Said Nursi: Hz. Ali gibi kabrim gizli olacak

Çað1

Member
Son Şahitler'den Muhiddin Yürüten anlatıyor:

"Üstad vefatından önce bana şunları söylemişti:

"Kardeşim Muhiddin! Vasiyetimi bildirdim. Kabrim meçhul olacak. Hz. Ali (r.a.) beni manevî evlâtlığa kabul ettiğinin ve kabrimin meçhul oluşunun bir hikmeti şu olabilir:

Hz. Ali'nin kabri de meçhuldür. Ben sağlığımda ziyaretçi kabul etmediğim halde, gelen ziyaretçileri görüyorsun. Bundan çok rahatsız oluyorum.Ya bir de meçhul olmayıp, herkes tarafından bilinirse nasıl olur, tahayyül ediniz.

Belki ifrat ederek aşırılıklarda bulunurlar. Onun için kabrim gizli olacak, iki-üç talebem beni kabre koyacak, fakat kimseye söylemeyecekler.'

Sonra da kabir ziyareti ile alâkalı olarak şunları söyledi: 'Ehl-i dünya kabir ziyaretini bilmiyorlar.

Kabirden medet umuyorlar. Bu şirke girer. Halbuki kabre varınca, üç İhlâsla bir Fatiha okunur. Sonra başta Peygamberimize ve tâ kabirdekilerin ruhuna gelinceye kadar, diğer büyük zatların ruhlarına hediye edilir.

Şu şekilde de dua edilir: 'Ey filan! İnşaallah kabre imanla girmişsindir. Bize de dua et ki, biz de imanla kabre girelim.'

(Son Şahitler, Necmeddin Şahiner)
 

teblið

Vefasýz
Allah razı olsun değerli kardeşim;

Aslında bütün talebelerinin kabullenmediği fakat doğrusuda buydu belki kabrinin gizli tutulması;kabri türbe haline gelmemesi için ..

üstad;
1960 yılı Ocak ayında başladığı seyahatinde İstanbul, Ankara, Konya ve Emirdağ’a uğrayarak tekrar Isparta’ya döndü. 20 Mart 1960 yılında hasta olmasına rağmen, kendilerinin ısrarlı isteği sonucunda talebeleri tarafından Urfa’ya götürüldü. Burada hastalığı iyice ağırlaşan Üstad Bediüzzaman, 23 Mart 1960 tarihinde kaldığı otelin mütevazi odasında hakkın rahmetine kavuştu.

Kerametinden biriydi daha vefat etmeden yerinin belli olmayacağını söylemesi ;Ama dönemin yönetiminin üstada karşı bu acımasız tutumu müslümanlar tarafından uzun yıllar hazmedilmedi;okuduğum bir kitapta üsrat vefat ettikten sonra ilk urfaya gömülür ..Sonra dönemin askeri komutası ve erkek kardeşinide yanlarına alıp bir helikopterle nereye götürdükleri belli olmayan bir yerde gömdüler..tabi bu arada kardeşinin gözleri yol boyunca siyah bir bezle kapalı tutulmuştur...;

bundan üç yıl önce Urfa'ya yolumuz düştü.hz ibrahimin yaşadığı ve doğduğu mağaranın yanına üstadın kabrini açmışlar;hala öyle durmakta;kabri görünce çok duygulanmıştık..okuduk fatiha ve dualarımızı..evet orada değildi belki ama bizi duyduğuna emindik ..hala kazıldığı gibi duruyoır..ilk günkü gibi yumuşacıktı toprağı ...Allah gani gani rahmet etsin bu güzel kuluna inşl..
 
Üst