Madem kainatta gözümüz önünde görünen böylesi bir hakimiyet ve amiriyet hakikati var. Peki bu amiriyet ve hakimiyetin bir ortağı olabilir mi ? Bir Allah'tan başkası bu faaliyetlere parmak karıştırabilir mi ?
Elcevap:
[NOT]Amma hâkimiyet ve âmiriyetin vahdete şehadetleri ise, Risale-i Nur’un çok yerlerinde gayet kat’î bir surette ispat edilmiş. Hülâsatü’l-hülâsası şudur ki:
Hâkimiyetin şe’ni ve muktezası istiklâliyet ve infiraddır ve gayrın müdahalesini reddir. Hattâ, aczleri için muavenete fıtraten muhtaç olan insanlar dahi, o hâkimiyetin bir gölgesi cihetiyle gayrın müdahalesini red ve istiklâliyetini muhafaza etmek için, bir memlekette iki padişah, bir vilâyette iki vali, bir nahiyede iki müdür, hattâ bir mahallede iki muhtar bulunmuyor. Eğer bulunsa hercümerc olur, ihtilâl başlar, intizam bozulur.
[/NOT]
Hattâ, aczleri için muavenete fıtraten muhtaç olan insanlar dahi, o hâkimiyetin bir gölgesi cihetiyle gayrın müdahalesini red ve istiklâliyetini muhafaza etmek için...
Bu kısmın izahını başka bir risalede, bir soruya verdiği cevapta, Üstad şu şekilde yapıyor:
[TAVSIYE]“Yalnız bir şüphem var: Cenâb-ı Hakkın Hâlık olduğunu kabul ediyorum. Fakat bazı cüz’î esbabın ehemmiyetsiz şeylerde icada müdahaleleri ve bir parça medh ü senâ kazanmaları, saltanat-ı rububiyetine ne zarar verir? Saltanatına noksaniyet gelir mi?”
Elcevap: Bazı risalelerde gayet kat’î ispat ettiğimiz gibi, hâkimiyetin şe’ni, müdahaleyi reddetmektir. Hattâ, en ednâ bir hâkim, bir memur, daire-i hâkimiyetinde oğlunun müdahalesini kabul etmiyor.
Hattâ, hâkimiyetine müdahale tevehhümüyle, bazı dindar padişahlar, halife oldukları halde mâsum evlâtlarını katletmeleri, bu redd-i müdahale kanununun hâkimiyette ne kadar esaslı hükmettiğini gösteriyor.
Bir nahiyede iki müdürden tut, tâ bir memlekette iki padişaha kadar, hâkimiyetteki istiklâliyetin iktiza ettiği men-i iştirak kanunu, tarih-i beşerde çok acip hercümerc ile kuvvetini göstermiş.
Yirmi Üçüncü Lem'a[/TAVSIYE]