karşılığı [B]"Cenâb-ı Hakk" [/B]olarak verilmiş. [B]"İlah"[/B] ı bilmeyen [B]"Cenâb-ı Hakk" [/B]ı nasıl bilir ? Hem orjinalinde [B]"in"[/B] ekiyle yapılan bir aidiyet vurgusu var mı ? İlla değiştirilmek gerekse bile [B]-ki hakikatçe gerekmez-[/B] [B]"ehadiyet ve ilahi samediyet"[/B] olarak değişilmesi gerekirdi.. Peki [B]"İlahiye"[/B] yerine neden [B]"Cenâb-ı Hakk"[/B] koyuldu ? Ve onun sonundaki [B]"ın" [/B]eki nerden çıktı ve yine [B]"sametiyet"[/B] in sonundaki [B]"in" [/B]eki neye binaen ilave edildi ? Dördüncüsü: [B]"[COLOR=#008000]herbir şeyde,[/COLOR] [COLOR=#ff0000]hususan zîhayatta[/COLOR][COLOR=#008000]" "[/COLOR][/B][B][COLOR=#008000]her bir şeyde,[/COLOR] [COLOR=#ff0000] bilhassa canlılarda[/COLOR][COLOR=#008000]"[/COLOR][/B] Burdaki değişikliklerde isabetle birlikte tezat var. Bu tezatı bir sonraki kısımda daha net göreceğiz. Tabi o ikinci tezat olacak. Burdaki [B]"hususan"[/B] kelimesinin [B]"bilhassa"[/B] şeklinde çevrilmesi isabetli olabilir ancak eğer ki [B]"hususan" [/B]bizim dilimize yabancı bir kelime ise,[B] "bilhassa"[/B] da en az onun kadar yabancıdır. O halde [B]"özellikle"[/B] gibi kolay bir kelime tercih edilmesi gerekirdi. Beşincisi: [B][COLOR=#800080]"[/COLOR][COLOR=#ff0000]hususan[/COLOR][COLOR=#800080] insanın [/COLOR][COLOR=#00ffff]mahiyet [/COLOR][COLOR=#008000]âyinesinde[/COLOR][COLOR=#800080]" "[/COLOR][/B][B][COLOR=#ff0000]hele[/COLOR][COLOR=#800080] İnsanın [/COLOR][COLOR=#00ffff]mahiyetinin[/COLOR][COLOR=#008000] aynasında[/COLOR][/B]" İşte asıl tezat burada. [B]"Hususan"[/B] bir önce geçtiği yerde (aynı cümle içinde) [B]"bilhassa"[/B] diye aynı oranda bilinmeyen bir kelimeye değiştiriliyor ve bir sonraki geçtiği bu kısımda ise, aynı kelimenin manası [B]"hele"[/B] diye değişiyor. Herhalde olsa olsa bu kadar körlük olabilir, bu kadar dalgınlık olabilir, ya da cehalet, yada ihanet adı her ne ise. Olsa olsa bu kadar olur. [B]"hususan"[/B] ile [B]"hele"[/B] aynı şey mi ? Aynı olduğunu farzedelim, o halde bir önceki[B] "hususan" [/B]neden[B] "bilhassa"[/B] olarak değişti ? Bu kısımdaki 2. hata: [B]"mahiyet"[/B] ile [B]"mahiyetinin"[/B] aynı şey mi ? Birisi yalın, diğerinde ek var. Ek dediğiniz manayı başka şekilde anlatmak için kullanılır. Yoksa durduk yerde neden [B]"mahiyet" "mahiyetinin"[/B] olsun ? Demek ki bu terkibin manası beğenilmedi ki başka birşey anlatılmaya çalışıldı. 3. [B]"Âyine"[/B] anlaşılmayacak bir kelime midir ? [B]"Ayna"[/B] olarak değiştirmeye ne gerek var ? Az bir tefekkürle anlaşılabilecek bir kelime değil midir bu ? Ki Risaleleri orjinalinden okuyan biri bu kelimeyi de sıkça göreceğinden, bir yerdekini anlamasa, bir başka yerdekinden yine o manayı bulacaktır. Bırakın insanlar azıcıkta tefekkür etsinler.. 4. [B]"Mahiyet"[/B] kelimesi, [B]"hususan"[/B] ve [B]"ayine"[/B] kelimelerinden daha çok bilinen bir kelime midir ki değiştirilmemiş ? Yanlış anlaşılmasın, değiştirilsin demiyoruz. Sadeleştiicilerin mantığına göre meseleyi değerlendiriyoruz. Madem sadeleşiyor, önce zor olanları, sonra kolay olanları değiştirmeleri gerekmez mi ? Ama görüyoruz ki biçok yerde zor olanlar olduğu gibi duruyor, çok kolay olanlar değiştiriliyor, hatta onlarda yanlış değiştiriliyor. Altıncısı: [B][COLOR=#ff0000]"bütün [/COLOR][COLOR=#008000]esmâsıyla[/COLOR][COLOR=#ff0000] bir