Herkesin, imân mukabilinde,
bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlarla müzeyyen
ve bâki ve daimî bir tarla ve mülkü
kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış.
Eğer İmân vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek.
Ve bu asırda, maddiyyunluk tâunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor.
Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk vefiyattan
yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş;
ötekiler kaybetmişler.
Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini,
bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi?