[NOT]Hem nasıl ki bir fevkalâde kuvvet, faaliyete girmek için istilâ etmek ister, başka kuvvetleri dağıtır. Öyle de, herbir fiil-i rububiyet ve herbir cilve-i esmâ-i ulûhiyet, o derece fevkalâde kuvvetleri, eserlerinde görünüyor ki, eğer hakîmiyet-i âmme ve adalet-i mutlaka olmasaydı ve onları durdurmasaydı, herbiri umum mevcudatı istilâ edecekti.[/NOT]
Cüz'i kuvvet sahibi insanlar dahi, hakimiyet kurmak için, kuvvetiyle karşılarına çıkabilecek başka kuvvetleri dağıtmaya çalışıyor ki, hakimiyetini izhar edebilsin. Cenab-ı Hak sonsuz kudret ve kuvvet sahibidir. Bütün esması da nihayetsizdir, sonsuzdur..Ancak Cenab-ı Hakkın cc. adalet ve hikmeti, fiillerinin ve isimlerinin cilvelerinin nihayetsiz bir surette kainatta tecelli etmesine müsaade etmiyor.
Mesela Allah'ın rahmeti sonsuz tecelli etseydi, dünya cennete dönerdi.
Kahhar ismi sonsuz tecelli etseydi, kafirler dünyada cezalarını peşin çekerlerdi, hatta buna bağlı olarak, binlerce insanı öldüren bir zalimin binlerce de vücudunun olması lazım gelirdi.
Rezzak ismi sonsuz tecelli etseydi, herkes aynı şekilde rızıklandığından, kimse kimsenin haline bakıp şükür ihtiyacını hissetmezdi..
Demek adalet ve hikmeti isimlerinin ve fiillerinin kainatta sonsuz tecelli etmesine mani oluyor..