Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 44 - Sırr-ı Vahdetle Kâinatın Kemâlâtı Tahakkuk Ede
[NOT]Birinci Meyve Hâlik-ı Kâinat olan Zât-ı Akdese baktığı gibi, İkinci Meyve dahi kâinatın zâtına ve mahiyetine bakar.
Evet, sırr-ı vahdetle kâinatın kemâlâtı tahakkuk eder. [/NOT]
Bir işin idaresine birden fazla el karıştığında o işteki kalitenin düşeceği malumdur. Bir köye iki muhtar verilse, ikisi de ayrı telden çalar, bir köyü ya da bir mahalleyi bile idare edemezler. Çünkü iki tane olduğunda aynı yetkiye sahip olduklarından, her biri kendi keyif ve çıkarlarına ya da anlayışına göre görevini icra edecektir. Bu da anlaşmazlığı netice vereceğinden sağlıklı bir yönetim söz konusu olamaz.
Bunun gibi hangi makamda olursa olsun, bir şirkette iki müdür, bir şehirde iki vali vs. olduğunda idarede zorluklar baş gösterecektir. İki muhtar olduğunda küçük bir köy bile yönetilemezken koca kainatın farklı ellerden çıktığı, birden fazla idarecisinin olduğu düşünülse, elbette aklı olan buna ihtimal vermeyecektir.
Gözümüzle görüyoruz, kainatta bir mükemmellik var. Her şey yerli yerince dizilmiş. Milyarlarca yıldızları, galaksileri, ayı, dünyası, güneşi, denizi, dağları birbiri ile uyum içerisindeler. Bu uyumu Mutasarrıfı’nın bir olmasından başka bir şekilde açıklamak mümkün değildir.
Cenab-ı Hak Celle Celalühü Enbiya Suresi 22. ayette mealen buyuruyor ki; “Eğer göklerde ve yerde Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, ikisi de harab olup giderdi.” Ayetin ve Üstad Hazretleri’nin “Evet, sırr-ı vahdetle kâinatın kemâlâtı tahakkuk eder.” İfadesinden anladığımız, kainatta mükemmellik adına her ne var ise, tek bir İdarecisi, tek bir Müdebbiri, tek bir Mutasarrıfı olduğundandır.