Konuya cevap cer

Sohbet-i Canan Kainatın Gündemidir


Hani derler yani “gündemi takip ediyorum”. Aslında hiçbir gün, hiçbir an kâinattaki mevcudatın gündeminden düşmeyen bir şey var o da “Allah” yani Canan/Sevgili.


Sohbet-i Canan, sözü Allah’a getirip, kâinatın gündemini yani gerçek gündemi yakalamaktır.


Buradan baktığımızda, dünyamızda her gün değişen gündemler var, bir de hiç değişmeyen gündem var.


Sonuç olarak denebilir ki: Sohbet-i Canan Kuran eşliğinde kainat kitabının okunup, tefsir edildiği, Canan/Allah cc hakkında marifet ve muhabbetin ziyadeleştiği sohbetlerdir.


Sohbet-i Canan terkibindeki kelimelerin kök anlamları üzerine birkaç tahlil


Önce sohbet kelimesine bakalım. Sohbet Arapça S-H-B kökünden gelir. Birine yakınlık duyup, onunla beraber olmak, samimi olup arkadaşlık ve dostluk kurmak anlamına gelir.


Bu anlamı biraz açarsak şunları deriz.


Türkçemizde “kalemin sahibi benim, ben iki çocuk sahibiyim” derken aynı kökten türeyen kelimeleri kullanırız.


Allah Resulü Hz. Muhammed’i (sas) dünya gözüyle görenlere de yine bu kökten gelen Sahabe kelimesi (çoğulu Ashab) isim oluyor. Arkadaş anlamına gelir.


Bu bilgiden sonra “sohbet” kelimesi için genel bir değerlendirme yapabiliriz. 


Sohbet: sonucu, arkadaşlık, dostluk, bağlılık ve sahiplenmeye vesile olan ilişkilerin bütünüdür.


Mesela üç çocuk sahibiyim dendiğinde, çocuklarıma bağlıyım. Bu evin sahibi benim dendiğinde ona sahip olmak için bedel ödedim. Bu işyerinin sahibiyim dendiğinde bu, burası için emek harcadım…


Bu anlamlardan yola çıkarsak, sohbet meclisleri insanların birbirlerin bağlanmasına vesile olan ortamlardır. Bu ortamlarda bağlandığımız kişilere arkadaş diyoruz.


Sahabe efendilerimiz, peygamber efendimizin (sas) sohbet arkadaşlarıydı ve bu sohbetler sonucu bağlılık o kadar kuvvetliydi ki, Ashab-ı Kiram “fedake ebi ve ümmi” (anam-babam sana feda olsun) diyecek kadar seviyorlardı.


Kısaca sohbet: insanlar arası tanışmaların olduğu, bu tanışmaların kaynaşmaya dönüştüğü bu kaynaşmalar sonucunda kuvvetli arkadaşlık bağlarının kurulmasıdır.


Sohbeti böyle tanımladıktan sonra “canan” kelimesine bakalım.


Bu kelimenin kökü Arapca “c-n-n” kökünden gelir. Varlığı bilinen ama gözle görülmeyen şeylere denir. Çok sık ağaçlardan dolayı yukarıdan bakıldığında zemini görünmeyen yere cennet, ana rahmindeki bebeğe cenin, gözle görülmeyen akıldan yoksun kişiye mecnun, görünmeyen manevi varlıklara da cin denmiş.


Can ve canan da bu kökten geliyorlar. Can malum içimizde ama görünmüyor.


Canan sevgili demek, sevgi görünmediği için, sevginin muhatabına canan denmiş.


Canan candan daha çok sevilir, canan için can feda edilir.


Halk arasında “önce can sonra canan” denmesi de cananın korunması için canın canlı kalması gerektiğinden.


Bu tespitlerden sonra canan; uğrunda can verilecek kadar sevilendir.


Bu genel değerlendirmelerden sonra Sohbet-i Canan için aşağıdaki tanımları yapabiliriz.


Sohbet-i Canan: Sevgili (canan) hakkında konuşma. 

Sohbet-i Canan: Sevgiliye (canana) bağlılığın gereği olarak bir araya gelinen ortamlar.

Sohbet-i Canan: Bana hayatı, ömrü, vakti veren sevgili için en değerli zamanı ayırıp Onun hakkında konuşma ortamı.


Bu tanımlardan sonra diyebiliriz ki, Sohbet-i Canan Sevgili ile konuşmak, sevgili hakkında konuşmak için bir araya gelme anlarının genel adıdır.


Dua bu konuşmanın özel olanı, sohbet ise genel olanıdır.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst