secdeden gayrı

ziyakarababa

Well-known member
SECDEDEN GAYRI
İlim kapısında verdim yılları,
Dinledim, ”Hâkk” diyen âlim kulları,
Sordum, Dost’a giden bütün yolları;
Yakın yok dediler.. Secdeden gayrı…

Ne bağış yaptığın, vakıf listesi,
Ne de alkışların esrarlı sesi.
Günde seksen kere, berât müjdesi;
Veren yok dediler.. Secdeden gayrı…

Huşû tüllerinden, kanat açmaya,
Bir lâhzada, yedi semâ geçmeye,
Kevser şerbetini, elden içmeye,
Ruhsat yok dediler.. Secdeden gayrı…

Dedim: yıllar yılı gönlüm harapta,
Devâ bulamadım, sazda şarapta,
Bir yudum su verin, kaldım serapta;
Pınar yok dediler.. Secdeden gayrı…

Gördüm ki, insanın iki düşmanı,
Biri kendi nefsi, biri şeytanı,
Dedim: kuşansam mı kılıç kalkanı?
Silah yok dediler.. Secdeden gayrı…

Yaklaştım.. Süslü bir, mermer kabire,
Belli ki zenginmiş.. Dönmüş fakire.
Fidye var mı? dedim Münker Nekir’e;
Meded yok dediler.. Secdeden gayrı….

Baktım.. Ay yıldızlar kalmaz zikirden,
Var mı dedim sizde, şirk denen kirden?
Dile geldi bütün, Kâinat birden;
Biz de yok dediler.. Secdeden gayrı…

Rahmet çöllerinde, rahlemi kurdum,
Gözlerimde seller, vakfeye durdum,
Safâ’ya, Merve’ye, Kâbe’ye sordum;
Mîrâc yok dediler.. Secdeden gayrı…

 
Üst