ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
1873 yılında doğdu. Öğrenimini amcası el-Mehdî’nin gözetiminde yaptı. Muhammed el-Mehdî vefat edince geriye Muhammed İdris adında bir oğul bıraktı. Ancak İdris’in yaşı es-Sünûsî Şeyhliğine uygun olmayacak kadar küçük olduğu için Sünûsî Şeyhliğine amcasının oğlu Seyyid Ahmed es-Sünûsî getirildi. İyi bir öğrenim gören es-Sünûsî, yoğun savaşların içinde yetişti. Cihad ve tasavvufu birleştiren en parlak örneklerden biri olarak kabul edilir. Kuzey Afrika’daki Sünûsî tasavvuf akımının üçüncü lideri konumundaydı.
Afrika’da sömürgeci İngiliz, Fransız ve İtalyan güçlerine karşı direnen İslâmî hareketin de önderliğini yaptı.
Ahmed es-Sünûsî, Birinci Dünyâ Savaşının sonlarında Sultan Mehmed Reşâd’ın isteği üzerine İstanbul’a geldi. Sultan Reşâd Han, Şeyh es-Sünûsî’den İslâm birliğini yeniden tesis ve takviye etmesini istedi. Ancak İslâm âlemini dolaşmaya çıkacağı sırada kendisini dâvet eden Sultan Reşâd Han vefât etti. Sultan Vahdeddîn’in tahta oturma merâsiminde bulunmak üzere seyâhat ertelendi.
Şeyh Ahmed Sünûsî hazretleri daha sonra yine Vahdeddîn’in isteği üzerine Kurtuluş Savaşında çalışmak üzere Anadolu’ya geçti. Anadolu’da vaaz ve nasihatler vererek halkı birliğe davet etti. Türkiye’den ayrıldıktan sonra Şam, Filistin ve Mekke’ye geçti. Hayatının son dönemlerinde Yemen İmamlığı ile Suûd Krallığı arasında tampon bir devlet olan Asîr’e yerleşti. 10 Mart 1933’de vefat edinceye kadar burada kaldı.