Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Rahmana sevimli olan iki kelime vardır ki, dile hafif ama mizanda ağırdırlar: Subhanallahi ve bihamdihi, Subhanallahilazim"[1]
Habibetan[2]: Habibe kelimesinin tesniyesidir. Sevilen şey anlamındadır. Kastedilen; bunları söyleyeni Allah'ın sevmesidir. Allah'ın güzel isimlerinden Rahman ismi, Allah Teala'nın kullarına rahmetinin genişliğine tenbih içindir. Zira O, az amele karşılık olarak bol sevap vermektedir. Bu kelimelerde tenzih, tahmid ve ta'zim vardır. "Dilde hafif, mizanda ağır " ifadesi: Hafiflik ve ağırlık ile vasfedilmesinin sebebi, az amel karşılığında çok sevap kazandırmasıdır. "Hafifetan" kelimesi; söylenmesinin ve harflerinin telaffuzunun kolaylığına işarettir. Dilde kolayca akması, yük taşıyan ama yükü kendisini yormayan kimseye benzetilmiştir. Yine burada diğer mükellefiyetlerde zorluk bulunup bunda kolaylık olmasına rağmen, meşakkatli ameller gibi mizanda ağır olduğuna işaret edilmiştir.
Nitekim Selef'ten birine iyiliklerin ağır, kötülüklerin hafif olmasının sebebi sorulunca şöyle demiştir: "Muhakkak ki iyiliklerin acısı gelip tadı gidince ağırlaşır. Onun ağırlığı seni, onu terk etmeye götürmesin. Kötülük ise tadı gelip acılığı gidince hafifler. Hafifliği seni onu işlemeye taşımasın."
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Kim günde yüz defa "Subhanallahi ve bihamdihi" derse günahları denizköpüğü kadar olsa bile ondan dökülür."[3]
"Subhanallahi ve bihamdihi" sözünün anlamı; Allah'ı kendisine layık olmayan her türlü noksandan tenzih etmek ve şirk, eş, çocuk ve bütün düşüklükleri nefyetmektir.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Sana Allah'ın en sevdiği sözleri öğreteyim mi?"
"Ey Allah'ın rasulü! Bana Allah'ın en sevdiği sözleri haber ver" dedim. Buyurdu ki:
"Şüphesiz Allah'ın en sevdiği söz: "Subhanallahi ve bihamdihi" demektir."[4]
Nevevî der ki: "Bu âdemoğlunun en faziletlisi olan Kur'an dışındaki sözlerine hamledilir. Yine Kuran okumak mutlak olarak tesbih ve tehlilden faziletlidir. Belli bir vakte veya duruma mahsus okunması rivayette gelenler ise; bunlarla meşgul olmak daha faziletlidir. En iyi bilen Allah'tır.
İbn Battal der ki: "Bu faziletler zikrin fazileti hakkında varid olmuştur. Bu ancak haramlar ile büyük günahlardan temizlik gibi dinde şeref ve kemal ehli içindir. Zikre devam eden ve şehvetinin istediklerine uymada ısrar ederek, Allah'ın dininin hürmet perdesini yırtan kimse temizler ve mukaddesler arasına katıldığını veya beraberinde takva ve Salih amel olmadan dilinden bu kelimelerin dökülmesiyle onların makamına ulaşacağını zannetmesin!"
[1] Buhari; Kitabu’t-Tevhid.
[2] İbn Hacer; Fethu’l-Bari (11/206-208 13/540-41) Nevevi Sahihu Müslim Şerhi (17/49)
[3] Buhari; Kitabu’d-Daavat
[4] Müslim; Kitabu’z-Zikr
Habibetan[2]: Habibe kelimesinin tesniyesidir. Sevilen şey anlamındadır. Kastedilen; bunları söyleyeni Allah'ın sevmesidir. Allah'ın güzel isimlerinden Rahman ismi, Allah Teala'nın kullarına rahmetinin genişliğine tenbih içindir. Zira O, az amele karşılık olarak bol sevap vermektedir. Bu kelimelerde tenzih, tahmid ve ta'zim vardır. "Dilde hafif, mizanda ağır " ifadesi: Hafiflik ve ağırlık ile vasfedilmesinin sebebi, az amel karşılığında çok sevap kazandırmasıdır. "Hafifetan" kelimesi; söylenmesinin ve harflerinin telaffuzunun kolaylığına işarettir. Dilde kolayca akması, yük taşıyan ama yükü kendisini yormayan kimseye benzetilmiştir. Yine burada diğer mükellefiyetlerde zorluk bulunup bunda kolaylık olmasına rağmen, meşakkatli ameller gibi mizanda ağır olduğuna işaret edilmiştir.
Nitekim Selef'ten birine iyiliklerin ağır, kötülüklerin hafif olmasının sebebi sorulunca şöyle demiştir: "Muhakkak ki iyiliklerin acısı gelip tadı gidince ağırlaşır. Onun ağırlığı seni, onu terk etmeye götürmesin. Kötülük ise tadı gelip acılığı gidince hafifler. Hafifliği seni onu işlemeye taşımasın."
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Kim günde yüz defa "Subhanallahi ve bihamdihi" derse günahları denizköpüğü kadar olsa bile ondan dökülür."[3]
"Subhanallahi ve bihamdihi" sözünün anlamı; Allah'ı kendisine layık olmayan her türlü noksandan tenzih etmek ve şirk, eş, çocuk ve bütün düşüklükleri nefyetmektir.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Sana Allah'ın en sevdiği sözleri öğreteyim mi?"
"Ey Allah'ın rasulü! Bana Allah'ın en sevdiği sözleri haber ver" dedim. Buyurdu ki:
"Şüphesiz Allah'ın en sevdiği söz: "Subhanallahi ve bihamdihi" demektir."[4]
Nevevî der ki: "Bu âdemoğlunun en faziletlisi olan Kur'an dışındaki sözlerine hamledilir. Yine Kuran okumak mutlak olarak tesbih ve tehlilden faziletlidir. Belli bir vakte veya duruma mahsus okunması rivayette gelenler ise; bunlarla meşgul olmak daha faziletlidir. En iyi bilen Allah'tır.
İbn Battal der ki: "Bu faziletler zikrin fazileti hakkında varid olmuştur. Bu ancak haramlar ile büyük günahlardan temizlik gibi dinde şeref ve kemal ehli içindir. Zikre devam eden ve şehvetinin istediklerine uymada ısrar ederek, Allah'ın dininin hürmet perdesini yırtan kimse temizler ve mukaddesler arasına katıldığını veya beraberinde takva ve Salih amel olmadan dilinden bu kelimelerin dökülmesiyle onların makamına ulaşacağını zannetmesin!"
[1] Buhari; Kitabu’t-Tevhid.
[2] İbn Hacer; Fethu’l-Bari (11/206-208 13/540-41) Nevevi Sahihu Müslim Şerhi (17/49)
[3] Buhari; Kitabu’d-Daavat
[4] Müslim; Kitabu’z-Zikr