Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 15 - Tevhid Nazarıyla Bakmak
Meselâ, iktidarsız ve ihtiyarsız bir yavrunun imdadına umulmadık bir yerden, yani kan ve fışkı ortasından beyaz, safi, temiz bir süt göndermek olan cüz’î fiil ise, tevhid nazarıyla bakıldığı vakit, birden, bütün yavruların pek çok harikulâde ve pek çok şefkatkârâne olan küllî ve umumî iaşeleri ve validelerini onlara musahhar etmeleriyle rahmet-i Rahmân’ın cemâl-i lâyezâlîsi kemâl-i şâşaa ile görünür. Eğer tevhid nazarıyla bakılmazsa, o cemâl gizlenir ve o cüz’î iaşe dahi esbaba ve tesadüfe ve tabiata havale edilir, bütün bütün kıymetini, belki mahiyetini kaybeder.
İkinci Şua
Kur'an ayetlerinde de ve Onun bir tefsiri olan Risale-i Nur'da da nazarlarımız en çok alışık olduğumuz ve de en çok gaflet ettiğimiz şeylere çevriliyor. Bir yavrunun iaşesi rızıklanması hemen herkesin gördüğü birşeydir. Daha nice canlıların da rızıklandıklarına sürekli şahit oluyoruz. Bu kadar gözümüz önünde olan birşeyde bile o derece gaflete düşüyoruz ki; yavrunun beslenmesini annesine, babasına, yakınlarına, ve sair sebeplere taksim edebiliyoruz. Böyle bir bakış açısı ile de yavrunun beslenmesinde Allahın cemali ve kemali isimlerinin tecellileri ve o tefekküri bakış açısından gelen huzur, güzellikler gizleniyor, saklı kalıyor.
Farkı anlamak zor değil. O yavruyu beslenirken izleyelim. Kusurlu, hatalarını ve doğrularını bile ayırt edemeyen, aciz, fakir, hastalıklara müptela, kendi rızkını bile temin etmekten aciz olan bir insanın onu beslediğini düşünmek mi daha huzur verici, yoksa hiç birşeye ihtiyaç halinde olmayan, bütün kusur ve noksanlardan münezzeh, sonsuz şefkat sahibi ki, bu şefkatini yavrunun beslenmesi için, annesine rahmetinin küçücük bir tecellisinden vererek hizmetkar ve vesile yapmış Allah'ın rızıklandırmasını düşünmekmi daha huzur vericidir ?