cilvesi [/COLOR][COLOR=#0000FF]olduğu[/COLOR][COLOR=#ff0000] gibi[/COLOR][/B][B][COLOR=#ff0000]" "bütün [/COLOR][COLOR=#008000] isimleriyle[/COLOR][COLOR=#ff0000] bir cilvesi [/COLOR][COLOR=#0000FF]bulunduğu[/COLOR][COLOR=#ff0000] gibi[/COLOR][/B]" 1. Bu terkibde [B]"esmâ"[/B] k[B]elimesinin karşılığı "isim" olarak verilmiş. Bu [/B]kelime her ne kadar sık kullandığımız bir kelim[B]e olmasa da, sürekli duyduğumuz ve telkin edilen bir kelimedir. Mesela "esmâü'l hüsna" en çok duyduğumuz ve bu kelimenin geçtiği terkiblerden biridir. Hatta [/B]bu kelime Risalelerde en çok ders konusu olan kelimelerden biridir. 2. [B]"Olduğu"[/B] kelimesi, [B]"bulunduğu" [/B]şeklinde değiştirilmiş. Herhalde sokakta birine böyle bir değişikliğin anlaşılmama sıkıntısı yüzünden yapıldığını söyleseler, "OHA" derdi. Biz de YUH diyoruz. Yedincisi: [B][COLOR=#0000ff]"vahdet ve vâhidiyet [/COLOR][COLOR=#FF0000]cihetiyle[/COLOR][COLOR=#008000] dahi[/COLOR][/B][B][COLOR=#0000ff]" "vahdet ve vahidiyet [/COLOR][COLOR=#FF0000]yönüyle[/COLOR][COLOR=#008000] de[/COLOR][/B]" Burada [B]"cihet" "yön"[/B] olarak cihetin manalarından biriyle değiştirilmiş. Ancak yine her zamanki keyfi kısaltma ve uzatmalardan biri daha burada yapılmış. [B]"dahi"[/B] yi [B]"de"[/B] ye çevirmek, hangi amaca hizmet eder, nasıl bir fikrin neticesidir ? Sekizincisi: [B][COLOR=#008000]"mevcudatla [/COLOR][COLOR=#FF0000]alâkadar[/COLOR][COLOR=#008000] herbir ismi, [/COLOR][COLOR=#0000FF]bütün mevcudatı[/COLOR][COLOR=#B22222] ihata ediyor[/COLOR][/B][B]" [COLOR=#008000] "varlıklarla [/COLOR][COLOR=#FF0000]alâkalı olan[/COLOR][COLOR=#008000] her bir ismi [/COLOR][COLOR=#0000FF]onları[/COLOR][COLOR=#B22222] kuşatıyor[/COLOR][/B]" Bu kısım [B]"herbir ismi"[/B] mahfuz kalmak suretiyle, tamamen değiştirilmiş. Bilineni de, bilinmeyeni de. [B]"Alâkadar"[/B] Türkçede oldukça sık kullandığımız bir kelimedir. Mesela [B]"seni alâkadar etmez" [/B]bu kelimenin geçtiği sık kullanılan cümlelerden sadece birisidir. Herşeyi bir yana koyalım. Bu kitabı alan insanlardan sadece bir tane bile [B]"alâkadar"[/B] denildiğinde ne denilmek istendiğini anlamayacak kadar cahil ya da Türkçeden yoksun biri olduğunu düşünemiyorum. Ama Ufuk Yayınları düşünmüş. O halde bu kelimeyi bile anlamayanlar, sizin [B]"Yayıncı Notu"[/B] nuzu nasıl anlasın ? Hatta bu dersin sonunda [B]"Yayıncı Notu"[/B] başlıklı yazıda kullanılan kelimeler ve aynısı, Risalede geçtiğinde değiştirilen kelimeleri paylaşmaya çalışacağım ki, ne kadar yüz kızartıcı bir iş yaptıkları ortaya çıksın. Müslüman müslümanın ayıbını araştırmaz, ancak o ayıb bir alimin tefsirine yapılıyorsa ve bundan razı olmayan, müellifinden talebelerine kadar azim bir cemaat varsa, ve dahi bu yapılan iş tamamen safsataya çevrilmiş ise, bunun değil gizlenmesi, ortaya çıkarılması bir vazifedir. 2. [B]"Bütün mevcudatı"[/B] nın ne lugatta ne başka yerde, [B]"onları"[/B] şeklinde bir karşılığı yoktur. Zaten hemen bu kısmın başında da aynı kelime [B]"varlıklar"[/B] şeklinde değiştirilmiştir. 4 kelime sonra neden [B]"onları"[/B] diye değiştirilsin ? Herhalde fazla yer kapladığından olabilir.[/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Sadeleştirme Analizi
Sadeleştirme Analizi - On Dördüncü Lem'anın İkinci Makamı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst