.. Surelerin Fazileti-2
Kutbuddîn İznikî buyurdu ki:
"Nebe sûresini güneş doğarken okuyan kimse, bütün âfetlerden emin olur."
[Nebe sûresi Kur'ân-ı kerîmin 581. sayfasındadır.]
Mu'avvizeteyn (Felâk, Nâs) sûrelerinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Ey Cübeyr, yolculuğa çıktığında, arkadaşlarının içinde en iyi durumda olmak,
sıkıntı çekmemek ve rızık bakımından rahat olmak istersen, Kulyâ, İzâcâe,
kulhüvallahü ehad, kul e'ûzü birabbinnâs oku. Okurken besmele ile başla, besmele
ile bitir!”
Ukbe bin Âmir radıyalallahü anh anlatır:
Bir zaman Peygamber efendimizle yolculuk yaparken şiddetli bir fırtınaya
tutulduk. Resûlullah, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyup, bana buyurdu ki:
“Ey Ukbe, bu iki sûre ile Allaha sığın; zira Allaha hiç bir kul bunlardan daha
fazîletli birşey ile sığınamaz!”
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kulhüvallahü ehad, Felâk ve Nâs sûrelerini sabah akşam üç defa oku!
Bunlar sana kâfidir.”
“Cuma namazından sonra, yedi defa İhlâs ve Mu'avvizeteyn okuyanı, Allahü
teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan ve kötü işlerden korur.”
“İki sûreyi çokça okuyun! Allahü teâlâ sizi âhırette onlarla fyadalandırıcaktır.
Mu'avvizeteyn kabri nûrlandırır, şeytanı uzaklaştırır. Sevâbları ve dereceleri arttırır.
Mîzânda ağır gelir ve sâhibini Cennete götürür.”
Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî buyurdu ki:
"Dertlerden kurtulmak için Mu'avvizeteyni çok okumak da faydalıdır."
Hazret-i Âişe vâlidemiz, Peygamber efendimizin yatacağı zaman, İhlâs, Felâk
ve Nâs sûrelerini okuyup, ellerine üflediğini, sonra da elleri ile vücudunu
sıvazladığını bildirmektedir.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri de, "Sıkıntılı zamanlarda dört kul'leri yani kulyâ,
kulhüvallahü ehad, Felâk ve Nâs sûrelerini çok okumalıdır" buyurmaktadır.
Felâk sûresini çok okuyan kimseye, Cenab-ı Hak, kolay yollardan rızık nasip
eder. İnsanların hasedinden, her türlü şer ve kötülüklerden muhafaza eder.
Nâs sûresini devamlı okumayı alışkanlık haline getiren kimse, daima sıhhat
ve âfiyette olur. Nazara karşı okunursa, şifâ bulur.
Son nefesini vermekte olan kimse için bu sûre okunursa, rûhu bedenden
rahatça ayrılır. Yatağa girerken okuyan kimse, cin ve şeytan şerrinden kurtulur.
Vesvesesiz, korkusuz rahat bir uyku uyur.
Seyyid Abdülhakim Arvâsî buyurdu ki:
"Âyetel-kürsî, İhlâs, Mu'avizeteyn ve Fâtiha sûrelerini sık sık okumak da,
insanı cinden muhâfaza eder."
Fâtiha-i şerîfenin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Fâtiha sûresi, ölümden başka her derde devâdır.”
“Fâtihayı ve İhlâs sûresini okuyan, Kur'ân-ı kerîmin üçte birini okumuş
sayılır.”
“Bir kimse evine gelince, önce Fâtiha sûresini daha sonra İhlâs sûresini
okursa, Allahü teâlâ o evden fakirliği giderir, yerine huzur ve bereket ihsân eder.”
“Yatağa girildiğinde, uyumadan önce Fâtiha ve İhlâs sûrelerini okuyan, ölüm
hariç bütün tehlikelerden emin olur.”
“Bir kimse, yatağa girdiğinde, Fâtiha sûresini, Âyet-el kürsî'yi, Veinne
Rabbeküm âyetini.. (Muhsinin'e kadar), Haşr sûresinin sonunu, İhlâs ve
Muavvizeteyn sûrelerini okur, ondan sonra uyursa, Allahü teâlâ, o kimseyi her türlü
tehlikelerden korumak için iki melek görevlendirir.
O iki Melek sabaha kadar onu korur. Şayet sabaha kadar vefât etmiş olursa,
bütün günâhları bağışlanır.”
“Bir kimse, Cuma namazından sonra Fâtiha sûresini, İhlâs ve Mu'avvizeteyn
sûrelerini yedişer defa okursa, Allahü teâlâ o kimsenin hem dünyasını hem
âhiretini, hem de çoluk çocuğunu gelecek Cumaya kadar himayesine alır ve her
türlü tehlikeden korur.”
“Yağmur suyunu toplayıp, üzerine fâtiha-i şerîfe, Âyet-el-kürsî, İhlâs ve Kul-
e'ûzü sûreleri yetmişer kere okunur, bu sudan aralıksız yedi sabah içenlerin
hastalıkları, ağrıları zâil olur.”
“Ey Câbir! Kur'ân'da nâzil olan sûrenin hayırlısını sana haber vereyim mi? Bu
Fâtiha'dır. Onda her derde şifâ vardır.”
Abdülazîz Dehlevî buyurdu ki:
"Yedi kere Fâtiha okuyup, derd, ağrı olan uzva üflenirse, şifâ hâsıl olur."
Mevlânâ Muhammed Osman buyurdu ki:
"Duâların en kıymetlisi ve fâidelisi Fâtiha sûresidir."
Fâtiha şifâdır
Ebû Hüreyre buyurdu ki:
"Fâtiha sûresi indirildiğinde İblis hased ve kederinden ağlayıp inledi."
İmâm-ı Mücâhid buyurdu ki:
"Şeytan dört defa inlemiştir."
1- La'nete uğradığı zaman,
2- Cennetten çıkarıldığı zaman,
3- Allahü teâlâ, peygamber gönderildiğinde,
4- Fâtiha sûresi nâzil olduğunda."
Ebü'l-Hasen Şâzili buyurdu ki:
"Yedi defa Fâtiha sûresini okuyup dert ve ağrı olan uzva üflenirse, şifâ hasıl
olur. Âyet-i kerîmenin ve duânın tesir etmesi için okuyanın ve okutanın Ehl-i
sünnet itikadında olması, haram işlemekten, kul hakkından sakınması, haram
yimemesi ve karşılık olarak ücret istememesi şarttır."
Enfâl sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Sûre-i Enfâl ve Sûre-i Tevbe'yi okuyan kimseye ben şefaatçıyım. Ve o
kimsenin münâfıklıktan beri olduğuna şahidlik ederim. Arşı yüklenen melekler
ölünceye kadar onun için istigfâr ederler.”
En'âm sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Bir kimse, sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra, En'âm sûresinin
başındaki üç âyet-i okursa, Allahü teâlâ, o kimse için yetmiş bin melek
vazîfelendirir, bunlar kıyâmete kadar o kimse için istigfâr ederler.”
“Kim En'âm sûresini, arasına dünya kelâmı sokmadan okursa, Allahü teâlâ o
kimsenin geçmiş günâhlarını affeder.”
“Hâlis bir niyetle kılınan iki rek'at namazda, Fâtihadan sonra En'âm sûresini
okuyan, her türlü tehlikelerden korunur.”
“Kim En'âm sûresini gece ve gündüz okursa, yetmiş bin melek ona istigfâr
eder ve onun için af diler.”
Hazret-i Ömer buyurdu ki:
"En'âm sûresi Kur'ân-ı kerîmin en fazîletli sûrelerinden biridir."
İmâm-ı Şâfiî buyurdu ki:
"Her kim sabah ve akşam sûre-i En'âm'ın başındaki üç âyetini yedişer defa
okuyup ellerine üfleyerek vücûdunu mesh ederse, hastalık ve ağrılardan emin
olur."
Âl-i İmrân sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“İki beyaz gül bahçesini okuyunuz. Bu bahçeler Bekara ve Âl-i İmrân
sûreleridir. Bu iki sûre, kıyâmet gününde birer beyaz bulut, birer beyaz mermer
kitlesi gibi okuyucularının üzerinde durur, mahşerin şiddetli hararetine karşı gölge
yaparak serinliğe vesîle olurlar.”
“Kim Âl-i İmrân sûresini cuma günü okursa, güneş batıncaya kadar ona
Allahü teâlâ rahmet, melekler de istigfâr ederler.”
“Allahü teâlânın ism-i a'zamı şu iki âyettir: Birincisi Bekara sûresinin 163'üncü
âyeti, ikincisi Âl-i İmrân sûresinin başı.”
“Âl-i İmrân'ı okuyan kimseye kıyâmet günü sırat üstünde, okuduğu her bir
âyetin karşılığında emniyet verilir.”
Abdullah bin Mes'ûd buyurdu ki:
"Âl-i İmrân sûresi; gecenin sonunda kalkıp okuyan yoksul için ne güzel bir
hazinedir."
Abdullah bin Abbâs buyurdu ki:
"Kim Âl-i İmrân sûresini okursa zengin olur."
Kâfirûn (Kulyâ) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim herhangi bir gecede Kâfirûn (Kulyâ) sûresini okursa, çok güzel ve hayırlı
bir iş yapmış olur.”
“Kim kulyâ sûresini okursa, ona Kur'ân-ı kerîmin dörtte birini okumuş gibi
sevâb verilir. Ondan şeytanlar uzaklaşır, şirkten berî olur ve kıyâmetin şiddetinden
emin olur.”
“Yatarken Kulyâ sûresini okumak, Allaha şirk koşmaktan alıkoyar.”
Peygamber efendimiz Kulyâ sûresi okuyan birine rastladığında buyurdu ki:
“Bu kişi şirkten uzak ve berî oldu.”
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
“Kulyâ sûresini okuduktan sonra uyu! Zira bu sûreyi okumak şirkten
kurtuluştur.”
Kâfirûn sûresini, İhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri ile birlikte okuyanın rızkı artar,
hali düzelir.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
"Her türlü şerden korunmak için ve sıkıntılı zamanlarda dört kul'ü çok
okuyunuz."
[Dört kul, Kulyâ, Kulhüvallahü ehad, Felâk ve Nâs sûreleridir.]
Haşr sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim sabahleyin üç defa "E'ûzü billâhissemîil alîmi mineş-şeytânirrâcîm"
dedikten sonra Haşr sûresinin sonundaki üç âyeti okursa, Allah kendisine yetmiş
bin melek vazifelendirir. Bunlar akşama kadar o kişiye duâ ve istigfâr ederler. Eğer
o gün vefât ederse şehid olarak ölür. Bu âyetleri akşamleyin okuyan da aynı
şeylere kavuşur.”
“Haşr sûresinin sonunu okuyan kimsenin, geçmiş ve gelecek günâhlarını
[Farz ve kul borçları hâriç] Allahü teâlâ affeder.”
Âlimlerimiz buyuruyor ki:
"Her sabah ve akşam Haşr sûresinin sonunu okuyanlar âhiret şehidi olurlar."
Kadr sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Her kim abdest aldıktan sonra, "kadr" sûresini bir kere okursa, Hak teâlâ, o
kimseyi sıddıklardan yazar. İki kere okursa, şehidlerden yazar. Üç kere okursa,
Peygamberlerle haşreder.”
“Beni rüyasında görmek isteyen kimse, Cuma gecesi dört rek'at namaz kılıp,
her rekatinde Fâtiha-i şerîfe ile Ve'dduhâ, Elem neşrah, İnnâ enzel-nâhü ve İzâ
zülzilet-il-Ardu sûrelerini okusun! Sonra bana yetmiş defa salevât-ı şerîfe getirsin.
Yetmiş defa istigfâr da edip uyursa, beni rüyasında görür.”
Büyüklerden birisi yanındakilere sordu:
"Size ism-i a'zamı öğreteyim mi?"
"Öğret" denildiğinde buyurdu ki:
"Fâtiha, İhlâs, Âyet-el kürsî ve bir de İnnâ enzelnâ sûrelerini okuyun! Sonra
kıbleye dönerek arzu ettiğiniz şekilde duâ edin! Allah şüphesiz duânızı kabul
buyurur."
Bazı âlimler buyurdu ki:
"Kim Kadr sûresini Cuma gecesi bin defa okursa, Peygamber efendimizi
rüyasında görmeden ölmez."
Âlimlerimiz buyurdu ki:
"Meyyit defn edilirken yedi sûreyi okumak müstehabdır. Bu yedi sûre, Kadr,
Kâfirûn, Nasr, İhlâs, Mu'avvizeteyn ve Fâtiha sûreleridir."
Mü'min (Hâ mîm) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Herşeyin bir özü vardır. Kur'ânın özü ise, "Hâ mîm"lerdir.”
“Her kim Âyet-el kürsî ve Mü'min sûresini okursa, o gün içerisinde bütün
fenâlıklardan muhâfaza olunur.”
“Cennet bahçelerinde yükselmeyi arzu eden kimse, "Hâ mîm"leri okusun.”
“Her kim Mü'min sûresini (İleyhil masîr)e kadar ve Âyet-el kürsî'yi sabahleyin
okursa, bu kimse bütün bela ve musibetlerden korunur. Akşam okursa, sabaha
kadar bütün fenâlıklardan muhâfaza olunur.”
“Hâ mîm'ler yedidir: Cehennemin kapıları da yedidir. Her Hâ mîm gelip
Cehennemin bir kapısına durur ve; "Yâ Rab, bana inanan ve beni okuyan kişiyi bu
kapıdan içeri sokma" diye yalvarır.”
“Kim Mü'min sûresini okursa, ona duâ etmeyen ve onun için istigfârda
bulunmayan hiçbir nebî, sıddîk, şehid ve mü'min rûhu kalmaz.”
“Allahü teâlâ, yedi Hâ mîm'leri bana Tevrât yerine; Elîf lâm râ'lardan Tâ sîn
mîm'lere kadar olan sûreleri İncil yerine; Tâ sîn mim'ler ile Hâ mîm'ler ve Mufassal
yani Hucurât'tan sonraki sûreler ile üstün kıldı, benden önce hiç bir peygamber
onları okumamıştır.”
Abdullah bin Mes'ûd buyurdu ki:
"Hâ mîm"ler Kur'ân-ı kerîmin süsüdür."
Fetih sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Fetih sûresini okuyan kimse, Hudeybiye ağacının altında bana bîât eden
kimse gibi sevâb alır.”
“Ramazanın birinci gecesi kim namazda, Fetih sûresini okursa, Allahü teâlâ o
kimseyi bütün sene korur.”
“Kim Fetih sûresini okursa, sanki Mekke'nin fethinde Resûlullah ile berâber
bulunmuş gibidir.”
“Bu gece bana bir sûre indirildi ki, o bana dünya ve içindekilerden daha
sevimlidir. Bu sûre "İnnâ fetahnâ"dır.”
İmâm-ı Sa'lebi buyurdu ki:
"Sûre-i Feth'i okuyanların, meleklerin tesbîhlerinden ve zikirlerinden nasîbi
vardır."
Duhân (Hâ mîm) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Bir kimse, Duhân sûresini akşamleyin okursa, sabaha kadar yetmiş melek o
kimse için Cenâb-ı Haktan mağfiret talebinde bulunur. Cenâb-ı Hak da, o
meleklerin taleplerini kabûl buyurur.”
“Bir kimse, Yâsîn ve Duhân sûrelerini herhangi bir Cum'a gecesinde baştan
sona kadar okur ve bu okuduğu sûrelerin kudsiyyetine gereği gibi inanır ve
güvenirse, Cenâb-ı Hak, o kimsenin geçmişteki günâhlarını bağışlar.”
“Kim geceleyin Duhân sûresini okuyup namaz kılar, sonra yatarsa, yetmiş bin
melek onun için istigfâr getirir.”
Nasr (İzâ Câe) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“İzâ câe nasrullahi sûresi, Kur'ânın dörtte birine denktir.”
“Kim İzâ câe nasrullahi'yi okursa, Mekke-i Mükerreme'nin fethinde hazır
bulunup da şehîd olmuş gibi sevâb alır.”
“Ey Cübeyr! Yolculuğa çıktığında, arkadaşlarının içinde en iyi durumda
olmak, sıkıntı çekmemek ve rızık bakamından rahat olmak istersen, Kâfirûn, Nasr,
İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini oku...”
Fahreddîn-i Râzi buyurdu ki:
"Nasr sûresi mü'minlerin sûresidir. Her mü'min bu sûreyi okuduğunda, Allahü
teâlâ işlerini kolaylaştırır, onu düşmanları üzerine gâlip kılar, maîşet sıkıntısı
çektirmez, tevbesini kabul, günâhlarını affeder."
Âlimler buyurdu ki:
"Fetih sûresini okumaya gücü yetmeyen Nasr sûresini okusun."
Asr sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Asr sûresini okursa, Allahü teâlâ onun günâhlarını affeder. Hakkı ve
sabrı tavsiye edenlerden olur.”
Ebû Huzeyfe buyurdu ki:
"Resûlullahın Eshâbından iki kimse karşılaştıklarında, biri diğerine Asr
sûresini okumadan ayrılmazlardı. Sonra biri diğerine selâm vererek ayrılırlardı."
İmâm-ı Şâfiî buyurdu ki:
"Kur'ân-ı kerîmde başka hiçbir sûre nâzil olmasaydı, şu pek kısa olan Asr
sûresi bile, insanların dünya ve âhiret saadetlerini te'mine yeterdi. Bu sûre, Kur'ân-
ı kerîmin bütün ilimlerini içine alır."
Kehf sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Kehf sûresini başından on âyet ezberlerse, Deccâl'ın şerrinden
korunur.”
“Kim Kehf sûresini okursa, bulunduğu yer ile Mekke arası kendisi için bu
okuma nedeniyle aydınlanıp nûr olur. Kim Kehf sûresinin sonundan on âyet
okursa, sonra da Deccâl çıksa, artık ona zararı dokunmaz.”
“Kim cum'a günü Kehf sûresini okursa, onun için ayağını bastığı yerden göğe
kadar bir nûr fışkırır. Bu nûr kıyâmet günü onun yolunu aydınlatır ve o kişinin iki
cum'a arasında işlemiş olduğu küçük günâhlar bağışlanır.”
“Azamet ve büyüklüğü yer ile gök arasını dolduran sûreyi size haber vereyim
mi? Bu sûreyi yazana da yine yer ile gök arasının dolusunca ecir vardır. Kim onu
cum'a günü okursa, iki cum'a arasında işlediği küçük günâhları magfiret olunur. Bu
sûre Kehf sûresidir.”
“Kim Kehf sûresinin son beş âyetini okuyup yatarsa, Allahü teâlâ onu istediği
saatte uyandırır.”
“Kehf sûresi okunan eve o gece şeytan girmez.”
“Kim herhangi bir gecede Kehf sûresinin 110'nuncu âyetini okursa, bu okuyuş
kendisi için Aden-i Ebyen'den (Yemen'de bir ada) Mekke'ye kadar olan mıntıkaları
aydınlatan içi meleklerle dolu bir nûr olur.”
Senâullah Dehlevî buyurdu ki:
"Cum'a gecesi veya gündüzünde Kehf sûresini okumak çok sevâbdır."
Abdullah bin Mes'ûd buyurdu ki:
"İsrâ, Kehf ve Meryem sûreleri ilk inen sûrelerdendir. Bu sûreler benim ilk
servetimdir."
Tekâsür sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Beni Hak Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemîn ederim ki,
muhakkak Elhâkümüttekâsür'ü okumak bin âyet okumaya denktir.”
Peygamber efendimiz bir gün eshâbına buyurdu ki:
“Her gün bin âyet okumaya hanginizin gücü yeter?” Eshâb-ı kirâm,
"Yâ Resûlallah, bin âyet okumaya kimin gücü yeter?" dedi.
Resûlullah;
“Elhâkümüttekâsür'ü okumaya gücünüz yetmez mi?” buyurdu.
Tekâsür sûresinin fazîleti
"Tekâsür sûresini okuyan kimse, melekût âleminde, şükrü yerine getiren diye
çağrılır."
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Tekâsür sûresini okuyan kimse, melekût âleminde, şükrü yerine getiren diye
çağrılır.”
Abdullah bin Şihhîr diyor ki: "Tekâsür sûresinin nâzil olduğu zaman
Resûlullaha gittim. Resûlullah efendimiz; “İnsanoğlu; malım malım der durur.
Senin yiyip bitirdiğin, harcayıp tükettiğinden başka malın mı var?” buyurdu."
Kabristana gelen kimsenin, mezârın sağ yanına, ya'ni kıble tarafına ayak
ucuna yakın durması, selâm vermesi, ayakta veya çömelip veya oturup, Bekara
sûresinin başını ve sonunu, Yasîn-i şerîf sûresini, Tebâreke, Tekâsür, İhlâs ve
Fâtiha sûrelerini okuyup meyyite hediye etmesi müstehabdır.
Tevbe (Berâe) sûresinin fazileti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kur'ân-ı kerîm bana âyet âyet, harf harf nâzil oldu. Ancak, Tevbe ve İhlâs
sûreleri hâriç. Bunlar bana 70 bin melekle berâber nâzil oldu.”
“Enfâl ve Tevbe sûrelerini okuyan kimseye şefâ'atçiyim ve o kimsenin
münâfıklıktan uzak olduğuna şehâdet ederim.”
“Her kim Tevbe sûresinin son âyetini, sabah ve akşam yedişer defa okursa,
Allahü teâlâ bütün işlerinde o kuluna kâfi gelir.”
Zilzâl sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Zilzâl sûresi Kur'ân-ı kerîmin yarısına denktir.”
“Bir kimse Cum'a gecesi iki rek'at namaz kılar ve onda Fâtiha ve onbeş kere
Zilzâl sûresini okursa, Allahü teâlâ onu kabir azâbından ve kıyâmet sıkıntılarından
emîn kılar.”
Adamın biri Resûlullah efendimize gelerek, "Yâ Resûlallah! Bana öz ve
herşeyi içine alan bir sûre öğret" dedi. Resûlullah efendimiz; “Zilzâl sûresini oku!”
buyurdu. Adam; "Seni hak din ile gönderen Allaha yemîn ederim ki, bunun dışında
bir şey yapmam" dedi ve kalkıp gitti. Resûlullah efendimiz; “Adamcağız kurtuldu”
buyurdu.
“Kim herhangi bir gecede Zilzâl sûresini okursa, Kur'ân-ı kerîmin yarısını
okumuş gibi sevâb kazanır.”
Secde sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Kim Secde ve Mülk sûrelerini yatsı namazından sonra okursa, sanki Kadir
gecesini ihyâ etmiş gibi sevâb kazanır.”
Câbir bin Abdullah buyurdu ki:
"Resûlullah efendimiz Secde ve Mülk sûrelerini okumadan uyamazlardı."
Muhammed bin Alkamî buyurdu ki:
"Her gece Tebâreke ve Secde sûresini okuyanlara kabir suâli olmaz."
Yahya bin Ebî Kesîr dedi ki:
"Peygamber efendimiz Eshâbına Secde ve Tebâreke sûrelerini okumayı
emretmiştir. Zira bu iki sûrenin her âyeti diğer sûrelerin yetmiş âyetine bedeldir.
Kim bu iki sûreyi yatsıdan sonra okursa, bu ikisini Kadir gecesinde okumuş gibi
sevâb alır."
Hâlid bin Ma'dân buyurdu ki:
"Kurtuluşa götüren Secde sûresini okuyunuz. Zira bana ulaşan habere göre,
adamın biri sırf bu sûreyi okur, başkasını okumazmış. Çok da kusûrları varmış. Bu
sûre o kişiye Allah katında kanat germiş ve şöyle yalvarmış: Yâ rab, bu kulunu
bağışla! O beni çok okurdu. Allahü teâlâ da sûrenin şefâ'atini kabûl etmiş ve şöyle
buyurmuştur: Onun her günâhına karşılık bir sevâb yazınız ve kendisini bir derece
yükseltiniz."
İbni Abbâs buyurdu ki:
"Peygamber efendimiz, Cum'a günleri sabah namazlarında Secde ve Hel Etâ
sûrelerini okurdu."
Hûd sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Hûd sûresi beni ihtiyârlattı.”
“Cum'a günleri Hûd sûresini okuyunuz.”
“Ümmetim gemiye bindikleri vakit, Hûd sûresi 41. âyetini okumaları, onalrın
emniyetleridir.”
Yezîd bin Ebân diyor ki:
"Bir gece Resûl-i Ekrem'i rü'yâda gördüm ve ona Hûd sûresini okudum.
Bitirince bana, "Bu sûreyi okudun, ancak bunun ağlaması nerede" buyurdu.
Duhâ sûresinin fazîleti
"Rivâyete göre, Eshâb-ı kirâm ve Tâbi'înden bir grup, bir şey kaybettikleri
zaman, Duhâ sûresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı."
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Allahü teâlâ, sûre-i Duhâ'yı okuyan kimseye mahşer günü, ev halkına,
akrabâlarına, komşularına, dostlarına şefâ'at izni verir.”
“Duâ sûresini okuyan kimseye Arafat'ta benimle beraber olana verilen ecir
kadar ecir verilir.”
İmâm-ı Gazâlî buyurdu ki:
"Rivâyete göre, Eshâb-ı kirâm ve Tâbi'înden bir grup, bir şey kaybettikleri
zaman, Duhâ sûresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı."
Kıyâme sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kıyâme sûresini devamlı okuyan kimse, Kıyâmet gününde açık alınla
haşrolunur.”
“Kim kıyâme sûresini okursa, ben ve Cebrâil (aleyhisselâm) kıâmet günü,
kıyâmete inandığına dâir ona şâhidlik yaparız.”
Câsiye sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Câsiye sûresini baştan sona kadar okursa, Allahü teâlâ, o kimseyi
dünya ve âhıretin her türlü fenâlıklarına karşı perdeler.”
“Kim Câsiye sûresini okursa, hesap günü, Allahü teâlâ onun utanılacak
şeylerini örter ve korkusunu giderir.”
Şebe' sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Sebe' sûresini baştan sona kadar devamlı olarak okumasını âdet hâline
getirirse, Allahü teâlâ o kimseyi kıyâmet gününde Peygamberlerle müsâfeha
ettirir.”
“Kim Sebe' sûresini okursa, hiçbir resûl ve nebî kalmaz ki, kıyâmet günü ona
arkadaş olmasın ve müsâfehâ etmesin.”
Fâtır sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Fâtır sûresini okumayı âdet haline getiren kimse, Cennete dilediği
kapısından girmeye hak kazanır.”
Beyyine sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Beyyine sûresini okursa, kıyâmet günü, hayrın, iyiliğin kaynağı ile
berâber olur.”
“Allahü teâlâ, Beyyine sûresini okuyan kişinin kırâatini dinler ve şöyle
buyurur: Müjde olsun kulum! İzzetime yemîn olsun ki, gerek dünya ve gerek âhiret
hâllerinden hiç birinde seni unutmayacağım ve seni Cennete yerleştireceğim tâ ki
hoşnut oluncaya kadar.”
“Beyyine sûresini münâfıklar okumaz ve kalbinde Allahü teâlânın varlığında
şüphesi olan da okuyamaz. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, yer ve gök
yaratıldğından beri melekler bu sûreyi okuyarlar. Kim bu sûreyi okursa, Alalhü
teâlâ onun dînini ve dünyasını muhâfaza eder ve onun için istigfâr edecek
melekler gönderir.”
Enes bin Mâlik şöyle anlatır: "Peygamber efendimiz, Übey bin Ka'b'a buyurdu
ki: “Allahü teâlâ, Beyyine Sûresini sana okumamı emretti.” Übey; "Ey Allahın
resûlü!.. Allahü teâlâ benim adımı da andı mı?" dedi. Peygamber efendimiz; “Evet”
buyurdu. Bunun üzerine Übey bin Ka'b ağlamaya başladı.
[Kur'ân-ı kerîmde 600. sayfadadır.]
Kureyş sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Kim, Kureyş Sûresini okursa, Allahü teâlâ ona, Ka'be'yi tavâf edenlerin ve
orada i'tikâfta bulunanların adedinin on katı hasene verir.”
İmâm-ı Rabbânî buyurdu ki:
"Korkulu yerlerde ve düşman karşısında emîn ve rahat olmak için Kureyş
Sûresini okumalıdır. Tecrübe edilmiştir. Her gün ve her gece hiç olmazsa onbirer
defa okumalıdır."
Müddessir sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Müddessir Sûresini her zaman okumayı alışkanlık hâline getiren kimseye,
Allahü teâlâ Mekke'de yaşıyan müminlerin sevâbı kadar sevâb ihsân eder.”
Kur'ân-ı kerîmdeki sûreleri okuyanlara verileceği bildirilen sevâblar, harâm
işlemeyip, helâl lokma yiyenler, farz ve vâcib olan ibâdetleri yapıp kul borcu
olmayanlar içindir. Ehl-i sünnet i'tikâdında olmak ve belirtilen fayda ve sevâbları bu
sûrelerden değil, Allahü teâlâdan bilmek lâzımdır.
Hamd ALLAH (C.C)`ya Selam Ve Salavat Peygamberimiz S.A.V ve Ashabina..DUALARINIZI BEKLIYORUM..
"Nebe sûresini güneş doğarken okuyan kimse, bütün âfetlerden emin olur."
[Nebe sûresi Kur'ân-ı kerîmin 581. sayfasındadır.]
Mu'avvizeteyn (Felâk, Nâs) sûrelerinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Ey Cübeyr, yolculuğa çıktığında, arkadaşlarının içinde en iyi durumda olmak,
sıkıntı çekmemek ve rızık bakımından rahat olmak istersen, Kulyâ, İzâcâe,
kulhüvallahü ehad, kul e'ûzü birabbinnâs oku. Okurken besmele ile başla, besmele
ile bitir!”
Ukbe bin Âmir radıyalallahü anh anlatır:
Bir zaman Peygamber efendimizle yolculuk yaparken şiddetli bir fırtınaya
tutulduk. Resûlullah, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyup, bana buyurdu ki:
“Ey Ukbe, bu iki sûre ile Allaha sığın; zira Allaha hiç bir kul bunlardan daha
fazîletli birşey ile sığınamaz!”
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kulhüvallahü ehad, Felâk ve Nâs sûrelerini sabah akşam üç defa oku!
Bunlar sana kâfidir.”
“Cuma namazından sonra, yedi defa İhlâs ve Mu'avvizeteyn okuyanı, Allahü
teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan ve kötü işlerden korur.”
“İki sûreyi çokça okuyun! Allahü teâlâ sizi âhırette onlarla fyadalandırıcaktır.
Mu'avvizeteyn kabri nûrlandırır, şeytanı uzaklaştırır. Sevâbları ve dereceleri arttırır.
Mîzânda ağır gelir ve sâhibini Cennete götürür.”
Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî buyurdu ki:
"Dertlerden kurtulmak için Mu'avvizeteyni çok okumak da faydalıdır."
Hazret-i Âişe vâlidemiz, Peygamber efendimizin yatacağı zaman, İhlâs, Felâk
ve Nâs sûrelerini okuyup, ellerine üflediğini, sonra da elleri ile vücudunu
sıvazladığını bildirmektedir.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri de, "Sıkıntılı zamanlarda dört kul'leri yani kulyâ,
kulhüvallahü ehad, Felâk ve Nâs sûrelerini çok okumalıdır" buyurmaktadır.
Felâk sûresini çok okuyan kimseye, Cenab-ı Hak, kolay yollardan rızık nasip
eder. İnsanların hasedinden, her türlü şer ve kötülüklerden muhafaza eder.
Nâs sûresini devamlı okumayı alışkanlık haline getiren kimse, daima sıhhat
ve âfiyette olur. Nazara karşı okunursa, şifâ bulur.
Son nefesini vermekte olan kimse için bu sûre okunursa, rûhu bedenden
rahatça ayrılır. Yatağa girerken okuyan kimse, cin ve şeytan şerrinden kurtulur.
Vesvesesiz, korkusuz rahat bir uyku uyur.
Seyyid Abdülhakim Arvâsî buyurdu ki:
"Âyetel-kürsî, İhlâs, Mu'avizeteyn ve Fâtiha sûrelerini sık sık okumak da,
insanı cinden muhâfaza eder."
Fâtiha-i şerîfenin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Fâtiha sûresi, ölümden başka her derde devâdır.”
“Fâtihayı ve İhlâs sûresini okuyan, Kur'ân-ı kerîmin üçte birini okumuş
sayılır.”
“Bir kimse evine gelince, önce Fâtiha sûresini daha sonra İhlâs sûresini
okursa, Allahü teâlâ o evden fakirliği giderir, yerine huzur ve bereket ihsân eder.”
“Yatağa girildiğinde, uyumadan önce Fâtiha ve İhlâs sûrelerini okuyan, ölüm
hariç bütün tehlikelerden emin olur.”
“Bir kimse, yatağa girdiğinde, Fâtiha sûresini, Âyet-el kürsî'yi, Veinne
Rabbeküm âyetini.. (Muhsinin'e kadar), Haşr sûresinin sonunu, İhlâs ve
Muavvizeteyn sûrelerini okur, ondan sonra uyursa, Allahü teâlâ, o kimseyi her türlü
tehlikelerden korumak için iki melek görevlendirir.
O iki Melek sabaha kadar onu korur. Şayet sabaha kadar vefât etmiş olursa,
bütün günâhları bağışlanır.”
“Bir kimse, Cuma namazından sonra Fâtiha sûresini, İhlâs ve Mu'avvizeteyn
sûrelerini yedişer defa okursa, Allahü teâlâ o kimsenin hem dünyasını hem
âhiretini, hem de çoluk çocuğunu gelecek Cumaya kadar himayesine alır ve her
türlü tehlikeden korur.”
“Yağmur suyunu toplayıp, üzerine fâtiha-i şerîfe, Âyet-el-kürsî, İhlâs ve Kul-
e'ûzü sûreleri yetmişer kere okunur, bu sudan aralıksız yedi sabah içenlerin
hastalıkları, ağrıları zâil olur.”
“Ey Câbir! Kur'ân'da nâzil olan sûrenin hayırlısını sana haber vereyim mi? Bu
Fâtiha'dır. Onda her derde şifâ vardır.”
Abdülazîz Dehlevî buyurdu ki:
"Yedi kere Fâtiha okuyup, derd, ağrı olan uzva üflenirse, şifâ hâsıl olur."
Mevlânâ Muhammed Osman buyurdu ki:
"Duâların en kıymetlisi ve fâidelisi Fâtiha sûresidir."
Fâtiha şifâdır
Ebû Hüreyre buyurdu ki:
"Fâtiha sûresi indirildiğinde İblis hased ve kederinden ağlayıp inledi."
İmâm-ı Mücâhid buyurdu ki:
"Şeytan dört defa inlemiştir."
1- La'nete uğradığı zaman,
2- Cennetten çıkarıldığı zaman,
3- Allahü teâlâ, peygamber gönderildiğinde,
4- Fâtiha sûresi nâzil olduğunda."
Ebü'l-Hasen Şâzili buyurdu ki:
"Yedi defa Fâtiha sûresini okuyup dert ve ağrı olan uzva üflenirse, şifâ hasıl
olur. Âyet-i kerîmenin ve duânın tesir etmesi için okuyanın ve okutanın Ehl-i
sünnet itikadında olması, haram işlemekten, kul hakkından sakınması, haram
yimemesi ve karşılık olarak ücret istememesi şarttır."
Enfâl sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Sûre-i Enfâl ve Sûre-i Tevbe'yi okuyan kimseye ben şefaatçıyım. Ve o
kimsenin münâfıklıktan beri olduğuna şahidlik ederim. Arşı yüklenen melekler
ölünceye kadar onun için istigfâr ederler.”
En'âm sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Bir kimse, sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra, En'âm sûresinin
başındaki üç âyet-i okursa, Allahü teâlâ, o kimse için yetmiş bin melek
vazîfelendirir, bunlar kıyâmete kadar o kimse için istigfâr ederler.”
“Kim En'âm sûresini, arasına dünya kelâmı sokmadan okursa, Allahü teâlâ o
kimsenin geçmiş günâhlarını affeder.”
“Hâlis bir niyetle kılınan iki rek'at namazda, Fâtihadan sonra En'âm sûresini
okuyan, her türlü tehlikelerden korunur.”
“Kim En'âm sûresini gece ve gündüz okursa, yetmiş bin melek ona istigfâr
eder ve onun için af diler.”
Hazret-i Ömer buyurdu ki:
"En'âm sûresi Kur'ân-ı kerîmin en fazîletli sûrelerinden biridir."
İmâm-ı Şâfiî buyurdu ki:
"Her kim sabah ve akşam sûre-i En'âm'ın başındaki üç âyetini yedişer defa
okuyup ellerine üfleyerek vücûdunu mesh ederse, hastalık ve ağrılardan emin
olur."
Âl-i İmrân sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“İki beyaz gül bahçesini okuyunuz. Bu bahçeler Bekara ve Âl-i İmrân
sûreleridir. Bu iki sûre, kıyâmet gününde birer beyaz bulut, birer beyaz mermer
kitlesi gibi okuyucularının üzerinde durur, mahşerin şiddetli hararetine karşı gölge
yaparak serinliğe vesîle olurlar.”
“Kim Âl-i İmrân sûresini cuma günü okursa, güneş batıncaya kadar ona
Allahü teâlâ rahmet, melekler de istigfâr ederler.”
“Allahü teâlânın ism-i a'zamı şu iki âyettir: Birincisi Bekara sûresinin 163'üncü
âyeti, ikincisi Âl-i İmrân sûresinin başı.”
“Âl-i İmrân'ı okuyan kimseye kıyâmet günü sırat üstünde, okuduğu her bir
âyetin karşılığında emniyet verilir.”
Abdullah bin Mes'ûd buyurdu ki:
"Âl-i İmrân sûresi; gecenin sonunda kalkıp okuyan yoksul için ne güzel bir
hazinedir."
Abdullah bin Abbâs buyurdu ki:
"Kim Âl-i İmrân sûresini okursa zengin olur."
Kâfirûn (Kulyâ) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim herhangi bir gecede Kâfirûn (Kulyâ) sûresini okursa, çok güzel ve hayırlı
bir iş yapmış olur.”
“Kim kulyâ sûresini okursa, ona Kur'ân-ı kerîmin dörtte birini okumuş gibi
sevâb verilir. Ondan şeytanlar uzaklaşır, şirkten berî olur ve kıyâmetin şiddetinden
emin olur.”
“Yatarken Kulyâ sûresini okumak, Allaha şirk koşmaktan alıkoyar.”
Peygamber efendimiz Kulyâ sûresi okuyan birine rastladığında buyurdu ki:
“Bu kişi şirkten uzak ve berî oldu.”
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
“Kulyâ sûresini okuduktan sonra uyu! Zira bu sûreyi okumak şirkten
kurtuluştur.”
Kâfirûn sûresini, İhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri ile birlikte okuyanın rızkı artar,
hali düzelir.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
"Her türlü şerden korunmak için ve sıkıntılı zamanlarda dört kul'ü çok
okuyunuz."
[Dört kul, Kulyâ, Kulhüvallahü ehad, Felâk ve Nâs sûreleridir.]
Haşr sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim sabahleyin üç defa "E'ûzü billâhissemîil alîmi mineş-şeytânirrâcîm"
dedikten sonra Haşr sûresinin sonundaki üç âyeti okursa, Allah kendisine yetmiş
bin melek vazifelendirir. Bunlar akşama kadar o kişiye duâ ve istigfâr ederler. Eğer
o gün vefât ederse şehid olarak ölür. Bu âyetleri akşamleyin okuyan da aynı
şeylere kavuşur.”
“Haşr sûresinin sonunu okuyan kimsenin, geçmiş ve gelecek günâhlarını
[Farz ve kul borçları hâriç] Allahü teâlâ affeder.”
Âlimlerimiz buyuruyor ki:
"Her sabah ve akşam Haşr sûresinin sonunu okuyanlar âhiret şehidi olurlar."
Kadr sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Her kim abdest aldıktan sonra, "kadr" sûresini bir kere okursa, Hak teâlâ, o
kimseyi sıddıklardan yazar. İki kere okursa, şehidlerden yazar. Üç kere okursa,
Peygamberlerle haşreder.”
“Beni rüyasında görmek isteyen kimse, Cuma gecesi dört rek'at namaz kılıp,
her rekatinde Fâtiha-i şerîfe ile Ve'dduhâ, Elem neşrah, İnnâ enzel-nâhü ve İzâ
zülzilet-il-Ardu sûrelerini okusun! Sonra bana yetmiş defa salevât-ı şerîfe getirsin.
Yetmiş defa istigfâr da edip uyursa, beni rüyasında görür.”
Büyüklerden birisi yanındakilere sordu:
"Size ism-i a'zamı öğreteyim mi?"
"Öğret" denildiğinde buyurdu ki:
"Fâtiha, İhlâs, Âyet-el kürsî ve bir de İnnâ enzelnâ sûrelerini okuyun! Sonra
kıbleye dönerek arzu ettiğiniz şekilde duâ edin! Allah şüphesiz duânızı kabul
buyurur."
Bazı âlimler buyurdu ki:
"Kim Kadr sûresini Cuma gecesi bin defa okursa, Peygamber efendimizi
rüyasında görmeden ölmez."
Âlimlerimiz buyurdu ki:
"Meyyit defn edilirken yedi sûreyi okumak müstehabdır. Bu yedi sûre, Kadr,
Kâfirûn, Nasr, İhlâs, Mu'avvizeteyn ve Fâtiha sûreleridir."
Mü'min (Hâ mîm) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Herşeyin bir özü vardır. Kur'ânın özü ise, "Hâ mîm"lerdir.”
“Her kim Âyet-el kürsî ve Mü'min sûresini okursa, o gün içerisinde bütün
fenâlıklardan muhâfaza olunur.”
“Cennet bahçelerinde yükselmeyi arzu eden kimse, "Hâ mîm"leri okusun.”
“Her kim Mü'min sûresini (İleyhil masîr)e kadar ve Âyet-el kürsî'yi sabahleyin
okursa, bu kimse bütün bela ve musibetlerden korunur. Akşam okursa, sabaha
kadar bütün fenâlıklardan muhâfaza olunur.”
“Hâ mîm'ler yedidir: Cehennemin kapıları da yedidir. Her Hâ mîm gelip
Cehennemin bir kapısına durur ve; "Yâ Rab, bana inanan ve beni okuyan kişiyi bu
kapıdan içeri sokma" diye yalvarır.”
“Kim Mü'min sûresini okursa, ona duâ etmeyen ve onun için istigfârda
bulunmayan hiçbir nebî, sıddîk, şehid ve mü'min rûhu kalmaz.”
“Allahü teâlâ, yedi Hâ mîm'leri bana Tevrât yerine; Elîf lâm râ'lardan Tâ sîn
mîm'lere kadar olan sûreleri İncil yerine; Tâ sîn mim'ler ile Hâ mîm'ler ve Mufassal
yani Hucurât'tan sonraki sûreler ile üstün kıldı, benden önce hiç bir peygamber
onları okumamıştır.”
Abdullah bin Mes'ûd buyurdu ki:
"Hâ mîm"ler Kur'ân-ı kerîmin süsüdür."
Fetih sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Fetih sûresini okuyan kimse, Hudeybiye ağacının altında bana bîât eden
kimse gibi sevâb alır.”
“Ramazanın birinci gecesi kim namazda, Fetih sûresini okursa, Allahü teâlâ o
kimseyi bütün sene korur.”
“Kim Fetih sûresini okursa, sanki Mekke'nin fethinde Resûlullah ile berâber
bulunmuş gibidir.”
