Sevdiginize, esinize nasil hitap edersiniz?
Sefkat mi daha agir basar, merhamet mi?
Sevgi mi eklersiniz, emir kipinde nefret mi?
Sesinize eklenti olarak ne gonderirsiniz.
Her ifade edisiniz, her sesiniz bir feryat olarak mi cikar?
Sevgiyi bulmak kolay, zor olan onu elinde tutabilmek.
Sevgiyi duyabilmekle isin halledildigini zannedenler aldaniyor.
Zira is bitmiyor belki asil o zaman basliyor.
Herkes sevgiden bahsediyor. Ama cogunun gercek sevgi ile zerre kadar bir ilgisi yok. Guya “ask”la birbirine baglanan bazi ciftler bir bakiyorsunuz cok gecmeden “siddetli gecimsizlik” nedeniyle ayriliyor.
Ne kadar sisirilirse sisirilsin, ne kadar reklam cumleleriyle galeyena getirilirse getirilsin ozunde ismarlamalik ve ruhsuzluk hakimse, modern sevgiler ucucu parfum kokusu gibi gecici oluyor ve ardinda derin bir pismanlik birakiyor.
Sevgi hergun ihtimam isteyen bir cicek bir cocuk gibidir.
Sevgi “el ele buyutulecek” bir seydir.
Ve sevgi “gosterildikce” koklesir, yerlesir.
Sevgiyi gostermek en basta gonulden dile dokulen ifadelerle gerceklesir. Sevgiyi gostermek beklemeye gelmez, sonra sonra deyip ertelemek aslinda sevgiyi tam olarak duyumsamayi da ertelemektir.
Sevgide ‘yarin’ sozune yer yoktur, yarin cok gec olabilir. Kisi yureginin sevgisini bosaltacak bir yurek bulmali mutlak, elindekinin kiymetin kaybetmeden bilmeli.
Yeryuzunde hakiki sevgi kadar degerli, onun kadar paha bicilmez ve onun kadar dogal, samimi ikinci bir sey yok gibidir.
Evet sevgi her seydir. Her seyi olanin bir sey vermesi gerekmez.
O zaten her halukârda elinde olani gonlune koymadan verebilir.
Seven insan sevdigine itaat eder.
Zira gercek sevgiyi veren artik hicbir seyini sevdiginden esirgemez. Gercekten seven insan sevdigini her sozunu emir telakki eder.
Bunun icin “Buyuklerin sozleri, sozlerin buyukleridir.” denilmistir.
Biz de simdi buyuklerin sevdiklerine buyuk bir sevgiyle soyledikleri sozlerini ele alirkan “Buyuklerin sevgisi, sevginin buyukleridir.” diyerek baslamak istiyoruz.
Ancak bunu ele alirken elbette ki o sevgilerin buyukluklerini ifade icin gunumuz sevgi sozcuklerini vurgu yapip gecmek en dogrusu olacaktir.
NASIL HİTAP EDİYORLARDI?
Sevginin, insan psikolojisine olumlu katki yaptigini vurgulayan Mevlânâ Hazretleri ask ve sevginin benligi hor ve hakir kilip, insani yukselttigine dikkat cekiyor.
“Onsuz butun beden tamahtan ibarettir. Tamah ise alcaltandir. Sevgi ve sefkat insanin, ofke ve sefkat ise hayvanin temel hasletleridir. Sevgi gunestir; ama kusurlari ortmede gece gibi olun!” seklinde ozetler ask ve sevgiyi.
Bir velinin esine yazdigi mektuptan sefkat ve sevgi dolu ifadeler de soyle:
“Izzetli, hurmetli, hakikatli, adamlikli, sefkatli, hatirli, gonullu, asilli, usullu, akilli, izanli, hunerli, marifetli, usluplu, yakisikli, guzel huylu, tatli dilli, ayipsiz hatunum, helalim Firdevs Hatun huzuruna, derun-i dilden ve can u gonulden selamlar ve dualar edip ol mubarek nazik hatirin sual ederiz, Huda’nin birligine emanet veririz.
Benim nazli yar-i gamgusârim. Benim senligim, benim sevdigim, keyfim, benim canim Firdevsim! Neylersin n’islersin, ne keyftesin, ne fikirdesin, ne haldesin, ne demdesin? Garip gonlunu ne ile eglersin? Benim guzel keyfim, senden ayrilmak ne cetin ahval imis bilmezdim
Sefkat mi daha agir basar, merhamet mi?
