ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
SATÎH
Adı, “Yere basılıp yapışmış ve uzuvlarının zayıflığından dolayı ayağa kalkamayan” manâsına gelen Satîh, kemik ve adaleden mahrum, hilkat garîbesi bir kâhindi. Devamlı bir yatak üzerinde yatan ve yerini değiştirmek istediği zaman halı gibi yuvarlanan Satîh, kehânetleri ile meşhurdu. İslâmiyetten önce Arabistan’da yaşamıştı.
İbni İshak tarafından nakledilen bir habere göre, Satîh’e bir rüya hakkında fikri sorulmuştu. Satîh bu rüyadan hareketle, güney Asya’nın Habeşler tarafından istilâ edileceğini, kısa bir İran hâkimiyetinden sonra, buranın bir peygamber tarafından fethedileceğini haber vermişti. Bu ve bunun gibi birçok kehânetleri bulunan Satîh, Resulullah’ın (a.s.m.) doğumuna yakın vefat etti.
Adı, “Yere basılıp yapışmış ve uzuvlarının zayıflığından dolayı ayağa kalkamayan” manâsına gelen Satîh, kemik ve adaleden mahrum, hilkat garîbesi bir kâhindi. Devamlı bir yatak üzerinde yatan ve yerini değiştirmek istediği zaman halı gibi yuvarlanan Satîh, kehânetleri ile meşhurdu. İslâmiyetten önce Arabistan’da yaşamıştı.
İbni İshak tarafından nakledilen bir habere göre, Satîh’e bir rüya hakkında fikri sorulmuştu. Satîh bu rüyadan hareketle, güney Asya’nın Habeşler tarafından istilâ edileceğini, kısa bir İran hâkimiyetinden sonra, buranın bir peygamber tarafından fethedileceğini haber vermişti. Bu ve bunun gibi birçok kehânetleri bulunan Satîh, Resulullah’ın (a.s.m.) doğumuna yakın vefat etti.