“Bu gece bana bir sûre indirildi ki, o bana dünya ve içindekilerden daha
sevimlidir. Bu sûre "İnnâ fetahnâ"dır.”
İmâm-ı Sa'lebi buyurdu ki:
"Sûre-i Feth'i okuyanların, meleklerin tesbîhlerinden ve zikirlerinden nasîbi
vardır."
Duhân (Hâ mîm) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Bir kimse, Duhân sûresini akşamleyin okursa, sabaha kadar yetmiş melek o
kimse için Cenâb-ı Haktan mağfiret talebinde bulunur. Cenâb-ı Hak da, o
meleklerin taleplerini kabûl buyurur.”
“Bir kimse, Yâsîn ve Duhân sûrelerini herhangi bir Cum'a gecesinde baştan
sona kadar okur ve bu okuduğu sûrelerin kudsiyyetine gereği gibi inanır ve
güvenirse, Cenâb-ı Hak, o kimsenin geçmişteki günâhlarını bağışlar.”
“Kim geceleyin Duhân sûresini okuyup namaz kılar, sonra yatarsa, yetmiş bin
melek onun için istigfâr getirir.”
Nasr (İzâ Câe) sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“İzâ câe nasrullahi sûresi, Kur'ânın dörtte birine denktir.”
“Kim İzâ câe nasrullahi'yi okursa, Mekke-i Mükerreme'nin fethinde hazır
bulunup da şehîd olmuş gibi sevâb alır.”
“Ey Cübeyr! Yolculuğa çıktığında, arkadaşlarının içinde en iyi durumda
olmak, sıkıntı çekmemek ve rızık bakamından rahat olmak istersen, Kâfirûn, Nasr,
İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini oku...”
Fahreddîn-i Râzi buyurdu ki:
"Nasr sûresi mü'minlerin sûresidir. Her mü'min bu sûreyi okuduğunda, Allahü
teâlâ işlerini kolaylaştırır, onu düşmanları üzerine gâlip kılar, maîşet sıkıntısı
çektirmez, tevbesini kabul, günâhlarını affeder."
Âlimler buyurdu ki:
"Fetih sûresini okumaya gücü yetmeyen Nasr sûresini okusun."
Asr sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Asr sûresini okursa, Allahü teâlâ onun günâhlarını affeder. Hakkı ve
sabrı tavsiye edenlerden olur.”
Ebû Huzeyfe buyurdu ki:
"Resûlullahın Eshâbından iki kimse karşılaştıklarında, biri diğerine Asr
sûresini okumadan ayrılmazlardı. Sonra biri diğerine selâm vererek ayrılırlardı."
İmâm-ı Şâfiî buyurdu ki:
"Kur'ân-ı kerîmde başka hiçbir sûre nâzil olmasaydı, şu pek kısa olan Asr
sûresi bile, insanların dünya ve âhiret saadetlerini te'mine yeterdi. Bu sûre, Kur'ân-
ı kerîmin bütün ilimlerini içine alır."
Kehf sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Kehf sûresini başından on âyet ezberlerse, Deccâl'ın şerrinden
korunur.”
“Kim Kehf sûresini okursa, bulunduğu yer ile Mekke arası kendisi için bu
okuma nedeniyle aydınlanıp nûr olur. Kim Kehf sûresinin sonundan on âyet
okursa, sonra da Deccâl çıksa, artık ona zararı dokunmaz.”
“Kim cum'a günü Kehf sûresini okursa, onun için ayağını bastığı yerden göğe
kadar bir nûr fışkırır. Bu nûr kıyâmet günü onun yolunu aydınlatır ve o kişinin iki
cum'a arasında işlemiş olduğu küçük günâhlar bağışlanır.”
“Azamet ve büyüklüğü yer ile gök arasını dolduran sûreyi size haber vereyim
mi? Bu sûreyi yazana da yine yer ile gök arasının dolusunca ecir vardır. Kim onu
cum'a günü okursa, iki cum'a arasında işlediği küçük günâhları magfiret olunur. Bu
sûre Kehf sûresidir.”
“Kim Kehf sûresinin son beş âyetini okuyup yatarsa, Allahü teâlâ onu istediği
saatte uyandırır.”
“Kehf sûresi okunan eve o gece şeytan girmez.”
“Kim herhangi bir gecede Kehf sûresinin 110'nuncu âyetini okursa, bu okuyuş
kendisi için Aden-i Ebyen'den (Yemen'de bir ada) Mekke'ye kadar olan mıntıkaları
aydınlatan içi meleklerle dolu bir nûr olur.”
Senâullah Dehlevî buyurdu ki:
"Cum'a gecesi veya gündüzünde Kehf sûresini okumak çok sevâbdır."
Abdullah bin Mes'ûd buyurdu ki:
"İsrâ, Kehf ve Meryem sûreleri ilk inen sûrelerdendir. Bu sûreler benim ilk
servetimdir."
Tekâsür sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Beni Hak Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemîn ederim ki,
muhakkak Elhâkümüttekâsür'ü okumak bin âyet okumaya denktir.”
Peygamber efendimiz bir gün eshâbına buyurdu ki:
“Her gün bin âyet okumaya hanginizin gücü yeter?” Eshâb-ı kirâm,
"Yâ Resûlallah, bin âyet okumaya kimin gücü yeter?" dedi.
Resûlullah;
“Elhâkümüttekâsür'ü okumaya gücünüz yetmez mi?” buyurdu.
Tekâsür sûresinin fazîleti
"Tekâsür sûresini okuyan kimse, melekût âleminde, şükrü yerine getiren diye
çağrılır."
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Tekâsür sûresini okuyan kimse, melekût âleminde, şükrü yerine getiren diye
çağrılır.”
Abdullah bin Şihhîr diyor ki: "Tekâsür sûresinin nâzil olduğu zaman
Resûlullaha gittim. Resûlullah efendimiz; “İnsanoğlu; malım malım der durur.
Senin yiyip bitirdiğin, harcayıp tükettiğinden başka malın mı var?” buyurdu."
Kabristana gelen kimsenin, mezârın sağ yanına, ya'ni kıble tarafına ayak
ucuna yakın durması, selâm vermesi, ayakta veya çömelip veya oturup, Bekara
sûresinin başını ve sonunu, Yasîn-i şerîf sûresini, Tebâreke, Tekâsür, İhlâs ve
Fâtiha sûrelerini okuyup meyyite hediye etmesi müstehabdır.
Tevbe (Berâe) sûresinin fazileti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kur'ân-ı kerîm bana âyet âyet, harf harf nâzil oldu. Ancak, Tevbe ve İhlâs
sûreleri hâriç. Bunlar bana 70 bin melekle berâber nâzil oldu.”
“Enfâl ve Tevbe sûrelerini okuyan kimseye şefâ'atçiyim ve o kimsenin
münâfıklıktan uzak olduğuna şehâdet ederim.”
“Her kim Tevbe sûresinin son âyetini, sabah ve akşam yedişer defa okursa,
Allahü teâlâ bütün işlerinde o kuluna kâfi gelir.”
Zilzâl sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Zilzâl sûresi Kur'ân-ı kerîmin yarısına denktir.”
“Bir kimse Cum'a gecesi iki rek'at namaz kılar ve onda Fâtiha ve onbeş kere
Zilzâl sûresini okursa, Allahü teâlâ onu kabir azâbından ve kıyâmet sıkıntılarından
emîn kılar.”
Adamın biri Resûlullah efendimize gelerek, "Yâ Resûlallah! Bana öz ve
herşeyi içine alan bir sûre öğret" dedi. Resûlullah efendimiz; “Zilzâl sûresini oku!”
buyurdu. Adam; "Seni hak din ile gönderen Allaha yemîn ederim ki, bunun dışında
bir şey yapmam" dedi ve kalkıp gitti. Resûlullah efendimiz; “Adamcağız kurtuldu”
buyurdu.
“Kim herhangi bir gecede Zilzâl sûresini okursa, Kur'ân-ı kerîmin yarısını
okumuş gibi sevâb kazanır.”
Secde sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Kim Secde ve Mülk sûrelerini yatsı namazından sonra okursa, sanki Kadir
gecesini ihyâ etmiş gibi sevâb kazanır.”
Câbir bin Abdullah buyurdu ki:
"Resûlullah efendimiz Secde ve Mülk sûrelerini okumadan uyamazlardı."
Muhammed bin Alkamî buyurdu ki:
"Her gece Tebâreke ve Secde sûresini okuyanlara kabir suâli olmaz."
Yahya bin Ebî Kesîr dedi ki:
"Peygamber efendimiz Eshâbına Secde ve Tebâreke sûrelerini okumayı
emretmiştir. Zira bu iki sûrenin her âyeti diğer sûrelerin yetmiş âyetine bedeldir.
Kim bu iki sûreyi yatsıdan sonra okursa, bu ikisini Kadir gecesinde okumuş gibi
sevâb alır."
Hâlid bin Ma'dân buyurdu ki:
"Kurtuluşa götüren Secde sûresini okuyunuz. Zira bana ulaşan habere göre,
adamın biri sırf bu sûreyi okur, başkasını okumazmış. Çok da kusûrları varmış. Bu
sûre o kişiye Allah katında kanat germiş ve şöyle yalvarmış: Yâ rab, bu kulunu
bağışla! O beni çok okurdu. Allahü teâlâ da sûrenin şefâ'atini kabûl etmiş ve şöyle
buyurmuştur: Onun her günâhına karşılık bir sevâb yazınız ve kendisini bir derece
yükseltiniz."
İbni Abbâs buyurdu ki:
"Peygamber efendimiz, Cum'a günleri sabah namazlarında Secde ve Hel Etâ
sûrelerini okurdu."
Hûd sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Hûd sûresi beni ihtiyârlattı.”
“Cum'a günleri Hûd sûresini okuyunuz.”
“Ümmetim gemiye bindikleri vakit, Hûd sûresi 41. âyetini okumaları, onalrın
emniyetleridir.”
Yezîd bin Ebân diyor ki:
"Bir gece Resûl-i Ekrem'i rü'yâda gördüm ve ona Hûd sûresini okudum.
Bitirince bana, "Bu sûreyi okudun, ancak bunun ağlaması nerede" buyurdu.
Duhâ sûresinin fazîleti
"Rivâyete göre, Eshâb-ı kirâm ve Tâbi'înden bir grup, bir şey kaybettikleri
zaman, Duhâ sûresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı."
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Allahü teâlâ, sûre-i Duhâ'yı okuyan kimseye mahşer günü, ev halkına,
akrabâlarına, komşularına, dostlarına şefâ'at izni verir.”
“Duâ sûresini okuyan kimseye Arafat'ta benimle beraber olana verilen ecir
kadar ecir verilir.”
İmâm-ı Gazâlî buyurdu ki:
"Rivâyete göre, Eshâb-ı kirâm ve Tâbi'înden bir grup, bir şey kaybettikleri
zaman, Duhâ sûresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı."
Kıyâme sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kıyâme sûresini devamlı okuyan kimse, Kıyâmet gününde açık alınla
haşrolunur.”
“Kim kıyâme sûresini okursa, ben ve Cebrâil (aleyhisselâm) kıâmet günü,
kıyâmete inandığına dâir ona şâhidlik yaparız.”
Câsiye sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Câsiye sûresini baştan sona kadar okursa, Allahü teâlâ, o kimseyi
dünya ve âhıretin her türlü fenâlıklarına karşı perdeler.”
“Kim Câsiye sûresini okursa, hesap günü, Allahü teâlâ onun utanılacak
şeylerini örter ve korkusunu giderir.”
Şebe' sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Sebe' sûresini baştan sona kadar devamlı olarak okumasını âdet hâline
getirirse, Allahü teâlâ o kimseyi kıyâmet gününde Peygamberlerle müsâfeha
ettirir.”
“Kim Sebe' sûresini okursa, hiçbir resûl ve nebî kalmaz ki, kıyâmet günü ona
arkadaş olmasın ve müsâfehâ etmesin.”
Fâtır sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Fâtır sûresini okumayı âdet haline getiren kimse, Cennete dilediği
kapısından girmeye hak kazanır.”
Beyyine sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kim Beyyine sûresini okursa, kıyâmet günü, hayrın, iyiliğin kaynağı ile
berâber olur.”
“Allahü teâlâ, Beyyine sûresini okuyan kişinin kırâatini dinler ve şöyle
buyurur: Müjde olsun kulum! İzzetime yemîn olsun ki, gerek dünya ve gerek âhiret
hâllerinden hiç birinde seni unutmayacağım ve seni Cennete yerleştireceğim tâ ki
hoşnut oluncaya kadar.”
“Beyyine sûresini münâfıklar okumaz ve kalbinde Allahü teâlânın varlığında
şüphesi olan da okuyamaz. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, yer ve gök
yaratıldğından beri melekler bu sûreyi okuyarlar. Kim bu sûreyi okursa, Alalhü
teâlâ onun dînini ve dünyasını muhâfaza eder ve onun için istigfâr edecek
melekler gönderir.”
Enes bin Mâlik şöyle anlatır: "Peygamber efendimiz, Übey bin Ka'b'a buyurdu
ki: “Allahü teâlâ, Beyyine Sûresini sana okumamı emretti.” Übey; "Ey Allahın
resûlü!.. Allahü teâlâ benim adımı da andı mı?" dedi. Peygamber efendimiz; “Evet”
buyurdu. Bunun üzerine Übey bin Ka'b ağlamaya başladı.
[Kur'ân-ı kerîmde 600. sayfadadır.]
Kureyş sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Kim, Kureyş Sûresini okursa, Allahü teâlâ ona, Ka'be'yi tavâf edenlerin ve
orada i'tikâfta bulunanların adedinin on katı hasene verir.”
İmâm-ı Rabbânî buyurdu ki:
"Korkulu yerlerde ve düşman karşısında emîn ve rahat olmak için Kureyş
Sûresini okumalıdır. Tecrübe edilmiştir. Her gün ve her gece hiç olmazsa onbirer
defa okumalıdır."
Müddessir sûresinin fazîleti
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Müddessir Sûresini her zaman okumayı alışkanlık hâline getiren kimseye,
Allahü teâlâ Mekke'de yaşıyan müminlerin sevâbı kadar sevâb ihsân eder.”
Kur'ân-ı kerîmdeki sûreleri okuyanlara verileceği bildirilen sevâblar, harâm
işlemeyip, helâl lokma yiyenler, farz ve vâcib olan ibâdetleri yapıp kul borcu
olmayanlar içindir. Ehl-i sünnet i'tikâdında olmak ve belirtilen fayda ve sevâbları bu
sûrelerden değil, Allahü teâlâdan bilmek lâzımdır.
Hamd ALLAH (C.C)`ya Selam Ve Salavat Peygamberimiz S.A.V ve Ashabina..DUALARINIZI BEKLIYORUM..