Sevgi mi eklersiniz, emir kipinde nefret mi?
Sesinize eklenti olarak ne gonderirsiniz.
Her ifade edisiniz, her sesiniz bir feryat olarak mi cikar?
Sevgiyi bulmak kolay, zor olan onu elinde tutabilmek.
Sevgiyi duyabilmekle isin halledildigini zannedenler aldaniyor.
Zira is bitmiyor belki asil o zaman basliyor.
Herkes sevgiden bahsediyor. Ama cogunun gercek sevgi ile zerre kadar bir ilgisi yok. Guya “ask”la birbirine baglanan bazi ciftler bir bakiyorsunuz cok gecmeden “siddetli gecimsizlik” nedeniyle ayriliyor.
Ne kadar sisirilirse sisirilsin, ne kadar reklam cumleleriyle galeyena getirilirse getirilsin ozunde ismarlamalik ve ruhsuzluk hakimse, modern sevgiler ucucu parfum kokusu gibi gecici oluyor ve ardinda derin bir pismanlik birakiyor.
Sevgi hergun ihtimam isteyen bir cicek bir cocuk gibidir.
Sevgi “el ele buyutulecek” bir seydir.
Ve sevgi “gosterildikce” koklesir, yerlesir.
Sevgiyi gostermek en basta gonulden dile dokulen ifadelerle gerceklesir. Sevgiyi gostermek beklemeye gelmez, sonra sonra deyip ertelemek aslinda sevgiyi tam olarak duyumsamayi da ertelemektir.
Sevgide ‘yarin’ sozune yer yoktur, yarin cok gec olabilir. Kisi yureginin sevgisini bosaltacak bir yurek bulmali mutlak, elindekinin kiymetin kaybetmeden bilmeli.
Yeryuzunde hakiki sevgi kadar degerli, onun kadar paha bicilmez ve onun kadar dogal, samimi ikinci bir sey yok gibidir.
Evet sevgi her seydir. Her seyi olanin bir sey vermesi gerekmez.
O zaten her halukârda elinde olani gonlune koymadan verebilir.
Seven insan sevdigine itaat eder.
Zira gercek sevgiyi veren artik hicbir seyini sevdiginden esirgemez. Gercekten seven insan sevdigini her sozunu emir telakki eder.
Bunun icin “Buyuklerin sozleri, sozlerin buyukleridir.” denilmistir.
Biz de simdi buyuklerin sevdiklerine buyuk bir sevgiyle soyledikleri sozlerini ele alirkan “Buyuklerin sevgisi, sevginin buyukleridir.” diyerek baslamak istiyoruz.
Ancak bunu ele alirken elbette ki o sevgilerin buyukluklerini ifade icin gunumuz sevgi sozcuklerini vurgu yapip gecmek en dogrusu olacaktir.
NASIL HİTAP EDİYORLARDI?
Sevginin, insan psikolojisine olumlu katki yaptigini vurgulayan Mevlânâ Hazretleri ask ve sevginin benligi hor ve hakir kilip, insani yukselttigine dikkat cekiyor.
“Onsuz butun beden tamahtan ibarettir. Tamah ise alcaltandir. Sevgi ve sefkat insanin, ofke ve sefkat ise hayvanin temel hasletleridir. Sevgi gunestir; ama kusurlari ortmede gece gibi olun!” seklinde ozetler ask ve sevgiyi.
Bir velinin esine yazdigi mektuptan sefkat ve sevgi dolu ifadeler de soyle:
“Izzetli, hurmetli, hakikatli, adamlikli, sefkatli, hatirli, gonullu, asilli, usullu, akilli, izanli, hunerli, marifetli, usluplu, yakisikli, guzel huylu, tatli dilli, ayipsiz hatunum, helalim Firdevs Hatun huzuruna, derun-i dilden ve can u gonulden selamlar ve dualar edip ol mubarek nazik hatirin sual ederiz, Huda’nin birligine emanet veririz.
Benim nazli yar-i gamgusârim. Benim senligim, benim sevdigim, keyfim, benim canim Firdevsim! Neylersin n’islersin, ne keyftesin, ne fikirdesin, ne haldesin, ne demdesin? Garip gonlunu ne ile eglersin? Benim guzel keyfim, senden ayrilmak ne cetin ahval imis bilmezdim