Konuya cevap cer

[NOT]Madem  hâkimiyetin bir gölgesi, âciz ve muavenete muhtaç olan insanlarda  bu  derece müdahale-i gayrı ve iştiraki reddedip kabul etmezse, elbette   aczden münezzeh bir Kadîr-i Mutlakta, rububiyet suretindeki hâkimiyet,   hiçbir cihetle iştiraki ve müdahale-i gayrı kabul etmez. Belki gayet   şiddetle reddeder ve şirki tevehhüm ve itikad edenleri gayet hiddetle   dergâhından tard eder. İşte, Kur’ân-ı Hakîmin ehl-i şirk aleyhinde gayet   şiddet ve hiddetle beyanatı bu mezkûr hakikatten ileri geliyor.[/NOT]


[TAVSIYE]Acaba âciz ve muavenete muhtaç insanlardaki âmiriyet ve hâkimiyetin bir  gölgesi bu derece müdahaleyi reddetmeyi ve başkasının müdahalesini men  etmeyi ve hâkimiyetinde iştirak kabul etmemeyi ve makamında  istiklâliyetini nihayet taassupla muhafazaya çalışmayı gör; sonra,  hâkimiyet-i mutlaka rububiyet derecesinde; ve âmiriyet-i mutlaka  ulûhiyet derecesinde; ve istiklâliyet-i mutlaka ehadiyet derecesinde; ve  istiğnâ-yı mutlak kadîriyet-i mutlaka derecesinde bir Zât-ı Zülcelâlde,  bu redd-i müdahale ve men-i iştirak ve tard-ı şerik, ne derece o  hâkimiyetin zarurî bir lâzımı ve vâcip bir muktezası olduğunu, kıyas  edebilirsen et.



Yirmi Üçüncü Lem'a[/TAVSIYE]


[TAVSIYE]Madem bir hâkimiyet-i mutlaka hakikati vardır; elbette şirkin hakikatı olamaz. Çünkü [SUP]2[/SUP] لَوْ كَانَ فِيهِمَا اٰلِهَةٌ إِلاَّ اللهُ لَفَسَدَتَا  âyetinin hakikat-i kàtıasıyla; müteaddit eller müstebidâne bir işe  karışsalar, karıştırırlar. Bir memlekette iki padişah, hattâ bir  nahiyede iki müdür bulunsa, intizam bozulur ve idare hercümerc olur.  Halbuki, sinek kanadından tâ semâvât kandillerine kadar ve hüceyrat-ı  bedeniyeden tâ seyyaratın burçlarına kadar öyle bir intizam var ki,  zerre kadar şirkin müdahalesi olamaz.


Hem hâkimiyet bir makam-ı  izzettir; rakip kabul etmek, o hâkimiyetin izzetini kırar. Evet, aczi  için çok yardımcılara muhtaç olan insanın, cüz’î ve zâhirî ve muvakkat  bir hakimiyeti için kardeşini ve evlâdını zâlimâne öldürmesi gösteriyor  ki, hâkimiyet rakip kabul etmez. Böyle bir âciz, böyle cüz’î bir  hâkimiyet için böyle yaparsa elbette, bütün kâinatın mâliki olan bir  Kadîr-i Mutlakın, hakikî ve küllî rububiyetine ve ulûhiyetine medar olan  kendi hâkimiyet-i kudsiyesine başkasını teşrik etmesi ve şerike müsaade etmesi hiçbir cihetle mümkün olamaz.



[SUP]2[/SUP]  :  “Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisi de harap olup giderdi.” Enbiyâ Sûresi, 21:22.



Yedinci Şua[/TAVSIYE]


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst