Sevgimden yüzüne bakamıyordum
- "Sevgimden yüzüne bakamıyordum"
Amr bin Âs Mısır fatihiydi, büyük bir komutandı. Altı yıl kadar Mısır valiliği görevinde bulundu. Peygamberimizin yakın arkadaşlarındandı. Büyük bir diplomattı, siyasi meselelerde dâhi idi. Çok üstün bir zekâsı ve ikna kabiliyeti vardı. 90 yaşındaydı. Hasta yatağındaydı, son günlerini yaşıyordu artık. Ölüm döşeğindeydi, ruhunu teslim etmek üzereydi. Uzun uzun ağladı ve sonunda yüzünü duvara çevirdi. Oğlu,
"Babacağım" dedi,
"Peygamberimiz sizi bazı şeylerle müjdelemişti."
Hz. Amr anlattı:
"Ben üç hal üzere bulundum. Düşünüyorum da bir vakitler Resulullahı benim kadar sevmeyen birisi yoktu. Onu öldürmek için fırsat kollamıştım. Bu hal üzere ölseydim Cehennemlik olurdum. Cenab-ı Hak İslâmın nurunu kalbime yerleştirince Peygamberimize gittim:
"Uzatın sağ elinizi size bîat edeceğim"
dedim.
"Ne oldu sana ey Amr?"
buyurdu.
"Bir şartım var"
dedim.
"Nasıl bir şart?"
dediler.
"Allah'ın beni affetmesini istiyorum"
dedim.
"Bilmez misin, İslâm önceki günahları yok eder"
buyurdu. Bundan sonra benim gözümde Peygamberimizden daha sevimli ve ondan daha büyük bir insan kalmadı. Ona karşı duyduğum saygıdan dolayı doya doya yüzüne bakamıyordum. Çünkü ona doya doya bakamazdım. Bu hal üzere ölürsem cennetlik olmayı ümit ediyorum.
Mehmet Paksu
Ocak 2002 Beyan Dergisi