Efendimiz bize şefaat edecek
Bunun üzerine ben Arşın altına gideceğim. Rabbim için secdeye kapanacağım, derken Allah, benden önce hiç kimseye açmadığı medhu senaları benim için açacak (Ben onlarla Rabbim’e medhu senalarda, çeşitli övgülerde bulunacağım). Sonra:
— Ey Muhammed! Başını kaldır ve iste! (İstediğin) Sana verilecek! Şefaat talep et! Şefaatin yerine getirilecek! Denilecek. Ben de başımı kaldıracağım ve:
— Ey Rabbim ümmetim! Ey Rabbim ümmetim! Ey Rabbim ümmetim! Diyeceğim. Bunun üzerine:
— Ey Muhammed! Ümmetinden, üzerinde hesap olmayanları cennet kapılarından sağdaki kapıdan içeri al! Esasen onlar diğer kapılarda da insanlara ortaktırlar! Denilecek. Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem) sonra şöyle buyurdular:
— Nefsim kudret elinde olan Zatı Zülcelal’e yemin olsun. Cennet kapısının kanatlarından iki kanadının arasındaki mesafe Mekke ile Hacer arasındaki veya Mekke ile Busra arasındaki mesafe kadardır.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bütün kâinata şefaat ettikten sonra, sorgu sual başlayacaktır.
Ayet-i celilede şöyle buyruluyor; “Rabbine andolsun ki, onların hepsine yapmakta oldukları şeyleri elbette soracağız.” (Hicr, 92)
Allah-u Zülcelâl ilk önce peygamberlere soru soracak, onları sorguya çekecektir. Nitekim başka bir ayeti celilede şöyle buyruluyor: “Allah’ın, peygamberleri toplayıp ‘siz(den sonra davetiniz)e ne derece uyuldu?’ diyeceği, onların da, ‘Bizim hiçbir bilgimiz yok. Gaybı hakkıyla bilen ancak Sensin’ diyecekleri günü hatırlayın.” (Maide, 109