ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Risale-i Nur’un muhtelif yerlerinde Seyyid Şefik, Seyyid Şefik Efendi, Seyyid Mehmet Şefik, Seyyid Şefik Arvasî, Mehmed Şefik Eryuvası şeklinde anılır. 1884 yılında Bitlis’in Hizan kazâsının Arvas köyünde dünyaya gelen Seyyid Şefik Arvasî, Üstad Bediüzzaman’ın eski dost ve talebelerinden idi.
Risale-i Nur’un ilk eseri olan İşaratü’l-İcaz’ın muhatabı ve kâtiplerindendi. Van’daki Horhor Medresesinde Üstad Bediüzzaman’a talebelik yaptı. 1943’teki Denizli hapsinde, Üstad Bediüzzaman’la birlikte dokuz ay tutuklu bulundu.
Denizli’ye götürülmeden evvel 41 gün İstanbul Emniyet Müdürlüğünde tutuldu ve ardından Denizli’ye sevk edildi. Denizli hapsinde verilen beraat kararında ismi “Mehmed Şerif Eryuvası” diye geçer. Buradaki iki hatâ, iki ayrı sebebe dayanmaktaydı. Soy ismi alırken nüfus memuru, Arvasî’yi Eryuvası diye yazmıştı. Diğer yandan mahkeme yetkilileri ise Şefik’i Şerif şeklinde yazmışlardı.
Uzun seneler boyunca İstanbul Müftülüğü bünyesinde hizmet eden Mushafları Tedkik Heyeti’nde başkan olarak görev yaptı. Yine kendisi gibi Bediüzzaman’ın dostu ve talebesi olan Gönenli Mehmed Efendiden evvel on yedi sene boyunca Sultan Ahmed Camii imamlığında bulundu. Eyüp Camiinde kırk sene vaizlik yaptı. Peygamber Efendimizden Hutbeler ve Sohbetler isimli bir eseri yayınlandı. Bu eserin giriş bölümünde “İnşaallah bana vesile-i Rahmet ve mağfiret, sebeb-i şefaat olacaktır” ifadesi bulunmaktadır.
Seyyid Şefik Arvasî 1970 senesinin 13 Martında vefat edinceye kadar, İstanbul’un Eyüp Sultan semtinde ikamet etmekteydi. Vefatının ardından Edirnekapı Şehitliğine defnedildi.